Connect with us

Otomotiv Sektörü

Yeni G-Serisi: Zamansız lüks tasarım ve benzersiz performans

Benzersiz tasarımı üstün performansla buluşturan Yeni Mercedes-AMG G 63 ve G 450d şimdi yollara çıkmaya hazır.Zamanın ötesine geçen kendine özgü iç ve dış mekân tasarım konsepti Daha az yakıt tüketimi daha yüksek performans

Mercedes-Benz’in yenilenen G-Serisi, sahip olduğu elektrikli tahrik aksamı, modern sürüş destek sistemleri, daha yüksek konfor ve gelişmiş dijitalleşme ile performansını artırırken tüm arazi koşullarının üstesinden gelmek için tasarlandı. 1979 yılında temelleri atıldığından bu yana ikonik görüntüsünü koruyan G-Serisi, şimdi G 450d ve AMG G 63 motor seçenekleri ile Türkiye’de de satışa sunuluyor.

Yeni G-Serisi, arazi araçları segmentinde standartları belirliyor

Birçok farklı testler sonucu geliştirilen merdiven tipi şasi konseptine dayalı öncü arazi aracı, üç mekanik diferansiyel kilidi ve LOW RANGE arazi tipi devir düşürme fonksiyonları ile rijit arka aks ve bağımsız ön süspansiyon sisteminin yanında, yerden yüksekliği ve süspansiyon özelliği yeni G-Serisi’nin arazideki hakimiyetinin temelinde yatıyor. Ayrıca sahip olduğu bazı özellikler de onu birçok konuda rakipsiz konuma yükseltiyor.

  • Azamide %100 tırmanma kapasitesi
  • Aracın yerden yüksekliği: Asgari 229 mm (dizel) ve 241 mm (benzin)
  • Azami geçilebilir su derinliği: 70 cm
  • 35°’ye kadar yan eğimler üzerinden geçerken dengeli sürüş
  • Yaklaşma ve uzaklaşma açıları: Önde 31° ve arkada 30° (römork bağlama demiri olmadan)

Yeni OFF-ROAD ekranı hem sürücü ekranında hem de merkezi medya ekranında arazide sürüşle ilgili verilere hakimiyet sunuyor.

Yeni G-Serisi şimdi daha çok yönlü

Yeni Mercedes-AMG G 63 yüksek performanslı arazi aracına ek olarak, yeni Mercedes-Benz G 450 d (kombine ağırlıklı enerji tüketimi: 10,0-8,7 l/100 km | kombine ağırlıklı karbon (CO₂) emisyonları: 261-227 g/km | CO2 sınıfı: G) [1] ile seçeneklerin kapsamı daha da genişletildi. Tüm motorlar artık tamamen elektrikli bir tahrik sistemine sahip. 48 volt mild hibrit motorlar, daha az yakıt tüketimiyle birlikte daha yüksek performans sunuyor.

Yeni G-Serisi, zamanın ötesine geçen ikonik görüntüsünü koruyor

Görünümünde yaklaşık 45 yıldır büyük bir değişiklik yapılmayan Mercedes-Benz G-Serisi’nin yeni modellerinin dış tasarımında da sadece küçük ölçekli değişiklikler yapıldı. Görünen değişiklikler arasında, daha önce kullanılan üç çıta yerine dört yatay çıta ile donatılan yeni radyatör ızgarası ve yeniden tasarlanan ön ve arka tamponlar bulunuyor.

Yeni G-Serisi modellerinde, optimize edilmiş aerodinamik yapıya sahip 18 inç hafif alaşım jantlar standart sunulurken, 18-20 inç arasında farklı jant seçenekleri de mevcut. Arazideki performansı artırmak amacıyla PROFESSIONAL Dış Tasarım Paketi sunuluyor. Bu paket, taş savar ızgaralar, geniş çamurluklar ve 18 inç arazi lastiklerini içeriyor. EXCLUSIVE Dış Tasarım Paketi ise gümüş krom radyatör ızgarası, 19 inç mat siyah hafif alaşım jantları ve paslanmaz çelikten arka yükleme eşiği korumasını kapsıyor. Sunulan stiller içinde AMG Tasarım Konsepti ise sportif bir görünüm vadediyor. Ek olarak yeni G-Serisi’nin iç mekân özelliklerinde, MBUX bilgi-eğlence sistemi, Burmester® 3D surround ses sistemi gibi özellikler sunuluyor.

Yeni Mercedes-AMG G 63 elektrikli çekiş sistemi, yeni süspansiyon sistemi, sportif AMG tasarımı ve performansıyla öne çıkıyor

Yeni Mercedes-AMG G 63 (kombine ağırlıklı enerji tüketimi: 15,7–14,7 l/100 km | kombine ağırlıklı karbon (CO₂) emisyonları: 358–335 g/km | CO2 sınıfı: G) güçlü çekiş sistemi, yeni AMG ACTIVE RIDE CONTROL süspansiyon sistemi ve ayırt edici tasarım özellikleriyle, performans arazi araçları arasındaki benzersiz konumunu korumaya devam ediyor.

Elektrik destekli, AMG 4,0 litre, V8 biturbo motor

Yeni Mercedes-AMG G 63 Serisi’nin AMG 4,0 litre V8 biturbo motoru 430 kW (585 hp) güç çıkışı ve 850 Nm maksimum tork üretiyor. 48 voltluk elektrik teknolojisiyle birlikte sunulan entegre marş jeneratörü (ISG) yeni bir özellik olarak,15 kW (20 hp) ilave güç ve 200 Nm tork sağlıyor. Yeni Mercedes-AMG G 63, 0-100 km/s hıza sadece 4,4 saniyede ulaşırken bu dinamik çekiş gücü, 220 km/s azami hıza kadar devam ediyor. Opsiyonel olarak sunulan AMG Performans Paketi’yle, 240 km/s azami hız ve 4,3 saniyede 0-100 km/s hızlanma sağlanabiliyor.

AMG ACTIVE RIDE CONTROL süspansiyon sistemi

Yeni Mercedes-AMG G 63, aktif, hidrolik dengeleme ve adaptif ayarlanabilir amortisör sistemiyle donatılan AMG ACTIVE RIDE CONTROL süspansiyon sistemi ile üstün sürüş deneyimi sunuyor. Sistem, ayrı bir opsiyonel donanım olarak veya AMG Arazi (Offroad) Paketi PRO ve AMG Performans Paketi kapsamında sunuluyor.

AMG Offroad PRO Paketi kapsamında, arazide sürüş için iki ek sürüş modu sunuluyor. AMG Traction PRO, yol yüzeyine bağlı olarak, tekerleklere frenleme ve tork kontrolü sağlıyor. Araç Rock (Kayalık Zemin) ve Sand (Kum Zemin) sürüş programlarında ise maksimum çekiş gücü sağlıyor.

Hızlı vites değiştirme: AMG SPEEDSHIFT TCT 9G şanzıman

Standart AMG SPEEDSHIFT TCT 9G şanzıman, dinamik vites değiştirme özelliğiyle sportif sürücülerin beğenisini kazanıyor. Seçilen sürüş programına bağlı olarak, sportif ve hızlı veya konforlu ve neredeyse hiç fark edilmeyen bir şekilde vites değiştirmeye olanak sağlıyor. 9 ileri otomatik şanzıman sayesinde, motor genellikle en uygun devir aralığında bulunuyor.

DYNAMIC SELECT kapsamında sunulan ‘Kaygan Zemin’, ‘Comfort’, ‘Sport’, ‘Sport+’ ve ‘Kişisel’ olmak üzere 5 yol sürüş programıyla, verimli, konforlu veya son derece sportif arasından seçim yapılabiliyor.

Benzersiz görünüme sahip iç mekân ve dış mekân tasarım konsepti

Yeni Mercedes-AMG G 63 Serisi, dikkat çeken tasarım detaylarıyla benzersiz bir görünüm sunuyor. Özel olarak geliştirilen MANUFAKTUR mat hyper mavi gövde rengi ve AMG’ye özgü üç dikey kanatçıklı ön tampon öne çıkıyor. Adaptif MULTIBEAM LED ön farlar ise akıllı aydınlatma sistemleriyle yol durumuna göre aydınlatma sağlıyor ve yüksek performanslı LED farın yardımıyla, mevcut trafik durumuna yanıt veriyor. Dış mekânda AMG logolu siyah detaylar, gümüş fren kaliperleri ve 20 inçten başlayan hafif alaşımlı jantlar yer alıyor. İç tasarımda ise nappa deri kaplı AMG Performans direksiyon simidi ve sezgisel tuşlar, sürüş keyfini artıran unsurlar olarak öne çıkıyor.

Teknik veriler

Mercedes-Benz G 450 d

Motor
Silindir/sıra düzeni 6/sıralı
Motor hacmi cm3 2.989
Nominal güç kW/hp 270 (+15) / 367 (+20)
Motor devri 1/dk. 4.000
Nominal tork Nm 750 (+200)
Motor devri 1/dk. 1.350–2.800
Güç aktarımı
Tahrik sistemi düzeni Sürekli dört tekerlekten çekiş
Dört tekerlekten çekiş sistemi tork dağıtımı ön/arka (%/%) 40/60
Şanzıman 9G-TRONIC
Dişli oranı
1./2./3./4./5./6./7. vites 5,354/3,243/2,252/1,636/1,211/1,000/0,865/0,717/0,601
Geri vites 4,798
Süspansiyon
Ön aks Bağımsız süspansiyonlu aks
Arka aks Rijit aks
Frenleme sistemi İki devreli hidrolik fren sistemi
Direksiyon Elektromekanik
Jantlar 7.5J18ET43
Lastikler 265/60R18
Boyutlar ve ağırlıklar
Aks mesafesi mm 2.890
Tekerlek izi genişliği ön/arka mm 1.638/1.638
Uzunluk/genişlik/yükseklik mm 4.825/1.931[2] /2.042[3]
Dönüş çapı m 13,6
Bagaj kapasitesi litre 640[4]
Tavan yük kapasitesi kg maks. 150
Geçerli AB mevzuatı uyarınca boş ağırlık kg 2.555
Taşıma kapasitesi kg 645
Brüt araç ağırlığı kg 3.200
Maksimum römork yük ağırlığı (frenli/frensiz) kg 3.500/750
Depo kapasitesi/depo türü litre 100/12
AdBlue® depo kapasitesi litre 31,6
Performans; yakıt tüketimi, karbon emisyonları
0-100 km/saat hızlanma saniye 5,8
Maksimum hız km/saat 210
Kombine ağırlıklı yakıt tüketimi[5] l/100 km 10,0–8,7
Kombine ağırlıklı karbon (CO2) emisyonları11 g/km 261–227
Emisyon standardı Euro 6e

 

Mercedes-AMG G 63

Motor
Silindir/sıra düzeni V8
Motor hacmi cm3 3.982
Nominal güç kW/hp 430 (+15) / 585 (+20)
Motor devri 1/dk. 6.000
Nominal tork Nm 850 (+200)
Motor devri 1/dk. 2.500–3.500
Sıkıştırma oranı 8,60 : 1
Karışım oluşturma Benzinli, doğrudan enjeksiyon
Güç aktarımı
Tahrik sistemi düzeni AMG Performans 4MATIC sürekli dört tekerlekten çekiş
Dört tekerlekten çekiş sistemi tork dağıtımı ön/arka (%/%) 40/60
Şanzıman AMG SPEEDSHIFT TCT 9G şanzıman
Dişli oranı
1./2./3./4./5./6./7. vites 5,354/3,243/2,252/1,636/1,211/1,000/0,865/0,717/0,601
Geri vites 4,798
Süspansiyon
Ön aks Bağımsız süspansiyonlu aks
Arka aks Rijit aks
Frenleme sistemi İki devreli hidrolik fren sistemi
Direksiyon Elektromekanik
Jantlar 9.5J20ET35
Lastikler 275/50R20
Boyutlar ve ağırlıklar
Aks mesafesi mm 2.890
Tekerlek izi genişliği ön/arka mm 1.650/1.654
Uzunluk/genişlik/yükseklik mm 4.873/1.984[6] /1.971[7]
Dönüş çapı m 13,43
Bagaj kapasitesi litre 640[8]
Tavan yük kapasitesi kg maks. 150
Geçerli AB mevzuatı uyarınca boş ağırlık kg 2.640
Taşıma kapasitesi kg 560
Brüt araç ağırlığı kg 3.200
Maksimum römork yük ağırlığı (frenli/frensiz) kg 3.500/750
Depo kapasitesi/depo türü litre 100/12
Performans; yakıt tüketimi, karbon emisyonları
0-100 km/saat hızlanma saniye 4,3[9]
Maksimum hız km/saat 220[10]
Kombine ağırlıklı yakıt tüketimi[11] l/100 km 15,7–14,7
Kombine ağırlıklı karbon (CO2) emisyonları g/km 358–335

[1] Burada sunulan değerler, öngörülen WLTP (Dünya Genelinde Standartlaştırılmış Hafif Yük Araçları Test Prosedürü) ölçüm prosedürüne dayalı olarak hesaplanmıştır. Binek araç yakıt tüketimi ve karbon (CO2) emisyonu değerleri, araç tarafından verimli yakıt kullanımıyla birlikte, ayrıca sürüş stiline ve teknik olmayan diğer faktörlere dayalıdır.

 

[2] Dış dikiz aynaları hariç

[3] Tavan rafı dahil

[4] Arka koltuk arkasında açık bagaj bölmesi

[5] Burada sunulan değerler, öngörülen WLTP (Dünya Genelinde Standartlaştırılmış Hafif Yük Araçları Test Prosedürü) ölçüm prosedürüne dayalı olarak hesaplanmıştır. Binek araç yakıt tüketimi ve karbon (CO2) emisyonu değerleri, araç tarafından verimli yakıt kullanımıyla birlikte, ayrıca sürüş stiline ve teknik olmayan diğer faktörlere dayalıdır.

[6] Dış dikiz aynaları hariç

[7] Tavan rafı hariç

[8] Arka koltuk arkasında açık bagaj bölmesi

[9] AMG Performans paketiyle birlikte

[10] Elektronik olarak sınırlandırılmış, opsiyonel olarak maksimum hız 240 km/saate yükseltilebilir (sadece AMG Performans paketiyle birlikte)

[11] Burada sunulan değerler, öngörülen WLTP (Dünya Genelinde Standartlaştırılmış Hafif Yük Araçları Test Prosedürü) ölçüm prosedürüne dayalı olarak hesaplanmıştır. Binek araç yakıt tüketimi ve karbon (CO2) emisyonu değerleri, araç tarafından verimli yakıt kullanımıyla birlikte, ayrıca sürüş stiline ve teknik olmayan diğer faktörlere dayalıdır.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.