Connect with us

Otomotiv Sektörü

Yeni Mercedes-Benz E-Serisi: Dünyalar Arası Köprü

  • 2023 yazında Avrupa yollarına çıkacak.
  • Ürün gamının yarısı dördüncü nesil şarj edilebilir hibrit olacak.
  • Türkiye’de ilk olarak E 220 d 4MATIC ve Türkiye için özel olarak üretilen E 180 motor seçenekleri sunulacak.
  • Yeni E-Serisi akıllı eğlence sistemi daha sürükleyici ve etkileşimli.

E-Serisi, 75 yılı aşkın bir süredir orta sınıf lüks sedan dünyasında standartları belirliyor. Mercedes-Benz, 2023 yılında bu segmentte tamamen yeni bir sayfa açıyor: Yeni E-Serisi, içten yanmalı motordan elektrikli güç-aktarma sistemlerine geçişe işaret ediyor. Ayrıca yeni elektronik mimarisiyle kapsamlı bir dijital kullanıcı deneyimi sağlıyor. Türkiye’de ilk olarak E 220 d 4MATIC ve Türkiye için özel olarak üretilen E 180 motor seçenekleri sunulacak.

Dış tasarımda geleneksel gövde orantıları ve özel karakteristik çizgiler

Yeni E-Serisi, geleneksel üç hacimli sedan gövde orantılarına (Uzunluk: 4.949 mm, Genişlik: 1.880 mm, Yükseklik: 1.468 mm) sahip. Kısa ön aks uzantısına sahip otomobilde, uzun kaputu oldukça geride konumlandırılan kokpit takip ediyor. Geride konumlandırılan arka kabin tasarımı, kendisini uyumlu bir şekilde takip eden bagaj uzantısına sahip. 2.961 mm uzunluğundaki aks mesafesi, bir önceki nesil E-Serisi’ne göre 22 mm daha uzun.

Mercedes-EQ modellerinin radyatör panelini andıran parlak yüzey, yeniden tasarlanmış sportif farlar ve radyatör ızgarası arasında estetik bir bağlantı noktası görevini üstleniyor. Üç boyutlu olarak tasarlanan radyatör ızgarası, dış mekan tasarım konseptine bağlı olarak yenilikçi, klasik veya sportif bir görünüm kazanabiliyor. Standart olarak sunulan yüksek performanslı LED farların yerine opsiyon olarak da DIGITAL LIGHT, tercih edilebiliyor. Hangi far çeşidi tercih edildiği fark etmeksizin, tasarımı gündüz ve gece her an kendisini fark ettiriyor. Mercedes-Benz’in bir tasarım geleneği olan ve kaş çizgisini andıran far tasarımı yeni E-Serisi’nde de kendisini gösteriyor. Otomobilin kaputunda sportifliğe vurgu yapan güç kubbeleri yer alıyor.

Otomobilin profilden görünümü, geride konumlandırılan kabin sayesinde, ahenkli gövde orantılarını gözler önüne seriyor. Opsiyon olarak Mercedes-Benz modellerinde kullanılan gizli kapı kolları alınabiliyor. Yan cephede yer alan karakteristik çizgiler otomobilin sportif karakterini vurguluyor.

Arka cephede yeni bir kontüre ve özel tasarıma sahip iki parçalı LED arka lambalar göze çarpıyor. Her bir arka lambada yer alan Mercedes-Benz yıldız motifi günün her anında kendisini gösteriyor.

MBUX Superscreen ile öne çıkan iç tasarım

Ön konsol, iç mekanı benzersiz bir dijital deneyime hazır hale getiriyor. E-Serisi isteğe bağlı ön yolcu ekranı ile donatıldığında, MBUX Superscreen’in geniş cam yüzeyi merkezi ekrana kadar uzarak bütüncül bir görünüm sağlıyor.  Sürücünün görüş alanında yer alan tamamen dijital gösterge paneli görsel olarak bu yapıdan ayrılıyor. Yolcu ekranı olmayan versiyonlarda ekranın yerini farklı seçeneklerde sunulabilen süslemeler alıyor. Görsel olarak ayrışan merkezi ekran, bu panelin içbükey yüzeyinin üzerinde süzülüyormuş etkisi yaratıyor.

Gösterge panelinin ön bölümü, 64 renkli ambiyans aydınlatması ile aydınlatılıyor. Işık şeridi, ön panelde geniş bir yay çizdikten sonra A sütunlarını aşıp kapılara kadar uzanarak iç mekandaki ferahlık hissini güçlendiriyor. Kapı panellerinin üst kısmındaki havada süzülüyor gibi görünen kumanda ünitesi ekranların cam yüzeylerinin görünümüyle eşleşiyor.

Ön kolsolla homojen bir tasarıma sahip orta konsol, ön konsolun alt bölümüyle düz bir çizgi halinde birleşiyor. Kapaklı ve bardak tutuculu eşya gözü, ön tarafta üç boyutlu olarak şekillendirilen üniteye entegre edilmiş durumda. Orta konsolun arka kısmında yumuşak yapıda bir kol dayama bölgesi yer alıyor.

Kapı orta paneli, içbükey bir kıvrım sayesinde kesintisiz bir şekilde kolçakla birleşiyor. Elektrikli cam kumandalarına ve kapı kollarına yer veren ön kısım, metalik detayları ile otomobilin sahip olduğu ileri teknolojiyi görsel olarak vurgulayan bir unsur larak tasarlandı. Koltuklardaki oturma yüzeyinin ve sırt bölgesinin konturları, zarif bir akış oluşturacak şekilde içten dışa uzanıyor. Ayrıca katmanlı tasarım sayesinde koltuğun tabanı zemin üzerinde süzülüyor hissi uyandırıyor. Girintili dikey çizgiler, yukarı doğru genişleyerek dış konturu takip ediyor. E-Serisi, iç mekan genişliğinde sınıfının önde gelenlerinden. Sürücü, bir önceki modele göre 5 mm daha fazla baş mesafesine sahip. Arka koltuktaki yolcular ise 2 cm artan aks mesafesinden yararlanıyor. Diz mesafesinde 10 mm ve bacak mesafesinde 17 mm artışın yanında arka dirsek genişliği de 1.519 mm gibi önemli bir artış vaat ediyor. 25 mm’ye ulaşan bu artış neredeyse bir S-Serisi kadar bir alan sunuyor. Bagaj hacmi ise 540 litreye kadar çıkıyor.

Motor seçeneklerinin yarısını Plug – In Hibrit oluşturuyor

Sistematik elektrifikasyon ve akıllı hacim küçültme çözümleri sayesinde yeni E-Serisi tüm motor seçenekleriyle verimlilikte yeni standartlar belirliyor. Motor seçeneklerinin yarısı dördüncü nesil Plug-In Hibrit sistemlerden oluşuyor. Sunulan altı motor seçeneğinden üçünde içten yanmalı motorun avantajlarını elektrikli bir otomobilinkilerle birleştiriyor.

İçten yanmalı motorlar güncel modüler Mercedes-Benz motor ailesi FAME (Modüler Motorlar Ailesi), sıralı dört silindirli veya altı silindirli motorlardan oluşuyor.

Hem dizel hem de benzinli motorlar, turbo besleme dışında entegre bir marş jeneratörü (ISG) ile destekleniyor. Dolayısıyla bu motor seçenekleri birer yarı hibrit. Yeni batarya teknolojisi sayesinde elektromotorlar 15 kW yerine 17 kW ek güç ve 205 Nm ek tork sunuyor.

Türkiye pazarına özel E 180 motor seçeneği

Türkiye pazarında ilk etapta E 180 ve E 220 d 4MATIC olmak üzere biri benzinli ve dizel iki farklı motor seçeneği sunulacak.

Türkiye pazarına özel E 180 M 254 motor NANOSLIDE® silindir kaplaması veya CONICSHAPE® silindir honlaması dahil en gelişmiş motor teknolojilerini bünyesinde barındırıyor. Arkadan itişli oluşuyla sportif bir sürüş deneyimi sunan E180, 167 beygir gücünde (25 kW) içten yanmalı benzinli motorun yanı sıra, 22 beygir gücünde (17 kW) elektrik motoruyla, sadece dünya üzerinde sadece Türkiye’de sunulacak.

E 220 d 4MATIC (WLTP: ortalama yakıt tüketimi: 5,7-4,9 lt/100 km, ortalama CO2 emisyonu: 149-130 gr/km) versiyonundaki OM 654 M da gelişmiş motor teknolojilerini bünyesinde barındırıyor ve yüksek verimlilik seviyesiyle dikkat çekiyor. Her iki motorda da standart olarak 9G-TRONIC otomatik şanzıman sunuluyor.

AIRMATIC ve arka aks yönlendirmesi ise opsiyonel olarak geliyor.

Yeni E-Serisi çevikliği ve yüksek yol tutuşunu büyük oran her biri dört kontrol kolu tarafından hassas bir şekilde yönlendirilen ön tekerler sayesinde sağlıyor. Beş kollu bağımsız arka aks ise düzlüklerde üstün bir stabilite sağlıyor. Ön akslardaki yaylar ve amortisörler tek bir payandada birleşerek tekerleklerin yönlendirilmesinde görev almıyor. Böylece, süspansiyon sistem hassas tepkiler verebiliyor. Ön yardımcı şasi ve arka aks taşıyıcısı, süspansiyon ve gövdeyi titreşim ve gürültüden arındırıyor. Yeni E-Serisi’nin ön iz genişliği 1.634 mm ve arka iz genişliği 1.648 mm ölçülerine sahip. Ayrıca tekerlekler 21 inçe kadar farklı jant seçenekleri ile donatılabiliyor.

Yeni E-Serisi’nde opsiyonel olarak teknik paket sunuluyor. Teknik paket, ADS+ sürekli ayarlanabilir amortisörler ve arka aks yönlendirmesine sahip çok yönlü AIRMATIC havalı süspansiyon sistemini içeriyor. Bu nedenle her zaman adaptif sönümleme sistemi ADS+’a sahip AIRMATIC süspansiyon, yüksek bir hassasiyette maksimum konforu sağlıyor. AIRMATIC ayrıca seviye kontrol işlevi ile araç yükünden bağımsız olarak otomobilin yerden yükseklini sabit tutar veya istenen seviyede değişiklik yapabilmeyi sağlamakta. Yeni E-Serisi, opsiyonel olarak sunulan arka aks yönlendirmesi ve buna eşlik eden daha doğrusal oranlı ön aks direksiyon oranı ile çevik ve dengeli sürüş özellikleri sergiliyor. 4,5 dereceye direksiyon açısına sahip arka aks, dönüş çapını azami 90 santimetre azaltabiliyor. 4MATIC versiyonlarda dönüş çapı 12,0 metre yerine 11,1 metre seviyesine inerken, arkadan itişli versiyonlarda 11,6 metreden 10,8 metreye düşüyor.

Etkileyici ve sürükleyici eğlence deneyimi

Yeni E-Serisi’nde müzik, oyunlar ve birçok içerik neredeyse tüm duyularla deneyimlenebiliyor. İç mekandaki dijital yenilikler sayesinde E-Serisi artık daha akıllı. Ayrıca kişiselleştirme ve etkileşimde tamamen yeni bir boyut açıyor. Yeni E-Serisi, sahip olduğu yazılım odaklı anlayış sayesinde analog donanımları azaltarak elektronik altapısını daha dijital bir noktaya taşıyor.

Önceden ayrı ayrı işlem gören bilgisayar fonksiyonları artık tek bir işlemcide birleşiyor. Böylece ekranlar ve MBUX eğlence sistemi, çok güçlü bir merkezi araç bilgisayarını paylaşıyor. Daha hızlı gerçekleşen veri akışı sayesinde sistemin çalışma performansı artıyor.

Yeni E-Serisi’nde yer alan yapay zeka sayesinde MBUX, çok sayıda bilgi-eğlence, konfor ve araç işlevi için kişiselleştirilmiş öneriler sunuyor. Sıfır katmanlı tasarım ile kullanıcı, alt menüler arasında gezinmek veya sesli komut vermek zorunda kalmıyor. Duruma bağlı ve bağlamsal olarak, uygulamalar görüş alanında en üst düzeyde görünüyor. Böylece, bir fonksiyona ulaşmak zahmetsiz bir hal alıyor. Opsiyonel olarak sunulan MBUX Navigasyon için arttırılmış gerçeklik sayesinde grafik navigasyon ve trafik bilgilerini canlı görüntülerin üzerine yerleştiriyor.

Şimdiye kadar çoğunlukla telefon uygulamaları, kullanıcının akıllı telefonundan bilgi-eğlence sistemine yansıtmasıyla ulaşılabiliyordu. Apple Car Play veya Android Auto, araç hareket halindeyken mobil cihazın belirli işlevlerinin orta ve yolcu ekranında kullanılmasını sağlıyor. Mercedes-Benz’deki yazılım uzmanları, üçüncü parti uygulamalarının yüklenmesine izin veren yeni bir uyumluluk katmanı geliştirdi.

Yeni E-Serisi ile iki farklı ses sistemi sunuluyor. Standart ses sistemi 7 hoparlör ve 5 kanal 125 Watt amplifikatörden oluşuyor. Opsiyon olarak Burmester® 4D surround ses sistemi alınabiliyor. Burmester® 4D surround ses sistemi, 21 hoparlör ve 15 kanal 730 Watt amplifikatör ile çok daha gelişmiş bir ses kalitesi sunduğu gibi ön koltuklardan verilen bas titreşimleri sayesinde müzik dinlemeyi fiziksel bir deneyim haline dönüştürüyor

Müzik görünür hale geliyor: Ses Görselleştirme

Ses Görselleştirme işlevine sahip yeni 64 renkli ambiyans aydınlatması sayesinde yeni E-Serisi kullanıcıları, müziği üç duyu ile deneyimleyebiliyor. Müzik ve film veya uygulama seslerini (istenirse Dolby Atmos® teknolojisi ile) duyabiliyor, hissedebiliyor (opsiyon olarak sunulan Burmester® 4D surround ses sistemindeki ses rezonansı dönüştürücüler aracılığıyla) ve ayrıca görebiliyor. İlk kez E-Serisi ile sunulacak olan görselleştirme, 64 renkli ambiyans aydınlatmasının ışık şeridinde gerçekleşiyor. Örneğin, hızlı vuruşlar hızlı ışık değişikliklerine neden olurken, akıcı ritimler yumuşak bir şekilde birleşen aydınlatma yaratabiliyor.

Eğlence deneyimi ön yolcu için her zaman etkileyici. Ön yolcu, opsiyonel olarak sunulan kendine ait ekranda TV veya video akışı gibi dinamik içerikleri izleyebiliyor. Gelişmiş kamera tabanlı koruma sayesinde sürücünün ekranı izlediği durumlarda otomatik olarak kararak, eğlenceyi bölmeden güvenli sürüşün keyfini sunuyor.

 

 

 

Sesli Komut:

MBUX sesli komutlar ile daha da işlevsel hale geliyor. “Sadece Konuş” işleviyle artık akıllı sesli komut “Hey Mercedes” olmadan da etkinleştirilebiliyor. İşlev etkinleştirildiğinde, ekranda kırmızı bir mikrofon simgesi otomobilin hazır olduğunu ve komut beklediğini gösteriyor.

Artırılmış günlük konfor: Rutinler

Mercedes-Benz, kullanıcıların hangi konfor sistemlerini düzenli olarak kullandığını öğrenmesi için yapay zeka (AI) üzerinde çalışıyor. Yapay zekanın aynı koşullar altında çeşitli işlevleri otomatikleştirmesi amaçlanıyor. Böylece kişiselleştirilmiş otomasyon oluşuyor. Mercedes-Benz, şimdiden oldukça gelişmiş olan bu yeniliği ‘rutin’ olarak adlandırıyor.

Yeni E-Serisi’nin lansmanıyla, kullanıcılar standart rutinler için şablonlar kullanabilecek. Ayrıca rutinleri kendileri oluşturma seçeneğine de sahip olacaklar. Kullanıcılar bunu yaparken, çeşitli işlevleri ve koşulları birbirine bağlayabiliyor. Örneğin, “İç sıcaklık on iki santigrat derecenin altındaysa, koltuk ısıtmasını aç ve ortam aydınlatmasını sıcak bir turuncuya ayarla” şeklinde komutlar verebiliyorlar.

Dijital Havalandırma Kontrollü THERMOTRONIC

THERMOTRONIC üç bölgeli otomatik klima sistemi (opsiyonel ekstra) ile dijital havalandırma kontrolü, konfor deneyimini daha da ileri taşıyor. Ön havalandırma ızgaralarını istenen havalandırma tipine göre otomatik ayarlıyor. İstenen bölgeyi klima ekranında işaretlediğinizde hava çıkışları otomatik olarak bölgeye yöneliyor ve dilenen havalandırmayı zahmetsizce sağlıyor. Bölge seçimi her koltuk için yapılabiliyor. Bunun yanında, havalandırma ızgaraları sadece otomatik değil, el ile de ayarlanabiliyor.

Bazıları daha da geliştirilen çok sayıda sürüş destek sistemi

E-Serisi’nin standart sürüş destek sistemleri arasında ATTENTION ASSIST, Aktif Fren Yardımcısı, Aktif Şerit Takip Yardımcısı, Park Paketi, Geri Görüş Kamerası ile Aktif Hız Sınırına Otomatik Uyarlama Yardımcısı gibi işlevler yer alıyor. Sürüş destek sistemlerinin durumu ve etkinliği, sürücü ekranının yardım modunda tam ekran olarak gösteriliyor.

ATTENTION ASSIST, kamera sayesinde sürücü ekranında (opsiyonel ekstra) dikkat dağınıklığı uyarısı sunuyor. Örneğin Sürüş Yardım Paketi PLUS (opsiyonel) kapsamında sunulan Aktif Direksiyon Yardımcısı otomobili şeritte tutmaya yardımcı oluyor. Daha önce otoyollarda olduğu gibi, E-Serisi artık şehir içi yollarda da durduktan sonra otomatik olarak kalkış yapabiliyor. Ayrıca şerit işaretleri net görülemediği için Aktif Direksiyon Yardımcısının kullanılamadığı zamanlarda, bunu direksiyon simidindeki titreşimlerle sürücüye bildiriyor.

Sofistike gövde konsepti ve koordineli emniyet sistemleri

E-Serisi’nin güvenlik konsepti, rijit bir yolcu kabinine ve deforme olabilen çarpışma bölgelerine sahip bir gövdeye dayanıyor. Emniyet kemerleri ve hava yastıkları gibi güvenlik sistemleri bu yapıya özel olarak uyarlanmış durumda. Bir kaza anında koruyucu önlemler duruma uyumlu şekilde etkinleştiriliyor.

Sürücü ve ön yolcu hava yastıkları dışında sürücü tarafında bir diz hava yastığı da standart olarak sunuluyor. Önden çarpışma anında bacakların direksiyon kolonu veya ön konsol ile temasını önlüyor. Standart cam hava yastıkları, başın yan cama veya delici nesnelere çarpma riskini azaltıyor. Bunun dışında ciddi bir yandan çarpışma durumunda, çarpışmanın olduğu taraftaki cam hava yastığı ön ve arka yan camların üzerinde bir perde gibi A sütunundan C sütununa kadar uzanıyor. Olası bir takla anında her iki yandaki hava yastıkları etkinleşiyor. Baş koruma sistemine ek olarak, yan hava yastıkları, arka koltuk başları (opsiyonel) dahil olmak üzere göğüs bölgesini de kaplayabiliyor.

 

 

 

 

Kaynakları koruyan malzemeler

Çok sayıda E-Serisi bileşeni doğal kaynaklardan tasarruf edilmesini sağlayan malzemelerden (geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir hammaddeler) üretiliyor. Örneğin E-Serisi’nin baz koltuk versiyonunda geri dönüştürülmüş bir malzeme ile birleştirilen boyasız alpaka yünü döşeme kullanılıyor. Koltukların köpüğünde “kütle dengesi yaklaşımına” göre ilk kez sertifikalı geri dönüştürülmüş hammaddeler kullanılırken, özellik olarak bu malzeme ham petrolden üretilen hammaddeler ile aynı performansı sergiliyor. Bu sayede ürün kalitesi korunurken fosil kaynaklara olan gereksinim azalıyor.

Ayrıca Mercedes-Benz, 2022 yılından bu yana dünya genelindeki tüm fabrikalarında karbon nötr dengesiyle üretim yapıyor. Dışarıdan sağlanan elektrik, sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandığından karbon içermiyor. Şirket, ayrıca tesislerinde yenilenebilir enerji üretimini artırmayı hedefliyor. 2024 yılı sonuna kadar Sindelfingen tesisinde güneş pillerinin arttırılması için yatırım yapılacak. Bunun yanında su tüketimi ve üretilen atık miktarı da azaltılacak.

E-Serisi, uzun soluklu bir başarı hikayesi

Mercedes-Benz, 1946 yılından günümüze 16 milyonun üzerinde orta sınıf araç üretti. E-Serisi’nin mirası, markanın ilk günlerine kadar uzanıyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında üretim yeniden başladığında, ilk olarak 1936’da tanıtılan 170 V (W 136) üretime geri döndü. Saloon, 1947’de Mercedes-Benz’in savaş sonrası ilk binek otomobili oldu. 1953’ün bağımsız karoserli “Ponton” gövdeli 180 modeli (W 120) yeni teknik ve yapısal özelliklere sahipti. 1961 yılında bunu “Tailfin” serisinin (W 110) dört silindirli versiyonları izledi. 1968’de “Stroke/8” serisi (W 114/115) üst orta sınıftaki bir sonraki adımı simgeliyordu. 1976’dan sonraki 123 model serisi daha da başarılı oldu.

1984’ten 1995’e kadar üretilen 124 modeli, ilk kez 1993 yılının ortalarından itibaren E-Serisi adını aldı. Çift farlı yüzü ve yenilikçi teknolojileri 1995 yılında pazara sunulan 210 serisinin karakteristik özellikleriydi. 211 modeli E-Serisi, 2002 yılının başlarında piyasaya sürüldü. Bunu 2009 yılında E-Serisi 212 (Sedan ve Estate) ve 207 (Cabriolet ve Coupé) serileri izledi. 213 modeli Mercedes-Benz E-Serisi 2016’da ve 2017’den itibaren de ilk kez All-Terrain olarak görücüye çıktı. Ayrıca 238 serisinin coupé ve cabrio gövde tipleri de bulunuyor.

    Mercedes-Benz Mercedes-Benz
E 180 E 220 d 4MATIC
Motor      
Silindir adedi/düzeni   Sıralı/4 Sıralı/4
Motor hacmi cc 1.496 1.993
Maksimum güç HP/kW, d/d 170/125, 5600-6100 197/145, 3600
Ek elektrik gücü HP/kW 23/17 23/17
Maksimum tork Nm, d/d 250/1800 – 4000 440, 1800-2800
Ek elektrik torku Nm   205
Sıkıştırma oranı   0,417361 15,5:1
Yakıt karışımı   Yüksek basınçlı enjeksiyon Yüksek basınçlı enjeksiyon
Güç aktarımı      
Güç aktarma tipi   Arkadan itiş Dört tekerlekten çekiş
Şanzıman   9G TRONIC otomatik şanzıman 9G TRONIC otomatik şanzıman
Vites oranları 1./2./3./4./5./6./8./9. 5,35/3,24/2,25/1,64/1,21/1,00/0,87/0,72/0,60 5,35/3,24/2,25/1,64/1,21/1,00/0,87/0,72/0,60
  Geri vites 4,8 4,8
Süspansiyon      
Ön aks   Dört kollu ön aks, helezon yaylar, gazlı amortisörler, stabilizatörler
Arka aks   Beş kollu bağımsız, helezon yaylar, gazlı amortisörler, stabilizatörler
Fren sistemi   Önde hava kanallı diskler, elektrikli park freni, ABS, Fren asistanı, ESP®, Önde hava kanallı diskler, elektrikli park freni, ABS, Fren asistanı, ESP®,
Direksiyon   Elektrik destekli kremayer direksiyon Elektrik destekli kremayer direksiyon
Jantlar   7,5 J x 17 8 J x 18 H2 ET 32.5
Lastikleri   225/60 R17 225/55 R 18
Ebatlar ve ağırlıklar      
Uzunluk/genişlik/yükseklik mm 4949/1880/1469 4949/1880/1469
Aks mesafesi mm 2961 2961
İz genişliği ön/arka mm 1634/1648 1634/1648
Dönüş çapı m 11,6 11,6
Bagaj hacmi, VDA lt 540 540
Boş ağırlık kg 1820 1975
Yükleme kapasitesi kg 625 605
İzin verilen toplam ağırlık kg 2445 2580
Depo kapasitesi/yedek lt 66/7 66/7
Performans, tüketim, emisyon      
Hızlanma 0-100 km/s sn   7,8
Maksimum hız km/s   234
Karma yakıt tüketimi, WLTP lt/100 km   5,7-4,9
Karma CO2 emisyonu, WLTP     149-130
Emisyon sınıfı   Euro 6 Euro 6
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

TÜRKİYE’NİN EN ÇOK TERCİH EDİLEN B-SUV MODELİ: DACIA SANDERO STEPWAY!

  • Dacia Sandero Stepway, Ağustos ayında toplam 1.347 satış adedine ulaşarak Türkiye’nin en çok tercih edilen B-SUV modeli oldu.
  • Dacia aynı zamanda Sandero modeli ile de Avrupa’nın en çok perakende otomobil modeli satan markası olmayı başardı.

 

Ülkemizde B-SUV segmentinin en önemli oyuncularından biri olan Dacia Sandero Stepway, Ağustos ayında ulaştığı 1.347 adetlik satış başarısı ile Türkiye’nin en çok tercih edilen B-SUV modeli oldu. 2023 yılında toplamda 10.621 adet satış gerçekleştiren Dacia Sandero Stepway, 2024 yılı Ağustos sonu itibarıyla gerçekleştirmiş olduğu 7.885 adet satış ile B-SUV segmentinde ise en çok tercih edilen 3. model olma başarısını gösterdi.

Dacia Sandero, 2024 yılının ilk yarısında dünya çapında 164.789 adetlik satış başarısı göstererek geçen yılın aynı dönemine göre satışlarını %18,5 arttırdı ve Avrupa’nın en çok satan perakende otomobil modeli oldu.

Bu başarı 2017’den beri perakende satışlarda elinde tuttuğu bir unvan olsa da 2024’ün ilk yarısına ait rakamlar, uygun fiyatlı süper mininin artık listelerin başında yer aldığını ve konumunu daha da güçlendirdiğini gösteriyor.

Geçen yılın ilk yarısındaki etkileyici performansına göre %18,5’lik bir artış sağlaması, Dacia Sandero’ya olan talebin ve güvenin her zamankinden daha güçlü olduğunu gösteriyor.

2008’de tanıtıldığı ilk günden bu yana, dünya genelinde 3,1 milyondan fazla Sandero satıldı ve bu başarı, Dacia’nın müşterilerinin gerçekten ihtiyacı olan tüm temel özelliklerin; modern, sağlam ve uygun fiyatlı bir paket ile sunulması formülünün giderek artan sayıda müşteri tarafından beğenilmeye devam ettiğini kanıtlıyor.

 

 

 

Continue Reading

Blog

Otomotiv ihracatı ağustosta 2,7 milyar dolar oldu

OİB verilerine göre Türkiye otomotiv endüstrisinin ağustos ayı ihracatı yüzde 0,4 azalarak 2 milyar 715 milyon dolar oldu. İhracatta yine ilk sırada yer alan sektörün ocak-ağustos dönemi ihracatı ise yüzde 3,4 artışla 23 milyar 531 milyon dolara ulaştı.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Otomotiv endüstrisinde ağustos ayı planlı bakım- onarım çalışmaları nedeniyle üretime ara verilen dönem olmasına rağmen bu yıl ihracatta ağustos ortalamalarının üzerine çıktık. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün gruplarında çift haneli artış kaydettik. En önemli pazarlardan Birleşik Krallık’a yüzde 24, Slovenya’ya yüzde 116 ve Romanya’ya da yüzde 108 artış oldu.”

 

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv sektörünün ağustos ayı ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 0,4 azalarak 2 milyar 715 milyon dolar oldu. Türkiye ihracatında ilk sıradaki yerini koruyan sektörün aldığı pay da yüzde 12,3 oldu.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “Ağustos ayı planlı bakım- onarım çalışmaları nedeniyle üretime ara verilen dönem olmasına rağmen bu yıl ihracatta ağustos ortalamalarının üzerine çıktık. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün gruplarında çift haneli artış kaydettik. En önemli pazarlardan Birleşik Krallık’a yüzde 24, Slovenya’ya yüzde 116 ve Romanya’ya da yüzde 108 artış oldu. Türkiye otomotiv endüstrimizin ocak-ağustos dönemi ihracatı ise geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 3,4 artışla 23 milyar 531 milyon dolara ulaştı” dedi.

Tedarik endüstrisi ihracatında yüzde 3 artış oldu

Ağustosta en büyük ürün grubu olan Tedarik Endüstrisinde ihracatı yüzde 3 artarak 1 milyar 214 milyon dolar oldu. Binek Otomobiller ihracatı yüzde 23 azalarak 723 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 61 artışla 411 milyon dolar, Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 18 artışla 216 milyon dolar ve Çekiciler ihracatı ise yüzde 17 azalışla 109 milyon dolar oldu.

Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke Almanya olurken, bu ülkeye yönelik ihracat yüzde 3 arttı. Önemli pazarlardan Fransa’ya yüzde 14, Romanya’ya yüzde 83, Polonya’ya yüzde 17, Çekya’ya yüzde 34 ihracat artışı, Rusya’ya yüzde 20 düşüş yaşandı.

Binek otomobillerde önemli pazarlardan Birleşik Krallık’a yüzde 34, Fransa’ya yüzde 48, İtalya’ya yüzde 11, Almanya’ya yüzde 23, Hollanda’ya yüzde 29, Bulgaristan’a yüzde 63 ihracat düşüşü, Slovenya’ya yüzde 141 ihracat artışı yaşandı.

Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Birleşik Krallık’a yüzde 134, Slovenya’ya yüzde 114, İtalya’ya yüzde 36, Belçika’ya yüzde 82, İspanya’ya yüzde 48 oranında ihracat artışları yaşanırken, Fransa’ya yüzde 17 düşüş oldu.

Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise Fransa’ya yüzde 18 ihracat düşüşü, Birleşik Krallık’a yüzde 148, Sırbistan’a yüzde 607, Romanya’ya yüzde 209, ABD’ye yüzde 204 ihracat artışları kaydedildi.

Almanya’ya yüzde 10 düşüş, Birleşik Krallık’a yüzde 24 artış

Geçen ay en büyük Pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 10 azalarak 356 milyon dolar oldu. Birleşik Krallık’a yüzde 24 artışla 324 milyon dolar, Fransa’ya yüzde 30 düşüşle 248 milyon dolar ihracat yapıldı. Slovenya’ya yüzde 116, Belçika’ya yüzde 18, Romanya’ya yüzde 108, Sırbistan’a yüzde 311, Yunanistan’a yüzde 106 ihracat artışı yaşanırken, Rusya’ya yüzde 19, Hollanda’ya yüzde 21, Fas’a yüzde 36, İsveç’e yüzde 16 ihracat düşüşü yaşandı.

AB Ülkelerine 1,7 milyar dolar ihracat

En büyük ülke grubu olan ve ihracattan yüzde 65 pay alan Avrupa Birliği ülkelerine ağustosta yüzde 0,5 azalışla 1 milyar 771 milyon dolar ihracat yapıldı. Yüzde 15 pay alan Diğer Avrupa Ülkelerine ihracat yüzde 33 arttı. Afrika ülkelerine yüzde 40 ve Orta Doğu Ülkelerine yüzde 30 ihracat düşüşü yaşandı.

 

Continue Reading

Blog

OSD IPA-III Projesiyle Hedef, Otomotiv Sanayiinin AB Yeşil Mutabakat Hedeflerini Gerçekleştirmesi!

Otomotiv Sanayii Derneği, AB düzenlemelerine uyum ve Türk otomotiv sanayisinin ihracat rekabetçiliğinin sürdürülebilirliği odağındaki çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu kapsamda OSD, AB tarafından Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA-III) hibe programı kapsamında devreye alınan “Türk Otomotiv Sanayiinin Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Hedeflerine Ulaşması Projesi”nin açılış toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi. Kamu, ana ve tedarik sanayii temsilcileri, STK temsilcileri ve çeşitli üniversitelerden akademisyenlerden oluşan katılımcılarla gerçekleştirilen etkinlikte, otomotiv sanayisinin sürdürülebilirlik standartlarını yükseltme, çevresel etkileri azaltma ve yeşil dönüşüm sürecini hızlandırma çalışmaları hakkında detaylı paylaşımlarda bulunuldu.  Proje ile iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına katkıda bulunulması, Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleri kapsamında OSD’nin ve otomotiv ana ve tedarik sanayinin kurumsal ve teknik kapasitesinin artırılması, ilgili STK’lar ve devlet kurumları ile sinerji ve iş birliğinin artırılması, Avrupa Birliği’ndeki kurumlar ile yeni ağlar kurulması ve ilgili tüm taraflar için güvenilir bilgi kaynağı oluşturulması hedefleniyor.

 

Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 üyesiyle, bu yıl kuruluşunun 50. yılını kutlayan sektörün çatı kuruluşu konumundaki Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), sektörü geliştirmeye yönelik çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Türk otomotiv sanayiinin mobilite dünyasından aldığı payı artırma vizyonuyla global gelişmeleri yakından takip eden OSD, Avrupa Birliği (AB) düzenlemelerine uyum ve Türk otomotiv sanayisinin ihracat rekabetçiliğinin sürdürülebilirliği için dikkat çekici çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu kapsamda OSD, AB tarafından Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA-III) kapsamında verilen hibe programı kapsamında devreye alınan “Türk Otomotiv Sanayiinin Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Hedeflerine Ulaşması Projesi’nin açılış toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi.

 

Proje kapsamındaki çalışma ve faaliyetler anlatıldı!

Kamu, ana ve tedarik sanayii temsilcileri, STK temsilcileri ve çeşitli üniversitelerden akademisyenlerden oluşan yüksek bir katılım ile gerçekleştirilen etkinlikte, otomotiv sanayisinin sürdürülebilirlik standartlarını yükseltme, çevresel etkileri azaltma ve yeşil dönüşüm sürecini hızlandırma çalışmaları hakkında detaylı paylaşımlarda bulunuldu. Toplantıda ayrıca AB Yeşil Mutabakatı kapsamında OSD’nin kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi ve derneğin karar alma süreçlerine katılımının artırılmasına destek olacak 4 yıllık projenin faaliyetleri ve uygulama takvimi hakkında bilgiler paylaşıldı.

OSD Genel Sekreteri Özlem Güçlüer’in gerçekleştirdiği açılış konuşmasıyla başlayan program, E&Y Partneri Melike Kılınç’ın “AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Otomotiv Sanayisine Olası Etkileri” konulu sunumuyla devam etti. Ardından, Proje Koordinatörü ve OSD Uluslararası Ticaret ve İş Gücü Koordinatörü Ayşin Bektaş Cebeci’nin gerçekleştirdiği Proje Tanıtım sunumu ile proje kapsamında gerçekleştirilecek çalışma ve faaliyetler hakkında bilgi verildi. Etkinlik kapsamında ayrıca “Farklı Perspektiflerden Yeşil Mutabakat Çalışmaları” başlığı altında bir panel de düzenlendi. Bu panelde, otomotiv ana sanayi, tedarik sanayi, genel sanayi ve devlet perspektiflerinden Yeşil Mutabakat’ın etkileri ve fırsatları detaylı şekilde ele alındı. Panelistler, farklı disiplinlerden gelen görüş ve önerileriyle sektördeki yeşil dönüşüm sürecine ışık tuttu. Moderatörlüğünü OSD Genel Sekreteri Özlem Güçlüer’in üstlendiği panele, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Tek Pazar ve Rekabet Dairesi Başkanı Arzu Kütükçüoğlu, TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Nurşen Numanoğlu, ana sanayiyi temsilen Ford Otosan Homologasyon ve Regülasyon Uyum Lideri Dilek Bayrak ve tedarik sanayiini temsilen de CMS Jant İkincil Alüminyum Program Müdürü Fatih Devrimci konuşmacı olarak katılım sağladı.

Hedef otomotiv sanayiinin AB Yeşil Mutabakat hedeflerini gerçekleştirmesi!

Bu proje ile iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına katkıda bulunmak, Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleri kapsamında OSD’nin ve otomotiv ana ve tedarik sanayinin kurumsal ve teknik kapasitesinin artırılması, ilgili STK’lar ve devlet kurumları ile sinerji ve iş birliğinin artırılması, Avrupa Birliği’ndeki kurumlar ile yeni ağlar kurulması ve ilgili tüm taraflar için güvenilir bilgi kaynağı oluşturulması hedefleniyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.