Connect with us

Otomotiv Sektörü

Yeni Mercedes-Benz S-Serisi’nin sırrı ortaya çıktı

Farklı özelikleri kademeli olarak dijital sunumlarla gün ışığına çıkarılan yeni Mercedes-Benz S-Serisi’nin üstündeki sır perdesi, 2 Eylül’de gerçekleştirilen dünya lansmanıyla tamamen kalktı.

Modern lüks, S-Serisi’nin iç mekanıyla tamamen yeni bir boyut kazanıyor. Tasarımcılar, zarafet, kalite ve kullanım kolaylığı ile ön plana çıkan ve yolcuların kendini iyi hissetmesini sağlayan Lounge özelliklerine sahip bir atmosfer yarattı. Yeni ön konsol; yeni mimarisi, modern tasarımı ve ergonomik yapısıyla öne çıkıyor. Ancak sunulan huzur ortamı bu kadarla kalmıyor. Yüksek düzeyde sürüş ve gürültü konforunun yanı sıra çok çeşitli ENERGIZING konfor programları ile S-Serisi yolcularına huzurlu ve konforlu bir yolculuk sunuyor. Ayrıca filtreleme performansı daha da arttırılan ENERGIZING AIR CONTROL ile yolcular, yolculuk boyunca daha da zinde kalıyor.

Birçok konuda daha akıllı hale gelen yeni Mercedes-Benz S-Serisi, sürüş deneyimini tamamen yeni bir boyuta taşıyor. MBUX’in (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) sunmuş olduğu dijital yenilikler dışında, daha kısa dönüş turu sağlayan arka aks yönlendirme sistemi ve arka yolcu hava yastıkları gibi güvenlik yenilikleri dahil, sürüş keyfini artıran ve aynı zamanda daha da güvenli hale getiren yenilikler de bulunuyor. Yeni bir özellik olarak PRE-SAFE® Impulse yan güvenlik sistemi, olası bir yandan çarpma (her iki yandan da) öncesinde E-ACTIVE BODY CONTROL, süspansiyon sistemi üzerinden aracın gövdesini yükseltiyor. Sürekli olarak gelişmeye devam eden sürüş destek sistemleri, otonom sürüş yolunda önemli bir adım oluşturmaya devam ediyor. MBUX’un sezgisel kullanım entegrasyonu sayesinde görselleştirme tamamen yeni bir boyuta ulaşıyor.

Mercedes-Benz markası 100 yılı aşkın bir süredir lüks sınıfta standartları belirliyor

Markanın Amiral Gemisi olan S-Serisi, bünyesinde barındırmış olduğu ileri seviyede mühendislik, işçilik ve gelişmiş dijital yeniliklerle Mercedes-Benz’in tasarımdan üretime bulunmuş olduğu seviyeyi temsil ediyor. Yapay zeka S-Serisi’nde, markanın otomotiv teknolojisindeki 135 yıllık tecrübesiyle birleştiriliyor. Mercedes-Benz yaklaşık 70 yıl önce 220 ile model serisinin temelini attı. Pazara sürüldüğü 1951 yılından bu yana tüm dünyada 4 milyon adedin üzerinde S-Serisi Sedan satıldı. “S-Serisi” ismi, resmi olarak 116 kasa kodu ile birlikte 1972 yılında tanıtıldı. S-Serisi Sedan, son 10 yılda özellikle Çin, ABD, Güney Kore ve Almanya pazarlarında daha da popüler oldu. Şu an üretim hayatı sona eren S-Serisi Sedan neslinden bugüne kadar toplam 500.000 adedin üzerinde satıldı.

S-Serisi’nin müşteri sadakat oranı oldukça yüksek. Batı Avrupa’da daha önce S-Serisi kullanmış olan müşterilerin yaklaşık yüzde 80’i tercihini yine bir Mercedes-Benz otomobilinden yana kullanıyor. ABD pazarında bu oran yüzde 70’in üzerinde bulunuyor. S-Serisi Sedan dünya genelinde ağırlıklı olarak uzun dingil mesafesiyle tercih ediliyor. 10 müşteriden yaklaşık 9’u S-Serisi Sedan’ı uzun versiyon olarak satın alıyor.

MBUX: Kişiselleştirme ve etkileşimde tamamen yeni bir boyut

Son yıllarda başka hiçbir yenilik, bir Mercedes-Benz’in kullanımını MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) kadar kolaylaştırmadı. 2018 yılında tanıtımı yapılan öğrenebilir sistemin ikinci nesli yeni S-Serisi ile birlikte kullanıma sunuluyor. Donanım ve yazılım alanında kaydedilen gelişmelerle birlikte iç mekan daha da dijital ve akıllı hale geliyor. Muhteşem görüntüler, bazıları OLED teknolojisine sahip beş adede kadar büyük ekran, konfor işlevlerinin kullanımını kolaylaştırıyor. Gerek arka koltuklar, gerekse sürücü için sunulan kişiselleştirme ve sezgisel kullanım olanaklarının kapsamı daha da artıyor. Örneğin, yeni Üç boyutlu dijital gösterge paneli, bir düğmeye basıldığında derinlik algısını arttırıyor. Böylece özel 3 boyutlu gözlük takmaya gerek kalmadan gerçek derinlik etkisi elde ediliyor.

İsteğe bağlı olarak iki adet ön camda sanal gösterge paneli (Head-up-Display) sunulurken daha büyük olan, arttırılmış gerçeklik içeriği sunuyor. Örneğin navigasyon kullanımında animasyonlu yönlendirme okları sanal olarak doğru şeritte yola yansıtılırken, Aktif Mesafe Asistanı gibi asistan fonksiyonlarının bilgileri de yine yola yansıtılıyor. Yansıtılan görüntü sanal olarak 10 metrelik mesafede gösterilirken görüntünün büyüklüğü 77 inç büyüklüğünde bir ekrana denk geliyor.

Mercedes me uygulamasındaki çevrimiçi hizmetlerin etkinleştirilmesiyle sesli komut sistemi “Hey Mercedes” daha fazla diyaloğa ve öğrenmeye yatkın bir yapı kazanıyor. Belirli eylemler, “Hey Mercedes” etkinleştirme ifadesi olmadan da tetiklenebiliyor. Buna gelen bir çağrıyı cevaplama da dahil. “Hey Mercedes” artık araca ait işlevleri de açıklıyor ve genel bilgilerle ilgili soruları yanıtlıyor. Sesli komut sistemi, S-Serisi’nde arka koltuktan da kullanılabiliyor.

Baş üstü kontrol ünitesine entegre kameralar ve öğrenme algoritmaları sayesinde MBUX İç Mekan Yardımcısı yolcuların çok sayıda kumanda talebini algılıyor. Sistem, yolcunun başının yönünü, el hareketlerini ve vücut dilini yorumluyor ve ilgili araç işlevleriyle tepki veriyor. MBUX İç Mekan Yardımcısı sadece kullanım kolaylığı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda güvenlik açısından da destek sunuyor. MBUX İç Mekan Yardımcısı bir kamera üzerinden ön yolcu koltuğundaki çocuk oto koltuğunu algılayarak hareket öncesinde ekranda çocuk oto koltuğu için emniyet kemeri uyarısında bulunuyor.

“MBUX Akıllı Ev” özelliği ile S-Serisi, ev için de bir kontrol merkezine dönüşüyor. Günümüz tüketicisinin evi giderek daha akıllı hale geliyor. “Akıllı Ev” kavramı altında, WLAN ve sensörler ev iletişimini sağlıyor. Böylece kullanıcı; sıcaklık ve aydınlatma, panjurlar ve elektrikli cihazlara uzaktan erişim sağlayarak onları kontrol ve kumanda edebiliyor. Ayrıca hareket algılayıcıları ve pencere tetikleyicileri, istenen veya istenmeyen ziyaretçiler hakkında bilgi veriyor.

yeni-mercedes-benz-s-serisi-(4).jpgSalon karakteri ve ferah bir ortamı beraberinde getiren iç tasarım ve boyut konsepti

S-Serisi ile seyahat etmek her zaman dingin ve huzurluydu, ayrıca çalışmak da her zaman kolaydı. İç mekan, yeni nesil ile birlikte ev ve iş arasında bir sığınak, üçüncü bir mekan haline geldi. Hem kısa hem de uzun versiyon olsun S-Serisi’nin her iki gövde tipinin ön ve arka koltuklarında sunulan konfor seviyesi önemli oranda iyileştirildi. İç mekanda sunulan alan hissi ve ferahlığı da önemli oranda arttırıldı.

s-serisi-tablo.png

İç mimarlık ve yat tasarımından unsurları harmanlayan devrim niteliğinde bir iç tasarım sürücüyü ve arka koltuk yolcularını karşılıyor. Gösterge paneli, orta konsol ve kolçaklardan oluşan mimari, geniş bir alan üzerinde süzülüyor hissi veriyor. Kumanda sayısındaki azalma, iç tasarımdaki minimalist yaklaşımı vurguluyor. Konsolun üst kısmı ile büyük dekoratif yüzey arasındaki ince kademe iki katmanlı bir görünüm oluştururken yatay genişlik algısını daha da arttırıyor.

İç mekanda beş adede kadar ekran dışında ön konsol ve arka (Konfor koltuk versiyonunda) taraftaki geniş dekoratif yüzeyler dikkat çekiyor. Gerçek alüminyum süslemelerle desteklenen açık gözenekli ahşap yüzeyler iç mekandaki lüks ve kalite algısını arttırıyor. Yatay olarak konumlandırılan ve dört parçadan oluşan merkezi havalandırma ızgarası yeni tasarım öğelerinden biri olarak öne çıkıyor. Her bir yanda iki adet ince yatay tasarımlı havalandırma ızgarası ile ön konsoldaki tasarım bütünlüğü sağlanıyor.

Sürücü göstergesiyle orta konsoldaki medya ekranı birbirini tamamlayan estetik bir görünüm sunuyor. Ekranların görünümü, toplam dört ekran tasarımı (Zarif, sportif, özel, klasik) ve üç mod (Navigasyon, sürüş destek, servis) ile kişiselleştirilebiliyor.

Uzun yolculuklarda maksimum konfor için çok sayıda teknolojiyle desteklenen koltuklar

Koltuklar ergonomik tasarımıyla oturmaya ve dinlenmeye davet ediyor. Akıcı, üç boyutlu katman tasarımı görsel bir rahatlık sağlıyor. Farklı işçilik şekilleri farklı karakteristik özelliği beraberinde getiriyor. Lugano derideki akan uzunlamasına borular daha zarif ve avangart bir etkiye neden olurken, Napa deri ve Napa Exclusive derideki elmas kapitone kesim daha klasik ama bir o kadar çekici bir görünüm sunuyor.

Ön koltuklardaki 19 adede kadar motor, yolcunun rahat etmesini sağlıyor ve aynı zamanda koltuklardaki teknolojinin gelişmişlik seviyesini de gözler önüne seriyor. Ancak konfor tek başına yeterli olmuyor. Koltuklar, güvenlik noktasında da önemli bir sorumluluk üstleniyor. Ayrıca konu lüks ve rahatlık olduğunda S-Serisi’ndeki her bir koltuktaki AGR onayı önemli bir sorumluluk üstleniyor.

Yeni S-Serisi’nde on farklı masaj programı bulunuyor. Titreşim motorlarını kullanan sistem, ısı ile sıcak taş prensibini kullanarak rahatlatıcı masajın etkisini artırabiliyor. Bu noktada koltuk ısıtması ile aktif ergonomik koltukların şişirilebilir hava odacıkları birleştiriliyor. Yüzeye, yani yolcuya daha yakın konumlandırılan hava odacıklarıyla masaj etkisi daha da arttırılıyor.

Beş farklı arka koltuk seçeneği, S-Serisi’nin arka kısmını daha çok bir çalışma alanı veya bir dinlenme yeri olarak kişiselleştirme olanağı sunuyor. İki adet elektrik kontrollü arka koltuk için sunulan ısıtmalı arka koltuk başlıkları yeni bir özellik olarak öne çıkıyor. Şoförlü versiyonundaki ön yolcu koltuğunun ayar şekli ile açısı ve arkasındaki yatar koltukla birlikte daha da iyileştirildi.

yeni-mercedes-benz-s-serisi-(5).jpgRahat ettiren ve zinde tutan ENERGIZING konfor özellikleri

ENERGIZING Konfor’un bütünsel “Zinde ve Sağlıklı” yaklaşımı, farklı konfor sistemlerini bir düğme hareketi veya sesli komut ile etkinleştiriyor ve benzersiz bir deneyim yaşatmak üzere bunları programlarla bir araya getiriyor. Sistem eşzamanlı olarak; örneğin monoton sürüşlerde canlandırma veya stres seviyeleri yüksek olduğunda rahatlama gibi iç mekanda uygun bir atmosfer yaratıyor. ENERGIZING COACH, araç ve yolculuk bilgilerine bağlı olarak uygun bir canlandırma veya sağlık programı bile öneriyor. Sürücünün uygun bir akıllı saat taşıması halinde uyku kalitesi ve stres seviyesi bilgiler de algoritmaya dahil ediliyor.

Mercedes-Benz, yeni S-Serisi’nde ENERGIZING konfor yönetimini daha da geliştirdi. Koltuk minderindeki titreşim motorlarına dayalı masaj ve Burmester® 4D surround ses sisteminin yapısından kaynaklanan ses iletimi gibi yenilikler sisteme entegre edildi. Bu şekilde derin frekanslar çok daha deneyimlenebiliyor. Sesin koltukların gövdesinde yeniden üretimi, üç boyutlu dinleme deneyimine başka bir seviye daha ekliyor ve 4D ses etkisini oluşturuyor. Bu arada sesin algılanabilir yoğunluğu, her koltuk için ayrı ayrı ayarlanabiliyor. Her bir koltuğun sırtlığına entegre edilen iki adet yapısal ses dönüştürücü sayesinde müzik daha yoğun hissediliyor.

Otonom sürüş ve sürüş destek sistemleri ile sürücü için daha da fazla destek

“Home Office” çok yakında “Mobil Office” olacak. Buna direksiyon başındaki sürücüler de dahil. En azından “Yıldızlı bir araç” kullananlar için. Mercedes-Benz, ileri seviyede otonom sürüş özelliklerine sahip bir S-Serisi’ni güvenli bir şekilde uygulamaya koyarak Seviye 3 için zorlu yasal gereklilikleri karşılamayı hedefliyor. 2021 yılının ikinci yarısından itibaren, yeni DRIVE PILOT ile donatılan S-Serisi’nin, Almanya’daki otobanların uygun bölümlerinde yoğun trafik veya yoğun dur-kalk koşullarında ileri seviyede otonom sürüş yapması bekleniyor. Sürücünün hayatını kolaylaştıran bu çözüm, sürücüye internette gezinmek veya araç içi ofiste e-postaları gözden geçirmek gibi diğer faaliyetlere vakit ayırma olanağı sunuyor.

Mercedes-Benz, yeni S-Serisi ile kazasız sürüş vizyonuna büyük bir adım daha yaklaşıyor. Sürücü, çok sayıda yeni veya kapsamı genişletilmiş Sürüş Yardım Sistemi tarafından destekleniyor. Günlük sürüş stresinden önemli oranda kurtulan sürücü böylece rahat ve güvenli bir sürüş gerçekleştirebiliyor. Sistemler olası bir tehlike anında yaklaşan bir çarpışmaya uygun şekilde tepki vermesine yardımcı oluyor. Sistemlerin işlevselliği, sürücü ekranındaki yeni bir ekran konseptiyle deneyimlenebiliyor. Daha güçlü çevre sensörleri sayesinde park sistemleri manevra esnasında sürücüyü daha iyi destekleyebiliyor. MBUX entegrasyonu sayesinde kullanım daha sezgisel ve daha hızlı hale geliyor. Opsiyonel arka aks yönlendirme sistemi park yardım sistemlerine entegre edilirken manevra hesaplamaları buna göre yapılıyor. Acil fren fonksiyonları özellikle trafikteki diğer paydaşları korumak için devreye giriyor.

Sürücü Araç dışından park etme yardımcısı ile aracı akıllı telefon üzerinden park edebiliyor veya park yerinden çıkartabiliyor. Sistemin kullanımı önemli oranda basitleştirildi. Yeni S-Serisi, gerekli özel ekipman ve ilgili bağlantılı hizmet (Ülkeye bağlı olarak) ile birlikte, ulusal yasaların bu tür bir uygulamaya izin vermesi koşuluyla, altyapıya sahip otoparklarda tamamen otonom ve sürücüsüz olarak giriş ve çıkış yapma teknolojisine sahip.

Arka aks yönlendirme sistemi ile daha kullanışlı ve dinamik yürüyen aksam sistemleri

Yenilikçi yürüyen aksam sistemleri, yeni S-Serisi’nde etkileyici bir sürüş deneyimi sağlıyor. 10 dereceye kadar dönüş açısına sahip arka aks yönlendirme (İsteğe bağlı donanım) sistemi şehirdeki manevra kabiliyetini kompakt bir otomobil seviyesine çıkartıyor. Örneğin, uzun dingil mesafesine sahip dört tekerlekten çekişli S-Serisi’nin dönüş çapı, arka aks yönlendirmesiyle 1,9 metre azalarak 10,9 metreye düşüyor.

İsteğe bağlı olarak sunulan E-ACTIVE BODY CONTROL süspansiyon sistemi, sürüş konforu ile atak sürüş özelliklerini muhteşem bir şekilde harmanlarken aynı zamanda olası bir yandan çarpışma anında ek koruma sunuyor. Sürekli ayarlanabilir amortisörler, ADS + ile AIRMATIC havalı süspansiyon standart olarak sunuluyor. Tüm yürüyen aksam ve kontrol sistemleri arasındaki ağ iletişimi ileri seviyede stabil ve güvenli bir sürüş sağlıyor. Mercedes-Benz, olası bir kaza öncesindeki önlemleri PRE-SAFE® Impulse yan güvenlik sisteminin yeni bir özelliği ile daha da geliştiriyor: Yaklaşan bir yandan çarpma olasılığında, E-ACTIVE BODY CONTROL süspansiyon sistemi aracın gövdesini saniyenin onda biri gibi kısa bir süre içinde 80 milimetreye kadar kaldırıyor. Böylece çarpışma anında oluşan kuvvet, kapı yerine marşpiye gibi daha sağlam ve dayanıklı bir bölgeye yönlendiriliyor ve kapılarla sürücü kabininin deformasyon olasılığı azaltılıyor. Sistem, olası bir yandan çarpışmayı önlemek için radar sensörlerini kullanıyor.

Alışagelmiş muhteşem gövde orantılarına sahip etkileyici dış tasarım

Kısa ön aks uzantısı, uzun dingil mesafesi ve dengeli bir arka aks uzantısı ile S-Serisi, ideal oranlara sahip klasik bir sedan olarak tasarlandı. Arttırılmış iz genişliği ve modern tasarımlı jantlara sahip geniş tabanlı lastikler, otomobilin daha da kaslı görünmesini sağlıyor. Yan gövde üzerindeki karakteristik çizgilerin sayısı önemli oranda azaltıldı. Özenle şekillendirilen yan gövde yüzeyleri özel ışık oyunlarını beraberinde getiriyor. Önden bakıldığında statü sembolü, heybetli ve gösterişli radyatör ızgarası dikkat çekiyor.

Farlar aracın ön görünümünü tamamlıyor. S-Serisi’ne özgü üç noktalı gündüz farlarına sahip farlar, daha düz ve genel olarak daha ince bir tasarımla dikkat çekiyor. Kapının tasarımıyla bütünleşen gizli kapı kolları (İsteğe bağlı donanım) baştan aşağı yeniden tasarlandı. Kapı kolu, kullanıcının yaklaşması veya kapı kolu yüzeyine dokunmasıyla otomatik olarak açılıyor. KEYLESS-GO ile anahtarsız giriş özelliği devreye giriyor.

Otomobilin görsel dinamizmi arka kısımda da devam ediyor. Arkadaki stop lambaları birçok ayrıntıya sahip iç yapıları ve çeşitli, kısmen hareketli özellikleriyle otomobilin genel kalite algısına katkıda bulunuyor. Tüm bu tasarım detaylarıyla yeni S-Serisi hem gece hem de gündüz özgün bir görünüm sergiliyor.

Gerek dış, gerekse de iç tasarımda yenilikçi dijital teknolojiye sahip aydınlatma

Mercedes-Benz, tamamen yeni destek özelliklerini mümkün kılan DIGITAL LIGHT teknolojisini ilk kez seri üretimde kullanılıyor:

  • Karayolu üzerinde bir ekskavatör sembolünün tespit edilmesiyle yol çalışması uyarıları,
  • Yolun kenarındaki yayaların tespit edilerek uyarılması,
  • Şeride bir uyarı sembolü yansıtarak trafik ışıklarının, dur işaretinin veya girilmez tabelasının gösterilmesi,
  • Yol üzerine kılavuz işaretler yansıtarak daraltılan yolların (yol çalışması) bildirilmesi.

DIGITAL LIGHT: Her far 1,3 milyon mikro ayna yardımıyla ışığı kıran ve yönlendirilen son derece parlak üç LED’li bir ışık modülünden oluşuyor. Yani her araçta 2,6 milyon pikselin üzerinde çözünürlük bulunuyor. Bu, son derece hassas bir ışık dağılımı sağlıyor. Böylece uzun far asistanı, karşıdan gelen trafik veya trafik işaretlerinde 84 piksel ışık ile kıyaslandığında 100 kat daha doğru çalışıyor. Aydınlık-karanlık çizgisi veya ışık dağılımı gibi diğer tüm uyarlanabilir ışık işlevleri çok daha büyük bir hassasiyetle yerine getirilirken, böylece örneğin, sis farı, otoyol aydınlatması veya şehir içi aydınlatması optimize edilebiliyor.

Yeni S-Serisi, LED teknolojisi sayesinde iç mekanı aydınlatmasında da önemli bir gelişme kaydediyor. Mercedes-Benz, ilk kez etkileşimli aydınlatma uyguluyor. Aktif ambiyans aydınlatması (İsteğe bağlı donanım), sürüş yardım sistemlerine entegre ediliyor ve uyarıları görsel olarak destekleyebiliyor. Bunun dışında klima sistemi veya “Hey Mercedes” sesli komut sistemi gibi konfor sistemlerinde de aktif ambiyans aydınlatması uygun bir geri bildirim sağlıyor.

Aerodinamik : Gelişmiş rüzgar sürtünme simülasyonları

0,22 Cd rüzgar sürtünme katsayısı ile S-Serisi, özellikle lüks sedan segmenti olmak üzere dünyanın en yüksek aerodinamik verimliliğine sahip otomobillerinden biri olarak öne çıkıyor. Her ne kadar yeni S-Serisi’nde ön alan (A) biraz artarak 2,5 m² seviyesine ulaşmış olsa da rüzgar sürtünme kat sayısı önceki nesile kıyasla daha da düşürüldü. Cd ve A’nın ürünü 0,56 m² olup önceki neslin makyaj sonrası değerine kıyasla 200 cm² daha düşük. Gövde üzerinde, gövde altında ve ek parçalardaki aerodinamik önlemler sayesinde hem rüzgar tünelinde hem de gerçek sürüş koşullarında aerodinamik performans iyileşiyor. Henüz tasarımın ilk aşamasından itibaren yüksek performanslı bilgisayarla kapsamlı rüzgar sürtünme simülasyonları gerçekleştirildi.

Yeni S-Serisi’nde aeroakustik de geliştirildi. Önceki nesil bile iç mekanda son derece gelişmiş bir gürültü konforu sunuyordu. Yeni nesil S-Serisi daha da sessiz bir yapı sunuyor. Gövdenin yüksek rijitlik seviyesi muhteşem gürültü ve titreşim konforunun temelini oluşturuyor. Bunu birçok detay çözüm tamamlıyor. Örneğin, ön alan bölgesindeki kablo kanallarındaki açıklıklar iki kez kaplanıyor. Motor sesinin iç mekana belli belirsiz bir oranda ulaşması için ön ısı duvarındaki yalıtım malzemesi A-Sütunlarına ve araç zeminine kadar uzatıldı. Mercedes-Benz ayrıca ilk kez seri üretimde seçili gövde profillerinde akustik köpükler kullanıyor.

Daha fazla elektrik desteği ve daha fazla verimlilik

Yeni S-Serisi ilk etapta farklı güç seviyelerine sahip sıralı altı silindirli benzinli ve dizel motorlarla yollara çıkıyor. Entegre Marş Jeneratörü’ne (ISG) ve 48 Volt beslemeye sahip bir V8 motor kısa bir süre sonra ürün gamına dahil edilecek. 2021 yılında ise yaklaşık 100 km tamamen elektrikli sürüş menziline sahip bir şarj edilebilir hibrit versiyon ürün gamını tamamlayacak.

s-serisi-tablo2.png

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

TÜRKİYE’NİN EN ÇOK TERCİH EDİLEN B-SUV MODELİ: DACIA SANDERO STEPWAY!

  • Dacia Sandero Stepway, Ağustos ayında toplam 1.347 satış adedine ulaşarak Türkiye’nin en çok tercih edilen B-SUV modeli oldu.
  • Dacia aynı zamanda Sandero modeli ile de Avrupa’nın en çok perakende otomobil modeli satan markası olmayı başardı.

 

Ülkemizde B-SUV segmentinin en önemli oyuncularından biri olan Dacia Sandero Stepway, Ağustos ayında ulaştığı 1.347 adetlik satış başarısı ile Türkiye’nin en çok tercih edilen B-SUV modeli oldu. 2023 yılında toplamda 10.621 adet satış gerçekleştiren Dacia Sandero Stepway, 2024 yılı Ağustos sonu itibarıyla gerçekleştirmiş olduğu 7.885 adet satış ile B-SUV segmentinde ise en çok tercih edilen 3. model olma başarısını gösterdi.

Dacia Sandero, 2024 yılının ilk yarısında dünya çapında 164.789 adetlik satış başarısı göstererek geçen yılın aynı dönemine göre satışlarını %18,5 arttırdı ve Avrupa’nın en çok satan perakende otomobil modeli oldu.

Bu başarı 2017’den beri perakende satışlarda elinde tuttuğu bir unvan olsa da 2024’ün ilk yarısına ait rakamlar, uygun fiyatlı süper mininin artık listelerin başında yer aldığını ve konumunu daha da güçlendirdiğini gösteriyor.

Geçen yılın ilk yarısındaki etkileyici performansına göre %18,5’lik bir artış sağlaması, Dacia Sandero’ya olan talebin ve güvenin her zamankinden daha güçlü olduğunu gösteriyor.

2008’de tanıtıldığı ilk günden bu yana, dünya genelinde 3,1 milyondan fazla Sandero satıldı ve bu başarı, Dacia’nın müşterilerinin gerçekten ihtiyacı olan tüm temel özelliklerin; modern, sağlam ve uygun fiyatlı bir paket ile sunulması formülünün giderek artan sayıda müşteri tarafından beğenilmeye devam ettiğini kanıtlıyor.

 

 

 

Continue Reading

Blog

Otomotiv ihracatı ağustosta 2,7 milyar dolar oldu

OİB verilerine göre Türkiye otomotiv endüstrisinin ağustos ayı ihracatı yüzde 0,4 azalarak 2 milyar 715 milyon dolar oldu. İhracatta yine ilk sırada yer alan sektörün ocak-ağustos dönemi ihracatı ise yüzde 3,4 artışla 23 milyar 531 milyon dolara ulaştı.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Otomotiv endüstrisinde ağustos ayı planlı bakım- onarım çalışmaları nedeniyle üretime ara verilen dönem olmasına rağmen bu yıl ihracatta ağustos ortalamalarının üzerine çıktık. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün gruplarında çift haneli artış kaydettik. En önemli pazarlardan Birleşik Krallık’a yüzde 24, Slovenya’ya yüzde 116 ve Romanya’ya da yüzde 108 artış oldu.”

 

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv sektörünün ağustos ayı ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 0,4 azalarak 2 milyar 715 milyon dolar oldu. Türkiye ihracatında ilk sıradaki yerini koruyan sektörün aldığı pay da yüzde 12,3 oldu.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “Ağustos ayı planlı bakım- onarım çalışmaları nedeniyle üretime ara verilen dönem olmasına rağmen bu yıl ihracatta ağustos ortalamalarının üzerine çıktık. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün gruplarında çift haneli artış kaydettik. En önemli pazarlardan Birleşik Krallık’a yüzde 24, Slovenya’ya yüzde 116 ve Romanya’ya da yüzde 108 artış oldu. Türkiye otomotiv endüstrimizin ocak-ağustos dönemi ihracatı ise geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 3,4 artışla 23 milyar 531 milyon dolara ulaştı” dedi.

Tedarik endüstrisi ihracatında yüzde 3 artış oldu

Ağustosta en büyük ürün grubu olan Tedarik Endüstrisinde ihracatı yüzde 3 artarak 1 milyar 214 milyon dolar oldu. Binek Otomobiller ihracatı yüzde 23 azalarak 723 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 61 artışla 411 milyon dolar, Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 18 artışla 216 milyon dolar ve Çekiciler ihracatı ise yüzde 17 azalışla 109 milyon dolar oldu.

Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke Almanya olurken, bu ülkeye yönelik ihracat yüzde 3 arttı. Önemli pazarlardan Fransa’ya yüzde 14, Romanya’ya yüzde 83, Polonya’ya yüzde 17, Çekya’ya yüzde 34 ihracat artışı, Rusya’ya yüzde 20 düşüş yaşandı.

Binek otomobillerde önemli pazarlardan Birleşik Krallık’a yüzde 34, Fransa’ya yüzde 48, İtalya’ya yüzde 11, Almanya’ya yüzde 23, Hollanda’ya yüzde 29, Bulgaristan’a yüzde 63 ihracat düşüşü, Slovenya’ya yüzde 141 ihracat artışı yaşandı.

Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Birleşik Krallık’a yüzde 134, Slovenya’ya yüzde 114, İtalya’ya yüzde 36, Belçika’ya yüzde 82, İspanya’ya yüzde 48 oranında ihracat artışları yaşanırken, Fransa’ya yüzde 17 düşüş oldu.

Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise Fransa’ya yüzde 18 ihracat düşüşü, Birleşik Krallık’a yüzde 148, Sırbistan’a yüzde 607, Romanya’ya yüzde 209, ABD’ye yüzde 204 ihracat artışları kaydedildi.

Almanya’ya yüzde 10 düşüş, Birleşik Krallık’a yüzde 24 artış

Geçen ay en büyük Pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 10 azalarak 356 milyon dolar oldu. Birleşik Krallık’a yüzde 24 artışla 324 milyon dolar, Fransa’ya yüzde 30 düşüşle 248 milyon dolar ihracat yapıldı. Slovenya’ya yüzde 116, Belçika’ya yüzde 18, Romanya’ya yüzde 108, Sırbistan’a yüzde 311, Yunanistan’a yüzde 106 ihracat artışı yaşanırken, Rusya’ya yüzde 19, Hollanda’ya yüzde 21, Fas’a yüzde 36, İsveç’e yüzde 16 ihracat düşüşü yaşandı.

AB Ülkelerine 1,7 milyar dolar ihracat

En büyük ülke grubu olan ve ihracattan yüzde 65 pay alan Avrupa Birliği ülkelerine ağustosta yüzde 0,5 azalışla 1 milyar 771 milyon dolar ihracat yapıldı. Yüzde 15 pay alan Diğer Avrupa Ülkelerine ihracat yüzde 33 arttı. Afrika ülkelerine yüzde 40 ve Orta Doğu Ülkelerine yüzde 30 ihracat düşüşü yaşandı.

 

Continue Reading

Blog

OSD IPA-III Projesiyle Hedef, Otomotiv Sanayiinin AB Yeşil Mutabakat Hedeflerini Gerçekleştirmesi!

Otomotiv Sanayii Derneği, AB düzenlemelerine uyum ve Türk otomotiv sanayisinin ihracat rekabetçiliğinin sürdürülebilirliği odağındaki çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu kapsamda OSD, AB tarafından Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA-III) hibe programı kapsamında devreye alınan “Türk Otomotiv Sanayiinin Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Hedeflerine Ulaşması Projesi”nin açılış toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi. Kamu, ana ve tedarik sanayii temsilcileri, STK temsilcileri ve çeşitli üniversitelerden akademisyenlerden oluşan katılımcılarla gerçekleştirilen etkinlikte, otomotiv sanayisinin sürdürülebilirlik standartlarını yükseltme, çevresel etkileri azaltma ve yeşil dönüşüm sürecini hızlandırma çalışmaları hakkında detaylı paylaşımlarda bulunuldu.  Proje ile iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına katkıda bulunulması, Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleri kapsamında OSD’nin ve otomotiv ana ve tedarik sanayinin kurumsal ve teknik kapasitesinin artırılması, ilgili STK’lar ve devlet kurumları ile sinerji ve iş birliğinin artırılması, Avrupa Birliği’ndeki kurumlar ile yeni ağlar kurulması ve ilgili tüm taraflar için güvenilir bilgi kaynağı oluşturulması hedefleniyor.

 

Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 üyesiyle, bu yıl kuruluşunun 50. yılını kutlayan sektörün çatı kuruluşu konumundaki Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), sektörü geliştirmeye yönelik çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Türk otomotiv sanayiinin mobilite dünyasından aldığı payı artırma vizyonuyla global gelişmeleri yakından takip eden OSD, Avrupa Birliği (AB) düzenlemelerine uyum ve Türk otomotiv sanayisinin ihracat rekabetçiliğinin sürdürülebilirliği için dikkat çekici çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu kapsamda OSD, AB tarafından Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA-III) kapsamında verilen hibe programı kapsamında devreye alınan “Türk Otomotiv Sanayiinin Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Hedeflerine Ulaşması Projesi’nin açılış toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi.

 

Proje kapsamındaki çalışma ve faaliyetler anlatıldı!

Kamu, ana ve tedarik sanayii temsilcileri, STK temsilcileri ve çeşitli üniversitelerden akademisyenlerden oluşan yüksek bir katılım ile gerçekleştirilen etkinlikte, otomotiv sanayisinin sürdürülebilirlik standartlarını yükseltme, çevresel etkileri azaltma ve yeşil dönüşüm sürecini hızlandırma çalışmaları hakkında detaylı paylaşımlarda bulunuldu. Toplantıda ayrıca AB Yeşil Mutabakatı kapsamında OSD’nin kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi ve derneğin karar alma süreçlerine katılımının artırılmasına destek olacak 4 yıllık projenin faaliyetleri ve uygulama takvimi hakkında bilgiler paylaşıldı.

OSD Genel Sekreteri Özlem Güçlüer’in gerçekleştirdiği açılış konuşmasıyla başlayan program, E&Y Partneri Melike Kılınç’ın “AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Otomotiv Sanayisine Olası Etkileri” konulu sunumuyla devam etti. Ardından, Proje Koordinatörü ve OSD Uluslararası Ticaret ve İş Gücü Koordinatörü Ayşin Bektaş Cebeci’nin gerçekleştirdiği Proje Tanıtım sunumu ile proje kapsamında gerçekleştirilecek çalışma ve faaliyetler hakkında bilgi verildi. Etkinlik kapsamında ayrıca “Farklı Perspektiflerden Yeşil Mutabakat Çalışmaları” başlığı altında bir panel de düzenlendi. Bu panelde, otomotiv ana sanayi, tedarik sanayi, genel sanayi ve devlet perspektiflerinden Yeşil Mutabakat’ın etkileri ve fırsatları detaylı şekilde ele alındı. Panelistler, farklı disiplinlerden gelen görüş ve önerileriyle sektördeki yeşil dönüşüm sürecine ışık tuttu. Moderatörlüğünü OSD Genel Sekreteri Özlem Güçlüer’in üstlendiği panele, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Tek Pazar ve Rekabet Dairesi Başkanı Arzu Kütükçüoğlu, TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Nurşen Numanoğlu, ana sanayiyi temsilen Ford Otosan Homologasyon ve Regülasyon Uyum Lideri Dilek Bayrak ve tedarik sanayiini temsilen de CMS Jant İkincil Alüminyum Program Müdürü Fatih Devrimci konuşmacı olarak katılım sağladı.

Hedef otomotiv sanayiinin AB Yeşil Mutabakat hedeflerini gerçekleştirmesi!

Bu proje ile iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına katkıda bulunmak, Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleri kapsamında OSD’nin ve otomotiv ana ve tedarik sanayinin kurumsal ve teknik kapasitesinin artırılması, ilgili STK’lar ve devlet kurumları ile sinerji ve iş birliğinin artırılması, Avrupa Birliği’ndeki kurumlar ile yeni ağlar kurulması ve ilgili tüm taraflar için güvenilir bilgi kaynağı oluşturulması hedefleniyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.