Connect with us

Deniz Yolu

“Yıpranma Hakkı” Denizcilerin Hakkı

   Mesleğin zorluklarına dikkat çeken denizciler, 2008’de kaldırılan ‘yıpranma payı’ haklarının geri verilmesini istiyor. Ayrıca, deniz haydutluğu vakalarının en fazla arttığı bölge olan Gine Körfezi’nde caydırıcı güvenlik tedbiri alınmasını bekliyor.

Gine Körfezi’nde geçen hafta meydana gelen korsan saldırısında, rehin alınan 15 Türk mürettebattan henüz haber yok. Korsanların birkaç gün içerisinde geminin sahibi İngiliz armatörlük şirketini fidye için araması beklenirken, yaşanan bu acı olay sektörde bazı tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Mesleğin zorluklarına dikkat çeken denizciler, 2008’de yürürlükten kaldırılan ‘yıpranma payı’ haklarının geri verilmesini istiyor. Öte yandan denizciler, son dönemde deniz haydutluğu vakalarının en fazla arttığı bölge olan Gine Körfezi’nde Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla Somali’deki gibi caydırıcı güvenlik tedbiri alınmasını istiyor.

Hatırlanacağı üzere, İngiliz şirket Borealis Maritime’a ait olan, İstanbul merkezli Boden Denizcilik işletmesindeki Mozart isimli konteyner gemisi, geçen hafta cumartesi günü Gine Körfezi’nde korsanlar tarafından saldırıya uğradı. Gemide biri Azerbaycan vatandaşı (2. mühendis) 18’i Türk olmak üzere toplam 19 personel bulunuyordu. Kaptan Mustafa Kaya idaresindeki 222 metre boyundaki M/V Mozart (2007 inşa), Nijerya’nın Lagos limanından aldığı yükü Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cape Town limanına götürüyordu. Nijerya Lagos’un yaklaşık 180 mil açığında meydana gelen korsan saldırısında gemi personeli kendini güvenli alana kilitledi ancak deniz haydutları 5-6 saat uğraş sonucunda güvenli alan kapısını kırarak 15 Türk personeli yanlarına rehin alarak gemiyi terk etti. Arbede esnasında Azerbaycan uyruklu 2. mühendis yaşamını yitirdi. Gemi kalan üç personeli ile birlikte Gabon’un Port-Gentil limanına hareket etti. Gentil Limanı’na ulaşan gemiyi Türkiye’nin Lebrevil Büyükelçiliği personeli karşıladı. Dışişleri Bakanlığı, kaçırılan Türk mürettebat için bölge ülkelerindeki yetkililerle temaslarını sürdürüyor.

“Denizcilik mesleği artık daha tehlikeli”

Türkiye Armatörler Birliği (TAB) Başkanı Ahmet Bedri İnce, olay sonrası DÜNYA’ya yaptığı açıklamada Gine Körfezi’nde korsan saldırılarındaki artışa dikkat çekerek, özellikle bu bölgede gemilerin çok dikkatli seyretmeleri ve her türlü güvenlik önlemini uygulamaları önerisinde bulundu. Bedri İnce, bu bölgede haydutluk olaylarının sıklığının artmasından dolayı ülkelerin deniz kuvvetleri yetkililerinin ortak hareket etmesi gerektiğini belirtti. İnce, “Deniz haydutluğu vakalarında caydırıcılığın sağlanması için ülkelerin deniz kuvvetleri ortak hareket edebilir veya BM onaylı bir harekât başlatılabilir. Burada birçok denizcimizin canı yanıyor. Uluslararası denizcilik örgütü IMO o bölge için bu çağrıyı ilgili uluslararası kuruluşlara yapabilir. Bu uygulama bunun gibi birçok deniz haydu tluğu bölgesinde başarı sağladı” dedi.

Denizcilik sektörünün duayen isimlerinde seyir, can, mal ve çevre emniyeti ile güvenlik uzmanı Kaptan Saim Oğuzülgen, yaşanan bu acı olayın denizcilik sektörünün geleceği için büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, “Denizciler artık doğal şartlarla değil kötü niyetli deniz haydutlarının ve onları organize eden yapıların, kazanç sağlamak için organize ettikleri bu tür deniz haydutluğu ile de mücadele ediyor. Denizcilik mesleği hayati riski olan tehlikeli mesleklerden biri olarak öne çıkıyor. Şimdi ise daha da tehlikeli hale geldi” dedi.

“Yıpranma payı hakkı geri verilmeli”

Bu konuda ihtiyaç duyulan çalışmaların ulusal ve uluslararası düzeyde yapılması gerektiğini belirten Oğuzülgen, “Afrika’nın doğu sahillerinde alınan güvenlik tedbirlerinin, kıtanın batı sahillerinde de acilen alınması gerekiyor. IMO’ya önemli görev

ler düşüyor. Bu teşkilatın üyesi olan ülkemiz yetkililerinin, gereken girişimleri yaparak ülkemiz denizcileri için geçmişte var olan yıpranma haklarının geri alınması için gerekli çalışmaları başlatmalı. Tüm insanlığı; dünya insanları için ana gereksinimleri sağlayan denizcilerin masun yaşantılarının, hiçbir şekilde kötü niyetli insanlarca tehlikeye atılmasının önlenmesi için, bir denizci olarak acilen göreve davet ediyorum. Denizciler tüm İnsanlık için fedakarca görevler yaparken hunharca öldürülmesin. Hiç bir canın maddi karşılığı olmamalı.”

Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği Başkanı Arif Bostan, deniz haydutluğu saldırısını şiddetle kınayarak, “Yetkililerden talebimiz, Somali örneğinde olduğu gibi, Birleşmiş Milletler kararı ile bölgede ortak deniz gücü oluşturularak güvenli geçişin sağlanması için gerekli girişimlerin yapılması” açıklamasını yaptı.

deniz-haydutlari.jpgSomali’de önlemler
sonuç verdi

Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran, armatör ve personeline deniz haydutluğu saldırılarına karşı IMO’nun yayınladığı önlemlere uyulması çağrısında bulundu. Kıran, bölgedeki devletlerin korsan saldırılarını bastıracak adımları atmasının önemine vurgu yaparak, “Aden Körfezi’nde Somali’de alınan güvenlik tedbirleri sayesinde bu bölgede çok daha az sayıda korsan saldırıları oluyor” dedi. Somali, yakın bir geçmişe kadar en fazla korsan saldırısının yaşandığı bölgeydi.

Deniz haydutluğu vakaları 2020’de %17 arttı

Uluslararası Deniz Ticaret Odası’nın (ICC) verilerine göre; 2020 yılında deniz haydutluğu faaliyetlerinde artış yaşandı. Küresel anlamda 2019’da 162 deniz haydutluğu vakası yaşanırken, bu sayı 2020’de yüzde 17’lik bir artışla 195 oldu. Gine Körfezi ise en çok gemiadamı kaçırılan bölge olarak öne çıkıyor. 2020 yılında bu tip olaylarda 135 gemiadamı kaçırılırken, bunun yüzde 95’i Gine Körfezi’nde gerçekleşti. Burada gerçekleşen olayların yüzde 80’inde silah kullanıldı.

ISC: Denizcilere aşıda öncelik verilsin

Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS), COVID-19 önlemleri kapsamında yeniden kısıtlamalar getiren hükümetlere denizciler için çağrıda bulunarak, 2020’de karşılaştıkları zorlukların tekrarlanmasını önlemek için aşı sırasında öncelik verilmesini istedi. Denizcilerin küresel tedarik zinciri için oynadıkları hayati role vurgu yapan ICS Genel Sekreteri Guy Platten, “Aşının ve sağlık ekipmanlarının dünyanın her yerine nakledilmesinden sorumlu olan denizcilerin aşılanmasının faydaları açıkça görülmeli. Hükümetler denizcileri kilit işçiler olarak tanımalı ve onlara aşı için öncelikli erişim sağlamalıdır. Küresel ticareti ve tedarik zincirini sürdürmek istiyorsak, denizciler aşı kuyruğunun arkasına yerleştirilmemeli” dedi.

Türk askerler Aden’de 1 yıl daha görev yapacak

TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün Aden Körfezi Somali’ye asker göndermenin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi görüşmeleri düzenlendi. Görüşmelerden sonra yapılan oylamada tezkere kabul edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri, Birleşmiş Milletler sistemi içinde bölgede seyreden Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticari gemilerin emniyetinin etkin şekilde muhafaza edilmesi için bir yıl daha görev yapacak.

Rehineler için ‘arabulucu’ görevlendiriliyor

DÜNYA’ya konuşan Boden Denizcilik Yetkilileri kaçırılan mürettebattan henüz bir haber alınamadığını, konuyla ilgili yakın takipte olduklarını dile getirdi. Yetkililer, korsanların geminin asıl sahibi İngiliz şirket ile iletişime geçmesinin beklendiğini söyledi. Sektör uzmanları daha önce yaşanan benzer saldırılarda deniz haydutlarından günlerce bazen 1 haftadan fazla haber alınamadığını, ardından fidye için gemi sahibi ile iletişime geçildiği ifade edildi. Bu tür olaylarda genellikle armatörün işbirliği yaptığı sigorta şirketi bir arabulucuyu görevlendirerek korsanlarla armatör arasında iletişimi yürütüyor. Sektör yetkilileri bugüne kadar yaşanan olaylarda fidye ödenmeden rehinelerin serbest bırakılmasının pek rastlanan bir durum olmadığını belirtiyor.

Aysel YÜCEL – DÜNYA

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Deniz Yolu

“Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Gençler, 1 milyon 625 bin liralık ulaştırma projeleri için yarışacak

Bakan Uraloğlu, “Yarışma karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için fırsat sunuyor. Kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) tarafından düzenlenen ikincisi düzenlenecek olan “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Üniversiteler Arası Ar-Ge Projeleri Fikir Yarışması’nın başvuru sürecinin 31 Ocak 2025 tarihine kadar süreceğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Yarışma, üniversite öğrencilerinin Türkiye’nin ulaşım ve altyapı alanlarında yenilikçi fikirler geliştirmelerini teşvik etmeyi amaçlıyor.” ifadelerini kullandı.

Kategorilerde Büyük Ödüller

Bakan Uraloğlu, yarışmanın karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme olmak üzere 5 ayrı kategoride düzenleneceğini ve her kategoride birinciye 150 bin lira, ikinciye 100 bin lira üçüncüye 75 bin lira ödül verileceğini belirtti. Uraloğlu, “Yarışma neticesinde kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz. Değerlendirme kurulunun belirlediği alanlarda ayrıca mansiyon ödülü de verilecek.” dedi.

Başvurular Çevrimiçi Alınıyor

Bakan Uraloğlu, yarışmaya katılmak isteyen öğrencilerin başvurularını fikiryarismasi.uab.gov.tr adresi üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleştirebileceklerini kaydederek “1 Kasım 2024’te başlayan başvuru süreci 31 Ocak 2025’te sona erecek.” bilgisini paylaştı.

Türkiye’nin 2053 Hedeflerinde Önemli Bir Adım

Bakan Uraloğlu, bu tür yarışmaların gençlerin bilimsel ve teknik projelerde daha aktif rol almalarını sağlayacağını belirterek, “Türkiye’nin 2053 hedeflerine ulaşmasında gençlerimizin katkısı büyük olacak, onların yenilikçi fikirlerine alan açıyoruz. Yarışma, karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için büyük bir fırsat sunuyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Deniz Yolu

Turizmde Sürdürülebilirlik İçin Türk Bayraklı Gemilere İhtiyacımız Var!

2024 yılının son çeyreği, Türkiye’nin kruvaziyer turizminde önemli büyüme kaydettiği bir yıl oldu. Yıl boyunca artan kruvaziyer gemi seferleri, Türkiye’nin kıyılarını yerli ve yabancı turistler için cazip bir destinasyon haline getirdi. Ancak, yüksek enflasyon oranları ve artan maliyetleri belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Ülkemizde yabancı bayraklı bir yolcu gemisini işleten ilk firmayız. Artık daha çok Türk bayraklı kruvaziyer gemileri görmek istiyoruz. Fakat mevcut yüksek enflasyon oranları, bu hedeflere ulaşmamızı zorlaştırıyor.” şeklinde ifade etti.

Kruvaziyer turizmi, Türkiye ekonomisi için giderek daha fazla önem kazanıyor. Coğrafi konumu sayesinde kruvaziyer turizminde stratejik bir merkez olan Türkiye, limanlarındaki gelişmiş altyapı ve teknik imkanlarla birlikte, sahip olduğu özellikleriyle de dünya kruvaziyer turizminde öne çıkma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye’nin kültürel ve doğal zenginliklerini tanıtma ve yerel ekonomiyi canlandırma fırsatını beraberinde getirdiğini belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Türkiye, eşsiz güzellikteki kıyıları ve tarihi zenginlikleri ile kruvaziyer turizmi için ideal bir destinasyon. Kıyılarımız, her yıl artan seferlerle birlikte daha fazla turist çekiyor. Bu hem yerel esnafımız hem de ülkemiz için büyük bir fırsat. Ancak artan enflasyon seyahat maliyetlerini artırarak, turistlerin harcama alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilemeye başladı.’’ dedi.

Yüksek Enflasyon Turizm Potansiyelini Tehdit Ediyor

Kruvaziyer turizmi, yerel esnafa ve bölge ekonomisine sağladığı katkılarla dikkat çekiyor. Yolcular, her durakta yerel ürünleri deneyimleyerek, kültürleri yakından tanıma fırsatı buluyor. Türkiye’nin karşılaştığı yüksek enflasyon, bu potansiyeli tehdit ediyor. Son dönemlerde, rezervasyonların altı ay önceden planlandığını ve bu süreçte %30’luk bir azalma yaşandığını gözlemlediğini belirten Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Gemimizde bulunan şikayet kutularına yapılan geri dönüşler, ‘Ülkeniz çok pahalı’ şeklinde bir sonuç ortaya koydu. Bu durum, turizm sektöründeki endişeleri artırıyor ve turistlerin seyahat etme isteğini olumsuz yönde etkiliyor. Ülkemizin enflasyon oranında en iyisini olmasını istiyoruz. Armatörlere, daha fazla devlet bazında ve kredisel bazda destek sağlanmalı. Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısının artması, sektördeki sürdürülebilirliği sağlayacaktır.” açıklamasını yaptı.

Enflasyonun Düşmesi ve Devlet Desteği Şart

Türkiye’de yabancı bayraklı gemi işleten tek firma olarak, Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısını artırmak için devlet desteğine ihtiyaç duyduklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Ülkemizdeki enflasyon oranının düşmesini ve armatörlerin devlet destekleri ile teşvik edilmesini istiyoruz. Bu destekler, Türk bayraklı kruvaziyer gemileri için büyük bir adım olacaktır.” dedi.

Ayrıca, kruvaziyer turizminin yerel ekonomiye sağladığı katkıyı da önemseyen Çavuşoğlu, “Kruvaziyer yolcuları, her gün yeni bir şehirde, farklı kültürlerde ve lezzetlerde deneyim yaşama fırsatına sahip. Bu da yerel esnaf için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. Bir otele gelen turist, alışveriş ve gezme imkânı sınırlıyken, kruvaziyer turizmiyle birlikte bu sınırlar ortadan kalkıyor. Her gün yeni bir güzelliği keşfetmeyi, farklı sahilleri görmeyi ve yerel ürünleri deneyimlemeyi mümkün kılıyor.” ifadelerini kullandı.

‘‘2025 Hedefimiz Daha Fazla Türk Bayraklı Gemi’’

Coğrafik açıdan ülke olarak özel bir konumda bulunduğumuzu söyleyen Çavuşoğlu, 2025 yılına yönelik hedeflerini açıkladı. Çavuşoğlu, önümüzdeki yıllarda Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısını artırmayı planladığını belirterek, ‘‘2025 yılına kadar Türkiye’de daha fazla Türk bayraklı gemi görmek istiyoruz. Bu hedef hem yerel ekonomi hem de turizm sektörü için kritik bir öneme sahip. Önümüzdeki dönemde 1 veya 2 yeni yolcu gemisi almayı düşünüyoruz. Belki de daha küçük olan gemimizi Türkiye içinde çalıştıracağız. Şu anki gemimizi ise Avrupa kıyısında çalıştırmayı planlıyoruz. Tabi şartlar değişirse ve imkanlar iyileşirse biz de esnek bir durum alabiliriz. Bu, piyasanın taleplerine göre şekillenecektir.’’ dedi.

Continue Reading

Deniz Yolu

“Sigortası olmayan deniz aracı sefere çıkamayacak”

Türk P&I Genel Müdürü Ufuk Teker, 12 ve üzeri yolcu taşıyan, deniz turizminde kullanılan gezi teknelerinin zorunlu sigorta kapsamına alındığını belirtti. Sigortası olmayan deniz araçları sefere çıkamayacak diye ekledi.

Yolcu taşıyan tüm deniz araçlarının olası kazalarda yolcuların ve mürettebatın uğrayacakları bedeni zararlara, üçüncü şahıslara verilebilecek zararlara ve teknelerin çevreye verecekleri zararlara karşı sorumluluk sigortası ile zorunlu sigortalanmaları gerektiğini ifade eden Teker, “Geçen yıl yapılan düzenlemeyle gezi teknelerine sigorta zorunluluğu getirildi. Sigortası olmayan tekneler sefere çıkamayacak.

Artık bütün deniz araçları sigortasını yaptırmak zorunda. Sezonun başındayız. Gezi tekneleri liman başkanlarından denize elverişlilik belgesini almak zorunda. Bu belgeler arasında sorumluluk sigortası da bulunuyor. Liman başkanları sıkı takibini yapıyor. Liman başkanları gerekli teminata sahip olmayan deniz araçlarının seferlerine müsaade etmiyor” dedi.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.