Elektrikli Araçlar
Yollardaki elektrikli araçların yüzde 80’i kaskolu

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (SEDDK) elektrikli araçların zorunlu trafik poliçesine uyguladığı yüzde 10’luk indirimin bilinirliğin artması yönünde fayda sağladığını fakat poliçe artışına katkı sunmadığını belirten Demirkan, “8 aylık rakamlara baktığımızda 20 milyon 131 bin aracın zorunlu trafik sigortası (ZTS) poliçesi bulunurken, 151 bin 679 elektrikli aracın ZTS poliçesi mevcut. Kaskoda ise 5 milyon 828 bin 712 aracın poliçe mevcutken, elektrikli araçlarda bu rakam 121 bin 390. Trafiğe çıkan elektrikli araçların tamamında zorunlu trafik sigortası yapılırken, kasko poliçesi tercih edenlerin oranı yüzde 80 seviyesinde.” diye konuştu.
Demirkan, son dönemlerde motosiklet sınıfına giren fakat kapısı ve direksiyonu olan elektrikli araçlar konusuna da değindi. Bu araçların satışının arttığını ve şehir içi trafiğe çıktığına dikkati çeken Demirkan, şunları kaydetti:
“Kayıtlı araç adetlerine bu araçlar da dahil oluyor. Kilovat nedeni ile poliçe zorunluluğu bulunmayan (Araç tipi ruhsat ve trafik tescilinde L6 ve benzerleri) bu araçların SEDDK tarafından zorunlu trafik sigortası kapsamı içerisinde yer almasının ve bu araçlara yüzde 10’luk indirim uygulamasının daha fazla fayda sağlayacağını düşünüyoruz.”
Demirkan kasko tarafında, sigorta şirketlerinin geçtiğimiz dönemde elektrikli araçlara yönelik ürün ve kampanyalar ile Togg gibi markalara yönelik altyapı hazırladıklarını ve bu doğrultuda poliçe üretimi yaptıklarını anlattı.
“Sektörümüz üretici firmalarla iş birliği içinde hasar yönetimi yapmaya çalışıyor”
Elektrikli araçların kaza yapma sıklığı ile hasar maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle bu yıl poliçe fiyatlarının arttığını dile getiren Demirkan, şu bilgileri paylaştı:
“Fiyat kampanyaları azalmakla birlikte, kasko sigortalılık oranında bir gerileme görmüyoruz. Elektrikli araç sahiplerinin yüzde 80’inin kasko poliçesini geçen yıla göre daha yüksek fiyatlara rağmen yaptıkları anlaşılıyor. Elektrikli araçları çeken çekiciler özel donanımlı olmak zorunda ve bu ilave maliyetler getiriyor. Ayrıca elektrikli araçlarda elektronik ya da bilgisayar ağırlıklı sensörler ile kolayca yanabilen pil alt yapıları mevcut. Bu araçlarda meydana gelebilecek orta ve büyük hasarların neredeyse tamamında araç ya tamamen hasarlanıyor, yanıyor ya da pil nedeni ile onarımları mümkün olmuyor. Son olarak bu araçlara yetkili servis verilmesi konularında da ciddi alt yapı yetersizlikleri bulunuyor. Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük iki elektrikli araç markasının tam teşekküllü yetkili servisleri sadece büyük şehirlerde bulunuyor ve tarafımıza onarımlar konusunda sıkıntılarla birlikte ve kuyruk şikayetleri iletiliyor.”
Demirkan elektrikli araçlar ile ilgili en önemli teminatın, araçların özel araçlar ile çekilebileceği, üretimden kaynaklı hatalar ile elektromekanik zararların teminat dışında kalacağına ilişkin düzenlemeler olduğunu belirtti.
Diğer teminatları hatırlatan Demirkan, “Araç pillerindeki eskime ve yıpranma nedeniyle pil kapasitelerindeki azalmalarda yine poliçelerde tanımlanan teminatlardan olmuştu. Ayrıca elektrikli ve konvansiyonel araçların birçoğu artık otonom sürüş ve araç kontrollerini yapabilecek yazılımlar ile yüklü geliyor. Bu konuda yine poliçelerde sorumluluk hacker neticesinde olacak zararların üretici sorumluluğunda olacağı teminat notu ile poliçeler üretiliyor. Sektörümüz bu hasarların yönetimini onarım yerleri, muafiyet ve teminatların yeniden tanımlanması gibi adımlarla yönetmeye çalışıyor. Buna ek olarak sigorta şirketleri üretici firmalar ile konuşarak ağır hasarların onarımı konusunda işbirliği içerisinde hasar yönetimi yapmaya çalışıyor.” dedi.
“Elektrikli araçlarda sorumluluk konusundaki çalışmalar takip ediliyor”
Kaza veya arıza durumunda, sorumluluk konusunda elektrikli araçlarla ilgili özel bir düzenleme hala bulunmuyor. Otonom özellikleri olan, kendi yazılımları ile kaza önleme sistemi bulunan, yüksek teknolojili bu araçların sorumluluklarının arıza ve kaza durumundaki sorumlulukları dünyada da çalışma konusu olmaya devam ediyor.
Demirkan, Türkiye’de olduğu gibi dünyada da elektrikli ve otonom araçların sorumluluğu konusunda çeşitli hukuki tartışmalar olduğunu belirterek, Avrupa Birliği’nde bu konuda bazı direktifler ve düzenlemeler yapıldığını söyledi.
Avrupa Parlamentosu’nda otonom araçları da kapsayan yapay zeka kanununun geçen aylarda kabul edildiği ve taslağın direktif olarak yayımlanmasının beklendiğini anımsatan Demirkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapay zeka kapsamında, otonom araçlardaki kod hataları, araç üreticisinin sensör ve üretim hatalarının tespiti, loglar ve bunların tespiti gibi konular ciddi tartışma ve çalışma konularıdır. Aynı zamanda araçların kullanım ve sürücü bilgilerine ilişkin veri sahipliği, kişisel veri işlenmesi konuları da tüm dünyada tartışılıyor. Bu konuda yine ülkemizde de birçok üniversite, araç üreticileri ile dağıtıcılarının çalışma yaptığını görüyoruz. Bu çalışmalar TSB tarafından yakinen takip edilmekte, somut gelişmeler oldukça değerlendirilmektedir.”
Demirkan, Türk sigorta sektörünün dünyada olduğu gibi oto sigortalarının dinamo etkisi ile gelişimini sürdürdüğünü ifade etti.
Dünyadaki birçok yeniliğin Türk sigorta piyasasında yer bulduğunu anlatan Demirkan, “Yeni nesil teknolojiler elektrikli araçlara hızlı entegre ediliyor. Türkiye’de oto sigortacılığı, kendine özgü düzenlemeleri olan, ürün, içerik, hizmet ve hasar yönetiminde dünyadaki birçok gelişmiş ülke uygulamalarının öncüsü ve değişikliklere çok hızlı adapte olarak rekabet edecek seviyededir. Sektörümüz 2 yıldır gündemimizde olan elektrikli ve otonom araçların yönetilmesi ile mobilite konularında global sektör oyuncularını takip etmenin yanı sıra Türk piyasa koşulları ve hizmet atmosferinde çözüm ve uygulamaları çok hızlı ortaya çıkarıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Elektrikli Araçlar
Hyundai Motor Grubu, ABD’deki Yatırımını 26 Milyar Dolara Çıkarıyor

Hyundai Motor Grubu, Amerika’daki yatırımını 26 milyar dolara çıkaracağını açıkladı. Bu adım, grubun inovasyona, istihdam yaratmaya ve kilit sektörlerde sürdürülebilir büyümeye yönelik uzun vadeli bağlılığını pekiştiriyor. Yatırım, 2025–2028 yılları arasında gerçekleştirilecek ve grubun Amerika pazarındaki varlığını önemli ölçüde genişletecek. Bu yeni yatırım, Mart 2025’te açıklanan 21 milyar dolarlık yatırım planına ek olarak 5 milyar dolar daha içeriyor. Böylece Hyundai, otomotiv, çelik ve robotik alanlarındaki stratejik girişimlerini daha da ileri taşıyacak.
Yatırımın öne çıkan başlıkları:
Stratejik Çelik Üretimi: Louisiana’da kurulacak yeni çelik fabrikası, otomotiv üretimi gibi stratejik sektörlere destek verecek, yerel tedarik zincirlerini güçlendirecek ve endüstriyel dayanıklılığı artıracak.
Amerika’daki Otomotiv Üretim Kapasitesinin Genişletilmesi: Grubun otomotiv iştirakleri Hyundai Motor Company ve Kia Corporation, ABD’deki üretim kapasitelerini önemli ölçüde artırarak tüketicilerin değişen ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin şekilde cevap verecek.
Robotik İnovasyon Merkezi: Grup, yılda 30.000 birim üretim kapasitesine sahip ileri teknoloji bir robotik tesisi kuracak. Tasarım, üretim, test ve uygulama süreçlerini kapsayacak bu merkez, ABD’de robotik ekosisteminin öncü üssü olacak.
Hyundai Motor Grubu, bu girişimler aracılığıyla önümüzdeki dört yıl içinde ABD’de yaklaşık 25.000 yeni doğrudan istihdam yaratmayı hedefliyor. Bu da ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak. Grup, aynı zamanda Amerika merkezli teknoloji iştirakleri Boston Dynamics (robotik) ve Motional (otonom sürüş) aracılığıyla teknoloji ticarileştirmesini hızlandırıyor. Ayrıca yapay zekâ, robotik ve otonom sürüş gibi geleceğin teknolojilerinde önde gelen Amerikan şirketleriyle iş birliklerini genişletiyor.
Hyundai, 1986’da Amerika pazarına girişinden bu yana ülkeye 20,5 milyar dolardan fazla yatırım yaptı ve büyümesini ülkenin gelişimiyle uyumlu hale getirdi. Bu son yatırım, Hyundai Motor Grubu’nun Amerikan ekonomisine olan sarsılmaz bağlılığını ve inovasyon, sürdürülebilirlik ve uzun vadeli refahın güvenilir bir ortağı olma rolünü bir kez daha vurguluyor.
Elektrikli Araçlar
OMODA Markası Türkiye’ye Geliyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası, bir yandan ülkemiz pazarına giriş yaparken bir yandan da D segment bir SUV olan OMODA 7 modelini Türkiye pazarına sunmaya hazırlanıyor. Grubun Türkiye’deki genişlemesinde kilit bir aşamayı temsil eden bu yeni adım, kullanıcılara üst düzey bir mobilite deneyimi sunma vaadi taşıyor. Markanın yepyeni amiral gemisi olan OMODA 7, ileri teknoloji ve şık tasarım etrafında şekillendirilerek premium mobilite deneyimini yeniden tanımlıyor. Akıllı teknoloji ile şık tasarımı buluşturarak yerel kullanıcılara yepyeni bir sürüş deneyimi sunan OMODA 7, Türkiye’de premium mobiliteye yeni bir trend kazandıracak.
Otomotiv sektörünün yenilikçi markaları OMODA & JAECOO, ürün gamını yeni nesil mobilite seçenekleriyle genişletmeye devam ediyor. Grup olarak 2024 yılında gelir, satış hacmi, ihracat ve NEV satışlarında rekor seviyelere ulaştıklarını söyleyen OMODA&JAECOO Türkiye Başkan Yardımcısı Vivian Jiang, “Chery Grubu 5 milyon adedi aşan kümülatif ihracatıyla da önemli bir eşiği daha geride bıraktı. Bu yüksek performans da grup olarak bizi Fortune Global 500 listesinde 233’üncü sıraya kadar yükseltti ve listenin daimî oyuncuları arasında yerimizi aldık. 2025 yılı itibarıyla da Chery Grubu, kaliteli gelişim ivmesini sürdürdü. Grubun yılın ilk yarısındaki araç satışı, bir önceki yıla göre yüzde 14,5 artışla 1,26 milyon adet olarak gerçekleşti. Şirket, 550 bin adetlik araç ihracatı gerçekleştirerek Çin’in toplam otomobil ihracatının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturdu ve Çin’in otomobil ihracatında ilk sırada yer almaya devam etti. OMODA ve JAECOO ise, Temmuz 2025 itibarıyla, sadece 27 ayda dünya genelinde toplam 600 bin adedin üzerinde satış gerçekleştirirken bu başarıya en hızlı ulaşan yeni marka oldu” dedi.
Bu büyük başarılarda önemli bir paya sahip olan OMODA & JAECOO, şirketin küreselleşme stratejisinde de kilit bir görev üstleniyor. Kısa sürede büyük bir ilgiyle karşılaşan OMODA markası, hem Türkiye pazarına giriş yaparken bir yandan da yepyeni bir model sunmaya hazırlanıyor. Bu adım, grubun Türkiye’deki genişlemesinde kilit bir aşamayı temsil ederken, yerel tüketicilere taze bir mobilite deneyimi sunma vaadi taşıyor. OMODA isminde yer alan “O”, heyecan ve canlılığı simgelerken aynı zamanda yaşamın temel unsuru olan oksijeni ifade ediyor. “MODA” ise “Modern” kelimesinden türetilmiş olup moda, tasarım ve trendleri yansıtarak sürdürülebilir, çevre dostu ve avangart yaşam tarzlarını temsil ediyor. OMODA, gençlik, bireysellik ve küreselleşmeye dair derin içgörülerle, öncü kullanıcıları kucaklamayı ve tavır sahibi yeni nesil için ileriye dönük bir marka yaratmayı hedefliyor.
Teknoloji ve modanın buluştuğu otomobil: OMODA 7!
OMODA & JAECOO markası altında geliştirilen yepyeni amiral gemisi model OMODA 7, ileri teknoloji ve şık tasarım etrafında şekillendirilerek premium mobilite deneyimini yeniden tanımlıyor. Gelişmiş teknolojileri her yolculuğu daha akıllı ve pratik hale getirirken, sofistike sürücü destek sistemleri güvenliği artırıyor ve sürüşü daha zahmetsiz kılıyor. Dinamik ve akıcı dış hatları ise modern estetik anlayışı ve markanın benzersiz karakterini ortaya koyuyor. İç mekânda OMODA 7, teknolojik sofistike detayları lüks kaliteyle birleştiriyor. Kabin düzeni, ferah iç hacim ve akıllı sistemlerden her unsur, sürükleyici bir premium deneyim sunuyor. Her yolculuk, teknolojinin ve modanın kusursuz biçimde birleştiği, geleceğe ait özel bir alana adım atmak gibi hissettiriyor. Çok yakında Türkiye’de satışa sunulmaya hazırlanan OMODA 7, akıllı teknoloji ile şık tasarımı buluşturarak yerel kullanıcılara yepyeni bir sürüş deneyimi sunacak. Türkiye’de premium mobiliteye yeni bir trend kazandırmaya hazırlanan OMODA 7, üstün performansı, yüksek kalitesi ve sofistike tasarımıyla dikkatleri üzerine çekecek.
Dış dünyanın sesleri içeriye giremiyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA 7 keskin “X” şeklindeki ön ızgara tasarımıyla karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor.
Elektrikli Araçlar
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor

Hotomobil, 29 Ağustos’ta Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenecek olan Avrupa’nın en büyük motorlu karavan, mobil yaşam ve seyahat fuarı “Caravan Salon Düsseldorf”a Tesla Cybertruck için tasarladığı Cyberglad Modeli ile katılıyor.
Hotomobil, her yıl düzenli olarak katıldığı sektörün en büyük organizasyonlarından biri olan; Avrupa’nın en büyük motorlu karavan, mobil yaşam ve seyahat fuarı “Caravan Salon Düsseldorf”da bu yıl Tesla Cybertruck için özel olarak tasarladığı Cyberglad’in Avrupa lansmanını gerçekleştirecek.
Las Vegas’ta düzenlenen ve dünyanın en büyük kripto etkinliklerinden biri olan “Bitcoin 2025” Konferansında ilk tanıtımı yapılan, yalnızca Cybertruck kullanıcılarına özel tasarlanan Cyberglad; ultra hafif monoblok gövdesi, aerodinamik formu ve şık tasarımıyla elektrikli araçlar için optimize edilmiş bir yaşam alanı sunuyor. Kripto para ile satın alınabilen ilk camper olan Cyberglad; gelişmiş teknolojik altyapısı, çağdaş tasarımı ve kullanıcı odaklı konfor özellikleriyle sektöre yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.
Hotomobil’in en çok tercih edilen modeli olan Gladiator serisinden ilham alınarak geliştirilen Cyberglad, farklı boyut ve donanım seçenekleriyle neredeyse tüm pick-up araçlarla uyumlu yapısıyla dikkat çekiyor. Markanın lokomotif ürün grubu olan Gladiator modelleri, uzun süredir kullanıcıların beğenisini kazanırken; bu yılki fuarda, Tesla Cybertruck için özel olarak optimize edilen Cyberglad’in yanı sıra, farklı versiyonlarıyla Gladiator serisi de ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Etkinlik kapsamında; araç tanıtımı, interaktif deneyim alanları ve marka temsilcileriyle birebir görüşme imkanı da katılımcıları bekliyor olacak.
-
Yeni Otomobiller4 hafta önce
Maceracı Ruhlar İçin Hyundai INSTER Cross Satışta
-
Otomotiv4 hafta önce
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı
-
Hava Yolu4 hafta önce
Emirates, 2026 APEX Ödülleri’nde 2 global ödüle layık görüldü
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
BYD Türkiye, Yüzen, Kendi Etrafında Dönen ve Zıplayabilen Araçlarıyla Türkiye’de Teknoloji Şovu Yaptı
-
Otomotiv4 hafta önce
Tesla Mobil Container Store, ilk kez Türkiye’de Akbatı’da
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
Hotomobil’den mobil yaşamı kolaylaştıran yenilikçi çözüm: Atlas Kabin Box
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
Castrol Ford Team Türkiye, Eskişehir ESOK Rallisi’nde Zirvedeki Yerini Korumayı Hedefliyor