Connect with us

Blog

Opel 50 yıldır Güven Tazeliyor!

Otomotiv sektörünün sevilen markalarından Opel, cesur ve yalın tasarımlarının yanında üst düzey güvenlik konusundaki kararlılığı ile de biliniyor. Opel, OSV 40 Güvenlik Aracı ile de bu geleneğini ortaya koyuyor. İsmini 40 millik çarpışma testlerinden alan ve Kadett C modelini temel alarak tasarlanan bir güvenlik aracı olan OSV 40, saatte 65 kilometre sürate (40 mil/saat) kadar çarpışma testlerinde üstün performans göstermişti. Teste tabi tutulan araçların ağırlığının 1.000 kilogramın altında kalması koşulundan yola çıkan Opel mühendisleri, ek güvenlik ekipmanlarına rağmen OSV 40’ı 960 kilogram gibi düşük bir ağırlıkta tutmayı başarmışlardı. Böylece Opel, o yıllarda bile kompakt araçlarda da yüksek güvenliğin mümkün olduğunu göstermişti.

 

Opel’in Corsa ve Astra’dan yeni Grandland’e kadar uzanan geniş yelpazedeki modelleri, elektrikli versiyonlara ve günlük kullanım için gelişmiş özelliklere sahip. Opel’in hem binek hem de hafif ticari araçları son teknolojiyle donatılmış çok sayıda aktif ve pasif güvenlik sistemiyle her koşulda konforlu bir yolculuk sunacak şekilde tasarlanıyor. Opel’de güvenlik, her araç sınıfında bir gelenek olmayı sürdürüyor. Alman marka, Avrupa’daki en son düzenlemelerin yanı sıra 50 yıl öncesinde de olduğu gibi, her daim zamanın ve yasal gerekliliklerin önünde olmaya  devam ediyor. Opel, emniyet kemerlerinin zorunlu hale gelmesinden üç yıl önce, yani 1973’ten bu yana tüm modellerini standart olarak emniyet kemerleriyle donatmayı sürdürüyor. Opel, 1974 yılında Kadett C modelinden yola çıkarak geliştirdiği OSV 40 ile güvenlikte vizyoner bir yaklaşım sergilemişti. Araç, 65 km/s hızla yapılan önden çarpışma testlerinde başarılı olmuş ve gelecekteki güvenlik teknolojileri için önemli bir yol haritası belirlemişti. Bu deneysel araç, o yıllarda bile kompakt sınıfta optimum güvenliğin sağlanabileceğini kanıtlamasıyla öne çıkmıştı.

 

Sadece 960 kilogram ağırlığında

 

Rüsselsheim merkezli Opel, günümüzden 50 yıl önce İngiltere’nin Londra şehrinde düzenlenen Uluslararası Gelişmiş Araç Güvenliği Teknik Konferansı’nda güvenli bir kompakt otomobil fikrini ortaya attı. Mühendisler ise bir yıl önce tanıtılan Kadett C modelini temel alarak güvenlik konusundaki vizyonlarını daha da geliştirdiler. Böylece Opel Güvenlik Aracı anlamına gelen OSV (Opel Safety Vehicle) ve saatte 40 mil (yaklaşık 65 km/saat) önden çarpma hızını temsil eden OSV 40 ortaya çıktı. Belirlenen hız koşullarında ek güvenlik ekipmanlarına rağmen teste tabi tutulan aracın ağırlığının 1.000 kilogramın altında kalması gerekiyordu. Opel mühendisleri, nihai ağırlığı 960 kilogram olan deneysel araçla, o zaman bile optimum pasif güvenliğin yalnızca büyük ve ağır araçlarda değil, aynı zamanda kompakt araçlarda da ulaşılabilir olduğunu gösterdi.

 

OSV 40, sonraki çarpışma testleri sırasında tüm hedeflere ulaştı: Dört kapının tamamı, saatte 65 km hızla sert bir engele önden çarpmasına rağmen herhangi bir alet yardımı olmaksızın açılabildi. Otomobilin ön kısmı çarpma enerjisini o kadar başarılı bir şekilde sönümledi ki 50 cm kadar sıkıştı. OSV 40, 50 km/s hızla bir sütunla önden çarpışma, arkadan çarpma, bir direkle yandan çarpışma ve 48 km/s hızla devrilme testi sırasında da aynı derecede etkileyici oldu.

 

Poliüretan köpüklü tamponlarla darbelere karşı tam koruma

 

Mühendisler, bu örnek teşkil eden sonuçlara ulaşmak adına çeşitli fikirler geliştirdiler. Kadett C, şok emici güvenlik direksiyonu, ön ve arkadaki çökme bölgeleri ve yolcu bölmesindeki güvenlik hücresi gibi özelliklerle bunun için ideal bir temel oluşturdu.

 

Modern sac metal tamponlarla karşılaştırıldığında, OSV 40’ın hacimli tamponları özellikle dikkat çekiciydi. OSV 40 tamponları, güvenliği artırmak için emici özellik sağlayan poliüretan köpükle dolduruldu. Aracın ön tarafında, saatte 8 km’nin üzerindeki çarpma hızlarında kontrollü bir şekilde kırılan, köpük dolgulu ek unsurlar kullanıldı. Köpük yapı, bu hızın altındaki önden darbelerin yalnızca küçük bir deformasyonla sonuçlanmasını sağlayacak seviyede enerjiyi sönümledi; böylece “kendi kendini onaran” tamponun öncüsü tasarlanmış oldu. Mühendisler ayrıca, yandan darbelere karşı daha fazla güvenlik alanları oluşturmak adına eşik ve kapı boşluklarını poliüretan köpükle doldurdu. Diğer taraftan güçlendirilmiş tavan kirişleri ve tavana monte edilmiş ön koltuk sırtlıkları yolcu bölümünün dengesini artırdı (koltuklar hala ayarlanabilir durumdaydı). Ayrıca, gövde sertliğini artırma hedefi de göz önünde bulundurularak lamine camdan yapılmış ön cam, doğrudan gövdeye yapıştırıldı.

 

Güvenlikte yeni bir vizyonu temsil ediyor

 

Opel’in mühendislerinin geliştirdiği OSV 40 Güvenlik Aracı’nın içinde, bir kaza durumunda yolcuların temas edebileceği tüm yüzeyler iki santimetrelik bir poliüretan köpük tabakasıyla yastık oluşturacak şeklinde desteklendi. Direksiyon ise alt direksiyon kolonunda konumlandırılan ek bir katlanabilir unsurla donatıldı.

 

OSV 40’ın kokpitinde de güvenlik ilk sırada yer aldı. Hella tarafından üretilen merkezi uyarı sistemi 11 fonksiyonu kontrol ediyor ve lambalarının yanmasıyla ilgili uyarla olası hataları gösteriyordu. Bununla birlikte arka camın arkasındaki dört ek ışık, acil frenleme sinyali veriyor ve aynı zamanda dörtlü flaşör olarak işlev görüyordu. Bu ışıklar, aracın arkasında seyreden, yoldaki diğer sürücüler tarafından kolayca görülebiliyordu. Ayrıca karşıdan gelen araçlardaki sürücülerin göz kamaşmasını önlemek adına geliştirilen far uzaklığı ayarlı yenilikçi farlar, bu modelde kullanıldı. Bu sistem, Opel’in günümüzdeki uyarlanabilir Intelli-Lux LED® aydınlatma teknolojisinin öncüsü oldu. Diğer taraftan, ikiye bölünmüş dikiz aynası, kör noktayı en aza indiren alt kısmı sayesinde mükemmel bir görüş sağladı.

 

Arka bölmeye kesintisiz bir bölüm oluşturmak için ön koltuklar genişletildi. Özellikle omuz bölgesindeki yan destekler, yandan çarpma durumunda sürücü ve yolcunun birbirleriyle çarpışmasını önledi. Ön koltukların minimalist başlıkları ise sürücünün arka görüşünü sağlamasına iyi bir şekilde yardımcı oldu. Buna ek olarak arkadaki yolcular için panjur tipi koltuk başlığı sistemi geliştirildi. Böylece sürücünün arka görüş mesafesi engellenmemiş oldu. Opel’in Güvenlik Aracı olan OSV 40’ın dört koltuğunun tamamında üç noktalı emniyet kemeri bulunuyordu. Hatta ön koltuklarda otomatik emniyet kemeri gerdirme sistemi dahi mevcuttu.

 

Modern araç güvenliğinin öncüsü

OSV 40’ın etkisi son derece büyüktü; aracın geliştirilmesinden ve test edilmesinden elde edilen bulgular kısa sürede doğrudan yeni modellerin üretimine dahil edildi. Aynı zamanda, deneysel araç insanların yavaşça değişen bilincine katkıda bulundu. O zamana kadar, araç güvenliği ve kaza önleme gibi konular insanların aklına pek gelmiyordu ancak bugün otomobil kullanıcıları, satın alacakları modeli seçerken pasif ve aktif güvenlik sistemlerini giderek daha fazla dikkate alıyor. OSV 40, 1970’lerin ortalarından itibaren, özellikle kompakt sınıfta, modern araç güvenliğinin öncüsü haline geldi.

 

Opel, yeni nesil Astra modeli ile ileri teknoloji ürünü olan yardımcı sistemlere verdiği önemin de altını çiziyor. Kompakt sınıfın en çok satan modellerinin kapsamlı standart donanımları ise günümüzde şunları içeriyor:

 

  • Kamera Bazlı Aktif Acil Frenleme Sistemi
  • Şerit Koruma Özellikli Aktif Şerit Takip Sistemi
  • Trafik İşareti Tespit Sistemi
  • Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi
  • Hız Adaptasyon Sistemi ve Hız Sabitleyici
  • Ön ve Arka Park Sensörleri
  • Donanım seviyesine bağlı olarak Gelişmiş Trafik İşareti Tespit Sistemi, dur-kalk fonksiyonlu Adaptif Hız Sabitleyici, Radar Bazlı Gelişmiş Aktif Acil Frenleme Sistemive IntelliVision 360o Çevre Görüş Kamerası.

 

Buna ek olarak, Intelli-Drive sürüş destek sistemleri başlığı altında, yukarıda bahsedilen birçok yardımcının yanı sıra Arka Çapraz Trafik Uyarısı, Gelişmiş Kör Nokta Uyarı Sistemi ve Şerit Ortalama Özellikli Aktif Şerit Takip Sistemilerini de içeriyor. Karakteristik Opel Vizör marka yüzü, toplam 168 bağımsız LED hücreye ve 10 farklı aydınlatma moduna sahip adaptif Intelli-Lux LED® Pixel farları da içeriyor. Sürücünün gözlerini ve dikkatini yolda tutması için birçok bilgi, Intelli-HUD Sanal Gösterge Paneli ile rahatlıkla görüntülenebiliyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

YENİ ÖTV MUAFİYETİ DÜZENLEMESİYLE ÖNE ÇIKAN RENAULT’NUN YERLİ MODELLERİ: CLIO VE MEGANE SEDAN

  • Yeni ÖTV muafiyeti düzenlemesiyle getirilen en önemli şartlardan biri, yüzde 40 yerlilik oranı şartı olarak öne çıkıyor.
  • Renault, Clio ve Megane Sedan modelleriyle yüzde 40 yerlilik oranı şartını sağlayan sınırlı sayıdaki markalar arasında yer alıyor.

 

ÖTV Muafiyetli Modellerde Yeni Düzenleme: Yüzde 40 Yerlilik Oranı Şartı

Yeni yıl öncesi Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile engelli bireylerin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetine ilişkin yeni düzenlemeler getirildi. Bu düzenlemeler kapsamında, ÖTV muafiyetinden faydalanılabilecek otomobiller için yüzde 40 yerlilik oranı taşıma şartı getirildi. 2024 yılında 1 milyon 561 bin 255 TL olarak uygulanan ÖTV muafiyetli araç üst limiti ise 1 Ocak 2025 itibarıyla 2 milyon 290 bin 200 TL olarak güncellendi. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, 2024 yılında otomobil satışlarındaki yerli model payı yüzde 29 olarak gerçekleşmişti. İlgili düzenlemeyle yerli üretimin teşvik edilmesi ve yerlilik payının yükseltilmesi amaçlanıyor.

Otomobilin üretiminde kullanılan malzemelerin, parçaların ve iş gücünün yerli kaynaklardan sağlanmasıyla elde edilen yerlilik oranı, yeni düzenlemeyle birlikte özellikle Türkiye’de üretim yapan otomobil markaları açısından avantaj sağlıyor.

Türkiye’de aktif olarak üretim yapan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, yıllık 400 bine yakın üretim kapasitesiyle yerli üretime önemli katkılar sağlıyor. Renault markasının Clio ve Megane Sedan modelleri, yüzde 40 yerlilik oranını yakalayan sınırlı sayıdaki modeller arasında yer alıyor.

Clio ve Megane Sedan, Renault’nun Türkiye binek pazarındaki liderliğini pekiştiren önemli iki modeli arasında bulunuyor. Bu iki model, yıl boyunca gerçekleşen binek model satışlarında liderliği elinde bulunduran ilk üç model arasında konumlanıyor. Yeni çıkan kararla Clio ve Megane Sedan modellerinin, ÖTV muafiyetine yönelik en güçlü tercihler olarak öne çıkması bekleniyor.

 

MAİS Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “Clio ve Megane Sedan, ürün gamımızın en çok satan modelleri olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin severek kullandığı, binek satışlarının ilk üç sırasında yer alan bu iki modelimizi hâlihazırda caddelerde sıklıkla görüyoruz. Türkiye’de üretilen ve önemli yerlilik oranlarına sahip olan bu modellerimiz, ÖTV muafiyetine ilişkin yeni getirilen düzenlemelerle, engelli vatandaşlarımızın kullanımına sunulmaya devam edecek. Bu modellerimizle hem engelli vatandaşlarımızın ulaşım ihtiyaçlarına destek olmaya hem de yerli üretimin teşvik edilmesine katkıda bulunmaya devam edeceğimiz için mutlu ve gururluyuz” dedi.

 

En Sevilen Binek Model: Renault Clio

2024 yılını 50.891 adet satışla kapatan Renault Clio, Türkiye’de en çok sevilen ve tercih edilen binek modellerin başında geliyor. Renault’nun binek satışlarındaki liderliği sırtlayan Clio modeli, aynı zamanda binek pazarında en çok satılan ikinci model olarak konumlanıyor. B-HB segmentinde bulunan Clio’nun 145 hp hibrit motor seçeneği, 10 inç dijital gösterge ekranı, 9,3 inç multimedya ekranı  ve sınıfında standartları zorlayan 391 litrelik bagaj hacmi, Renault Clio’nun ayırt edici özellikleri olarak öne çıkıyor. Sportif Esprit Alpine versiyonu, Clio’nun maceracı ruhunu ön plana çıkarıyor. Benzin otomatik ve düşük yakıt tüketimine sahip hibrit motor seçenekleri bulunan Renault Clio, tüm versiyonlarıyla yeni ÖTV düzenlemelerine uygun modeller arasında yer alıyor.

 

Ailelerin, İş Sahiplerinin ve Filoların Tercihi: Megane Sedan

Renault’nun Türkiye yollarında en çok görmeye alışık olduğumuz modelleri arasında bulunan Renault Megane Sedan, bu özelliğine yakışacak şekilde Türkiye’nin en çok satan 3. binek modeli olarak konumlanıyor. 2024 yılında 40.077 adet satarak önemli bir satış başarısı elde eden Megane Sedan; dinamik dış tasarımı, geniş iç mekanı, büyük bagaj hacmi ve kolay kullanımıyla Türkiye’deki birçok kesimin tercihi oluyor. Benzinli versiyonu için yüksek motor gücüne ulaşırken dizel otomatik versiyonu için düşük yakıt tüketimi sağlıyor. Renault Megane Sedan da Renault Clio gibi tüm versiyonlarıyla yeni ÖTV düzenlemelerini karşılayan modeller arasında bulunuyor.

Continue Reading

Blog

Mercedes-Benz Türk’ün, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uzun Dönem Stajı İçin Başvurular Başladı!

İstanbul Hoşdere Fabrikası’nda şehirlerarası ve şehir içi otobüsler, Aksaray Fabrikası’nda ise kamyon ve çekiciler üreterek faaliyetlerini sürdüren Mercedes-Benz Türk, Türkiye ekonomisi ve kalkınmasına sağladığı katkının yanı sıra eğitim, spor, kültür-sanat ve çevre odaklı birçok kurumsal sosyal fayda programını bir arada yürütüyor. Mercedes-Benz Türk, Hoşdere ve Aksaray’daki Teknik Eğitim Merkezleri’ndeki Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) öğrencilerine yönelik staj programıyla Türkiye’deki teknik yetkinliklerin sürdürülebilir gelişimine ve otomotiv endüstrisine donanımlı çalışanlar yetiştirilmesine katkıda bulunuyor. Gençlerin eğitimi ve gelişimine büyük önem veren Mercedes-Benz Türk, bu doğrultuda MTAL öğrencilerine yönelik staj imkânı da sunuyor. MTAL öğrencilerinin 12. sınıfta yapmaları zorunlu olan uzun dönem stajı için ilk başvuru süreci yeni yılla birlikte başladı.

Türkiye’de 58 yıldır ağır ticari araç sanayisinin öncüsü olan Mercedes-Benz Türk, İstanbul Hoşdere Fabrikası’nda şehirlerarası ve şehir içi otobüsler, Aksaray Fabrikası’nda ise kamyon ve çekiciler üreterek faaliyetlerini sürdürüyor. Mercedes-Benz Türk, Türkiye ekonomisi ve kalkınmasına sağladığı katkının yanı sıra eğitim, spor, kültür-sanat ve çevre odaklı birçok kurumsal sosyal fayda programını bir arada yürütüyor. Gençlerin eğitimi ve gelişimine büyük önem veren Mercedes-Benz Türk, bu doğrultuda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) öğrencilerine yönelik staj imkânı da sunuyor. MTAL öğrencilerinin 2025-2026 eğitim öğretim dönemi için her yıl eylül-haziran ayları arasında katılabilecekleri, 12. sınıfta yapmaları zorunlu olan uzun dönem stajı için ilk başvuru dönemi yeni yılla birlikte başladı.

İstanbul için başvurular, 28 Şubat 2025 tarihine kadar sürecek

İstanbul Otobüs Fabrikası’nda gerçekleşecek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi uzun dönem stajı için başvurular 2 Ocak 2025-28 Şubat 2025 tarihleri arasında web sitesi üzerinden yapılabiliyor. Başvurusu kabul edilen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri her yıl eylül-haziran ayları arasında, hafta içi pazartesi-salı-çarşamba veya çarşamba-perşembe-cuma olmak üzere üç gün ve 07.30-17.15 saatleri arasında tam zamanlı olarak Mercedes-Benz Türk’te staj yapabiliyorlar. Bu sayede öğrenciler, okulda aldıkları teorik eğitimi uygulama şansı yakalayabiliyor. MTAL öğrencileri, Aksaray Kamyon Fabrikası’nda staj yapmak için ise mayıs ayından itibaren başvuru yapabilecekler.

Başvuru linki: https://live.peoplise.com/mercedesbenz/Application/Landing/d078e731-5eeb-4095-9791-f7193c3dd09e

Continue Reading

Blog

TürkTraktör’ün Yapay Zeka Asistanı TrakBot 7/24 Çiftçilerin Hizmetinde

TürkTraktör, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla devreye aldığı mobil uygulaması Tarlam Cepte’yi geliştirmeye devam ediyor. Tarlam Cepte’nin sektördeki ilk yapay zeka destekli yeni sohbet robotu TrakBot, çiftçilerin her an yanında olan dijital bir asistan gibi çalışıyor. Çiftçilerin karar alma süreçlerine hız kazandıran TrakBot, kullanıcıların sorularına anında yanıt vererek tarımsal verimliliği artırmayı hedefliyor.

 

TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, tarımı geleceğe hazırlama amacıyla dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini belirtti. Tarlam Cepte’nin yeni sohbet robotu ‘TrakBot’un bunun son örneklerinden biri olduğunu ifade eden Séjourné, “TürkTraktör olarak tarımda en yeni teknolojileri ilk kez devreye almaya büyük önem veriyoruz. En çevreci traktör ve ekipmanlarımızın yanı sıra tarımın dijitalleşmesi için de durmaksızın çalışıyoruz. Çiftçilerimizin her türlü ihtiyacında yanında olabilmek ve dijital karar desteği sunabilmek için 2019’da hayata geçirdiğimiz Tarlam Cepte uygulamamızı her geçen gün yeni özelliklerle donatıyoruz” dedi.

 

Kullanıcı sayısı 170 bini geçen Tarlam Cepte’nin sektörde bir ilk olan sohbet robotu ‘TrakBot’un tarımda dijital dönüşümü hızlandıracağına inandığını vurgulayan Séjourné, “Tarım endüstrisi için özel olarak tasarlanan TrakBot, çiftçilerimizin her an yanlarında taşıyabilecekleri dijital bir asistan olarak çalışıyor. 7/24 iletişim kurarak, hava durumu raporlarından kampanyalara, gübreleme tavsiyelerinden sulama önerilerine kadar pek çok konuda sorulara anında yanıt veriyor. Güncel verilerle desteklenen doğru ve hızlı cevaplarla çiftçilerimiz en sık karşılaştığı sorunların üstesinden gelebiliyor. Bu yeni teknolojinin verimli ve sürdürülebilir tarım tekniklerini de yaygınlaştıracağına inanıyoruz” dedi.

 

Tarlam Cepte Tarımın Geleceğini Bugünden İnşa Ediyor

TürkTraktör, tarım sektörüne yenilikçi çözümler sunan Tarlam Cepte ile dijitalleşmeyi kullanarak sektördeki tüm paydaşları daha sürdürülebilir ve verimli bir geleceğe taşımayı hedefliyor. Tarlam Cepte’nin sunduğu dijital çözümler, tarım sektöründeki geleneksel iş yapış biçimlerini dönüştürerek daha akıllı, hızlı ve verimli bir tarım pratiği inşa etmeyi amaçlıyor.

 

Chatbot teknolojisiyle geliştirilen TrakBot, tarımda dijitalleşmenin çiftçilerin yanı sıra büyük tarım işletmeleri için de büyük faydalar sağlayacağı bir dönüm noktasını işaret ediyor. TrakBot, büyük veri analitiği ve tarım sektörüne yönelik bilgisi sayesinde verileri hızla işleyip hızlı ve kişiselleştirilmiş yanıtlar sunuyor.

 

Samimi, profesyonel ve tarafsız bir dil kullanan TrakBot, gereksiz detaylardan kaçınarak çiftçilerin sorularına net ve doğru çözümler öneriyor. Yapay zeka tabanlı yapısı sayesinde cevapların doğru ve kapsamlı olması için çaba gösteren TrakBot, sorular eksik bilgi içermesi durumunda doğru ve tatmin edici cevabı verebilmek için gerekli soruları yöneltmeye devam ediyor.

 

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.