Otomotiv Sektörü
Emobilite Operatörleri Derneği (E-MOD) Başkanı Murat Pınar: Şarj istasyonu kurmak kolaylaşmalı
Emobilite Operatörleri Derneği (E-MOD) Başkanı Murat Pınar, şarj ağı operatörlerinin belediyelere ödediği bedeller ile otoyol üzeri alanlardaki yüksek kiraların düşürülmesini istedi, sektörde şirket evililikleri beklendiğini söyledi.
Şarj istasyonu kurmak kolaylaşmalı
Enerji Günlüğü – Elektrikli araçlar ve onlara enerji sağlayan şarj altyapısı giderek yayılıyor. Konuya ilgi de öyle. Yeni araç almayı düşünen her birey elektrikli otomobili de seçenekler arasında tutuyor artık. Ancak daha gidilecek çok yol var. Peki bu konuda insanlığı nasıl bir yol haritası bekliyor? Elektrikli araç şarj istasyonu işletme ağı ile alt yapısının ve elektrikli araç şarj hizmetinin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulan Emobilite Operatörleri Derneği EMOD’un Başkanı Murat Pınar, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.
E-mobilite denilince tam olarak ne anlamalıyız?
Elektrikli mobilite veya kısaca e-mobilite denilince genel olarak elektrik enerjisiyle çalışan taşıtların ve bunların altyapısının kullanımını anlamalıyız. Bu terim, elektrikli araçlar, şarj istasyonları, enerji depolama sistemleri ve ilgili teknolojilerin geliştirilmesi, kullanımı ve entegrasyonuyla ilgili bir dönüşüm sürecini ifade ediyor.
Son zamanlarda neden herkesin dilinde, önemi nereden geliyor?
E-mobilite kavramı; çevresel etkileri azaltma, enerji verimliliğini arttırma, fosil yakıtlardan kaynaklanan kirliliği azaltma ve sürdürülebilirlik gibi hedeflere ulaşma çabalarının önemli bir parçası. Elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlu araçlara göre genellikle daha düşük karbon emisyonlarına sahip ve enerji kullanımı açısından daha verimli. Bu da hem verimlilik hem de doğaya minimum etki açısından oldukça kritik. Dolayısıyla konunun hem Türkiye’nin hem de dünyanın odak noktalarından biri olması buradan ileri geliyor.
Konunun enerji dışı yönleri yok mu?
Var elbette. Örneğin e-mobilitenin en büyük faydalarından biri, daha fazla insan için erişilebilir ulaşım anlamına gelmesi. Hem sürdürülebilir kalkınma amaçlarına hizmet eden enerji yapısı hem de enerji verimliliği sayesinde getirdiği ekonomik tasarruf, bir tercih noktası haline geliyor.
Bu alandaki veriler nasıl ve bize ne söylüyor?
2022 yılında 10 milyon adedin üzerine çıkan dünya genelindeki elektrikli araç satışları 2023’te 14 milyon seviyelerinde gerçekleşti. 2023 sonu itibarıyla dünya genelinde 40 milyondan fazla elektrikli otomobil yollardaydı, bu da yüzde 40’lık bir artışı temsil ediyor.
Bu alanda önümüzdeki yıllarda neler bekleniyor?
Dünyanın 2030 net sıfır hedefi doğrultusunda ulaşılması gereken elektrikli araç satışı 59 milyon adet olarak hesaplanıyor. Bu da toplam satışların yüzde 67’sine tekabül ediyor. World Energy Outlook 2023 analizine göre 2030’da her iki araçtan birinin elektrikli olması bekleniyor. Yani 2035 için bahsettiğimiz senaryo mümkün.
Türkiye’deki eğilim nasıl?
Ülkemizde 2022 yılında satılan tüm araçlar içinde elektrikli araçların payı yüzde 1.7 iken 2023 yılında bu oran yüzde 13.5 ile rekor kırmıştı. 2023 sonu itibarıyla ülkemizde yaklaşık 80 bin adet elektrikli araç var. Hem global markaların elektrikli araç opsiyonları hem TOGG’un yayılımı, artışta etkili oldu ve bu etki daha çok hissedilecek gibi gözüküyor.
Şarj altyapısında durum nedir?
EPDK verilerine göre, 2023ün başında Türkiye çapında 1.719 olan şarj istasyonu sayısı 6.640’a, 3.081 olan şarj noktası (soketi) sayısı ise 14.859 adede yükseldi. Devam eden ve planlanan yatırımlarla, şarj istasyonu sayısının 2024 sonuna kadar 12.000’e yaklaşması, şarj noktası sayısının ise 25.000’i geçmesi bekleniyor.
Araç sayısı ile şarj noktası arasındaki denge nasıl?
Ülkemizde şarj istasyonu başına yaklaşık 5.3 araç düşerken Avrupa’da bu sayı 14 seviyesinde. Avrupa ölçeğinde araç başına düşen şarj istasyonu sayısında da, hızlı şarj noktası sayısında da birinciyiz. Şu an hızlı bir yatırım, dönüşüm sürecindeyiz. Şarj alt yapımız araç sayısındaki artışı karşılayabilecek bir ivme ile büyümeye devam ediyoruz. Araç başına düşen şarj istasyonu sayısında ülkemiz, Avrupa ülkeleri arasında birinci durumda. Türkiye’nin Avrupa’daki kritik konumunu ileride de koruyacağını düşünüyoruz.
Daha gidilecek çok yol var sanırım…
Henüz yolun başında olduğumuzu söyleyebilirim. Dünyanın net sıfır hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılında 59 milyonu bulmamız gerekiyor. Bu da tüm dünyanın hızla bir dönüşüm geçirmesi, şarj istasyon ağı ve altyapısının bu dönüşüme hazırlıklı olmasını gerektiriyor. Hem ekosistemdeki oyuncuların hem de ilgili kamu kurum ve kuruluşlara önemli roller düşüyor. Otomotiv firmaları daha uzun menzil sağlayabilen ve hızlı şarjlanan araçlar konusunda büyük ölçekli yatırımlarına devam ediyor. Hem yaygınlığın hem daha hızlı şarjlanma imkanının artırılması için çalışmalar sürüyor. Bu konularda regülasyon ve teşvikler önemli.
Ne tür regülasyonlardan söz ediyoruz?
Şarj ağında coğrafi açıdan dengeli bir yaygınlık sağlanması, özellikle karayollarında yüksek güçlü şarj cihazlarına erişim için gerekli planlamanın yapılması ve yüksek hizmet kalitesini garanti edecek sektörel standartlar getirilmesi ve denetlenmesi kritik öneme sahip.
Yurtdışı pazarına göre Türkiye’de halka açık alanlardaki şarjlanma ihtiyacı çok daha yüksek. Türkiye coğrafyası çok geniş ve 81 ilde rahatça yolculuk yapılabilmesi için gerekli yatırım ve şarj noktasına ulaşılması gerekiyor. Özellikle global markaların yeni elektrikli araç modelleri ve yerli otomobilimiz TOGG ile birlikte tüm Türkiye’de yaygınlaşma ekstra önem kazanıyor. Şehirler arası yollar ve yoğun güzergâhlar için mevcut istasyonların arttırılmasına ihtiyaç var.
E-mobilite yatırımcılara ne tür fırsatlar sunuyor?
Elektrikli araç parkının büyümesi, yatırımcılara sektörün üretim, servis ve işletmecilik tarafında pek çok imkân sunuyor. Bu yıl araç sayısının mevcut sayının iki katını aşması bekleniyor. Buradaki en kritik nokta, yatırım planlarını yaparken gelişen pazarda uzun vadeli ve sürdürülebilir iş modelleri oluşturabilmek ve tüketicinin ihtiyacı olan çözümleri güvenli ve kolay ulaşılır sunabilmek. Ayrıca, çeşitli dönemlerde kamu destek ve teşviklerinden de faydalanmak mümkün. İstihdam tarafında da yüksek nitelikli işgücü ve teknik personel talebi bulunuyor. Elektrikli araçların servis ve bakımı, şarj istasyonlarının kurulum, devreye alma ve saha yönetimi alanlarında yetişmiş işgücü ihtiyacı, yeni istihdam olanakları yaratıyor ve önümüzdeki dönemde de artarak devam edecektir.
Şarj ağı işletmeci sayısına dair neler söylemek istersiniz?
Bazılarının iptal edilmesinden sonra şarj ağı işletmeci lisansı sayısı şu anda 176. Bunların 50’ye yakını henüz şarj ağı oluşturma yükümlülüğünü yerine getirmemiş durumda. Artan denetimler ve mevzuatsal değişiklikler ile artan rekabet nedeniyle yakın zamanda lisanlı işletmeci sayısının 100’ün altına ineceğini öngörüyoruz. Son yıllarda otomotiv sektöründe olduğu gibi şarj operatörleri arasında da şirket evlilikleri görecek gibiyiz.
Mevzuat eksiği var mı? Varsa neler?
Ekosistemin büyümesi ve elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması için hem araç üretim ve satış süreçlerini hem de şarj istasyonu üretimi ve şarj ağı kurulumunu kapsayan teşvikler sektörün hızla büyümesi için en önemli unsurlar. Şarj hizmeti ile ilgili düzenlemeler kapsamında ayrıca şarj ağı işletmeci lisansına sahip şirketlerin kurmakla yükümlü oldukları istasyon sayılarında bu yıl içinde değişikliğe gidilmesini bekliyoruz. EPDK tarafından lisans sahibi şirketlere ilişkin mevcut düzenlemede yer alan yükümlülükler ve kurulması gerekli ünite sayılarına ilave olarak, kademeli bir şekilde belli sayıda şarj ünite/soketi adetlerine ulaşma yükümlülüğünün getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bunu neden gerekli görüyorsunuz?
Bu düşüncemizin temelinde sektördeki gerçek yatırımcılarla yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketlerin ayrışması ihtiyacı ile elektrikli araç satışlarının 2024 yılında çok yüksek bir büyüme göstermesi beklentisi yatıyor. Bu kapsamda EPDK tarafından, şimdilik 15 lisansın sonlandırıldığı ve ilerleyen süreçte de yükümlülüklerini yerine getirmeyen lisans sahipleri hakkında benzer sonlandırma işlemlerinin yapılacağı ifade ediliyor.
Sayı artsın isteniyorsa istasyon kurmayı kolaylaştırmak gerekmez mi?
Lisans sahibi şirketleri yatırım süreçlerinde zorlayan şartlar var. Yüksek kira giderleri ve diğer yatırım maliyetleriyle özellikle belediyelere ödenen yüksek bedeller nedeniyle lisans sahiplerinin ciddi zorluklarla karşılaştığını belirtmem gerekir. Bu konuda kamudan yatırım süreçlerini kısaltacak ve maliyetleri azaltacak yasal düzenlemeler konusunda destek taleplerimizi ilgili kurumlara iletmiş durumdayız. Bu arada otoyollarda şarj istasyonlarına ayrılan özel alanlardaki alt yapı maliyetlerinin oldukça yüksek olması nedeni ile devlet desteğinin sağlanması da önem arz ediyor.
Bu alanda sağlıklı büyüme için neler yapılmalı?
Büyük bir ekosistemden bahsediyoruz. Şarj operatörlerinden dağıtım şirketlerine, yatırımcılardan kamu kuruluşlarına, düzenleyicilerden onlara doğru yönlendirme yapacak STK ve akademisyenlere kadar aslında çok büyük bir zincirden ve etki alanından bahsediyoruz. Doğru dönüşümü en optimum şekilde tamamlamak ve Türkiye’yi şarj ağları ile donatmak için hep beraber uyum içinde sağlamak durumundayız.
Peki kimlere ne görevler düşüyor?
Dağıtım şirketlerine düşen başlıca görev şebekeyi e-mobilite dönüşümünün getirdiği elektrifikasyona hazır hale getirmek. Otomotiv distrübütörlerinin yeteri kadar araç geçirmesi, yerli otomobil TOGG’un yaygınlaşması bir ihtiyaç doğuruyor ve bunun en iyi şekilde karşılanması da tekrar otomotiv firmalarının cesaretle Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlıyor. Müşterilerin elektrikli araçlara inanması ve gelişen teknoloji ile hem menzil artırımı hem hızlı şarj konusunda iyi tecrübeler edinmesi çok önemli. Sadece istasyon sayısının artırılması yetmeyecek, müşteri memnuniyetini artıracak aksiyonlarla; örneğin dinlenme alanından sadece birkaç dakikada şarja, hızlı ve 7/24 ulaşılabilir destek hatlarına ihtiyaç var. Operatörlerin yaygınlaşma kadar bunlara da önem vermesi gerekiyor.
Mehmet KARA – Enerji Günlüğü
Kaynak: Pınar: Şarj operatörleri arası evlilikler bekleniyor
Otomotiv Sektörü
MINI, Ultra Maraton Yüzücüsü Aysu Türkoğlu’nun Sınır Tanımayan Yolculuğuna Eşlik Ediyor
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu MINI, özgün tarzı, enerjisi ve cesaretiyle markanın ruhunu yansıtan ilham verici isimlerin yolculuklarına eşlik etmeyi sürdürüyor. MINI, bu vizyon doğrultusunda Türkiye’yi dünya açık su yüzme arenasında başarıyla temsil eden Ultra Maraton Yüzücüsü Aysu Türkoğlu ile iş birliğine imza attı. Türkoğlu, Tamamen Elektrikli MINI Countryman modeliyle hedeflerine çevreci bir enerjiyle ilerleyecek.
Borusan Otomotiv Grubu olarak Türk sporuna verdikleri desteği, açık su yüzme sporunun ilham verici isimlerinden Aysu Türkoğlu ile genişletmekten büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, “Aysu Türkoğlu, genç yaşında elde ettiği başarılarla Türkiye’yi en güzel şekilde temsil ediyor. O sadece bir yüzücü değil; kararlılığı ve tutkusuyla ilham veren bir isim. Enerjisi, cesareti ve azmi, MINI’nin özgün ruhuyla mükemmel bir uyum içinde. Spora olan desteğimizi bu değerli iş birliğiyle sürdürmekten büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.
Aysu Türkoğlu ise iş birliğiyle ilgili duygularını şu sözlerle paylaştı: “Cesaret, özgürlük ve kendi yolunu kendi çizmek. MINI’nin ruhunu özetleyen bu değerler benim için de çok anlamlı. Değerlerine inandığım bir markayla ortak bir vizyonu paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum.”
Sınırları Aşan Başarılar
Bugüne kadar Manş Denizi, Kuzey Kanalı, Cook Boğazı ve Catalina Kanalı geçişlerini tamamlayan Aysu Türkoğlu, 2024 yılında gerçekleştirdiği Catalina Kanalı geçişiyle “Triple Crown of Open Water Swimming” unvanını kazanan en genç Türk yüzücü oldu.
- Ayrıca “Oceans 7” parkurlarının beşincisi olan Kaiwi Kanalı’nı 21 saatte geçerek bu rotayı tamamlayan en genç Türk yüzücü unvanını da elde etti. Türkoğlu, “Oceans 7” olarak bilinen dünyanın en zorlu yedi açık deniz geçişini tamamlamayı hedefliyor.
İş birliği kapsamında Türkoğlu, Tamamen Elektrikli MINI Countryman modelini kullanacak.
Otomotiv Sektörü
Borusan Otomotiv Motorsport’tan 2025’e Damga Vuran İki Ödül
İtalya’nın tarihi kenti Venedik’te, görkemli Scuola Grande della Misericordia’da düzenlenen SRO Motorsports Group 2025 sezonu ödül töreninde Borusan Otomotiv Motorsport (BOM), büyük bir gurur yaşadı. BOM, 2025 GT4 Avrupa Şampiyonası’nda elde ettiği Takımlar İkinciliği ve Pilotlar Silver Kategori Üçüncülüğü ödüllerini bu özel gecede teslim alarak sezonun başarılarını taçlandırdı.
Borusan Otomotiv Motorsport (BOM), kazandığı bu iki prestijli ödülle Türk bayrağını bir kez daha Avrupa motorsporlarının en önemli sahnesinde gururla dalgalandırdı. Takımlar İkinciliği ve Pilotlar Genel Klasman Üçüncülüğü, sezon boyunca sergilenen üstün performansın, ekip ruhunun, disiplinin ve kararlılığın en güzel tescili oldu.
Borusan Otomotiv Yönetim Kurulu Eş Başkanı Levent Kocabıyık, sezon sonu değerlendirmesinde duygularını şöyle dile getirdi:
“GT4 Avrupa Serisi’ndeki 8. sezonumuzu tamamlayarak takımlar ikinciliği ve pilotlarımızın genel klasmandaki üçüncülüğünü elde etmek bizler için büyük bir gurur kaynağı oldu. Bu sonuç, sadece pistteki hızımızı değil; aynı zamanda takımımızın kültürünü, disiplinini, ekip ruhunu ve azmini de yansıtıyor. Her yarışta sınırları zorladık, her zorlukta birlikte ayağa kalktık ve bu başarıyı mümkün kıldık.
Şampiyonluk hedefimize çok yaklaştığımız bu sezon, ekibimizin istikrarlı ve kararlı duruşu sayesinde daha büyük hedeflere hazır olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Önümüzdeki 2026 sezonu için hazırlıklara şimdiden başladık; motivasyonumuz ve mücadele ruhumuz her zamankinden daha güçlü.
BMW M Motorsport ile birlikte aralıksız olarak gireceğimiz 19. sezonumuzda, Borusan Turkish Blue rengimizle pistlere çıkacağımızı ve sınırları zorlayacak bir takım stratejisiyle yer alacağımızı gururla duyuruyoruz.
Bu başarının arkasında yer alan tüm pilotlarımıza, mekanikerlerimize, mühendislerimize, takım üyelerimize, destekçilerimize, partnerlerimize ve sponsorlarımıza en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. 2026 sezonunda da aynı mücadeleci ruhla en iyi sonuçlar için yarışmayı sürdüreceğiz.”
Otomotiv Sektörü
Türkiye’nin İlk Kurumsal Araç Kiralama Markası Avis Türkiye, 50. Yılını Dünya Liderliğiyle Taçlandırdı
Türkiye’nin ilk kurumsal araç kiralama markası Avis Türkiye, yarım asırdır sektörün gelişimine öncülük etme vizyonu doğrultusunda faaliyet gösteriyor. Otokoç Otomotiv çatısı altında 50. yılını gururla kutlayan Avis, faaliyetlerine 9 araçlık bir filoyla başlamış olup, bugün ülkemizin en yaygın araç kiralama ağına ve en geniş araç filosuna sahip markası konumunda.
Yarım asırlık tarihinde sektörün gelişimine öncülük ederken, vizyonerliğin ve dönüşümün simgesi olmayı sürdüren Avis Türkiye, müşteri odaklı yaklaşımı ve hizmet kalitesiyle uluslararası alanda da öne çıkıyor.
16 Yıl Üst Üste Dünya Birinciliği
Uluslararası alandaki başarılarıyla dikkat çeken Avis Türkiye, bugüne kadar 4 kez “Yılın Lisansiyesi” ödülünü kazandı. Bununla birlikte, tam 16 yıldır üst üste “Avis Budget Group NPS Müşteri Deneyimi” ölçümünde 1. lig kategorisinde dünya birinciliğini koruyor.
Küresel Konferansa Ev Sahipliği ve 50. Yıl Serüveni
Avis Türkiye, 50. yılını, yıl boyunca gerçekleştirdiği kapsamlı çalışmalarla kutluyor. Bu kutlamaların en prestijli adımı, Avis Budget Group’un iki yılda bir düzenlediği Küresel Lisansiyeler Konferansı‘nın 2025 yılında Avis Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşmesi oldu.
Konferans kapsamında düzenlenen Avis Türkiye 50. yıl gecesinde, İstanbul Divan Kuruçeşme’de gerçekleşen organizasyonla yarım asırlık serüven fiziksel bir deneyimle taçlandırıldı. 180’e yakın ülkeden gelen Avis Budget Group Ailesi üyelerine, Türk kültürünü ve İstanbul’u tanıtan özel bir kit sunuldu.
-
Etkinlik Mottosu: “Drive Your Story” mottosuyla başarı hikayeleri ve birlik olma kavramı vurgulandı.
-
Öne Çıkan Unsurlar: Sahne tasarımı, zaman tüneli alanı, teknoloji odaklı tanıtım filmi, marka hafızasını yaşatan görsel anlatımlar ve geceye özel hazırlanan gösteriler büyük ilgi gördü.
-
Belgesel: Bu yolculuğa tanıklık etmiş isimlerin katkılarıyla hazırlanan belgesel film ile Avis Türkiye’nin 50 yıllık hikâyesi etkileyici bir şekilde aktarıldı.
Yönetici Görüşleri: Yarım Asırlık Vizyon
Avis Türkiye’nin 50. yılının, geleceğe yönelik yepyeni bir başlangıcın da habercisi olma özelliği taşıdığını belirten Otokoç Otomotiv Şirket Lideri İnan Ekici, şunları dile getirdi:
“1974 yılında mütevazı bir başlangıçla yola çıkan Avis Türkiye, bugün ülkemizde araç kiralama sektörünün lideri konumunda. Otokoç Otomotiv araç kiralama yapılanması bugün; uluslararası yaygın ofis ağı, yaklaşık 120 bin araçlık modern filosu, yüzlerce profesyonel çalışanı ve 45 milyarı Türkiye’de olmak üzere toplamda 80 milyar TL’lik bir değere sahip. Avrupa’da ise ilk 15 büyük filo içindeyiz. Tam 16 yıldır aralıksız müşteri tavsiye skorunda lider olmamız da hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizin somut bir kanıtı. Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Haydar Yenigün ve diğer kıymetli Koç Holding üst düzey yöneticilerinin de onurlandırdığı gecemizde, başta ekiplerimiz ve müşterilerimiz olmak üzere bu başarıya katkı sağlamış ve sağlamakta olan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.”
Otokoç Otomotiv Kiralama ve 2. El İş Birimi Lideri Mert Atılgan ise, Avis Türkiye’nin 50 yıllık serüveninin ‘kendini sürekli yenileyen gerçek bir başarı hikayesi’ olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Ellinci yıl dönümümüzü taçlandıran anlamlı gelişmelerden biri de Avis Türkiye olarak bu yıl Avis Budget Group Küresel Konferansı’na ev sahipliği yapmamız oldu. İstanbul’da gerçekleşen bu tarihi organizasyon, Avis Türkiye’nin uluslararası arenadaki gücünü ve Otokoç Otomotiv’in dinamizmini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu başarı; Avis Türkiye Ailesi’nin ortak çalışmasının, yüksek adanmışlığının ve güçlü ekip ruhunun net bir sonucu. 50. yılımızda geleceği şekillendirme misyonumuzu daha da büyük bir inanç ve sorumlulukla taşıyoruz.”
Müşterilere Özel %50 İndirim Kampanyası
Avis Türkiye, yarım asırlık yol arkadaşlığını müşterileri ile kutlamak adına özel bir kampanyaya da imza attı. Online rezervasyonlarda 19-26 Ağustos tarihleri arasında 4 gün ve üzeri kiralama satın alarak 50. yıla özel %50 indirim fırsatını yakalayan otomobil severler, bu ayrıcalığı yıl sonuna kadar değerlendirebilecek.
Marka, “Yarım Asırdır Buradayız, Yarına Hep Hazırız” mesajıyla yola devam ederken, %100 yapay zeka teknolojisiyle hazırlanan özel imaj filmini de sosyal medya hesaplarında izleyicilerle buluşturdu.
Avis Türkiye’nin Önemli Kilometre Taşları
| Yıl | Gelişme |
| 1974 | Türkiye’nin ilk araç kiralama şirketi Avis, 9 araçlık filoyla kuruldu. |
| 1980 | İlk filo kiralama teslimatı, 100 araçla Profilo Holding’e yapıldı ve Avis Filo’nun temelleri atıldı. |
| 1988 | Avis Türkiye, ilk kez EMEA Bölgesi Yılın Lisansiyesi seçildi. |
| 1997 | İlk yurt dışı yatırımı Azerbaycan’da gerçekleştirildi. |
| 2005 | Birmot, Otokoç ve Avis, Otokoç Otomotiv çatısı altında bir araya geldi. |
| 2018 | Avis Budget Group ortaklığı ile Yunanistan’da yatırım yapıldı. Böylece 9 ülkede faaliyet gösterilmeye başlandı. |
| 2019 | Avis Caravan markası ile karavan kiralama hizmetine başlandı. Avis Türkiye, dördüncü kez EMEA Bölgesi Yılın Lisansiyesi seçildi. |
| 2024 | “Avis Budget Group NPS Müşteri Deneyimi” ölçümünde 16 yıldır üst üste dünya lideri olundu. |
| 2025 | Otokoç Otomotiv araç kiralama yapılanması, 9 ülkede 210 lokasyonda, 120 bine yakın aracı yöneterek Avis Budget Group’un en büyük lisansiyesi konumuna geldi. |
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önceHyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceHyundai Motor Türkiye, Çocukların Hayallerine Hayat Veriyor
-
Otomotiv7 gün önceHyundai CRATER Concept, AutoMobility LA 2025’te Tanıtıldı
-
Otomotiv Sektörü1 hafta önceTürkiye’nin İlk Kurumsal Araç Kiralama Markası Avis Türkiye, 50. Yılını Dünya Liderliğiyle Taçlandırdı
-
Otomotiv Sektörü2 gün önceBorusan Otomotiv Motorsport’tan 2025’e Damga Vuran İki Ödül
-
Sektörel2 gün önceTürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
-
Otomotiv Sektörü2 gün önceMINI, Ultra Maraton Yüzücüsü Aysu Türkoğlu’nun Sınır Tanımayan Yolculuğuna Eşlik Ediyor
-
Yük Taşıma2 gün önceBMC, 520 Beygir Gücünde Yerli Kamyon Üretti


