Connect with us

Otomotiv Sektörü

Emobilite Operatörleri Derneği (E-MOD) Başkanı Murat Pınar: Şarj istasyonu kurmak kolaylaşmalı

Emobilite Operatörleri Derneği (E-MOD) Başkanı Murat Pınar, şarj ağı operatörlerinin belediyelere ödediği bedeller ile otoyol üzeri alanlardaki yüksek kiraların düşürülmesini istedi, sektörde şirket evililikleri beklendiğini söyledi.

Şarj istasyonu kurmak kolaylaşmalı

Enerji Günlüğü – Elektrikli araçlar ve onlara enerji sağlayan şarj altyapısı giderek yayılıyor. Konuya ilgi de öyle. Yeni araç almayı düşünen her birey elektrikli otomobili de seçenekler arasında tutuyor artık. Ancak daha gidilecek çok yol var. Peki bu konuda insanlığı nasıl bir yol haritası bekliyor? Elektrikli araç şarj istasyonu işletme ağı ile alt yapısının ve elektrikli araç şarj hizmetinin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulan Emobilite Operatörleri Derneği EMOD’un Başkanı Murat Pınar, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.

sarj-istasyonu.JPGE-mobilite denilince tam olarak ne anlamalıyız?

Elektrikli mobilite veya kısaca e-mobilite denilince genel olarak elektrik enerjisiyle çalışan taşıtların ve bunların altyapısının kullanımını anlamalıyız. Bu terim, elektrikli araçlar, şarj istasyonları, enerji depolama sistemleri ve ilgili teknolojilerin geliştirilmesi, kullanımı ve entegrasyonuyla ilgili bir dönüşüm sürecini ifade ediyor.

Son zamanlarda neden herkesin dilinde, önemi nereden geliyor?

E-mobilite kavramı; çevresel etkileri azaltma, enerji verimliliğini arttırma, fosil yakıtlardan kaynaklanan kirliliği azaltma ve sürdürülebilirlik gibi hedeflere ulaşma çabalarının önemli bir parçası. Elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlu araçlara göre genellikle daha düşük karbon emisyonlarına sahip ve enerji kullanımı açısından daha verimli. Bu da hem verimlilik hem de doğaya minimum etki açısından oldukça kritik. Dolayısıyla konunun hem Türkiye’nin hem de dünyanın odak noktalarından biri olması buradan ileri geliyor.

Konunun enerji dışı yönleri yok mu?

Var elbette. Örneğin e-mobilitenin en büyük faydalarından biri, daha fazla insan için erişilebilir ulaşım anlamına gelmesi. Hem sürdürülebilir kalkınma amaçlarına hizmet eden enerji yapısı hem de enerji verimliliği sayesinde getirdiği ekonomik tasarruf, bir tercih noktası haline geliyor.

Bu alandaki veriler nasıl ve bize ne söylüyor?

2022 yılında 10 milyon adedin üzerine çıkan dünya genelindeki elektrikli araç satışları 2023’te 14 milyon seviyelerinde gerçekleşti. 2023 sonu itibarıyla dünya genelinde 40 milyondan fazla elektrikli otomobil yollardaydı, bu da yüzde 40’lık bir artışı temsil ediyor.

Bu alanda önümüzdeki yıllarda neler bekleniyor?

Dünyanın 2030 net sıfır hedefi doğrultusunda ulaşılması gereken elektrikli araç satışı 59 milyon adet olarak hesaplanıyor. Bu da toplam satışların yüzde 67’sine tekabül ediyor. World Energy Outlook 2023 analizine göre 2030’da her iki araçtan birinin elektrikli olması bekleniyor. Yani 2035 için bahsettiğimiz senaryo mümkün.

Türkiye’deki eğilim nasıl?

Ülkemizde 2022 yılında satılan tüm araçlar içinde elektrikli araçların payı yüzde 1.7 iken 2023 yılında bu oran yüzde 13.5 ile rekor kırmıştı. 2023 sonu itibarıyla ülkemizde yaklaşık 80 bin adet elektrikli araç var. Hem global markaların elektrikli araç opsiyonları hem TOGG’un yayılımı, artışta etkili oldu ve bu etki daha çok hissedilecek gibi gözüküyor.

Şarj altyapısında durum nedir?

EPDK verilerine göre, 2023ün başında Türkiye çapında 1.719 olan şarj istasyonu sayısı 6.640’a, 3.081 olan şarj noktası (soketi) sayısı ise 14.859 adede yükseldi. Devam eden ve planlanan yatırımlarla, şarj istasyonu sayısının 2024 sonuna kadar 12.000’e yaklaşması, şarj noktası sayısının ise 25.000’i geçmesi bekleniyor.

Araç sayısı ile şarj noktası arasındaki denge nasıl?

Ülkemizde şarj istasyonu başına yaklaşık 5.3 araç düşerken Avrupa’da bu sayı 14 seviyesinde. Avrupa ölçeğinde araç başına düşen şarj istasyonu sayısında da, hızlı şarj noktası sayısında da birinciyiz. Şu an hızlı bir yatırım, dönüşüm sürecindeyiz. Şarj alt yapımız araç sayısındaki artışı karşılayabilecek bir ivme ile büyümeye devam ediyoruz. Araç başına düşen şarj istasyonu sayısında ülkemiz, Avrupa ülkeleri arasında birinci durumda. Türkiye’nin Avrupa’daki kritik konumunu ileride de koruyacağını düşünüyoruz.

Daha gidilecek çok yol var sanırım…

Henüz yolun başında olduğumuzu söyleyebilirim. Dünyanın net sıfır hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılında 59 milyonu bulmamız gerekiyor. Bu da tüm dünyanın hızla bir dönüşüm geçirmesi, şarj istasyon ağı ve altyapısının bu dönüşüme hazırlıklı olmasını gerektiriyor. Hem ekosistemdeki oyuncuların hem de ilgili kamu kurum ve kuruluşlara önemli roller düşüyor. Otomotiv firmaları daha uzun menzil sağlayabilen ve hızlı şarjlanan araçlar konusunda büyük ölçekli yatırımlarına devam ediyor. Hem yaygınlığın hem daha hızlı şarjlanma imkanının artırılması için çalışmalar sürüyor. Bu konularda regülasyon ve teşvikler önemli.

Ne tür regülasyonlardan söz ediyoruz?

Şarj ağında coğrafi açıdan dengeli bir yaygınlık sağlanması, özellikle karayollarında yüksek güçlü şarj cihazlarına erişim için gerekli planlamanın yapılması ve yüksek hizmet kalitesini garanti edecek sektörel standartlar getirilmesi ve denetlenmesi kritik öneme sahip.

Yurtdışı pazarına göre Türkiye’de halka açık alanlardaki şarjlanma ihtiyacı çok daha yüksek. Türkiye coğrafyası çok geniş ve 81 ilde rahatça yolculuk yapılabilmesi için gerekli yatırım ve şarj noktasına ulaşılması gerekiyor. Özellikle global markaların yeni elektrikli araç modelleri ve yerli otomobilimiz TOGG ile birlikte tüm Türkiye’de yaygınlaşma ekstra önem kazanıyor. Şehirler arası yollar ve yoğun güzergâhlar için mevcut istasyonların arttırılmasına ihtiyaç var.

E-mobilite yatırımcılara ne tür fırsatlar sunuyor?

Elektrikli araç parkının büyümesi, yatırımcılara sektörün üretim, servis ve işletmecilik tarafında pek çok imkân sunuyor. Bu yıl araç sayısının mevcut sayının iki katını aşması bekleniyor. Buradaki en kritik nokta, yatırım planlarını yaparken gelişen pazarda uzun vadeli ve sürdürülebilir iş modelleri oluşturabilmek ve tüketicinin ihtiyacı olan çözümleri güvenli ve kolay ulaşılır sunabilmek. Ayrıca, çeşitli dönemlerde kamu destek ve teşviklerinden de faydalanmak mümkün. İstihdam tarafında da yüksek nitelikli işgücü ve teknik personel talebi bulunuyor. Elektrikli araçların servis ve bakımı, şarj istasyonlarının kurulum, devreye alma ve saha yönetimi alanlarında yetişmiş işgücü ihtiyacı, yeni istihdam olanakları yaratıyor ve önümüzdeki dönemde de artarak devam edecektir.

Şarj ağı işletmeci sayısına dair neler söylemek istersiniz?

Bazılarının iptal edilmesinden sonra şarj ağı işletmeci lisansı sayısı şu anda 176. Bunların 50’ye yakını henüz şarj ağı oluşturma yükümlülüğünü yerine getirmemiş durumda. Artan denetimler ve mevzuatsal değişiklikler ile artan rekabet nedeniyle yakın zamanda lisanlı işletmeci sayısının 100’ün altına ineceğini öngörüyoruz. Son yıllarda otomotiv sektöründe olduğu gibi şarj operatörleri arasında da şirket evlilikleri görecek gibiyiz.

Mevzuat eksiği var mı? Varsa neler?

Ekosistemin büyümesi ve elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması için hem araç üretim ve satış süreçlerini hem de şarj istasyonu üretimi ve şarj ağı kurulumunu kapsayan teşvikler sektörün hızla büyümesi için en önemli unsurlar. Şarj hizmeti ile ilgili düzenlemeler kapsamında ayrıca şarj ağı işletmeci lisansına sahip şirketlerin kurmakla yükümlü oldukları istasyon sayılarında bu yıl içinde değişikliğe gidilmesini bekliyoruz. EPDK tarafından lisans sahibi şirketlere ilişkin mevcut düzenlemede yer alan yükümlülükler ve kurulması gerekli ünite sayılarına ilave olarak, kademeli bir şekilde belli sayıda şarj ünite/soketi adetlerine ulaşma yükümlülüğünün getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bunu neden gerekli görüyorsunuz?

Bu düşüncemizin temelinde sektördeki gerçek yatırımcılarla yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketlerin ayrışması ihtiyacı ile elektrikli araç satışlarının 2024 yılında çok yüksek bir büyüme göstermesi beklentisi yatıyor. Bu kapsamda EPDK tarafından, şimdilik 15 lisansın sonlandırıldığı ve ilerleyen süreçte de yükümlülüklerini yerine getirmeyen lisans sahipleri hakkında benzer sonlandırma işlemlerinin yapılacağı ifade ediliyor.

Sayı artsın isteniyorsa istasyon kurmayı kolaylaştırmak gerekmez mi?

Lisans sahibi şirketleri yatırım süreçlerinde zorlayan şartlar var. Yüksek kira giderleri ve diğer yatırım maliyetleriyle özellikle belediyelere ödenen yüksek bedeller nedeniyle lisans sahiplerinin ciddi zorluklarla karşılaştığını belirtmem gerekir. Bu konuda kamudan yatırım süreçlerini kısaltacak ve maliyetleri azaltacak yasal düzenlemeler konusunda destek taleplerimizi ilgili kurumlara iletmiş durumdayız. Bu arada otoyollarda şarj istasyonlarına ayrılan özel alanlardaki alt yapı maliyetlerinin oldukça yüksek olması nedeni ile devlet desteğinin sağlanması da önem arz ediyor.

Bu alanda sağlıklı büyüme için neler yapılmalı?

Büyük bir ekosistemden bahsediyoruz. Şarj operatörlerinden dağıtım şirketlerine, yatırımcılardan kamu kuruluşlarına, düzenleyicilerden onlara doğru yönlendirme yapacak STK ve akademisyenlere kadar aslında çok büyük bir zincirden ve etki alanından bahsediyoruz. Doğru dönüşümü en optimum şekilde tamamlamak ve Türkiye’yi şarj ağları ile donatmak için hep beraber uyum içinde sağlamak durumundayız.

Peki kimlere ne görevler düşüyor?

Dağıtım şirketlerine düşen başlıca görev şebekeyi e-mobilite dönüşümünün getirdiği elektrifikasyona hazır hale getirmek. Otomotiv distrübütörlerinin yeteri kadar araç geçirmesi, yerli otomobil TOGG’un yaygınlaşması bir ihtiyaç doğuruyor ve bunun en iyi şekilde karşılanması da tekrar otomotiv firmalarının cesaretle Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlıyor. Müşterilerin elektrikli araçlara inanması ve gelişen teknoloji ile hem menzil artırımı hem hızlı şarj konusunda iyi tecrübeler edinmesi çok önemli. Sadece istasyon sayısının artırılması yetmeyecek, müşteri memnuniyetini artıracak aksiyonlarla; örneğin dinlenme alanından sadece birkaç dakikada şarja, hızlı ve 7/24 ulaşılabilir destek hatlarına ihtiyaç var. Operatörlerin yaygınlaşma kadar bunlara da önem vermesi gerekiyor.

 

Mehmet KARA – Enerji Günlüğü

Kaynak: Pınar: Şarj operatörleri arası evlilikler bekleniyor

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Chery’nin Haziran fırsatları ayrıcalıklarla sürüyor

Chery, TIGGO8 PRO MAX, TIGGO7 PRO MAX ve OMODA 5 PRO modellerinde avantajlı indirim ve finansman olanaklarını haziran ayı sonuna kadar sürdürüyor.

Çinli otomotiv devi Chery, haziran ayı boyunca geçerli olan nakit alım indirimleri ve kredi imkanları ile yeni bir SUV sahibi olmak isteyen kullanıcılara benzersiz olanaklar sunmaya devam ediyor.

TIGGO7 PRO MAX’de 250.000 TL Nakit İndirim ve 300.000 TL Kredi Fırsatı!

Şık tasarımla birlikte konfor ve güvenlik arayan ailelerin tercihi TIGGO7 PRO MAX‘in 2025 model yılı Intelligent versiyonunda bireysel müşterilere özel, 230.000 TL nakit indirimi ve 300.000 TL 11 ay kredi olanağı, Exceptional versiyonunda ise 250.000 TL nakit indirimi ve 300.000 TL 11 ay kredi avantajı sağlanıyor. Chery, TIGGO7 PRO MAX, SUV segmentinde şık görünüm, güvenlik ve sürüş konforuna odaklanan müşterileri hedefliyor. TIGGO7 PRO MAX, görünüm olarak TIGGO ailesinin tasarım dilini benimsiyor. TIGGO7 PRO MAX, gelişmiş ADAS sistemleri, 24.6” bilgi-eğlence sistemi, sanal gösterge paneli, 540° görüş sistemi, SONY ses sistemi, akıllı sesli komut sistemi, kablosuz CarPlay ve AndroidAuto, açılabilir panaromik cam tavan, ısıtmalı ve soğutmalı ön koltuklar, anahtarsız giriş & çalıştırma, 19” alüminyum alaşımlı jantlar gibi üst seviye donanımları ile dikkat çekiyor

TIGGO8 PRO MAX’de 250.000 TL Nakit İndirimi ve 600.000TL %0 Faizli Kredi Fırsatı!

Chery’nin gelişmiş sürüş teknolojileri ve yüksek kaliteye odaklanan 7 kişilik geniş hacimli SUV modeli olan TIGGO8 PRO MAX’in 2025 model yılı Exceptional versiyonunda ticari müşterilere özel 250.000 TL nakit indirimi ve 600.000 TL 6 ay %0 faizli kredi avantajı yer alıyor. Bununla birlikte bireysel müşterilere özel, TIGGO8 Pro Max’in Intelligent versiyonunda geçerli 200.000 TL nakit indirimi ve Exceptional versiyonunda geçerli 250.000 TL nakit indirimi sunuluyor. Chery TIGGO8 PRO MAX, akıllı sürüş destek sistemleri ve teknolojik sürüş deneyimine odaklanan 7 kişilik geniş hacimli bir SUV modeli olarak öne çıkıyor. Markanın Türkiye’deki “Amiral Gemisi” pozisyonunda konumlandırdığı Chery TIGGO8 PRO MAX, gelişmiş ADAS sistemleri, 24.6” bilgi-eğlence sistemi, sanal gösterge paneli, 540° Görüş Sistemi, SONY ses sistemi, kablosuz CarPlay ve Android Auto bağlantısı, açılabilir panoramik cam tavanı, ısıtmalı ve soğutmalı ön koltukları ile premium konfor duygusunu yaşatıyor. TIGGO8 PRO MAX, Intelligent ve Exceptional olmak üzere iki farklı donanım seviyesi ile sunuluyor.

OMODA 5 PRO’da 225.000 TL Nakit İndirim ve 200.000 TL Kredi Fırsatı!

İddialı, genç ve dinamik tasarımıyla öne çıkan OMODA 5 PRO’nun 2025 model yılı Intelligent versiyonunda bireysel müşterilere özel 200.000 TL nakit indirimi ve 200.000 TL 11 ay bireysel kredi avantajı bulunuyor. OMODA 5 PRO’nun Exceptional versiyonunda ise 225.000 TL nakit indirimi ve 200.000 TL 11 ay bireysel kredi avantajı sunuluyor. Müşterilerinin beklentilerine uygun olarak tasarlanan ve geliştirilen OMODA 5 PRO; kısa zamanda Türkiye’nin en çok tercih edilen SUV modelleri arasında yerini aldı. Model, fütüristik tasarımı, gelişmiş ADAS Sistemleri, 24.6” bilgi-eğlence sistemi, 540° Görüş Sistemi, SONY ses sistemi, kablosuz CarPlay ve Android Auto bağlantısı, ısıtmalı ve soğutmalı ön koltukları, direksiyon ısıtması ve açılabilir cam tavan gibi üst seviye donanımları ile öne çıkıyor.

OTOPODYUM

Continue Reading

Blog

Geniş ve aile dostu elektrikli Opel modelleri

Opel’in “Şimşek Logosu” taşıyan bu yenilikçi araçları, birinci sınıf SUV Grandland Elektrik’ten, ulaşılabilir fiyatlı yeni Frontera Elektrik’e ve Zafira Elektrik’ten Combo Elektrik’e kadar farklı ihtiyaçlara uygun modeller içeriyor.

Opel’in üstün yönlere sahip ürün gamı, yüksek verimliliği ve geniş iç hacmi ile öne çıkıyor. Özellikle geniş iç mekân sunan elektrikli araçları tercih eden tüketiciler, Opel’in elektrikli model yelpazesinde tüm beklentilerini karşılayabiliyor. Opel’in “Şimşek Logosu”nu taşıyan aile dostu ürün gamı, premium SUV Grandland Elektrik’ten, ulaşılabilir fiyatlı yeni Frontera Elektrik’e ve Zafira Elektrik’ten Combo Elektrik’e kadar farklı ihtiyaçlara yönelik birçok seçeneği bir araya getiriyor. Opel’in bu modellerinin ortak özelliği, çok sayıda pratik çözüm ve akıllı teknoloji sunmaları. Ayrıca rekabetçi menzil ve hızlı şarj süreleri ile günlük elektrikli mobiliteyi daha kolay hale getiriyorlar. Üstelik Opel, “Her Şey Dahil Elektrikli Araç” yaklaşımı ile elektrikli mobiliteye geçiş sürecini daha cazip ve zahmetsiz hale getiriyor.

Alman mühendisliği ve teknolojisi ile Opel Grandland Elektrik

Opel Grandland Elektrik, heyecan verici bir ‘Alman’ SUV’u olarak öne çıkıyor. Opel’in Rüsselsheim’daki merkezinde tasarlanıp geliştirilen ve Eisenach’ta üretilen bu model, parlamayı önleyen 50.000’den fazla bileşene sahip ödüllü Intelli-Lux HD aydınlatma sisteminden iç mekandaki pratik Pixel Box’a kadar yenilikçi teknolojilerle donatıldı. Ayrıca ergonomik özelliğe sahip Intelli-Seat ile de üstün konfor sunuyor.

1.645 litreye kadar bagaj kapasitesi sunan Grandland Elektrik, Alman üreticinin elektrikli araçlar için optimize edilmiş son teknoloji STLA Medium platformunu temel alan ilk modeli olma özelliğini taşıyor. Yeni mimarisi 73 kWs batarya kapasitesine sahip Grandland Elektrik, WLTP’ye göre 504 kilometre bileşik menzil ve 623 km şehir içi menzil sunan versiyonuyla sipariş edilebiliyor. Diğer tüm elektrikli Opel modelleri gibi Grandland Elektrik de hızlıca şarj edilebiliyor: 160 kW’a kadar hızlı şarj gücüyle sadece kısa bir mola vermek yeterli oluyor. Dahası, 157 kW (210 HP) güç sunan elektrik motoru ve 345 Nm doğrudan tork özelliği sayesinde, performanstan taviz vermiyor.

opel-frontera-elektrik.jpg

Yeni Opel Frontera Elektrik: Esnek ve erişilebilir

Yeni Opel Frontera Elektrik, hem tasarımı ve hem de cazip fiyat-performans oranıyla şimdiden büyük ilgi görüyor. Opel’in tasarım felsefesine kattığı güçlü yorum, modelin kalabalıktan sıyrılmasını ve günlük maceralara hazır hale gelmesini sağlıyor. 4,38 metre uzunluğundaki elektrikli araç, beş kişilik geniş bir yolcu kapasitesi sunuyor. Ön tarafta seyahat eden sürücü ve yolcu, kuyruk sokumuna binen baskıyı azaltan ve patentli Intelli-Seat özelliğinin keyfini çıkarabiliyor. Modelin arkasında ise 460 litrelik bagaj hacmi bulunuyor. Koltuklar yatırıldığında ise bu hacim 1.600 litreye kadar çıkıyor. Yeni Frontera Elektrik, 44 kWs’lı batarya kapasitesi sayesinde şarj istasyonları arasında 301 kilometreye kadar (WLTP) bileşik menzil ve 430 kilometreye kadar şehir içi menzil ortaya koyabiliyor.

opel-combo-elektrik.jpg

Geniş aileler için çok yönlü modeller: Opel Combo Elektrik ve Opel Zafira Elektrik

Opel’in geniş aileler ve küçük ölçekli işletmeler için sunduğu Combo Elektrik ve Zafira Elektrik modelleri etkileyici yönlere sahip. Bagaj tabanından bagaj perdesine kadar 597 lt hacme sahip Combo Elektrik, arka koltuklar dik olduğu zaman 1.414 litreye, koltuklar katlı olduğunda ise 2.216 lt bagaj hacmine sahip oluyor. Bu geniş iş ve aile aracı, 346 kilometreye (WLTP) kadar yol kat edebiliyor.

opel-zafira-elektrik.jpg

Opel’in ürün gamındaki en büyük minibüsü olan Zafira Elektrik, 75 kWs batarya ile sunuluyor ve 348 kilometreye (WLTP) kadar bileşik menzil sunarken şehir içinde ulaştığı menzil 439 kilometreye kadar mümkün oluyor. Zafira Elektrik, 6 kişiye kadar yolcu kapasitesine sahip. Arkada ise birbirinden bağımsız, karşılıklı dört koltuk bulunuyor ve Zafira Elektrik’i özellikle uzun tatil yolculuklarında oldukça konforlu hale getiriyor. İkinci ve üçüncü sıra koltuklara giriş ve çıkış, aracın her iki tarafında bulunan sensör kontrollü elektrikli sürgülü kapılar sayesinde kolaylaştırılıyor. Üstelik 4.981mm uzunluğa sahip olan Zafira Elektrik’in yüksekliği yalnızca 1,90 metre olduğundan kapalı otoparklar için de uygunluk sağlıyor.

OTOPODYUM

Continue Reading

Blog

Togg’un yeni sedan modeli yola çıkmaya hazırlanıyor

Yerli otomobil markası Togg’un yeni sedan modeli test sürüşlerine devam ediyor. T10F yaz aylarında satışa çıkacak.

Türkiye’nin ilk yerli otomobil markası Togg, ikinci modeli T10F ile yola devam ediyor.

SUV segmentindeki başarısının ardından sedan segmentine adım atan Togg’un yeni modeli T10F, yaz aylarında satışa çıkacak.

SON MODEL TEKNOLOJİ

WLTP standartlarına göre 600 kilometreye kadar menzil sunan T10F, yalnızca 28 dakikada yüzde 20’den yüzde 80’e şarj olabiliyor. 0’dan 100 km/s hıza 7.2 saniyede ulaşan model, 218 beygir gücüne sahip elektrikli motoruyla performans konusunda da iddialı.
T10F’in iç tasarımı da teknolojiyle şekillendirildi. Araçta 12,3 inçlik gösterge ekranı, 29 inç bilgi-eğlence ekranı ve 8 inç dokunmatik kontrol ekranı ile birlikte toplamda 41,3 inçlik bir dijital ekran alanı bulunuyor.
Dijital kokpit, hızlı mobil internet ve Wi-Fi erişim noktası gibi teknolojilerle donatılan araç, sürüş deneyimini bir üst seviyeye taşıyor.

t10f-togg.jpg

T10F kullanıcıları Trumore uygulaması üzerinden ya da anahtar kartlarıyla araçlarına giriş yaparak çalıştırma imkânına sahip olacak.
Ayrıca V2L (Vehicle-to-Load) özelliği sayesinde araç, harici cihazlara enerji aktarımı sağlayarak bir güç kaynağına dönüşebiliyor.
Aracın yazılım ve menzil performansı gerçek yol koşullarında test edilirken, satış süreci için de hazırlıklar tamamlanmak üzere.
T10F ile birlikte sadece Türkiye’de değil, Avrupa pazarında da varlığını güçlendirmeyi hedefliyor.
Togg’un ilk modeli T10X, C-SUV segmentinde 2025’in ilk beş ayında 14 binin üzerinde satış adedine ulaştı ve sınıfında liderliğe yerleşti.

GÜNCEL FİYAT LİSTESİ

TOGG T10X modeli satın almak isteyenler için üç farklı opsiyon sunuyor.

T10X V1 RWD Standart Menzil 1.440.000 ₺
V1 RWD Uzun Menzil 1.680.000 ₺
V2 RWD Uzun Menzil 1.830.000 ₺

OTOPODYUM

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.