Connect with us

Otomotiv Sektörü

Otomotivde Sürdürülebilirlik, Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC 2022’de Masaya Yatırıldı

Sanayi Devrimini Yaşamak İçin 250 Yılımız Vardı, Bugünkü Dönüşüm İçin Sadece 20 Yılımız Var!

Otomotiv mühendisliği alanında en yeni teknolojilerin ve gelişmelerin mercek altına alındığı ‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC”, sürdürülebilirlik temasıyla gerçekleştirildi. Bu yıl yedincisi düzenlenen IAEC 2022’ye alanında uzman yerli, yabancı mühendislerle birlikte, dünyanın önde gelen şirketlerinin yöneticileri katıldı. Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC 2022’nin açılışını yapan aynı zamanda Konferans Başkanı da olan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, “İklim değişikliğine yönelik öncelikli hedef, küresel ısınmanın endüstrileşme öncesi dönemin 1.5 derece üstüyle sınırlandırılmasıdır. Bu hedefe ulaşabilmek için 2050 yılında net 0 karbon salınımı hedefinin tutturulması yaşamsal öneme sahip. Bu hedefin tutturulmasında da otomotiv sektörüne kritik bir görev düşüyor. Otomobil, kamyon ve hafif ticari araçların egzoz salınımları, tüm mobilitenin karbon salınımının yaklaşık yüzde 75’ini teşkil etmektedir. Bu ise yılda 600 gigaton karbondioksit salınımına karşılık gelir. Diğer bir deyişle dünyanın karbon salınımının yaklaşık yüzde 15’idir. Bu birkaç istatistik bile bize, otomotiv sektörü ve sürdürülebilirliğin nasıl iç içe olduğunu göstermeye yetiyor” açıklamasında bulundu.

Konferansta konuşma yapan SAE International’ın Sürdürülebilir Mobilite Çözümleri Başkanı Frank Menchaca, sürdürülebilirliğin, hareketliliğin geleceği için çok kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Sektörde elektrifikasyon gibi teknolojilerle çok büyük bir değişim yaşandığını ifade eden Frank Menchaca, “Bu, her şeyi değiştiriyor. Tedarik zinciri, mühendislik, iş, şirketlerimizi yönetme ve onlara liderlik etme biçimimizi bile değiştiriyor. Son sanayi devrimini düşünecek olursak; yaklaşık 1700 yılında başlamıştı. Son sanayi devrimini yaşamamız için 250 yılımız vardı. Bu dönüşümü yaşamak için 20 yılımız var! Bu, muazzam bir zorluk ama muazzam da bir fırsat” dedi.

Her yıl alanında uzman yerli ve yabancı isimleri Türkiye’de bir araya getiren ‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC”nin yedincisi İstanbul’da gerçekleştirildi. Bu yılki ana teması sürdürülebilirlik olan ve iki gün süren konferansa, Sabancı Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği’nin (Amerikan Society of Automotive Engineers- SAE International) iş birliğiyle ve Tofaş’ın altın sponsorluğu kapsamında düzenlenen organizasyon, Türkiye ve dünyadan alanında uzman çok sayıda ismi ağırladı. Etkinliğin gümüş sponsorları Tisan ve A2MAC1 olurken, Cavo, İnfotron ve Vestel ise bronz sponsorluk yaparak konferansı desteklediler.

Sürdürülebilirlik ana teması ile IAEC’22 !

Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC 2022’nin açılışını, aynı zamanda konferans başkanı da olan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy yaptı. Konferansın temasını belirleme aşamasında tüm seçeneklerin kendilerini sürdürülebilirlik konusuna getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, “Seçenekler üzerinde dururken bunların hızla sürdürülebilirlik üzerinde yakınsadığını gördük. Sanıyorum bunun bir nedeni de ülkemizde de dünyada da iklim değişikliğinin, bunun olumsuz etkilerinin artık günlük yaşamımızın bir parçası oluşu” dedi.

Son dönemin en büyük dönüşümü!

İklim değişikliğine yönelik öncelikli hedefin, küresel ısınmanın endüstrileşme öncesi dönemin 1.5 derece üstüyle sınırlandırılması olduğunu vurgulayan Ulusoy, “Bu hedefe ulaşabilmek için 2050 yılında net 0 karbon salınımı hedefini tutturulması yaşamsal öneme sahip. Bu hedefin tutturulmasında da otomotiv sektörüne kritik bir görev düşüyor. Otomobil, kamyon ve hafif ticari araçların egzoz salımları, tüm mobilitenin karbon salımının yaklaşık yüzde 75’ini teşkil etmektedir. Bu ise yılda 6 gigaton karbondioksit salımına karşılık gelir. Diğer bir deyişle dünyanın karbon salımının yaklaşık yüzde 15’idir. Bu birkaç istatistik bile bize otomotiv sektörü ve sürdürülebilirliğin nasıl iç içe olduğunu göstermeye yetiyor. O itibarla, otomotivde sürdürülebilirliği yasa ve regülasyonlar vasıtasıyla uymak zorunda olunan kısıtlar değil bilakis sektörün yaşamını gelişerek sürdürebileceği yeni bir ortamın, bir değişimin unsurları olarak yorumlamaya, etkilemeye çalışmak gerekiyor. Bu değişim sürecine yirminci yüzyıl başındaki kitlesel üretime geçişten bu yana otomotiv sektörünün içinde olduğu en büyük dönüşümdür diyebiliriz. Bu dönüşüm, riskleri olduğu gibi fırsatları da beraberinde getiriyor. Faydalanabilenler için yeni oyun sahaları açılıyor. Kısaca ifade ettiğim bu hususlar, sürdürülebilirliğin, sadece bu konferansın değil, önümüzdeki dönemlerde de ana gündem maddelerinden biri olduğunu gösteriyor. Sadece otomotiv sektörünün dönüşümünde değil, bütün dönüşümlerde insan kaynağı en önemli etken olarak ortaya çıkar” diye konuştu. Öğrencilerin sektöre ilgisini uyandırmak ve onları motive etmek için ikinci gün programına Formula Student adlı bir oturum eklediklerini belirten Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, 4 üniversiteden öğrenci takımlarının, elektrikli otomobil çalışmalarını konferans sonuna kadar sergileme fırsatı yakaladığını kaydetti.

Dönüşüm için sadece 20 yılımız var!

Açılışın ardından bir konuşma yapan SAE International’ın Sürdürülebilir Mobilite Çözümleri Başkanı Frank Menchaca ise, sürdürülebilirliğin, hareketliliğin geleceği için çok kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Sektörde elektriklileşme gibi teknolojilerle çok büyük bir değişim yaşandığını ifade eden Frank Menchaca, “Bu, her şeyi değiştiriyor. Tedarik zinciri, mühendislik, iş, şirketlerimizi yönetme ve onlara liderlik etme biçimimizi bile değiştiriyor. Son sanayi devrimini düşünecek olursak; yaklaşık 1700 yılında başlamıştı. Son sanayi devrimini yaşamamız için 250 yılımız vardı. Bu dönüşümü yaşamak için 20 yılımız var! Bu, muazzam bir zorluk ama muazzam da bir fırsat” dedi.

2030 yılına kadar kömür kullanımı bitmeli!

2020 verilerine göre ABD’de yüzde 27 ile en fazla sera gazı salınımı yapan sektörün taşımacılık olduğunu vurgulayan Frank Menchaca, şunları söyledi: “Dünya genelinde yüzde 25 olması lazım bu oranın. Önümüzdeki güçlük işte bu taşımacılık sektörünü alıp sera gazı salınımımızı azaltmak. Bu, çok büyük bir vazife. Bunu düşünmek için bir dizi aracımız da mevcut. Elektrikli, hidrojen, biyoyakıtlar ve biyokütle gibi. Ve sonrasında gerekli olacak altyapıyı da düşünmemiz lazım. Biz burada düşünme biçimimizi ayrıştırdık. Nasıl yapacağımıza dair. Net sıfıra ulaşmak için farklı yolları anlatacağım. Yüksek elektriklenme var. Yani gerçekten gerçek elektrikli araçlara çok kolay alışıyoruz. Elektriklilerde yenilebilir enerji kullanımı var.  Ve bir de statüko var ki bu da kabul edilebilir değil! Birkaç farklı senaryomuz var. Bu araçların ve bu yolların her birini kullanarak net sıfır salımına ulaşılabilir. Bütün buradaki kilit nokta ise; ABD’de çok büyük kilit değişiklikler olması gerekiyor. 2030 yılına kadar kömür kullanımını bırakmış olmamız lazım. Doğalgaz, ABD’nin en büyük ihraç kalemlerinden bir tanesi. 2040 yılına kadar bunu azaltmamız gerekiyor. Yenilebilir enerji payımızı artırmamız gerekiyor. Eğer yüksek oranda elektriklenmeden bahsedeceksek, yüzde 76 daha az petrol ve doğalgaz anlamına geliyor 2020’ye kıyasla. Biraz daha az yüksek elektriklenme olursa; yüzde 64 daha az oluyor. Yenilebilir enerji payını arttırdıkça da azalıyor. Yüzde 56’ya iniyor. Tamamen yenilenebilir enerji ise o zaman çok az miktarda fosil yakıt kalıyor. Bu benim için çok kökten bir değişim. 1750’de başlayan ilk sanayi devrimi kadar kökten bir değişim.”

En büyük sorun şarj altyapısı!

ABD’de 2020’de yaklaşık 5.2 milyon elektrikli aracın olduğunu ifade eden Frank Menchaca, bunun sadece yüzde 2 pay anlamına geldiğini belirtti. 2030 yılına kadar elektrikli araç sayısının 49 milyona ulaşarak payını yüzde 17’ye çıkaracağını vurgulayan Menchaca, “2040’ta 204 milyon adet ve yüzde 64 pay, 2050’de de net sıfıra ulaşmak için 328 milyon adet elektrikli araç. Bu, şu an toplam araç sayısından da fazla bir sayı. Yani çok büyük bir güçlük var karşımızda ve biz SAE olarak bunun beraberinde getirdiği birçok sorunun çözümüne katkıda bulunmaya çalışıyoruz” diye konuştu. ABD’de şarjlar istasyonlarında yüzde 25-30 oranında şarj edememe sorunu olduğunu belirten Frank Menchaca, “Yani şunu bir düşünün biz hepimiz, benzin pompasına gidip benzin almaya alışığız ama o pompanın yüzde 75 oranla çalıştığını hayal edemeyiz! Ama ABD’de şöyle bir gerçeklik var ki, şarj altyapısı yüzde 30 oranında başarısız oluyor. Çok sayıda kategorize edilmeyen hata kodları var. O şirketlerden biri bunu şu şekilde özetledi. Eğer bunu düzeltmezsek, planımız ne kadar iyi olursa olsun hiçbir planımız gerçekleşmez çünkü tüketiciler elektrikli araçları kabullenmez. Yani yüzde 5 kaldıysa aracımızda ve bir şarj istasyonuna geldiğimizde çalışması gerekirken çalışmıyorsa; nasıl güvenebilirsiniz ki” dedi.

Döngüsel ekonomi ele alındı!

IAEC 2022, daha sonra “Döngüsel Ekonomi” başlıklı oturumla devam etti. Toronto Metropolitan Üniversitesi (TMU) Veri Analitiği Master ve Sertifika Programları Direktörü Prof. Dr. Ayşe Başar’ın moderatörlüğünü üstlendiği oturumda; Indra Sas CEO’su Loic-Bey Rozet, SSAB Güney Avrupa, FR & TRMEA Satış Direktörü Pedro M. Rodriguez, MHP Management -und IT- Bertaung GmbH Sürdürülebilirlik ve Hareketlilik Dönüşümü Başkanı Dr. Thilo Greshake ve EXITCOM Genel Müdürü Murat Ilgar panelist olarak yer aldı. Ardından, Boğaziçi Üniversitesi-CARF Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Kıran Cılız’ın “Çevresel Etki (Karbon Nötr ve Ürün Yaşam Döngüsü)” isimli oturuma geçildi. Bu oturumda, Ford-Werke GmhB Sürdürülebilirlik İleri Regülasyonlar ve Ürün Uygunluğu Direktörü Dr. Wulf Peter Schmidt, AVL Enerji ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Ürün Müdürü Martin Rothbart, Bosch Dijital Dönüşüm & Sürdürülebilirlik Lideri Ersin Öztürk ve VALEO Grup Dış İlişkiler ve Sürdürülebilir Kalkınma Müdürü Jean-Baptiste Burtscher da panelist olarak görev aldı. Konferansın birinci günü, “Dijital Dönüşümün Bugünü ve Gelecek Öngörüleri” başlıklı oturumla son buldu. Son oturumun panelistleri ise ODTÜ-Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ve İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Erdil, ODTÜ BİLTİR Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa İlhan Gökler, Fraunhofer IAO Araştırma Departmanı İleri Sistem Mühendisliği Başkanı ve PDM/PLM Danışmanlık Merkezi Başkanı Dipl. –Ing Mehmet Kürümlüoğlu ve MEXT Teknoloji Merkezi Grup Direktörü Efe Erdem oldu.

IAEC 2022’de ikinci gün!

IAEC 2022’nin ikinci günü; aynı zamanda Konferans Başkanı da Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy’un konuşmasıyla başladı. Ardından ana konuşmacı olarak McKinsey Company Şirket Ortağı ve EMEA Bölgesi Otomotiv ve Dijital üretim Lideri Andras Kadocsa, “Sürdürülebilirlik Yolunda Otomotiv Endüstrisi” başlığıyla bir değerlendirme yaptı. Akabinde moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Direktöre Bora Şekip Güray’ın üstlendiği, “Alternatif Yakıtlı Araçlar ve Alt Yapısı” başlıklı oturup gerçekleştirildi. Bu oturumda, Hydrogen Europe CEO’su Jorgo Chatzimarkakis, Fraunhofer IAO Enstitü Müdürü ve Akıllı Enerji ve Mobilite Çözümleri Araştırma Bölüm Başkanı Dr. –Ing Daniem Stetter, Ford Otosan Elektronik Sistemler ve Yazılım Direktörü Alper Tekeli ve ACEA Mobilite ve Sürdürülebilir Taşımacılık Direktörü Petr Dolejsi panelist olarak yer aldı.  Öğleden sonraki ilk etkinlik, Formula Student oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alp Tekin Ergenç’in açılışını yaptığı program YTÜ Yarış Takımı, İTÜ Yarış Takımı, Fırat Yarış Takımı ve Sabancı Motorsport’un yer aldığı eğitimle devam etti. İkinci günün ve konferansın son oturumu ise “Elektrikli Araç Şarj Alt Yapısı” başlığında gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğrenim Üyesi Prof. Dr. Günay Anlaş’ın yaptığı oturumda, Fev Europe GmbH E-Mobilite Sistemleri Departman Yöneticisi Dr. –Ing Rene Savelsberg, Vestel Kıdemli Ar-Ge Program Müdürü Görkem Özvural, WAT Mobilite Güç Yönetimi Çözümleri İş Birimi Lideri Okan Cicimen panelist olarak katılım sağladı. Konferansın kapanışını ise Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Konferans Başkanı Prof. Dr. Gündüz Ulusoy gerçekleştirdi.

 

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de  

1993 yılındaki ilk neslinden itibaren dünyada SUV kültürünün oluşmasında önemli bir mirasa sahip olan ve 7 milyon adedin üzerinde satış başarısı kazanan Kia Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle Türkiye’de.

Yeni Sportage, Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesiyle, özgüvenli görünümü ve göz alıcı LED Star Map aydınlatması ile öne çıkıyor.

Güçlü SUV Mirası

Kia’nın küresel ölçekte bugüne kadar en yüksek satış adedine ulaşan amiral modeli Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle tasarım, teknoloji ve konfor alanlarında yapılan kapsamlı değişim ve yeniliklerle C SUV segmentinde yeni bir standart belirliyor.

Küresel ölçekte 7 milyon adetten fazla satılan ve Türkiye’de de her zaman yoğun ilgi gören Sportage, cesur dış tasarımı, üstün teknolojik özellikleri ve sunduğu konforla SUV sınıfındaki iddiasını sürdürüyor.

Tasarım: Cesur dış görünüm, lüks iç mekân

Yeni Sportage’da Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesi bir kez daha dikkat çekiyor. Modelin tasarımında pürüzsüz ve yumuşak yüzeyler, güçlü ve sağlam çizgilerle dengeleniyor. Yeni tasarım ön ve arka tamponlar ve dikkat çeken LED Star Map aydınlatmaları Kia’nın imzası haline gelen “Kaplan Burun” ön ızgarasıyla tamamlanıyor.

İç mekânda ferah ve konforlu bir yaşam alanı sunan Yeni Sportage, GT-Line donanımında çift renkli deri direksiyon simidi ve sadeleştirilmiş gösterge paneliyle modern bir tasarım anlayışını yansıtıyor. Yeni koltuk döşemeleri konforu artırırken, GT-Line’a özel dekoratif süet deri koltuklar şıklığı ön plana çıkarıyor.

Arka koltukta neredeyse 1 metre (996 mm) diz mesafesi sunan Yeni Sportage, 591 litrelik bagaj hacmini, arka koltuklar yatırıldığında 1.780 litreye kadar çıkarabiliyor. Yeni Sportage, 19 inç jantlarla gelirken GT-Line donanımında aynı ölçülerde özel tasarım alüminyum jant seçeneği de sunuyor.

Konforlu ve Akıllı Çözümler 

Yeni Sportage, sürüş deneyiminin merkezine konumlandırdığı 12,3 inç çift panoramik entegre ekranla şıklığı ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Sürücü destek sistemleri, navigasyon ve multimedya fonksiyonlarına kolay erişim sağlanırken aynı zamanda Harman Kardon premium ses sistemi ise müzik deneyimini zirveye taşıyor.

Multimedya ekranının altındaki çok fonksiyonlu dokunmatik panel, sürücülere ses ve klima ayarlarını sezgisel şekilde yönetme imkânı sunuyor. Kablosuz Apple CarPlay & Android Auto, çevre görüş kamerası, 360 derece park sensörü ve kablosuz telefon şarj gibi teknolojiler de Yeni Sportage’daki sürüş deneyimini daha keyifli kılıyor.

Yeni Sportage, üç farklı donanımla 2.820.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai’nin Beklenen Modeli i30 Türkiye’de Yeniden Satışta

Hyundai Motor Türkiye, C segmentinin en beğenilen modellerinden biri olan i30’u yeniden satışa sunarak kullanıcılarına güçlü, verimli ve güvenli bir sürüş deneyimi vadediyor. Modern tasarım anlayışı, gelişmiş teknolojileri ve yüksek güvenlik donanımlarıyla dikkat çeken Hyundai i30, sınıfındaki tüm beklentileri rahatlıkla karşılayabiliyor.

Yeni i30, 1.5 litrelik 48V mild hibrit, benzinli turbo bir motora sahip. Bu yeni nesil motor, 140 PS güç ve 253 Nm tork üreterek dinamik bir performans sunuyor. Aynı zamanda otomobil, düşük yakıt tüketimi sayesinde de çevre dostu yapısıyla öne çıkıyor. 7 ileri çift kavramalı DCT şanzımanla birlikte gelen Hyundai i30, böylelikle hem akıcı vites geçişleri hem de keyifli bir sürüş deneyimi sağlıyor. Mild hibrit sistemin devreye girmesiyle birlikte özellikle şehir içi kullanımda daha düşük emisyon ve daha yüksek verimlilik elde ediliyor

Teknoloji ve konfor konusunda sınıfının en donanımlı otomobillerinden biri olan i30, geniş panoramik cam tavanıyla ferah bir iç ortam yaratırken, 10,25 inç dijital gösterge paneli ve 10,25 inç dokunmatik bilgi-eğlence sistemiyle de sürücülere üstün bir kokpit deneyimi yaşatıyor. Apple CarPlay ve Android Auto uyumluluğu sayesinde akıllı telefonlar sisteme entegre olurken, USB Type-C girişleri ve kablosuz şarj ünitesi de günlük kullanım kolaylığını artırıyor.

Sahip olduğu teknolojik donanımlar, i30’u sadece pratik değil, aynı zamanda modern yaşamın ihtiyaçlarına cevap veren bir otomobil haline getiriyor. Hyundai’nin gelişmiş güvenlik teknolojilerini bir araya getiren Smart Sense donanımları da i30’da standart olarak sunuluyor. Ön Çarpışma Önleme Asistanı (FCA), Şerit Takip (LFA) ve Şeritte Kalma Asistanları (LKA), Akıllı Hız Limit Asistanı (ISLA) ve Arka Yolcu veya Eşya Uyarısı (ROA) gibi özellikler, sürücüyü her yol koşulunda destekliyor. Böylece i30, yolculuklarda sadece konfor ve performans değil, aynı zamanda güvenlik açısından da tam bir koruma sağlıyor.

Türkiye’de Prime ve Comfort olmak üzere iki farklı donanım paketiyle satışa sunulan hatchback gövde tipindeki Hyundai i30, modern tasarımı, çevik sürüş dinamikleri, güçlü motor seçeneği ve ileri teknolojileriyle C segmentinde yeniden güçlü bir oyuncu olarak yollara çıkmaya hazır.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

İkinci elde 2025’in en yüksek aylık fiyat artışı gerçekleşti

VavaCars’ın her ay düzenli olarak yayımladığı VavaAI Fiyat Endeksi’nin Ağustos 2025 sonuçlarına göre, ikinci el araç fiyatları bir önceki aya kıyasla ortalama yüzde 3,98 oranında arttı. Böylece fiyatlar 6 ay üst üste yükselişini sürdürdü.

Türkiye’nin önde gelen online ikinci el araç platformlarından biri olan VavaCars, yapay zeka ile geliştirdiği VavaAI Fiyat Endeksi’nin Ağustos 2025 sonuçlarını açıkladı. VavaCars’ın kamuya açık verilerin analizini yaparak hazırladığı rapora göre, son on iki ayda ikinci el araç fiyatları toplamda yüzde 24,64 artış gösterdi. Aynı dönemde enflasyon oranı yüzde 32,95 olarak gerçekleşirken, döviz kurlarında da artışlar yaşandı. Dolar yüzde 20,7; euro ise yüzde 26,8 oranında değer kazandı. Yılbaşından bu yana değerlendirildiğinde ise 2025’in ilk sekiz ayında ikinci el araç fiyatları yüzde 14,4 oranında yükseldi. Bu dönemde enflasyon yüzde 21,5; dolar yüzde 16,3 ve euro yüzde 31,3 oranında arttı.

İkinci el piyasasında yukarı yönlü trend sürüyor

Endeks sonuçlarını değerlendiren VavaCars Ticari Grup Başkanı Serdıl Gözelekli şu açıklamalarda bulundu: “Ağustos ayında gözlemlediğimiz yüzde 3,98’lik artış, ikinci el araç pazarındaki yukarı yönlü trendin devam ettiğini ortaya koyuyor. Bu, son altı ayda kesintisiz şekilde süren artış eğiliminin bir parçası. 2025’in ilk sekiz ayında toplam fiyat artışı yüzde 14,4 seviyesine ulaştı. Bu veriler, ikinci eldeki fiyat artışının döviz kurlarına kıyasla daha hızlı gerçekleşebileceği ve ÖTV değişikliğinin yaklaşık yüzde 5 oranında yansıma yaratabileceği yönündeki öngörülerimizi doğrular nitelikte. Öte yandan, enflasyon ve dövizdeki dalgalanmaların ikinci el araç fiyatları üzerindeki baskısını sürdüğünü de gözlemliyoruz. Önümüzdeki dönemde sıfır araç fiyatlarında yaşanabilecek olası artışlar, ikinci el piyasasına olan talebi daha da yukarı çekebilir.

Piyasa dinamikleri netleşiyor

Ağustos ayında gerçekleşen yüzde 3,98’lik fiyat artışı, temmuz ayına kıyasla neredeyse iki katlık bir hızlanmaya işaret ediyor ve bu durum ikinci el araç piyasasında fiyatların yukarı yönlü hareketini daha da belirgin hale getiriyor. Yılın başından bu yana yaşanan yüzde 14,4’lük artış, özellikle yılın ikinci çeyreğinden itibaren piyasanın daha dinamik bir fiyatlamaya geçtiğini gösteriyor. VavaCars’ın kamuya açık veriler üzerinden, yapay zekâ destekli analizler ile hazırladığı VavaAI Fiyat Endeksi, ikinci el otomobil sektöründeki fiyat eğilimlerini objektif bir bakış açısıyla değerlendirme imkânı sunuyor. Bu artış, aynı zamanda yıl içinde aylık bazda görülen en yüksek artış oranı olarak dikkat çekiyor.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.