Otomotiv Sektörü
Otomotivde Sürdürülebilirlik, Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC 2022’de Masaya Yatırıldı
Sanayi Devrimini Yaşamak İçin 250 Yılımız Vardı, Bugünkü Dönüşüm İçin Sadece 20 Yılımız Var!
Otomotiv mühendisliği alanında en yeni teknolojilerin ve gelişmelerin mercek altına alındığı ‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC”, sürdürülebilirlik temasıyla gerçekleştirildi. Bu yıl yedincisi düzenlenen IAEC 2022’ye alanında uzman yerli, yabancı mühendislerle birlikte, dünyanın önde gelen şirketlerinin yöneticileri katıldı. Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC 2022’nin açılışını yapan aynı zamanda Konferans Başkanı da olan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, “İklim değişikliğine yönelik öncelikli hedef, küresel ısınmanın endüstrileşme öncesi dönemin 1.5 derece üstüyle sınırlandırılmasıdır. Bu hedefe ulaşabilmek için 2050 yılında net 0 karbon salınımı hedefinin tutturulması yaşamsal öneme sahip. Bu hedefin tutturulmasında da otomotiv sektörüne kritik bir görev düşüyor. Otomobil, kamyon ve hafif ticari araçların egzoz salınımları, tüm mobilitenin karbon salınımının yaklaşık yüzde 75’ini teşkil etmektedir. Bu ise yılda 600 gigaton karbondioksit salınımına karşılık gelir. Diğer bir deyişle dünyanın karbon salınımının yaklaşık yüzde 15’idir. Bu birkaç istatistik bile bize, otomotiv sektörü ve sürdürülebilirliğin nasıl iç içe olduğunu göstermeye yetiyor” açıklamasında bulundu.
Konferansta konuşma yapan SAE International’ın Sürdürülebilir Mobilite Çözümleri Başkanı Frank Menchaca, sürdürülebilirliğin, hareketliliğin geleceği için çok kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Sektörde elektrifikasyon gibi teknolojilerle çok büyük bir değişim yaşandığını ifade eden Frank Menchaca, “Bu, her şeyi değiştiriyor. Tedarik zinciri, mühendislik, iş, şirketlerimizi yönetme ve onlara liderlik etme biçimimizi bile değiştiriyor. Son sanayi devrimini düşünecek olursak; yaklaşık 1700 yılında başlamıştı. Son sanayi devrimini yaşamamız için 250 yılımız vardı. Bu dönüşümü yaşamak için 20 yılımız var! Bu, muazzam bir zorluk ama muazzam da bir fırsat” dedi.
Her yıl alanında uzman yerli ve yabancı isimleri Türkiye’de bir araya getiren ‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC”nin yedincisi İstanbul’da gerçekleştirildi. Bu yılki ana teması sürdürülebilirlik olan ve iki gün süren konferansa, Sabancı Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği’nin (Amerikan Society of Automotive Engineers- SAE International) iş birliğiyle ve Tofaş’ın altın sponsorluğu kapsamında düzenlenen organizasyon, Türkiye ve dünyadan alanında uzman çok sayıda ismi ağırladı. Etkinliğin gümüş sponsorları Tisan ve A2MAC1 olurken, Cavo, İnfotron ve Vestel ise bronz sponsorluk yaparak konferansı desteklediler.
Sürdürülebilirlik ana teması ile IAEC’22 !
Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC 2022’nin açılışını, aynı zamanda konferans başkanı da olan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy yaptı. Konferansın temasını belirleme aşamasında tüm seçeneklerin kendilerini sürdürülebilirlik konusuna getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, “Seçenekler üzerinde dururken bunların hızla sürdürülebilirlik üzerinde yakınsadığını gördük. Sanıyorum bunun bir nedeni de ülkemizde de dünyada da iklim değişikliğinin, bunun olumsuz etkilerinin artık günlük yaşamımızın bir parçası oluşu” dedi.
Son dönemin en büyük dönüşümü!
İklim değişikliğine yönelik öncelikli hedefin, küresel ısınmanın endüstrileşme öncesi dönemin 1.5 derece üstüyle sınırlandırılması olduğunu vurgulayan Ulusoy, “Bu hedefe ulaşabilmek için 2050 yılında net 0 karbon salınımı hedefini tutturulması yaşamsal öneme sahip. Bu hedefin tutturulmasında da otomotiv sektörüne kritik bir görev düşüyor. Otomobil, kamyon ve hafif ticari araçların egzoz salımları, tüm mobilitenin karbon salımının yaklaşık yüzde 75’ini teşkil etmektedir. Bu ise yılda 6 gigaton karbondioksit salımına karşılık gelir. Diğer bir deyişle dünyanın karbon salımının yaklaşık yüzde 15’idir. Bu birkaç istatistik bile bize otomotiv sektörü ve sürdürülebilirliğin nasıl iç içe olduğunu göstermeye yetiyor. O itibarla, otomotivde sürdürülebilirliği yasa ve regülasyonlar vasıtasıyla uymak zorunda olunan kısıtlar değil bilakis sektörün yaşamını gelişerek sürdürebileceği yeni bir ortamın, bir değişimin unsurları olarak yorumlamaya, etkilemeye çalışmak gerekiyor. Bu değişim sürecine yirminci yüzyıl başındaki kitlesel üretime geçişten bu yana otomotiv sektörünün içinde olduğu en büyük dönüşümdür diyebiliriz. Bu dönüşüm, riskleri olduğu gibi fırsatları da beraberinde getiriyor. Faydalanabilenler için yeni oyun sahaları açılıyor. Kısaca ifade ettiğim bu hususlar, sürdürülebilirliğin, sadece bu konferansın değil, önümüzdeki dönemlerde de ana gündem maddelerinden biri olduğunu gösteriyor. Sadece otomotiv sektörünün dönüşümünde değil, bütün dönüşümlerde insan kaynağı en önemli etken olarak ortaya çıkar” diye konuştu. Öğrencilerin sektöre ilgisini uyandırmak ve onları motive etmek için ikinci gün programına Formula Student adlı bir oturum eklediklerini belirten Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, 4 üniversiteden öğrenci takımlarının, elektrikli otomobil çalışmalarını konferans sonuna kadar sergileme fırsatı yakaladığını kaydetti.
Dönüşüm için sadece 20 yılımız var!
Açılışın ardından bir konuşma yapan SAE International’ın Sürdürülebilir Mobilite Çözümleri Başkanı Frank Menchaca ise, sürdürülebilirliğin, hareketliliğin geleceği için çok kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Sektörde elektriklileşme gibi teknolojilerle çok büyük bir değişim yaşandığını ifade eden Frank Menchaca, “Bu, her şeyi değiştiriyor. Tedarik zinciri, mühendislik, iş, şirketlerimizi yönetme ve onlara liderlik etme biçimimizi bile değiştiriyor. Son sanayi devrimini düşünecek olursak; yaklaşık 1700 yılında başlamıştı. Son sanayi devrimini yaşamamız için 250 yılımız vardı. Bu dönüşümü yaşamak için 20 yılımız var! Bu, muazzam bir zorluk ama muazzam da bir fırsat” dedi.
2030 yılına kadar kömür kullanımı bitmeli!
2020 verilerine göre ABD’de yüzde 27 ile en fazla sera gazı salınımı yapan sektörün taşımacılık olduğunu vurgulayan Frank Menchaca, şunları söyledi: “Dünya genelinde yüzde 25 olması lazım bu oranın. Önümüzdeki güçlük işte bu taşımacılık sektörünü alıp sera gazı salınımımızı azaltmak. Bu, çok büyük bir vazife. Bunu düşünmek için bir dizi aracımız da mevcut. Elektrikli, hidrojen, biyoyakıtlar ve biyokütle gibi. Ve sonrasında gerekli olacak altyapıyı da düşünmemiz lazım. Biz burada düşünme biçimimizi ayrıştırdık. Nasıl yapacağımıza dair. Net sıfıra ulaşmak için farklı yolları anlatacağım. Yüksek elektriklenme var. Yani gerçekten gerçek elektrikli araçlara çok kolay alışıyoruz. Elektriklilerde yenilebilir enerji kullanımı var. Ve bir de statüko var ki bu da kabul edilebilir değil! Birkaç farklı senaryomuz var. Bu araçların ve bu yolların her birini kullanarak net sıfır salımına ulaşılabilir. Bütün buradaki kilit nokta ise; ABD’de çok büyük kilit değişiklikler olması gerekiyor. 2030 yılına kadar kömür kullanımını bırakmış olmamız lazım. Doğalgaz, ABD’nin en büyük ihraç kalemlerinden bir tanesi. 2040 yılına kadar bunu azaltmamız gerekiyor. Yenilebilir enerji payımızı artırmamız gerekiyor. Eğer yüksek oranda elektriklenmeden bahsedeceksek, yüzde 76 daha az petrol ve doğalgaz anlamına geliyor 2020’ye kıyasla. Biraz daha az yüksek elektriklenme olursa; yüzde 64 daha az oluyor. Yenilebilir enerji payını arttırdıkça da azalıyor. Yüzde 56’ya iniyor. Tamamen yenilenebilir enerji ise o zaman çok az miktarda fosil yakıt kalıyor. Bu benim için çok kökten bir değişim. 1750’de başlayan ilk sanayi devrimi kadar kökten bir değişim.”
En büyük sorun şarj altyapısı!
ABD’de 2020’de yaklaşık 5.2 milyon elektrikli aracın olduğunu ifade eden Frank Menchaca, bunun sadece yüzde 2 pay anlamına geldiğini belirtti. 2030 yılına kadar elektrikli araç sayısının 49 milyona ulaşarak payını yüzde 17’ye çıkaracağını vurgulayan Menchaca, “2040’ta 204 milyon adet ve yüzde 64 pay, 2050’de de net sıfıra ulaşmak için 328 milyon adet elektrikli araç. Bu, şu an toplam araç sayısından da fazla bir sayı. Yani çok büyük bir güçlük var karşımızda ve biz SAE olarak bunun beraberinde getirdiği birçok sorunun çözümüne katkıda bulunmaya çalışıyoruz” diye konuştu. ABD’de şarjlar istasyonlarında yüzde 25-30 oranında şarj edememe sorunu olduğunu belirten Frank Menchaca, “Yani şunu bir düşünün biz hepimiz, benzin pompasına gidip benzin almaya alışığız ama o pompanın yüzde 75 oranla çalıştığını hayal edemeyiz! Ama ABD’de şöyle bir gerçeklik var ki, şarj altyapısı yüzde 30 oranında başarısız oluyor. Çok sayıda kategorize edilmeyen hata kodları var. O şirketlerden biri bunu şu şekilde özetledi. Eğer bunu düzeltmezsek, planımız ne kadar iyi olursa olsun hiçbir planımız gerçekleşmez çünkü tüketiciler elektrikli araçları kabullenmez. Yani yüzde 5 kaldıysa aracımızda ve bir şarj istasyonuna geldiğimizde çalışması gerekirken çalışmıyorsa; nasıl güvenebilirsiniz ki” dedi.
Döngüsel ekonomi ele alındı!
IAEC 2022, daha sonra “Döngüsel Ekonomi” başlıklı oturumla devam etti. Toronto Metropolitan Üniversitesi (TMU) Veri Analitiği Master ve Sertifika Programları Direktörü Prof. Dr. Ayşe Başar’ın moderatörlüğünü üstlendiği oturumda; Indra Sas CEO’su Loic-Bey Rozet, SSAB Güney Avrupa, FR & TRMEA Satış Direktörü Pedro M. Rodriguez, MHP Management -und IT- Bertaung GmbH Sürdürülebilirlik ve Hareketlilik Dönüşümü Başkanı Dr. Thilo Greshake ve EXITCOM Genel Müdürü Murat Ilgar panelist olarak yer aldı. Ardından, Boğaziçi Üniversitesi-CARF Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Kıran Cılız’ın “Çevresel Etki (Karbon Nötr ve Ürün Yaşam Döngüsü)” isimli oturuma geçildi. Bu oturumda, Ford-Werke GmhB Sürdürülebilirlik İleri Regülasyonlar ve Ürün Uygunluğu Direktörü Dr. Wulf Peter Schmidt, AVL Enerji ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Ürün Müdürü Martin Rothbart, Bosch Dijital Dönüşüm & Sürdürülebilirlik Lideri Ersin Öztürk ve VALEO Grup Dış İlişkiler ve Sürdürülebilir Kalkınma Müdürü Jean-Baptiste Burtscher da panelist olarak görev aldı. Konferansın birinci günü, “Dijital Dönüşümün Bugünü ve Gelecek Öngörüleri” başlıklı oturumla son buldu. Son oturumun panelistleri ise ODTÜ-Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ve İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Erdil, ODTÜ BİLTİR Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa İlhan Gökler, Fraunhofer IAO Araştırma Departmanı İleri Sistem Mühendisliği Başkanı ve PDM/PLM Danışmanlık Merkezi Başkanı Dipl. –Ing Mehmet Kürümlüoğlu ve MEXT Teknoloji Merkezi Grup Direktörü Efe Erdem oldu.
IAEC 2022’de ikinci gün!
IAEC 2022’nin ikinci günü; aynı zamanda Konferans Başkanı da Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy’un konuşmasıyla başladı. Ardından ana konuşmacı olarak McKinsey Company Şirket Ortağı ve EMEA Bölgesi Otomotiv ve Dijital üretim Lideri Andras Kadocsa, “Sürdürülebilirlik Yolunda Otomotiv Endüstrisi” başlığıyla bir değerlendirme yaptı. Akabinde moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Direktöre Bora Şekip Güray’ın üstlendiği, “Alternatif Yakıtlı Araçlar ve Alt Yapısı” başlıklı oturup gerçekleştirildi. Bu oturumda, Hydrogen Europe CEO’su Jorgo Chatzimarkakis, Fraunhofer IAO Enstitü Müdürü ve Akıllı Enerji ve Mobilite Çözümleri Araştırma Bölüm Başkanı Dr. –Ing Daniem Stetter, Ford Otosan Elektronik Sistemler ve Yazılım Direktörü Alper Tekeli ve ACEA Mobilite ve Sürdürülebilir Taşımacılık Direktörü Petr Dolejsi panelist olarak yer aldı. Öğleden sonraki ilk etkinlik, Formula Student oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alp Tekin Ergenç’in açılışını yaptığı program YTÜ Yarış Takımı, İTÜ Yarış Takımı, Fırat Yarış Takımı ve Sabancı Motorsport’un yer aldığı eğitimle devam etti. İkinci günün ve konferansın son oturumu ise “Elektrikli Araç Şarj Alt Yapısı” başlığında gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğrenim Üyesi Prof. Dr. Günay Anlaş’ın yaptığı oturumda, Fev Europe GmbH E-Mobilite Sistemleri Departman Yöneticisi Dr. –Ing Rene Savelsberg, Vestel Kıdemli Ar-Ge Program Müdürü Görkem Özvural, WAT Mobilite Güç Yönetimi Çözümleri İş Birimi Lideri Okan Cicimen panelist olarak katılım sağladı. Konferansın kapanışını ise Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Konferans Başkanı Prof. Dr. Gündüz Ulusoy gerçekleştirdi.
Blog
2024 hangi markaya iyi, hangi markaya kötü geldi?
2024 yılı, otomotiv sektörü için hem başarılarla hem de hayal kırıklıklarıyla dolu bir yıl oldu. Bazı markalar ve modeller için bu yıl adeta altın çağ olurken, bazıları ise tahminlerin çok altında kalarak beklentileri karşılayamadı. İşte o liste.
Türkiye’de 2024 yılı otomotiv satış verileri açıklandı. Fiat Egea Sedan, uygun fiyat avantajı ve kullanıcı dostu özellikleriyle zirveyi kaptı. Renault Clio ve Megane ise takipte. TOGG 10X yerli üretimle öne çıkıyor! İşte Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobil modelleri…
Türkiye otomotiv sektöründe 2024 yılına damga vuran satış verileri açıklandı. Tüketici eğilimlerini ortaya koyan bu veriler, hangi modellerin en çok tercih edildiğini gözler önüne seriyor. Fiat Egea Sedan, 2024 yılında zirvenin sahibi oldu!
2024 Yılında Türkiye otomotiv sektörü yükselişte
Türkiye’de otomotiv sektörü 2024 yılında büyük bir atılım gerçekleştirdi. Ocak-Ekim dönemini kapsayan verilere göre, toplamda 750 bin adet otomobil satışı gerçekleştirildi. Bu istatistikler, tüketicilerin hangi modelleri tercih ettiğini net bir şekilde gösteriyor.
Zirvenin sahibi
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) tarafından açıklanan verilere göre, Fiat Egea Sedan 46 bin 11 adetlik satış rakamıyla yılın en çok tercih edilen otomobili oldu. Kullanıcı dostu tasarımı, düşük yakıt tüketimi ve uygun fiyat avantajı, bu başarıyı getiren temel faktörler arasında yer alıyor.
Renault modelleri ilk üçte yer aldı
Listenin ikinci sırasında, 38 bin 410 adetlik satış rakamıyla Renault Clio bulunuyor. Şehir içi kullanıma uygun yapısı ve teknolojik donanımlarıyla Clio, bu yıl da popülerliğini korudu. Üçüncü sırada ise 32 bin 324 adetle Renault Megane yer alıyor. Megane, geniş iç hacmi ve konforlu sürüş deneyimiyle dikkat çekiyor.
Yerli üretim TOGG 10X ile yeni bir soluk
2024 yılının dikkat çeken bir diğer modeli ise yerli üretim TOGG 10X oldu. 20 binin üzerinde satış rakamına ulaşan TOGG, özellikle çevreci özellikleri ve modern tasarımıyla kullanıcıların beğenisini topladı. Yerli üretimin güçlenmesi, TOGG’un ilerleyen dönemlerde daha büyük bir başarı yakalamasına olanak tanıyor.
EBS Analiz Otomotiv Yönetim Danışmanlığı tarafından yayımlanan rapor da, 2024 yılında otomotiv sektöründe en çok kaybeden araç modellerini açıkladı.
İşte EBS Danışmanlığın yayımladığı rapora göre 2024 yılında en az satılan otomobilleri:
SATIŞI DÜŞEN MARKALAR
- SERES
2024: 1
2023: 289
DEĞİŞİM: – Yüzde 99,65
- SKYWELL
2024: 324
2023: 2.041
DEĞİŞİM: – Yüzde 84,13
- MITSUBISHI
2024: 56
2023: 203
DEĞİŞİM: – Yüzde 72,41
- SUBARU
2024: 273
2023: 803
DEĞİŞİM: – Yüzde 66
- ALFA ROMEO
2024: 760
2023: 1.918
DEĞİŞİM: – Yüzde 60,38
- MASERATI
2024: 219
2023: 480
DEĞİŞİM: – Yüzde 54,38
- DS
2024: 1.508
2023: 3.173
DEĞİŞİM: – Yüzde 52,47
- ASTON MARTIN
2024: 10
2023: 20
DEĞİŞİM: – Yüzde 50
- JAGUAR
2024: 49
2023: 94
DEĞİŞİM: – Yüzde 47
- LEAPMOTOR
2024: 185
2023: 310
DEĞİŞİM: – Yüzde 40
Kaynak: OTOPODYUM
Araba Bakımı
“Elektrikli Araç Kullanıcıları İçin Şarj İstasyonundan Öte Yeni Nesil Yaşam Alanları”
Ülkemizin en büyük elektrikli araç şarj istasyonu operatörleri Sharz.net ve Ovolt, geçtiğimiz günlerde EVCharge Show’da Türkiye’de bir ilki tüketicilerle buluşturdu. Elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tasarlanan ve Türkiye’de bir ilk niteliğinde olan “kiosk” modeli şarj istasyonları, mevsim şartlarından ve yağışlı havalardan korunan kapalı yapısı, oturma alanları, çay, kahve gibi sıcak içecek ve atıştırmalık otomatlarıyla konforu artırıyor. Ovolt & Sharz.net şirketlerinin Genel Müdürü Hakan Koca, “Yeni yatırımlarla birlikte Türkiye’deki e-mobilite ekosistemine yeni bir soluk getirerek standartları yükseltiyoruz. Artık sadece tek başına bir şarj istasyonu değil, aynı zamanda elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaç duyduğu güvenli, kolay kullanımlı, yüksek konforlu ve kaliteli yaşam alanlarını hayata geçiriyoruz.” açıklamasını yaptı.
Konforlu istasyonlar elektrikli araç satışlarını da destekleyecek
EVCharge Show’da elektrikli araç sahipleri ve sektör temsilcileri tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan “kiosk” konsepti, Ovolt ve Sharz.net birlikteliğinin e-mobilitede açtığı yeni sayfayı temsil ediyor. Elektrikli araçların şarj olma süreleri her geçen yıl kısalsa da şarj esnasında geçen ortalama 30 dakikayı daha keyifli ve rahat hale getiren Ovolt & Sharz.net, Türkiye çapında Ovolt olarak Opet istasyonlarında ve kilit lokasyonlarda yeni nesil şarj istasyonlarını yaygınlaştıracak. Elektrikli araç satışlarını destekleyecek yenilikçi çözümleri kademeli olarak hayata geçireceklerini aktaran Ovolt & Sharz.net şirketleri Genel Müdürü Hakan Koca, “AVM, restoran, araç bayileri, otel, hastane gibi alanlarda birçok şarj istasyonu bulunsa da günün her saatinde bu noktalara erişmek kolay olmayabiliyor. Şarj esnasında sürücülerin kendilerini daha rahat ve konforlu hissedeceği, daha kaliteli vakit geçireceği yaşam alanları ortaya çıkarıyoruz. Gelecekte e-mobilite kültürünü destekleyen çok farklı konseptlerde ortak yaşam alanlarını ülkemize kazandıracağız.” dedi.
2030 yılına kadar 1,5 milyon elektrikli araca 150 binden fazla soket ihtiyacı doğacak
Tüm endüstrinin kilitlendiği 2030 yılında Türkiye araç parkında ortalama 1,5 milyon elektrikli araç olacağını ifade eden Koca, lokasyon ve soket ihtiyacının da artacağına dikkat çekti. Koca, “Ülkemizde şu an 24.500 adet soket bulunuyor. Araç başına düşen soket 6,31 ve biz lokasyon sayısı kadar verimli yaygınlığı da önemsiyoruz. Elektrikli araç sahiplerinin en büyük sorunlarından birisi de onlarca uygulama kullanmak ve her uygulama için kart tanımlama zorunda kalmaları. Bunu konfordan uzak ve sürdürülebilir bulmadığımız için kurduğumuz Sharz Club adlı oluşumla 21 farklı platform ve 1857 adet soketi tek çatı altında topladık. Tek bir uygulama veya ödeme alt yapısı ile bu lokasyonlara kullanıcılar erişebiliyor. Tek bir uygulama kullanmanın avantajlarını, müşteri deneyimi tarafında giderek geliştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Blog
%100 ELEKTRİKLİ VE 7 KOLTUKLU YENİ PEUGEOT E-5008 VE 5008 TÜRKİYE’DE!
Tüm Avrupalı markalar arasında en kapsamlı ve en geniş elektrikli ürün yelpazesine sahip PEUGEOT, yeni nesil 7 koltuklu SUV modeli 5008 ve E-5008’i Türkiye’de satışa sundu. Yeni PEUGEOT 5008 ve E-5008, tasarımdaki yeni marka imza kodlarını, geniş iç hacmi, kullanıcılarına sunduğu sürüş keyfi ve elektrikli performansı yeni bir boyuta taşıyor. Yeni PEUGEOT 5008, 7 yolcuya kadar olağanüstü bir yaşam alanı sunan, sınıfında öncü %100 elektrikli bir SUV olarak yeni standartları belirliyor. Allure ve GT donanım seviyeleri ile 2.580.000 TL’den başlayan fiyatlarla ülkemiz yollarına çıkan yeni 5008 ve E-5008, ilk aşamada 136 HP gücündeki 48V hibrit teknolojili benzinli motor ve 210 HP’lik güce sahip %100 elektrikli versiyon seçeneklerinden oluşan 2 ayrı motor seçeneğiyle showroomlardaki yerini aldı. Yeni nesliyle PEUGEOT 5008, bir kez daha müşterilerinin üstün bir sürüş konforuyla seyahat etmesine olanak tanıyacak. PEUGEOT’nun en geniş segmentasyona yayılan ürün gamı ile en fazla elektrikli araç modeli sunan marka olarak Avrupa’da lider olduğunun altını çizen PEUGEOT Türkiye Genel Müdürü Gupse Kaplan, “Sene başında asıl önemli hedeflerimizi; mevcudu korumak, yeni modellerimizi etkili bir şekilde pazara sunmak ve elektrikli modellerimizle atağa kalkmak olarak belirlemiştik. Senenin ilk yarısında yenilenen 208 ve başta Rifter olmak üzere tümü yenilenen hafif ticari araç model gamımızla bu atağa başlamıştık. Şimdi de yılın ikinci yarısında markamızın güçlü modeli yeni 3008’in ardından yeni 5008’i oyuna alıyoruz. Bu noktada elektrikli 5008’in de gelişiyle de pazarda en fazla çeşitlilikte elektrikli araç modeli sunan markalardan biri de PEUGEOT oldu” dedi. Yeni 5008’in de satışa sunulmasıyla hem genel elektrikli araçlar pazarında hem de elektrikli SUV segmentinde iddialarını daha da artıracaklarını ifade eden Kaplan, “Yeni 3008’in katılmasıyla 208, 308 ve 2008 modellerimizin elektrikli versiyonlarıyla birlikte çok daha güçlü bir model gamımız oluştu. Biz SUV kası çok kuvvetli ve bu segmentte referans markalardan biriyiz. Yeni 3008 ve şimdi de 5008 ile elektriklide de gücümüz en çok SUV’da görünecek” dedi.
PEUGEOT, ürün yelpazesi içindeki büyük hacimli SUV modelleri yeni 5008 ve E-5008 Türkiye’de yollara çıktı. Tamamen elektrikli bir marka olmayı hedefleyen PEUGEOT, müşterilerinin tüm gereksinimlerini karşılayacak şekilde ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Yeni E-5008, son derece geniş ve rahat bir iç mekânın yanı sıra, yedi yolcu için tamamen elektrikli motor seçeneği sunan kendi segmentindeki tek model olarak dikkat çekiyor. Yeni PEUGEOT 5008, 4,79 metre uzunluğu ve özellikle 2,89 metrelik aks mesafesiyle seyahat edecekler için cömert bir iç mekân sunuyor. Bu yenilikçi platform, müşterilere sınıfının en iyi performansını sunmak üzere tasarlandı. Ülkemizde satışa sunulan yeni 5008 1.2 Hybrid 136HP eDCS6’nın fiyatları 2.580.000 TL’den başlarken, 73 kWsa batarya kapasitesine sahip %100 elektrikli yeni E-5008’in fiyatı ise 2.750.000 TL olarak sunuluyor. Yeni 5008’de sunulan yeni nesil 136 HP’lik 1.2 PureTech benzinli ve elektrikli motor destekli hibrit versiyon, yeni eDCS6 şanzıman ile sürüş keyfi ve daha düşük yakıt tüketimi sunmayı hedefliyor. Stellantis’in yeni STLA Medium platformunu kullanan E-5008’in 210 HP’lik elektrikli versiyonu ise üstün performans sunarken aynı zamanda 472 kilometreye kadar bileşik menzil (WLTP) sunabilmesiyle de öne çıkıyor.
Göz alıcı tasarımıyla yeni bir seviyeye yükseliyor!
Yeni 5008 ileri teknolojili ve güçlü tasarımıyla yeni bir yaklaşım sergiliyor. 4,79 metrelik uzunluğu, 1,89 metrelik genişliği ve 1,73 metrelik yüksekliğiyle yeni 5008, yüksek ve belirgin omuz çizgisi ve cömert boyutlarıyla birlikte yolda güçlü bir duruş ortaya koyuyor. Yeni 5008 tasarımıyla hareketi çağrıştırıyor. Yeni arka cam tasarımını, çarpıcı yan tasarım öğeleri ve yeni ışık imzasıyla birlikte gövde rengi yenilikçi ön ızgarayı da içeren ön tasarım takip ediyor. Ultra kompakt farlar, radyatör ızgarasının üzerinde yer alan ve ön kısmın tamamını saran ince, zarif bir şeride yerleştiriliyor. Ayrıca Allure versiyonunda LED farlar sunuluyor. GT versiyonu ise, standart olarak, far hüzmesini trafik ve hava koşullarına göre otomatik olarak ayarlayan ve diğer sürücüleri rahatsız etmeden optimum aydınlatma sağlayan, PEUGEOT’nun yeni Pixel LED teknolojisiyle yollara çıkıyor. PEUGEOT 408 ve E-3008 ile başlayan yenilikçi yaklaşımı devam ettiren yeni E-5008, modern tasarım ile aerodinamik performansı iyileştiren özel jantlarla donatılıyor. Geometrik teknik tasarımıyla dikkat çeken 20 inçlik jantların ortasında yeni PEUGEOT logosu yer alıyor.
Yeni 5008, pürüzsüz, akıcı yan hatlarıyla dinamik ve yalın bir tasarım benimsiyor ve yan cam fitillerini kapılarda gizleyerek daha da zarif bir görünüm oluşturuyor. Yeni PEUGEOT 5008, 6 renk seçeneği ile satışa sunulacak. Yenilikçi dikromatik pigmentler sayesinde Obsession Mavi rengi, ışığa ve gövdenin şekline bağlı olarak maviden yeşile dönüşerek E-5008’in yeni bir çağa girişini zarif bir şekilde ifade ediyor. Yeni Ingaro Mavisi, ince yansımalarıyla yeni E-5008’in modern çizgilerini harika bir şekilde vurguluyor. Ayrıca Okenit Beyaz, İnci Siyah, Tekno Gri ve Titanyum Gri renk seçenekleri de bulunuyor. Bunlara ek olarak 5008 GT, standart olarak çift renkli ve parlak siyah tavanla sunuluyor.
Benzersiz bir sürüş keyfi sunan Yeni PEUGEOT PANORAMİK i-COCKPIT®
Yeni E-5008 sahip olduğu tasarım ve teknolojilerle duyguları harekete geçiriyor. Sürücü, etkileyici Panoramik i-Cockpit® ile benzersiz bir sürüş deneyimi yaşarken, yolcular ise olağanüstü hacim ve konfor özelliklerinden yararlanıyor. PEUGEOT ekipleri, yükseltilmiş gösterge paneli ve geniş dokunmatik multimedya ekranı olmak üzere i-Cockpit®’in üç temel unsurundan ikisini bir araya getirmeye karar verdi. Bu iki ekran ön konsolun sol tarafından orta konsola kadar uzanan 21 inçlik yüksek çözünürlüklü tek bir panele sahip kavisli panoramik ekrana entegre edildi. 21 inçlik HD panoramik ekran, yükseltilmiş gösterge ekranı ile dokunmatik multimedya ekranını birleştiriyor. Panoramik ekran, ön konsolun üzerinde havada süzülüyor. Süzülme etkisi, ekranın altında bulunan yeni LED ambiyans aydınlatmasıyla da vurgulanıyor. Panoramik ekranın sol tarafında, gösterge paneli, sürüşle ilgili hız, güç, sürüş destek sistemleri ve enerji akışı gibi tüm bilgileri kompakt direksiyon simidinin üzerinde birleştiriyor. Panoramik ekranın sağ tarafında ise ön konsolun ortasındaki dokunmatik multimedya ekranına, hem sürücü hem de yolcu rahatlıkla erişebiliyor. Bu ekran klima ayarı, navigasyon ve medya gibi işlevleri yönetmek için kullanılabiliyor. E-5008’in Allure versiyonunda, yeni PEUGEOT i-Cockpit® standart olarak, panoramik ekran altında tek bir panele entegre edilen iki adet 10 inçlik dijital ekrandan oluşuyor ve 21 inçlik panelle aynı etkiyi veriyor. GT donanımı ise standart olarak 21 inçlik bir ekranla donatılıyor.
En başından beri PEUGEOT i-Cockpit®’in önemli bir bileşeni olan kompakt direksiyon simidi, daha sezgisel ve konforlu bir sürüş sunmak üzere kapsamlı bir şekilde yeniden tasarlandı. Direksiyon, daha da yüksek sürüş hissi ve konfor için yenilendi. Optimum ergonomi için kompakt direksiyon simidi üzerindeki kontroller de dokunmaya duyarlı olacak şekilde tasarlandı. Ön konsolun ortasında, GT versiyonda standart olarak sunulan tamamen kişiselleştirilebilir dokunmatik i-Toggles’a da yer veriliyor. Kullanıcı bu panelde; bir kişiyi aramak, sık kullanılan bir varış noktası için navigasyonu başlatmak, kaydedilen radyo istasyonlarından birine ayarlamak, ideal klima sıcaklığını ayarlamak gibi, en sık kullandığı 10 işlevi, hızlı erişim için programlayabiliyor.
Yeni nesil PEUGEOT i-Connect ile, Allure donanım seviyesinden itibaren standart olarak kablosuz mirror screen işlevi (Apple CarPlay/Android Auto) sunuluyor. Tüm E-5008 versiyonlarında orta konsolun ön tarafında biri şarj ve veri aktarımı, diğeri ise sadece şarj için olmak üzere iki adet USB-C soketi bulunuyor. GT versiyonunda, arka koltuk yolcuları için orta konsolun arkasında iki ek USB-C soketi (şarj için) bulunuyor. Ayrıca tüm 5008 versiyonlarında; orta konsolun önünde, arkasında ve bagajda olmak üzere üç adet 12 voltluk priz bulunuyor.
Sağlıklı bir iç mekân atmosferi sağlamak üzere yeni PEUGEOT E-5008, kabine giren havanın kalitesini sürekli izleyen ve gerektiğinde hava iç sirkülasyonunu otomatik olarak etkinleştiren AQS (Air Quality System) ile donatılıyor. Bu işlev, GT donanım seviyesinde, kirletici gazları ve parçacıkları filtreleyen “Clean Cabin” ile tamamlanıyor. Hava kalitesi, panoramik ekranın sağ tarafında gösteriliyor.
7 yolcu için fonksiyonel ve konforlu yaşam alanı
Yeni E-5008, uzun aks mesafesi sayesinde ikinci sıra koltuklarda seyahat eden yolculara oldukça cömert bir diz mesafesi sunuyor. Ayrıca üçüncü sırada yer alan koltuklar, yaşam alanı açısından segmentinde yeni bir standart belirliyor. Yeni E-5008’in ikinci sıradaki konforlu koltukları, 60/40 oranında ayarlanabilen kızaklı koltuk minderi ve 40/20/40 oranında ayarlanabilen sırtlıklarla modülerlik ve konforun mükemmel birleşimini sağlıyor. İkinci sıra koltukların sırtlıkları beş kademeli sırtlık eğim ayarı ile uzun yolculuklarda ek konfor sunuyor. Ayrıca üstün konfor seviyesi için ikinci sıradaki koltukların her birinde kaliteli kaplamalar yer alıyor.
“Easy Access” Kolay Erişim fonksiyonu sayesinde üçüncü sıra koltuklara kolaylıkla ulaşılabiliyor. Bu çözüm ikinci sıra koltukların aynı anda eğilmesine ve öne doğru kaymasına olanak tanıyor. Böylece üçüncü sıraya erişim önemli ölçüde kolaylaşıyor. Ayrıca koltuk sırtlığının üst kısmındaki kumanda da ek bir kullanım kolaylığı sağlıyor. Geniş arka kapı açıklığının da katkısıyla üçüncü sıraya erişim daha da kolaylaşıyor.
E-5008 7 kişiye kadar yolcu taşıyabiliyor. Üçüncü sıra, ayarlanabilir koltuk başlıkları ile iki bağımsız sırtlığa sahip. Bu koltuklar minderlerin kalınlığı ve yumuşaklığı, yüksek sırtlıklar ve yetişkinler için optimize edilmiş baş mesafesi ile gerçek bir konfor sunuyor. Böylece yeni E-5008, yedi kişiye kadar seyahat ve gelişmiş yükleme kapasitesi sunarak farklı gereksinimlere uyum sağlıyor.
Yeni E-5008, 7 koltuklu kullanımda 348 litre, 5 koltuklu kullanımda 916 litre ve tüm arka koltuklar katlandığında 2.232 litreye kadar geniş ve çok yönlü bir bagaj hacmi sunuyor. İkinci sıradaki koltuk minderleri 60/40 oranında kaydırılabilirken, sırtlıkları 40/20/40 oranında öne ve arkaya yatırılabiliyor. Üçüncü sırada ise 50/50 oranında öne ve arkaya yatırılabilen sırtlıklar gelişmiş bir modülerlik sağlıyor. Ayrıca tüm arka koltuklar katlandığında geniş ve tamamen düz bir alan sağlayarak 2 metrelik bir yükleme uzunluğu sunuyor.
Özel saklama alanlarıyla sınıfının ötesinde kabin tasarımı!
Yeni 5008’de üçüncü sıra koltukların arkasındaki bagaj zemini, yerinden kaldırılarak koltukların arkasına dikey olarak yerleştirilebiliyor. Böylece en az iki el bagajı için yer açılabiliyor. Yedi koltuğunda açık olduğu durumda 42 cm’lik bir bagaj boyu sunuluyor. Ayrıca üçüncü sıra koltukların altındaki zeminin kaldırabilir ve koltukların arkasına dikey olarak saklanabilir olması bagaj boyu valizler gibi ekstra eşyalara saklama alanı sağlıyor. Yaklaşık 80 litre kapasitesiyle bu alan, spor ekipmanı gibi eşyalar için saklama alanı sağlıyor. Yine bu alanı en iyi şekilde değerlendirmek üzere aksesuar olarak özel bir çekmece de sunuluyor. Gerektiğinde ikinci veya üçüncü sıraya ayarlanabilen bagaj perdesi, bagaj tabanının altındaki özel saklama alanında gizlenebiliyor. Bunun dışında 5008, GT versiyonunda standart olarak elektrikli bagaj ile donatılıyor.
Yeni 5008 ile ileri seviye sürüş keyfi!
Yeni 5008, kullanıcılarına son derece rahat bir sürüş deneyimi sunuyor. PEUGEOT geleneğindeki dinamik şasi ayarları sayesinde ana yollarda rahat ve verimli, şehir içinde ise çevik sürüş özellikleri sergiliyor. Manevra yapmayı kolaylaştırmak üzere, standart olarak geri görüş veya kuş bakışı görüş olmak üzere, sürücüye iki farklı açı sunan bir geri görüş kamerası ile donatılıyor. Kamera, her koşulda eksiksiz görüntü sağlamak üzere bir temizleme başlığıyla donatılıyor. Yeni E-5008, GT versiyonda standart olarak sunulan, ön ve arka tekerleklere mümkün olduğunca yakın konumlandırılan 4 kamera ve otomobilin etrafına dağılan 12 sensör sayesinde, aracın çevresini 360 derece gösteren ve otomatik alçalan yan aynalarla park manevralarını kolaylaştıran PEUGEOT VisioPark 360° teknolojisiyle donatılıyor.
PEUGEOT, yeni 5008 ve E-5008’de sunulan Sürüş Destek Sistemleri ile yarı otonom sürüşe doğru bir adım daha atıyor. Bu sistem, aracın tüm sensörleriyle (kameralar, radar vb.) sürücüye yardımcı oluyor. Bu sistemler, otoyollar veya çok şeritli yollarda sürücünün yükünü hafifletmek için tasarlandı. Yeni 5008’de yer alan yarı otonom sürüş özellikleri, sürücünün onayını gerektiriyor. Sensörler, sürücünün ellerini her zaman direksiyonda tutmasını sağlıyor. Bu destek sistemleri, otoyollar veya bölünmüş yollar gibi çok şeritli yollarda sürücünün yükünü hafifletmek için tasarlandı:
- Adaptif Cruise Control (Dur & Kalk Fonksiyonlu) ve Şerit Konumlandırma Asistanı yeni E-5008’i şeritte ve sürücü tarafından belirlenen hızda tutmak için direksiyonu ve aracın hızını yönetiyor.
- Hız Sınırı Tanıma ve Önerme, yol işaretlerini okuyarak hız sınırındaki herhangi bir değişikliği algılıyor ve sürücüye Adaptif Cruise Control ayarını değiştirmesini öneriyor. Sistem, yağmur algılaması halinde, hız sınırına uygun olarak, hızı düşürebiliyor. Örneğin otoyolda 130 km/s’den 110 km/s’ye düşürülmesini öneriyor.
Yeni PEUGEOT 5008 ve E-5008, aşağıdakiler dahil en güncel PEUGEOT aktif güvenlik teknolojilerine sahip:
- Çarpışma uyarılı Acil Durum Tam Durdurma Güvenlik Freni, gece veya gündüz, 7 km/s’den 140 km/s’ye kadar araçları, yayaları ve bisikletlileri algılıyor.
- Direksiyonu düzeltme işleviyle Aktif Şerit Takip Sistemi.
- Sürücü Dikkat Uyarı Sistemi, araç hareketlerini analiz ederek dikkat kaybını tespit ediyor.
- Genişletilmiş Trafik İşaretleri Uyarı Sistemi olağan hız işaretlerine ek olarak dur, tek yön, sollama yasak, sollama sonu işaretlerini de algılıyor.
- Uzun menzilli Kör Nokta Uyarı Sistemi (75 metreye kadar).
- Geri Manevra Trafik Uyarı Sistemi.
Verimli hibrit ve elektrikli güç-aktarma sistemleri
Yeni 5008, sadece menzil açısından değil, aynı zamanda sunduğu seçenekler açısından da segmentinde performans standartlarını belirleyen elektrikli ve benzinli hibrit motor seçenekleriyle yollara çıkıyor. En başından itibaren elektrikli bir otomobil olarak tasarlanan yeni E-5008, Türkiye’de ilk etapta 472 km menzil sunan, 2 tekerlekten çekiş sistemi ve 210 HP/157 kW güce sahip %100 elektrikli güç-aktarma sistemi ile satışa sunuluyor. Yeni nesil sabit mıknatıslı senkron motor daha fazla güç ve verimlilik sunuyor. 2 tekerlekten çekişli versiyon, 157 kW maksimum güç ve 345 Nm maksimum tork üretiyor. 73 kWsa kapasitesine sahip batarya ise yalnızca 30 dakikada (hızlı şarj ile) yüzde 20’den yüzde 80’e şarj olabiliyor.
PEUGEOT, müşterilerinin tamamen elektriğe geçişini desteklemek üzere yeni 5008’i hibrit motorla da sunuyor. 5008 Hybrid, yeni nesil 136 HP benzinli hibrit motor ve bir elektromotorla eşleştirilen çift kavramalı altı vitesli eDCS6 şanzımanın oluşturduğu PEUGEOT HYBRID 48V sistemiyle yollara çıkıyor. Sürüş sırasında şarj olan batarya sayesinde bu teknoloji, düşük devirlerde ekstra tork ve yakıt tüketiminde benzinli motorlara göre yüzde 15’e kadar azalma (WLTP karma döngü 5,8-5,9 l/100 km arasında) sağlıyor. Yeni 5008 1.2 Hybrid 136 HP eDCS6, şehir içi sürüşlerinin yarısına kadar tamamen elektrikli ve sıfır emisyonlu sürüş modunda çalışabiliyor.
Yalın ve anlaşılması kolay donanım seçenekleri
Yeni PEUGEOT 5008 ve E-5008, Allure ve GT olmak üzere, yalın ve anlaşılması kolay bir ürün gamında, iki donanım seviyesiyle sunuluyor. Yeni 5008 Allure versiyonlarında turuncu Quartz dikişli Uzuris kumaş döşeme bulunuyor. Standart donanım, anahtarsız giriş ve çalıştırma, geri görüş kamerası, arka park sensörleri, açılır cam tavan ve elektrikli perde, LED farlar ve stop lambaları, 19 inç elmas kesim jantlar ve stepne, elektrikli ayarlanabilir ve katlanabilir yan aynalar, kablosuz şarj sistemi, iki adet 10 inç ekranlı PEUGEOT Panoramik i-Cockpit® ve PEUGEOT i-Connect® bilgi-eğlence sistemini içeriyor.
5008 ve E-5008 GT, siyah tavanlı çift renkli boya ve Alcantara (Nappa Deri İç Döşeme GT’donanımında opsiyonel) döşemeyle sunuluyor. Allure versiyonuna ek olarak standart donanım, elektrikli versiyona özel 20 inç alaşım jantlar ve stepne, Pixel LED farlar, adaptif akıllı far sistemi (aktif uzun far), elektrikli bagaj kapağı (eller serbest), ısıtmalı ön koltuklar, Clean Cabin ve VisioPark 360°, ambiyans aydınlatması, PEUGEOT Panoramik i-Cockpit® ile 21 inç ekran, kişiselleştirilebilir dokunmatik i-Toggles ve PEUGEOT i-Connect® bilgi sistemini içeriyor. Bununla birlikte E-5008’de ısı pompası, 11kW Araca Entegre Şarj Cihazı (OBC) ve Mod 3 Şarj Kablosu (AC) elektrikli versiyonda standart olarak sunuluyor.
-
Otobüs4 hafta önce
Mercedes-Benz eCitaro G, “2024 Yılı Elektrikli Otobüs Şampiyonu” Oldu!
-
Blog4 hafta önce
Chery, Yeşil Yaşam Etkinliği’nde 8. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’u Ağırladı!
-
Elektrikli Araçlar4 hafta önce
Eşarj’dan 29 Ekim’e özel yüzde 29 indirim!
-
Blog4 hafta önce
Scania’dan, Sürdürülebilir Üretimde Yenilikçi Adım!
-
Araba Bakımı4 hafta önce
GOODYEAR’DAN KIŞ SEZONUNA ÖZEL LASTİK KAMPANYASI
-
Blog3 hafta önce
Gençler İçin Tasarlanan Yeni JAECOO 5 Seyahatte Yeni Bir Çağ Başlatıyor!
-
Blog3 hafta önce
“Kadın Ustalar Yetişiyor”
-
Blog3 hafta önce
OGTY’de büyük ödül nar kabuğundan araç içine biyo malzeme üreten Pomeco’nun!