Connect with us

Otomotiv Sektörü

Ford Otosan vizyonunu ortaya koydu: ‘Gelecek Şimdi’

Uzun dönem sürdürülebilirlik stratejisi ”Gelecek Şimdi”yi 2022’de hayata geçiren Ford Otosan, çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarda daha fazla fayda yaratmak için ortaya koyduğu sürdürülebilirlik raporunu yayınladı.

“Gelecek Şimdi” vizyonunu merkeze alan şirket, çalışanlarını, tedarikçilerini, bayi ağını ve iş ortaklarını sürdürülebilirlik çalışmalarına dahil ederek tüm ekosistemde dönüşümün öncüsü olma yolunda güçlü, kapsamlı ve kararlı adımlarla ilerliyor.

Adım adım ”karbon nötr”e ilerliyor

Ford Otosan, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak üzere yakın gelecekte satacağı araçlarda sıfır emisyon; tesislerinde, tedarikçilerinde ve lojistik hizmetlerinde ise karbon nötr olma hedefi doğrultusunda 2021 yılında gerçekleştirdiği 20,5 milyar TL’lik yatırımla elektrikli ve bağlantılı yeni nesil ticari araçlar ve batarya montaj tesisi projelerini hayata geçirmeye başladı. Türkiye’deki tüm üretim tesislerinde ve Ar-Ge merkezinde, 2030’da karbon nötr olmayı da amaçlayan Ford Otosan, Bilim Temelli Hedefler Girişimi’ne (Science Based Targets Initiative) emisyon azaltma taahhüdünde bulundu. Ayrıca, iklim değişikliği skorunu B’den A-‘ye yükselterek Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project- CDP) kapsamında da başarılı bir performans sergiledi.

Ford Otosan başta iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla binek araçlarda 2030, hafif ve orta ticari araçlarda 2035, ağır ticari araçlarda ise 2040 itibarıyla sadece sıfır emisyonlu araç satışı hedefliyor. Türkiye’deki tüm üretim tesisleri ve Ar-Ge merkezinde, 2030’da karbon nötr olmayı amaçlıyor. Kısa vadeli SBTi hedefleriyle, Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarını 2017 baz yılına göre, 2030 yılına kadar %78 oranında azaltmayı, satılan araçların kullanımından kaynaklanan Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını 2021 baz yılına göre, 2030 yılına kadar araç kilometresi başına %50 azaltmayı taahhüt ediyor. Ayrıca tedarik zincirindeki 300’den fazla tedarikçisinin ve şirket lojistik operasyonlarının 2035’te karbon nötr olmasını amaçlıyor.

Türkiye’deki tüm tesislerinde %100 yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik enerjisi kullanıyor.

Ford Otosan, üretimini ve satışını gerçekleştirdiği binek, hafif/orta ticari ve ağır ticari segmentlerindeki içten yanmalı araçlar için yaşam döngü analizlerini tamamladı. Bu analizler, şirketin ürünlerinin sürdürülebilirlik performansına verdiği önemi ortaya koydu. Çevresel sürdürülebilirlik konusunda önemli adımlar atan Ford Otosan, 2022 yılında 1.034.753,44 GJ yenilenebilir elektrik enerjisi satın alımı ile 124.534,266 ton karbondioksit salımının önüne geçti. Ford Otosan’ın Gölcük, Yeniköy, Eskişehir ve Sancaktepe yerleşkelerinde kullanılan enerjinin tamamının %100 yenilenebilir kaynaklardan tedarik edildiğini uluslararası geçerliliği olan I-REC sertifikaları ile belgelendi.

Bayilerini ve tedarik zincirini geleceğe taşıyacak önemli adımlar

Tedarik zincirindeki sürdürülebilirlik çalışmalarına büyük önem veren Ford Otosan, CDP Tedarikçi İlişkileri Derecelendirmesi’nde A notuna yükselerek lider konumuna ulaştı. Tüm tedarik zincirinde karbon nötr olmak için çalışmalarını sürdüren şirket bilinçlendirme seansları, eğitimler, performans geliştirme, tedarikçi denetimleri, kapasite analizleri ve risk yönetimi gibi adımlarla tedarik zincirinde sürdürülebilirliği teşvik ediyor. Ford Otosan, tedarikçilerinin yanı sıra aynı zamanda bayilerinin de karbon ayak izini azaltma amacıyla fiziksel dönüşüm sürecini de başlattı. Şirket, güneş panelleri kurulumu ve elektrikli araç altyapı hazırlıkları gibi adımlarla bayilerin çevresel etkisini azaltmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

Ford Otosan Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde performansını artırarak 3. kez yer aldı

Ford Otosan, çeşitlilik ve kapsayıcılık, cinsiyet eşitliği ve kadın istihdamı konularında da önemli ilerlemeler kaydetti. Refinitiv’in Küresel Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Endeksi’nde yer alan ilk 100 şirketten biri olan Ford Otosan, Refinitiv ESG skoruyla A derecesi aldı. Aynı zamanda, kadın istihdam lideri olarak da öne çıkan Ford Otosan, Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde üçüncü kez yer alma başarısını gösterdi. Kadın çalışan oranını 2022’de %20’ye yükseltirken yeni işe alınan çalışanların %26,62’sini kadınlar oluşturdu. Şirket, STEM alanında çalışan kadın oranını %20, kadın yöneticilerin oranını ise %20,6’ya çıkardı ve terfi alan kadın çalışan oranını %33’ten %78,4’e yükseltti.

2030 yılına kadar kadın yöneticilerinin oranını yüzde 50’ye çıkarmayı hedefleyen Ford Otosan, yönetim kadrolarının en az yarısı kadın olan girişimleri desteklemeyi, 2026 yılına kadar topluma yönelik STEM alanında yapacağı farkındalık, eğitim ve finansal destek projeleriyle 100 bin kadına ulaşmayı amaçlıyor. Ford Otosan, bu hedefine yönelik olarak teknoloji ve inovasyon alanında şirket içerisinde çalışan kadın oranını %30’a yükseltmeyi hedeflerken, tüm bayi ağında ise mevcut sayının 2 katına çıkarmayı taahhüt ediyor.

Sürdürülebilirlik stratejisinde toplumsal fayda ve inovasyon gücü

Ford Otosan, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda toplumsal fayda sağlamak amacıyla bağış, proje ve sponsorluk faaliyetlerine yatırım yaptı. Çevre, eğitim, sağlık, kültür ve diğer alanlarda gerçekleştirilen bu yatırımlarla birçok proje hayata geçirildi

Ayrıca, otomotiv endüstrisi ve mobilite dünyasının geleceğini şekillendirecek girişimleri desteklemek amacıyla kurduğu kurumsal sermayesi şirketi Driventure, yeni nesil teknoloji ve uygulamaları keşfetmeyi 2022 yılında da sürdürdü. Otomotiv sektörünün dönüşümünde rol oynayacak inovatif fikirleri destekleyen Driventure; otonom teknolojiler, bağlantılı araçlar, elektrifikasyon, akıllı hareketlilik, otomotivde müşteri deneyimi, endüstri 4.0 ve sürdürülebilirlik odak alanlarında toplam 571 startup ile temas kurdu ve 16 startup ile iş birliği yaptı. Şirketin içerisinde yer aldığı Ford Otosan İnovasyon Programı, 230 kurum içi girişimciyle toplamda 69 proje üzerinde çalıştı. Bu projelerden beşi şirket içinde kullanılmaya başlandı, üç tanesi şirket içinden dış müşterilere ticarileştirildi ve üç tanesi de bağımsız şirketler olarak faaliyet göstermeye başladı.

Şeffaflığa öncelik veriyor: Bağımsız kuruluşlar denetliyor

Ford Otosan ayrıca sürdürülebilirlik raporlamasında üçüncü taraf doğrulamasına yer vererek şeffaflık ve hesap verebilirlik adına önemli bir adım atıyor. Şirketin çevresel ve sosyal verileri bağımsız kuruluşlarca titizlikle değerlendirerek doğrulukları ve geçerlilikleri saptanıyor.

2022 sürdürülebilirlik raporu, Ford Otosan’ın otomotiv sektöründe sürdürülebilirlik alanında lider bir rol oynadığını ortaya koyarken şirket ileriye dönük hedeflerine odaklanarak çevresel, sosyal ve ekonomik açılardan sürdürülebilirlik performansını artırmaya devam ediyor. Ford Otosan, iklim değişikliğiyle mücadele, fırsat eşitliği, verimli enerji kullanımı, tedarik zinciri yönetimi ve dijital dönüşüm gibi önemli konularda ilerlemeler kaydetmeyi sürdüreceğini taahhüt ediyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Hyundai Motor Türkiye, Çocukların Hayallerine Hayat Veriyor

Günümüzde küresel sorunlar ve sürdürülebilirlik, her yaştan bireyin gündeminde önemli bir yer tutuyor. Özellikle çocuklar, doğuştan gelen merakları ve sınırsız hayal güçleriyle bu konulara en özgün ve yaratıcı bakış açılarını kazandırma potansiyeline sahip. Hyundai Motor Türkiye, bu potansiyeli desteklemek ve çocukların dünyayı iyileştirme vizyonlarını sanat yoluyla ifade edebilmelerini sağlamak amacıyla “Hyundai Resim Yarışması: Dünyayı İyileştiren Araçlar” projesini başlattı.

Hyundai ’nin “İnsanlık İçin İlerleme” vizyonu doğrultusunda geliştirilen yarışma, 2024 yılında başlatıldı ve 2025 yılında çocuk çalışmaları alanında uzman bir sosyal girişim olan Bilim Virüsü iş birliğiyle güçlendirildi. Proje, çocukların sürdürülebilir, yenilikçi ve daha iyi bir dünya için çözüm üretebilecek araç fikirlerini hayal güçleriyle buluşturduğu yaratıcı bir platform sunuyor.

Program, üç aşamadan oluşuyor. İlk aşama olan Fikir Geliştirme Süreci’nde, çocukların Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) hakkında farkındalık kazanmaları, bu amaçlar üzerine düşünmeleri ve hikâyelerini geliştirmeleri hedefleniyor.

Ardından gelen Sanatsal Tasarım Aşaması’nda ise çocuklar, SKA doğrultusunda dünyayı iyileştirecek araç fikirlerini özgün çizimlerle ifade ediyor. Yarışmanın son bölümünü oluşturan İlham Veren Seçim Süreci’nde, alanında uzman jüri üyeleri eserleri yaratıcılık, tema uygunluğu ve sanatsal ifade gücü gibi kriterlere göre değerlendiriyor. Bu doğrultuda proje kapsamında seçkin jüri üyeleri ile şeffaf bir seçim süreci kurgulandı.

 

  • Ahmet Aydemir | Dr. Öğr. Üyesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümü Akademisyeni ve Çevre, Enerji ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü
  • Ayça Çizer | Otomotiv Gazetecisi ve İçerik Üreticisi
  • İdil Türkmenoğlu | Yazar, Danışman, Öğretim Görevlisi ve Çocuk Genç Sanat Tiyatro Kurucusu
  • Seydi Murat Koç | Ressam ve Doğuş Üniversitesi Öğretim Görevlisi
  • Yalvaç Ural | Çocuk Edebiyatı Yazarı

 

Bu değerlendirmelerin sonucunda 120 eser finale çıkmaya hak kazanacak. 7-8 yaş, 9-10 yaş ve özel gereksinimli 7-10 yaş kategorilerinden seçilen 9 eser ile birlikte, “Hyundai Özel Ödülü” almaya hak kazanan bir çalışma, Hyundai Motor Türkiye tarafından 3D formatında gerçeğe dönüştürülerek çocukların hayal dünyasına hayat verecek. Bunun yanında da 10 eser sahibine Hyundai tarafından hediye çeki verilecek.

 

Hyundai Motor Türkiye, bu proje ile yalnızca çocukların sanatsal gelişimlerini desteklemekle kalmıyor; aynı zamanda onların toplumsal duyarlılığını artırmayı, sürdürülebilir kalkınma bilincini yaygınlaştırmayı ve geleceğe umutla bakan bir nesil yetiştirmeyi hedefliyor.

 

Yarışma hakkında detaylı bilgi ve başvuru koşulları için http://resimyarismasi.hyundai.com.tr sitesinden bilgi alınabiliyor.

 

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Continental, Pirinç Kabuğu  Küllerinden Lastik Üretiyor!

 Lastik üretiminde çevresel etkileri azaltmak amacıyla yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerin kullanımına yönelik dönüşümü kararlılıkla sürdüren Continental, daha sürdürülebilir malzemelerle üretime odaklanmaya devam ediyor. Continental, pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika ile çevreci üretimde yeni bir adım daha attı. 

Continental 2024 yılında üretimdeki payı ortalama %26 olan çevreci hammaddeleri 2025 sonuna kadar %2 ila %3 oranında artırmayı öngörüyor. Yüksek güvenlik, performans ve kalite standartlarından ödün vermeden 2030 yılına kadar bu oranı %40’ın üzerine taşımak şirketin kısa dönemli hedefleri arasında yer alıyor. Continental Lastikleri Sürdürülebilirlik Direktörü Jorge Almeida, “Continental’de inovasyon ve sürdürülebilirlik birlikte ilerliyor. Güvenlik, kalite ya da performanstan taviz vermeden, lastiklerimizde pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika kullanmamız, tamamen yeni bir yol açtığımızın göstergesi” dedi.

Lastik bileşiminde kritik öneme sahip hammaddeler olan karbon siyahı ve silika, bu sürdürülebilir dönüşümde kilit bir rol üstleniyor. Her iki dolgu maddesi de kauçuğun dayanıklılığını artırarak lastiklerin uzun ömürlü olmasını sağlarken, aynı zamanda frenleme ve yol tutuş gibi temel performans özelliklerine doğrudan etki ediyor.

Silika, optimum kavrama ve düşük yuvarlanma direnci sağlamak amacıyla temel dolgu maddelerinden biri olarak kullanılıyor. Continental, bu malzemeyi geleneksel olarak kullanılan kuvars kumu yerine artık pirinç kabuğu küllerinden temin ediyor. Pirinç kabukları; risotto pirinci gibi ürünlerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan tarımsal bir yan ürün olup başta Asya ve İtalya’da yaygın olarak bulunuyor. Bu biyokütle, ileri işlem teknikleriyle enerji açısından daha verimli yöntemlerle silikaya dönüştürülüyor. İtalya’da Solvay gibi üreticiler tarafından geliştirilen bu silika türü, döngüsel ekonomiyi destekleyerek değer zincirinin her aşamasında daha sürdürülebilir bir katkı sağlıyor.

Continental, bu yenilikçi malzemenin öncülerinden biri olarak, lastik sırt bileşimlerinde silika kullanımı sayesinde fren mesafelerini neredeyse %50 oranında azaltmayı başardı. Aynı zamanda yuvarlanma direncinin düşürülmesiyle, enerji tüketimi ve CO₂ emisyonlarında da önemli kazanımlar elde ediliyor.

Lastiklerin toplam ağırlığının yaklaşık %20’sini oluşturan karbon siyahı ise kauçuğun yapısal dayanıklılığı açısından vazgeçilmez bir dolgu maddesi. Continental, üretimde kullanılan bu malzemenin daha sürdürülebilir versiyonlarını geliştirmek için üç farklı teknolojiye odaklanıyor:

  • Biyo-bazlı üretim: Kağıt endüstrisinin atık ürünü olan tall yağı gibi organik yağlardan elde edilen karbon siyahı, fosil kaynaklara çevreci bir alternatif sunuyor
  • Geri dönüştürülmüş piroliz yağı: Ömrünü tamamlamış lastiklerden elde edilen piroliz yağı, yeniden işlenerek karbon siyahı üretiminde kullanılıyor
  • Doğrudan geri kazanım: Verimli piroliz süreçleri sayesinde hurda lastiklerden karbon siyahı doğrudan geri kazanılıyor

Pyrum İş Birliğiyle Geri Dönüşümde Yeni Ufuklar

Continental, kullanım ömrünü tamamlamış lastiklerin geri dönüştürülmesini optimize etmek amacıyla Pyrum Innovations ile iş birliği yapıyor. Termoliz teknolojisi konusunda uzmanlaşmış Pyrum ile birlikte yürütülen süreç sayesinde, hurda lastiklerden geri kazanılan karbon siyahı, yeniden lastik üretiminde kullanılabiliyor. Continental bu yöntemi ilk olarak forklift lastiklerinde başarıyla uyguladı. Şirket, geri dönüştürülmüş karbon siyahının performans ve güvenlik kriterlerine uygun biçimde binek araç lastiklerinde de yaygınlaştırılmasını hedefliyor.

Continental, çevreye duyarlı hammaddeleri kütle dengesi yaklaşımı ile mevcut üretim süreçlerine entegre etmeye devam ediyor. Böylece fosil kaynakların belirli bir kısmının yerine sürdürülebilir alternatifler kullanılıyor. Nihai ürünlerde bu geçişin pozitif çevresel etkisi açık biçimde görülebiliyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.