Connect with us

Otomotiv Sektörü

Hazır mısınız? Hyundai Kona Geliyor !

Baştan sona yenilenen Hyundai KONA, tek bir gövdede 3 farklı motor tipine yer verecek. Elektrifikasyon stratejisinde önemli bir rol oynayan KONA EV ise son çeyrekte geliyor.

Hyundai, B-SUV segmentine tasarımı ve teknolojileriyle bambaşka bir bakış açısı getiren KONA modelini Türkiye’de de satışa sundu. Bir önceki jenerasyona göre daha geniş, daha teknolojik ve daha dinamik olan model, tek bir gövde altında 3 farklı motor tipine yer veriyor. Her birinde farklı kullanım özellikleri ve görsellik sunan Yeni KONA, daha fazla sportif sürüş ve dinamizm isteyen tüketiciler için de N Line versiyonunu öne çıkarıyor. KONA N Line, dinamik ve agresif çizgilerle desteklenmiş dış görünüşünü 198 beygir gücündeki turbo beslemeli motorla perçinlemiş oluyor. İçten yanmalı benzinli motorların yanısıra geleceğin mobilitesi için de tamamen elektrikli KONA modelini de yılın son çeyreğinde satışa sunmaya hazırlanan Hyundai, tüm seçeneklerde en son teknolojilere, üst düzey konfora ve pratik kullanım özelliklerine yer veriyor.

Şık tasarım öğeleri

Tüm dünyada hızla yükselen bir trend haline gelen B-SUV segmentinde tüketicilerin dikkatini farklı tasarım öğeleri ve üst düzey sürüş dinamikleriyle çeken Hyundai, Yeni KONA’nın ön ve arka bölümünde pürüzsüz bir görünüm sunuyor. Ön ve arkada yer alan çizgi şeklindeki aydınlatma grubu, köpekbalığını andıran burundan başlayarak yumuşak bir şekilde eğim gösteren bagaj kapağına kadar benzersiz bir silüet oluşturuyor. Yeni KONA, EV varyantında da piksel lambalarla daha da farklılaşıyor ve bu ikonik tasarım güzelliğini uygulayan ilk Hyundai modeli olarak bir adım öne çıkıyor.

B-SUV modelin sportif karakteri ise entegre ön ve arka lambalara sahip çamurluk eklentileriyle daha dinamik bir hale getiriliyor. Kama oranlarına sahip yan paneller de tavan hattından arka spoylere kadar uzanan karakteristik krom çıta ile vücut buluyor. Özel olarak tasarlanmış çok kollu 18 inç jant tasarımı ise KONA’nın tüm versiyonları için bir ilk.

İçten yanmalı benzinli motorlar ve hibrit versiyona ek olarak sunulan tamamen elektrikli KONA da birçok tasarım özelliğini daha farklı bir dokunuşla ileriye taşıyor. KONA Elektrik, ön tampondaki radyatör ızgarası yerine üç boyutlu bir süsleme ile ayırt ediliyor. Benzinli ve hibrit seçenekler, daha fazla vurgu için siyah çamurluk kaplaması kullanıyor.

KONA Hibrit, üst ve alt aktif hava kanatçıklarını (AAF) kullanırken benzinli motorlar ise daha düşük bir sürtünme katsayısı için sadece üst hava kanatçığıyla donatılmış. Bu aktif hava kanatları, otomobilin aerodinamik performansını geliştirirken aynı zamanda benzinli ve hibrit versiyonlara EV benzeri bir görünüm kazandırıyor.

Performanstan ilham alan N Line versiyonu ise sportif görüntüsünü vurgulamak için kanat şeklindeki tampon, çift susturucu ve gümüş renkli marşpiyel kullanıyor. Daha agresif ön ve arka tasarım için plastik eklerden faydalanan N Line, 18 inçlik özel alaşım jant tasarımıyla da sportif görüntüsünü belirginleştiriyor.

b-suv-lideri-hyundai-kona-turkiyede.webp

Daha büyük ve daha ferah iç mekan

Çarpıcı tasarım, ileri teknoloji ve olağanüstü rahatlığı tek bir seferde sunan Hyundai KONA, daha fazla yolcu konforu ve depolama için daha geniş ve çok yönlü iç mekan sağlıyor. Ayrıca, önceki nesle kıyasla 60 mm daha uzun dingil mesafesi, 77 mm daha uzun diz mesafesi ve ikinci sıradaki koltuklarda 11 mm daha yüksek baş mesafesi ile sınıfının en iyi değerlerini sunuyor. Sınıfının en büyüğü olan ikinci sıradaki omuz mesafesi ise 1.402 mm. Böylece yolcular için “en iyi yaşam alanı” gibi bir unvana sahip. KONA’nın sadece 85 mm kalınlığındaki ince ve sert koltukları da arkadaki yolcular için daha fazla yaşam alanı anlamına geliyor. Yeni KONA, iki farklı döşeme seçeneğine sahip. Standart Siyah tek tonlu iç mekan, kırmızı dikiş detaylarıyla N Line versiyonda sunulurken diğer modeller ise gri iki tonlu seçenekle satışa sunuluyor.

Heyecan verici dinamiklere sahip üst sınıf KONA, geniş iç mekanı ve sağlam duruşu, sofistike bir sadelikle birleştirirken tüm bu özelliklere ek olarak da direksiyon simidinin arkasına yerleştirilmiş sütun tipi elektrikli vites kolu, bardak tutucular, büyük çantalar için saklama gözleri ve geniş orta konsolla genişliği artırıyor. Tamamen katlanabilir ikinci sıra koltuk ve arka bölme de geliştirilmiş yükleme kolaylığını destekliyor. Bu sayede en yüksek düzeyde kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak için 466 lt (VDA’ya göre koltuklar yatıkken 1.300 litreye kadar) kargo alanı sağlıyor. Bu yeni boyutlar, etkileyici bir şekilde yüzde 30 oranında artan bir uzunluk ve bagaj kapasitesi anlamına geliyor.

Hyundai Yeni KONA, 12,3 inçlik entegre çift ekranıyla ergonomik olarak konforlu kullanımı desteklerken, özellikle uzun mesafeli sürüşlerde bir adım öne çıkıyor.

Yeni KONA, sürücü odaklı mimariyle tasarlanan geniş ve esnek iç yaşam alanı ile kendi segmentinde üstün konfor ve ferahlık sağlıyor. Açık modüler düzen ve yatay kokpit mimarisi, daha geniş kabin alanıyla birleştiğinde hem sürücünün hem de yolcuların ihtiyaçlarını karşılarken sadeliği ve ferahlığı da cömertce vurgulamış oluyor.

Yeni genişletilmiş açılır tavan ise daha iyi bir araç içi deneyimi sağlıyor. İç mekana daha fazla ferahlık katan bu donanım, aynı zamanda temiz havanın ve güneş ışığının kabine dolmasına da izin veriyor.

Daha fazla rahatlık için sınıfının en iyisi teknolojiler

Yeni jenerasyon KONA’nın özelleştirilebilir akıllı elektrikli bagaj kapağı, kullanıcılar için ek bir kolaylık. Sürücüler, bagaj kapağının açılma yüksekliğini ve hızını bilgi-eğlence sistemi ekranından ve ayrıca bagaj kapağının tercih edilen yüksekliğinde üç saniye boyunca kapatma düğmesine basarak seçebiliyor. Ayrıca, KONA’nın koltuk konumu ayarları için de entegre bellek sistemi ve kablosuz şarj sistemi de dahil olmak üzere çoklu şarj bağlantı noktaları da daha fazla mobilite deneyimi sunuyor. Kullanıcılar, KONA’nın orta konsolunda bulunan kablosuz hızlı şarj pedi ile uyumlu cihazlarını hareket halindeyken de zahmetsizce şarj edebiliyor. Bu şarj sistemiyle beraber 15 W’a kadar performans sergileyen araç, ayrıca hem sürücü hem de yolcular için önde iki USB-C şarj portu ve bir de 12V elektrik prizi bulunduruyor. Arkadaki yolcular da iki adet USB-C şarj cihazını sürüş boyunca rahatlıkla kullanabiliyor.

Yeni KONA ile daha güvenli sürüş

Baştan sona yenilenen otomobil, daha dinamik bir sürüş ve yol tutuşu için geliştirilmiş özelliklerle birlikte geliyor. Geleneksel vites kolu yerine direksiyona entegre elektrikli vites değiştirme, hassas ve güvenli bir gelişmiş deneyim sunmak için daha hızlı ve sezgisel olarak görev alıyor. Direksiyon simidinin arkasına yerleştirilen bu vites kolu, eşyalar için daha fazla alan ve düzenli bir iç görünüm de sağlarken, dinamik kullanıma da olanak sağlıyor. Yeni KONA, Ön Çarpışma Önleme Asistanı (FCA), Şeritte Kalma Asistanı (LKA), Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA), Güvenli Çıkış Uyarısı (SEW) gibi çeşitli gelişmiş sürücü destek sistemleriyle (ADAS) geliyor. Akıllı Hız Limit Yardımı (ISLA), Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW), Kör Nokta Görüntüleme Asistanı (BVM), Uzun Far Yardımı (HBA), Akıllı Hız Sabitleme Kontrolü (SCC) ve Şerit Takip Asistanı (LFA) gibi çeşitli sürüş kolaylığı işlevleriyle sunuluyor.

Güvenli park menavrası için de Çevre Görüş Monitörü (SVM), Arka Çapraz Trafik Çarpışma Önleme Asistanı (RCCA), İleri/Yan/Geri Park Mesafe Uyarısı (PDW), Geri Görüş Kamerası gibi çeşitli gelişmiş teknolojiler sunuyor. KONA, hibrit versiyonda da Uzaktan Akıllı Park Yardımı (RSPA) özelliği sunuyor.

 

Motor ve şanzıman seçenekleri

Türk tüketiciler, Yeni KONA modelini dört farklı motor seçeneği ile tercih edebilecek. İçten yanmalı benzinli motor seçenekleri 120 beygirlik (200 Nm tork) 1.0 litrelik T-GDi Elite DCT ile başlarken, daha fazla performans için 198 beygir (265 Nm tork) gücündeki 1.6 T-GDi N Line öne çıkıyor. Kullanıcılar, yakıt ekonomisi için de 141 PS’lik kombine çıkış ve 265 Nm’ye kadar tork ile etkileyici hızlanma ve yüksek verimlilik sağlayan 1.6 lt GDi Hibrit versiyonu satın alabilecekler. Bu motor seçenekleri, turbo versiyonlarda 7 ileri Çift Kavramlı Şanzımanla (7DCT) kombine edilirken, hibrit versiyon ise 6 ileri Çift Kavramlı Şanzımanla (6DCT) ile geliyor. Hyundai KONA, N Line versiyonda dört tekerlekten çekişle sunulurken diğer seçenekler ise önden çekişli olarak satın alınabiliyor.

Hyundai, elektrifikasyonda standartları yeniden belirleyen tamamen elektrikli versiyonu ise 2023 yılının son çeyreğinde satışa sunacak. Tek bir gövde altında üç farklı motor tipini zengin donanım seçenekleri ve akıllı teknolojilerle sunan Hyundai, KONA modeliyle beraber B-SUV segmentinde daha fazla aktif olmayı hedefliyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.