Connect with us

Blog

ANTALYA’da Turizm Sezonu TEMSA İle Açıldı

Yurtiçi teslimatlarına hız veren TEMSA, Antalya’daki turizm acentalarına yeni sezon için 85 adetlik bir araç filosu teslimatı gerçekleştirdi. Yeni sezona TEMSA yatırımları ile giren firmalar, aşılama çalışmalarının hızlanması ve alınan tedbirlerle 2021 turizm sezonuna umutlu bakıyor.

Yurtdışında ihracat atağına geçen TEMSA yurtiçinde de araç parkını genişletmeyi sürdürüyor. Antalya merkezli turizm şirketleri yeni sezona TEMSA otobüs yatırımları ile girdiler. TEMSA’nın yeni yetkili satıcısı Antalya Oto’nun gerçekleştirdiği satışlarla Zemzem Turizm, Kıraç Turizm, Aksu Turizm, Şekerler Turizm ve Sorkun Petrol olmak üzere 5 firmaya 85 adetlik otobüs teslimatı yapıldı.

 

SEZON HEYECANINA ORTAK OLDUK

TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, iki günlük süreçte 5 firmaya teslimat yapmaktan mutlu olduklarını açıklayarak, “Biz aslında bu teslimatlarla sektör mensuplarının sezon heyecanına ortak oluyoruz. Müşterilerle, iş ortaklarımızla TEMSA’nın ilişkisi pandemi sürecinde de sıcak oldu. Antalya’da, satış ve servis tarafıyla çok iyi bir ekibimiz var. Bu başarıda onların katkısı çok daha büyük. Turizm sezonunun beklentiler doğrultusunda iyi geçmesini diliyoruz” dedi.

 

ANTALYA OTO GÜÇ KATACAK

TEMSA Genel Müdür Yardımcısı Hakan Koralp ise, Antalya’nın turizm sektörünün gözbebeği olduğunu ifade ederek, “Antalya’nın marka haline gelmiş şirketlerine sezon öncesinde teslimatlar yaparak bizim için çok değerli iki gün geçirdik. Antalya Oto, bölgede bizim gücümüze daima güç kattı ve katmaya da devam ediyor. Bu iş bir emek işi. Otobüs tarafında satış için müşterilerle iyi iletişimin kurmanın önemini ve kazanımlarını her zaman görüyoruz” dedi.

55 ADETLİK OTOBÜS YATIRIMI

TEMSA’dan toplam 55 araç teslim alan Zemzem Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yıldırım, 20 yıldır taşımacılık faaliyeti gösterdiklerini, TEMSA ile 13 yıldır ticaret yaptıklarını belirterek, “Neredeyse 10 yıldır filomuzda TEMSA markası dışında araç bulunmuyor. TEMSA ile ilk temasımız 2008 yılında oldu ve o gün bugündür TEMSA’nın bayrağını taşıyoruz. TEMSA ürünlerini tercihimizi düşük yakıt tüketimi ve satış sonrasında yüksek hizmet kalitesine sahip olması belirliyor. Satış sonrasında hizmetten de çok memnunuz. Yedek parça ve bakım noktasında, beklediğimiz destekleri alıyoruz. TEMSA Maraton’da bölgede iyi bir ivme yakalattık, bu ivmeyi devam ettirmek istiyoruz. Şu an filomuzda 1200 özmal içerisinde 400 adet TEMSA markalı araç var. Yaklaşık 2000 araç çalıştırıyoruz. Her ay TEMSA araç alıyoruz. Bugün filomuza 10 Maraton, 10 Safir, 35 adet de Prestij daha ekledik” dedi.

 

HER 3 OTOBÜSTEN 1’İ TEMSA

Zemzem Turizm’in Antalya’nın en önde gelen firmaları arasında yer aldığını belirten TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Zemzem Turizm TEMSA’nın en eski müşterisi hatta TEMSA ürünlerini alan ilk firma. Bugün TEMSA’nın yeniden yapılandığı süreçte en büyük volümlü satışının yapılıyor olması bizim için çok değerli. Bu zorlu süreçte turizm sektöründeki belirsizliğe rağmen sezona hazırlık yapan firmaların yaptığı alımlar bize çok önemli umut veren gelişmeyi de gösteriyor. Antalya firmaları turizm sezonunu TEMSA yatırımları ile açıyor. Umuyoruz ki iyi bir turizm sezonu olacak. Türkiye otobüs pazarında her 3 otobüsten biri TEMSA markalı. Biz bunu Antalya’da her 3 araçtan ikisi TEMSA markalı ürün haline getirmek istiyoruz” dedi.

 

3 TEMSA SAFİR PLUS YATIRIMI

25 Mart Perşembe günü düzenlenen törenle Antalya’nın en önde gelen firmalarından Kıraç Turizm’e 3 adet Safir teslimatı yapıldı. Araçları; TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, TEMSA Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Hakan Koralp, TEMSA Satış Direktörü Baybars Dağ, TEMSA Otobüs Satış Müdürü İrfan Özsevim, TEMSA Bölge Satış Yöneticisi Volkan Tolunay, Kıraç Turizm Genel Müdürü Havva Kıraç’a teslim etti.

 

SEZONA YÖNELİK İYİ SİNYALLER

TEMSA’nın en eski iş ortakları arasında yen alan Kıraç Turizm’e araç teslimatı yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Yıllardır başarıyla devam eden bir iş birliğimiz var. Bir de babadan kıza bir nesil aktarılmış bir şirket var. Bugünlerde Antalya’da olmak ve teslimatlar yapmak hem heyecan veriyor hem de mutluluk. Turizm sezonuna yönelik iyi sinyaller geliyor. Yatırımlarda bunu gösteriyor. Hem aşılama süreci artar hemde gelen turist sayısı artar diye umuyoruz. Böylece, geçen yılın kayıplarını da umarız geri almak mümkün olur. Kıraç Turizm’in parkında Safir Plus araçları görmek mutluluk veriyor” dedi.

10 ADETLİK SİPARİŞ

3 adet Safir Plus otobüsü teslim alan Kıraç Turizm Genel Müdürü Havva Kıraç, 10 adetlik bir sipariş de verdiklerini belirterek, “Filomuzda 300 adet TEMSA var. 10 adetlik siparişimiz turizmdeki hareketliliğe bağlı olarak artabilir. Filomuzda 300 adet TEMSA var. Biz TEMSA’nın en eski iş ortakları arasındayız. Babam ve TEMSA bu güven ilişkisini 30 yıldır çok iyi kurmuş. Bunu devam ettirmek bana düşüyor” dedi.

 

AKSU TURİZM’E 3 SAFİR, 2 MARATON

TEMSA; Aksu Turizm’e 2 Safir, 1 Maraton teslimatı gerçekleştirdi.  Çok uzun yıllardır TEMSA ile iş birliğinde olduklarına dikkat çeken Aksu Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Karacan, “Bu markaya güvenimiz çok sağlam. Ayrıca ilk alım maliyeti anlamında TEMSA çok daha avantajlı. Bu yıl Safir yatırımının yanısıra filomuza Maraton araçlardan katıyoruz. Bence turizmin yükselen yıldızı Maraton olacak” dedi. Bu yıl 10 araçlık bir yatırım planı olduklarını belirten Aksu Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Karacan, “10 adedin 7’si TEMSA olacak. Şu an 2 Safir ve 1 Maraton filomuza katıldı. Diğer araçlarda Mayıs ayında filoda yerini alacak. Şu an filomuzda 153 özmal araç var. Teslim aldığımız araçlarla filodaki TEMSA sayısı 17 adet oldu” dedi.

20 YILA UZANAN İŞ BİRLİĞİ

TEMSA Satış Direktörü Baybars Dağ, Aksu Turizm ile uzun süredir iş ortaklıkları bulunduğunu söyleyerek, “20 yılı aşkın süredir iş birliğimiz sürüyor. Kriz dönemlerinde bile Aksu Turizm mutlaka 1-2 adet de olsa TEMSA yatırımı yapıyor. Şu anda bir paket anlaşması yaptık ve 3 adedini bugün teslim ettik. Sezonun başlangıcına kadar diğer araçları da teslim edeceğiz. Aksu Turizm Safir yatırımlarının yanısıra bu sene Maraton yatırımları da yapıyor. Antalya’da, Maraton araçlara dabu süreçte yoğun bir ilgili olacağını düşünüyoruz” dedi.

 

SORKUN PETROL’E 1 SAFİR

TURSE bünyesinde hizmet veren Sorkun Petrol, Safir yatırımı yaptı. Aracı, TEMSA Bölge Satış Yöneticisi Volkan Tolunay, Sorkun Petrol sahibi Emin Ünal’a teslim etti.

TEMSA Bölge Satış Yöneticisi Volkan Tolunay, Sorkun Petrol sahibi Emin Ünal ile uzun yıllara dayanan iş birlikleri olduğunu vurgulayarak, “Emin Ünal ile iş ortaklığının yanısıra çok önemli bir dostluğumuz da var. Biz onun ihtiyaçlarına uygun araçları sunuyoruz, bugün de 1 adet Safir teslim ediyoruz. Her yıl Sorkun Petrol ile alışverişimiz oluyor. Bu yıl pandemi nedeniyle 1 adet ile sınırlı oldu. Önümüzdeki süreçte yine daha fazla sayıda otobüs teslimatı yapacağımıza ve iş birliğimizi büyüteceğimize inanıyorum. Yeni Safir hayırlı, uğurlu olsun” dedi.

FİLONUN TAMAMI TEMSA

Sorkun Petrol sahibi Emin Ünal da, “Umuyoruz bu turizm sezonu herkes için bereketli ve kazançlı olur. Tamamı TEMSA markasından oluşan filomuz yeni aldığımız araçla birlikte 8 araca çıktı. Bu araç TURSE bünyesinde hizmet verecek. Önümüzdeki dönemde de filomuzu yine TEMSA ile büyütmeyi istiyoruz” dedi.

ŞEKERLER TURİZM 20 PRESTİJ ALDI

TEMSA, Antalya’nın turizm ve personel taşımacılığının önde gelen firmalarından Şekerler Turizm’e 20 adet Prestij teslimatı gerçekleştirdi.

TEMSA İLE 50 ARAÇLIK GÖRÜŞME

Şekerler Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şeker, her yıl araç yatırımı yaptıklarını, pandemiye rağmen de filolarını yenilemeye devam ettiklerini belirterek, “Turizm sektörü her ne kadar pandemi sürecinde çok büyük yaralar almış olsa da biz bu süreyi lehimize çevirecek markalarla, doğru fiyatlarla filomuzu güncel tutuyoruz. Dolayısıyla TEMSA ile son 4-5 yıldır özellikle, güzel çalışmalara imza atıyoruz. Yeni dönemde de filomuz büyümeye devam edecek. TEMSA ile bu yıl içintoplamda 50 araçlık bir görüşmemiz var. Şu an ilk 20 adedi filomuza kattık. TEMSA araçlar işletme maliyetleri ve müşteri memnuniyeti açısından tercihimizde öne çıkıyor. Özellikle yakıt tüketimi çok düşük” dedi.

İKİ TARAFTA KAZANIYOR

 

TEMSA Otobüs Satış Müdürü İrfan Özsevim, Şekerler Turizm’in 26 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, “TEMSA’nın Antalya’da çok geniş bir müşteri kitlesi var. Bu müşteriler de gerçekten Şekerler Turizm gibi hizmet yapısı ve kurumsal kimlikleriyle bölgede fark yaratmış, markalaşmış şirketler. Şekerler Turizm yeniliğe açık bir firma. Bu anlayışa sahip firmalarla iş ortaklığı yapıyor olmak da bizleri mutlu ediyor, Burada başarının sırrı iyi bir ürünü pazara sunmanın yanısıra o ürüne satış sonrası süreçte de sahip çıkılması ve müşterinin ihtiyaçlarına, beklentilerine uygun çözümler üretilmesi. Her iki tarafın da kazandığı bir sistemin olması da iş birliklerinin yıllarca devam etmesinde önemli etken. Pandemi sürecine rağmen müşteriyi araç alımına yöneltmek kolay değil. Şirketler umutla yeni yatırımlar yapıyor, Biz de onları destekliyoruz” dedi.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.