Connect with us

Araba Bakımı

Elektrikli Araçlarda Yanlış Lastik ve Fren Sistemi Seçimi Yapmayın!

Elektrikli araçların yaygınlaşması otomotiv sektöründe devrim niteliğinde gelişmelerle devam ederken, sürüş dinamikleri ve güvenlik önlemlerine dair pek çok konu yeniden gözden geçiriliyor. Bu çerçevede Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, elektrikli araçların geleneksel araçlardan çok farklı sürüş karakteristiklerine sahip olduğunu belirterek, lastiklerin ve fren sistemlerinin bu değişimden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre de üreticinin tavsiye ettiği normlara sahip olmayan lastik ve fren sistemi kullanımı, direkt olarak sürüş menzilini düşürüyor.

İçten yanmalı motorların aksine aktarmalı bir hızlanma metodolojisine sahip olmayan elektrikli araçlarla ilgili olarak Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı hem sürücüler hem de servisler için belirli tavsiyelerde bulundu. Yüksek tork kapasitesiyle ani hızlanma kabiliyeti çok yüksek olan elektrikli araçlarda özellikle fren sistemi ve lastik taleplerinin tamamen değiştiğini ifade eden Aşçı, “2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araçlarda kullanılan lastiklerin geleneksel araç lastiklerine oranla yüzde 30 daha fazla dayanıklılık ve yüzde 20 daha az yuvarlanma direncine sahip olması gerektiği vurgulanıyor.” açıklamasını yaptı.

Lastik, fren ve yürüyen aksam üreticileri yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladı

“Elektrikli araçlar, yüksek performans ve çevre dostu teknolojilerle donatılmış olsa da araçların güvenli ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için sürüş sistemlerinin de yenilikçi çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.” diyen Aşçı; üreticilerin ve tedarikçilerin, lastik, fren ve diğer yürüyen aksam bileşenlerini bu yeni sürüş gereksinimlerine göre optimize etmeye devam ettiğini, yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladığını söyledi.

Lastik seçiminde mutlaka araç üreticisinin tavsiyesine uyulmalı

Diğer yandan elektrikli araçların yüksek tork ve beygir gücüne sahip olması, lastik seçiminde üretici firmaların verdiği spesifikasyonlara uyumlu olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle yazlık ve kışlık lastik seçiminde, araçların fabrika çıkışıyla belirlenmiş olan kriterlere uygun lastiklerin tercih edilmesi, güvenli sürüş için büyük önem arz ediyor.

 

Elektriklilerde yanlış fren ve lastik seçimi direkt menzili düşürüyor

Elektrikli araçların sahip olduğu rejeneratif frenleme sistemleri, geleneksel fren sistemlerinden farklı çalışıyor ve daha az enerji kaybı sağlayarak hem araç performansını artırmakta hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Öyle ki 2024 verilerine göre rejeneratif frenleme sistemi, elektrikli araçların menzilini ortalama yüzde 10 artırıyor.  Saim Aşçı, bu konuların hem üretici hem de kullanıcı bazında farkındalık oluşturması gerektiğini vurgularken, özellikle elektrikli araç kullanıcılarının lastik ve fren sistemlerine dair bilinçli seçimler yapmasının önemine işaret etti:

“Elektrikli araçların yüksek tork ve ani hızlanma kapasiteleri, sürücü deneyimini daha dinamik hale getirirken, bu araçların güvenli kullanımını sağlamak için lastik ve fren sistemlerinin de aynı oranda gelişmesi gerekli. Geleneksel araçlardan farklı olarak, elektrikli araçlarda enerji verimliliği sadece motor performansıyla değil, lastiklerin yol tutuşu ve frenleme kabiliyetleriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple, sürücülerin hem performans hem de güvenlik için araç üreticilerinin belirttiği teknik kriterlere uygun lastik ve fren seçimleri yapması, servislerin de bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.”

araçların yaygınlaşması otomotiv sektöründe devrim niteliğinde gelişmelerle devam ederken, sürüş dinamikleri ve güvenlik önlemlerine dair pek çok konu yeniden gözden geçiriliyor. Bu çerçevede Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, elektrikli araçların geleneksel araçlardan çok farklı sürüş karakteristiklerine sahip olduğunu belirterek, lastiklerin ve fren sistemlerinin bu değişimden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre de üreticinin tavsiye ettiği normlara sahip olmayan lastik ve fren sistemi kullanımı, direkt olarak sürüş menzilini düşürüyor.

İçten yanmalı motorların aksine aktarmalı bir hızlanma metodolojisine sahip olmayan elektrikli araçlarla ilgili olarak Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı hem sürücüler hem de servisler için belirli tavsiyelerde bulundu. Yüksek tork kapasitesiyle ani hızlanma kabiliyeti çok yüksek olan elektrikli araçlarda özellikle fren sistemi ve lastik taleplerinin tamamen değiştiğini ifade eden Aşçı, “2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araçlarda kullanılan lastiklerin geleneksel araç lastiklerine oranla yüzde 30 daha fazla dayanıklılık ve yüzde 20 daha az yuvarlanma direncine sahip olması gerektiği vurgulanıyor.” açıklamasını yaptı.

Lastik, fren ve yürüyen aksam üreticileri yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladı

“Elektrikli araçlar, yüksek performans ve çevre dostu teknolojilerle donatılmış olsa da araçların güvenli ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için sürüş sistemlerinin de yenilikçi çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.” diyen Aşçı; üreticilerin ve tedarikçilerin, lastik, fren ve diğer yürüyen aksam bileşenlerini bu yeni sürüş gereksinimlerine göre optimize etmeye devam ettiğini, yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladığını söyledi.

Lastik seçiminde mutlaka araç üreticisinin tavsiyesine uyulmalı

Diğer yandan elektrikli araçların yüksek tork ve beygir gücüne sahip olması, lastik seçiminde üretici firmaların verdiği spesifikasyonlara uyumlu olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle yazlık ve kışlık lastik seçiminde, araçların fabrika çıkışıyla belirlenmiş olan kriterlere uygun lastiklerin tercih edilmesi, güvenli sürüş için büyük önem arz ediyor.

 

Elektriklilerde yanlış fren ve lastik seçimi direkt menzili düşürüyor

Elektrikli araçların sahip olduğu rejeneratif frenleme sistemleri, geleneksel fren sistemlerinden farklı çalışıyor ve daha az enerji kaybı sağlayarak hem araç performansını artırmakta hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Öyle ki 2024 verilerine göre rejeneratif frenleme sistemi, elektrikli araçların menzilini ortalama yüzde 10 artırıyor.  Saim Aşçı, bu konuların hem üretici hem de kullanıcı bazında farkındalık oluşturması gerektiğini vurgularken, özellikle elektrikli araç kullanıcılarının lastik ve fren sistemlerine dair bilinçli seçimler yapmasının önemine işaret etti:

“Elektrikli araçların yüksek tork ve ani hızlanma kapasiteleri, sürücü deneyimini daha dinamik hale getirirken, bu araçların güvenli kullanımını sağlamak için lastik ve fren sistemlerinin de aynı oranda gelişmesi gerekli. Geleneksel araçlardan farklı olarak, elektrikli araçlarda enerji verimliliği sadece motor performansıyla değil, lastiklerin yol tutuşu ve frenleme kabiliyetleriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple, sürücülerin hem performans hem de güvenlik için araç üreticilerinin belirttiği teknik kriterlere uygun lastik ve fren seçimleri yapması, servislerin de bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.”

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araba Bakımı

“Elektrikli Araç Kullanıcıları İçin Şarj İstasyonundan Öte Yeni Nesil Yaşam Alanları”

Ülkemizin en büyük elektrikli araç şarj istasyonu operatörleri Sharz.net ve Ovolt, geçtiğimiz günlerde EVCharge Show’da Türkiye’de bir ilki tüketicilerle buluşturdu. Elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tasarlanan ve Türkiye’de bir ilk niteliğinde olan “kiosk” modeli şarj istasyonları, mevsim şartlarından ve yağışlı havalardan korunan kapalı yapısı, oturma alanları, çay, kahve gibi sıcak içecek ve atıştırmalık otomatlarıyla konforu artırıyor. Ovolt & Sharz.net şirketlerinin Genel Müdürü Hakan Koca, “Yeni yatırımlarla birlikte Türkiye’deki e-mobilite ekosistemine yeni bir soluk getirerek standartları yükseltiyoruz. Artık sadece tek başına bir şarj istasyonu değil, aynı zamanda elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaç duyduğu güvenli, kolay kullanımlı, yüksek konforlu ve kaliteli yaşam alanlarını hayata geçiriyoruz.” açıklamasını yaptı.

 

Konforlu istasyonlar elektrikli araç satışlarını da destekleyecek

EVCharge Show’da elektrikli araç sahipleri ve sektör temsilcileri tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan “kiosk” konsepti, Ovolt ve Sharz.net birlikteliğinin e-mobilitede açtığı yeni sayfayı temsil ediyor. Elektrikli araçların şarj olma süreleri her geçen yıl kısalsa da şarj esnasında geçen ortalama 30 dakikayı daha keyifli ve rahat hale getiren Ovolt & Sharz.net, Türkiye çapında Ovolt olarak Opet istasyonlarında ve kilit lokasyonlarda yeni nesil şarj istasyonlarını yaygınlaştıracak. Elektrikli araç satışlarını destekleyecek yenilikçi çözümleri kademeli olarak hayata geçireceklerini aktaran Ovolt & Sharz.net şirketleri Genel Müdürü Hakan Koca, “AVM, restoran, araç bayileri, otel, hastane gibi alanlarda birçok şarj istasyonu bulunsa da günün her saatinde bu noktalara erişmek kolay olmayabiliyor. Şarj esnasında sürücülerin kendilerini daha rahat ve konforlu hissedeceği, daha kaliteli vakit geçireceği yaşam alanları ortaya çıkarıyoruz. Gelecekte e-mobilite kültürünü destekleyen çok farklı konseptlerde ortak yaşam alanlarını ülkemize kazandıracağız.” dedi.

2030 yılına kadar 1,5 milyon elektrikli araca 150 binden fazla soket ihtiyacı doğacak

Tüm endüstrinin kilitlendiği 2030 yılında Türkiye araç parkında ortalama 1,5 milyon elektrikli araç olacağını ifade eden Koca, lokasyon ve soket ihtiyacının da artacağına dikkat çekti. Koca, “Ülkemizde şu an 24.500 adet soket bulunuyor. Araç başına düşen soket 6,31 ve biz lokasyon sayısı kadar verimli yaygınlığı da önemsiyoruz. Elektrikli araç sahiplerinin en büyük sorunlarından birisi de onlarca uygulama kullanmak ve her uygulama için kart tanımlama zorunda kalmaları. Bunu konfordan uzak ve sürdürülebilir bulmadığımız için kurduğumuz Sharz Club adlı oluşumla 21 farklı platform ve 1857 adet soketi tek çatı altında topladık. Tek bir uygulama veya ödeme alt yapısı ile bu lokasyonlara kullanıcılar erişebiliyor. Tek bir uygulama kullanmanın avantajlarını, müşteri deneyimi tarafında giderek geliştireceğiz.” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Araba Bakımı

İstanbul’da “Park Et Şarj Et” dönemi başlıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehircilik Grubu iştiraki İSPARK’ın otoparklarına elektrikli araç şarj istasyonları geliyor. İlk etapta 22 İSPARK katlı otoparklarında 180 adet şarj soketi konumlanacak.

İSPARK, İstanbulluların güncel ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda otoparklarına elektrikli araç şarj istasyonları kurarak çevreci ulaşımı desteklemeye yönelik önemli bir adım atıyor. Dünyada ve Türkiye’de hızla yaygınlaşan çevre dostu elektrikli araç kullanımını desteklemek ve karbon salınımını azaltmak amacıyla İstanbul genelinde 500’ün üzerinde noktada bulunan İSPARK otoparklarında fizibilite çalışması yapıldı. İlk etapta 22 katlı otoparkta 180 adet şarj soketi konumlanmasına karar verildi. İSPARK, ilk etap uygulaması için yapacağı ihaleyi duyurdu. Teknik şartname hazırlanırken sektörde deneyimli onlarca firma ve STK temsilcileri ile görüşmeler yapıldı. 6 Kasım’da resmi gazetede yayınlanan ihale 21 Kasım’da gerçekleşecek.

Şarjlı Otoparklar İstanbulluya Nefes Aldıracak

Elektrikli araçlar, fosil yakıtlı araçlara kıyasla çevre için önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Düşük karbon emisyonlarıyla iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir rol oynayan bu araçlar, özellikle büyük şehirlerde hava kirliliği ve gürültü seviyesini düşürerek daha sağlıklı bir yaşam alanı sağlıyor. TÜİK verilerine göre; 2024 Ekim ayı itibariyle trafiğe kayıtlı 137 bin 9 elektrikli araç bulunuyor. 2023 yılı sonu ile 2024 Ekim ayı karşılaştırıldığında elektrikli araç sayısında %71,17 oranında artış olduğu görülüyor. Bu tablo talebin arttığını gösteriyor. Teknolojideki ilerlemeler, otomotiv sektöründeki gelişmeler ve elektrikli araç üretimi yapan yerli ve yabancı firmaların Türkiye’deki yeni fabrika yatırımları dikkate alındığında artışın devam edeceği ön görülüyor. İSPARK Genel Müdürü Ali Arzuman’a göre, İSPARK elektrikli araç şarj istasyonu projesi ile hem talebe yanıt verecek hem de karbon salınımını düşürerek İstanbul’un hava kalitesini arttıracak. ‘‘Elektrikli araç kullanımı arttıkça şarj istasyonlarına da talep geliyor. Bu noktada bir kazan kazan ilişkisi var. Çünkü şarj imkanlarının artması beraberinde elektrikli araç kullanımına teşvik ediyor. Dolayısıyla bu ilişkinin gelişmesi uzun vadede karbon salınımında ciddi bir azalma beklentisini doğuruyor. Elektrikli araç satışlarını etkileyen unsurlardan biri; şarj imkanlarının çokluğu ve şarj maliyetlerinin avantajı. EPDK 2024 yılı Ekim verilerine göre İstanbul’da toplam 2 bin 407 noktada 6 bin 767 adet şarj soketi bulunuyor. Şarj istasyonları sayısı arttıkça hizmet kalitesinde ve şarj ücretlerinde rekabet imkanlarının artacağını düşünüyoruz. Trafik hareketliliğinin yoğun olduğu İstanbul’da elektrikli araçların güvenli bir ortam olan otopark alanında park halinde iken şarj edilmesi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tercih edilen bir yöntem. Elektrikli araç kullanıcıları, projemiz tamamlandığında İSPARK otoparklarında kuracağımız istasyonlar ile araçlarını kısa sürede ve birçok farklı noktada güvenle şarj edebilecek. Otoparklarımızda bu hizmeti verecek firmanın işletmecilik ve vatandaş deneyimine sahip; hizmet sürekliliği sağlayabilecek, donanım ve yazılım kalitesi açısından yetkin, ödeme sistemi alternatifleri sunmasını önemsiyoruz; çünkü İSPARK olarak 16 milyon İstanbullunun en iyi en kaliteli hizmeti almasının amaçlıyoruz.’’

Kaynak:LOJİPORT

Continue Reading

Araba Bakımı

Mobil Oil Türk A.Ş. 23 Şehirde 5 Bin Ustayla 25 Seminer Gerçekleştirecek!

Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticilerinden ExxonMobil’in ülkemizdeki temsilcisi Mobil Oil Türk A.Ş., uzun yıllardır gerçekleştirdiği ustalarla buluşma seminerlerine devam ediyor. Bu kapsamda Edirne’den İstanbul’a, Gaziantep’ten Kütahya’ya, İzmir’den Samsun ve Elazığ’a kadar toplam 23 şehirde 25 seminer gerçekleştirecek olan Mobil Oil Türk A.Ş., son etkinliği 15 Ocak 2025’te Balıkesir’de düzenleyeceği son organizasyonla yapacak. Dünyanın ilk sentetik motor yağı Mobil 1™’in 50’nci yılına özel düzenlenen seminerlerde, toplamda 5 bin ustaya ulaşacak.

 

Madeni ve sentetik yağ sektöründe en öncü teknolojileri kullanan Mobil Oil Türk A.Ş., sektörün gelişimini sağlamak ve hizmet kalitesini artırmak için çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Mobil ürün ailesinden gerek otomotiv gerekse de endüstriyel kategorilerdeki en yeni ürünlerini Türkiye pazarıyla buluşturmayı sürdüren Mobil Oil Türk A.Ş, Türkiye’deki 120’nci yılında dünyanın ilk sentetik motor yağı Mobil 1™’in 50’nci üretim yılına özel bir etkinliğine ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda şirket, uzun yıllardır gerçekleştirdiği seminerlere yeniden start verdi.

23 şehirde 25 seminer gerçekleştirilecek!

Edirne’den İstanbul’a, Gaziantep’ten Kütahya’ya, İzmir’den Samsun ve Elazığ’a kadar toplam 23 şehirde 25 seminer gerçekleştirecek olan Mobil Oil Türk A.Ş., kapanışı 15 Ocak 2025’te Balıkesir’de düzenleyeceği son organizasyonla yapacak. Mobil Oil Türk A.Ş., bölgelerdeki distribütörleri ile birlikte organize ettiği seminerlerle, 150 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren şirketin köklü geçmişini ve 120 yıldır Türkiye’de sürdürdükleri faaliyetleri iş ortaklarına aktarırken, dünyanın ilk sentetik motor yağı Mobil 1™’in de 50’nci yaşını kutluyor. Ekim ayında İstanbul’da gerçekleştirilen ilk seminer ile başlayan organizasyon, ocak ayının ortasına kadar toplamda 5 bin ustaya ulaşacak. Yoğun katılımla gerçekleştirilen seminerler aynı zamanda ustaların gelişimine de destek oluyor. İstanbul’da kurulu Serviburnu fabrikasında üretim faaliyetlerini sürdüren Mobil Oil Türk A.Ş.; Mobil 1™, Mobil Super, Mobil Delvac Hafif Ticari ve Şanzıman yağı serileriyle her araca uygun yağ sunuyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.