Connect with us

Otomotiv Sektörü

Eroldu: Çip Krizinden Sonra Otomotivde Şimdi de Enflasyon Krizi

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, düzenlediği basın toplantısı ile otomotiv sanayiinin ilk yarı sonuçlarını açıkladı. Otomotivde bu yılın ilk yarısının göreceli olarak pozitif kapandığını ifade eden Cengiz Eroldu, küresel çapta yaşanan enflasyonist baskı nedeniyle gelecek 6 ayda negatif bir tablo yaşanabileceği yönünde endişeleri olduğunu dile getirdi. Sektör yine de mayıs ayında yukarı yönlü revize ettiği yılsonu hedeflerini koruyor.

OSD Başkanı Cengiz Eroldu, bu yılın ilk 6 ayın otomotiv açısından çok kötü geçmediğini ifade ederek, “Geçen yılın aynı dönemine göre üretimimiz yüzde 1,5 arttı, kapasite kullanımımız yüzde 65’ten yüzde 67’ye çıktı. Geçmiş yılların gerisinde olsa da bir iyileşme var. İhracatta adet olarak yüzde 1,2, tutar olarak pariteye rağmen da yüzde 5,3’lük artış var. Bütün bu pozitif verilerin yanında yalnızca Türkiye’deki otomotiv pazarı ilk yarıda yüzde 8,8 küçüldü. Gerçi bu da Avrupa pazarındaki düşüşe göre daha iyi bir rakam. Türkiye pazarı aslında Avrupa pazarlarından daha iyi sonuç gösterdi ilk 6 ayda” diye konuştu.

OSD’nin açıkladığı haziran ayı otomotiv sanayi verilerinde otomobil üretimindeki artış dikkat çekti. Çip krizi nedeniyle aylardır üst üste daralma yaşanan, mayısta ise sadece 0,3 artış kaydedilen otomobil üretimi, haziran ayında yıllık bazda yüzde 38,7 artarak 86 bin 585 adet olarak gerçekleşti. Toplam otomotiv üretimi ise haziran ayında yıllık bazda yüzde 26 artışla 135 bin 424 adet olarak gerçekleşti. Böylece, yılın ilk altı ayında otomobil üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 daralarak yaklaşık 383 bin adet olurken, bu dönemde toplam üretim ise yüzde 1.5 artışla 649 bin 311 adet oldu. Çip tedariki konusunda negatif ayrışmanın son bulacağını öngören otomotivciler, mayıs ayında yılsonu hedefl erini bir miktar yukarı çekmişti. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, o dönemde yaptığı açıklamasında sektörün yüzde 11-12 olan ihracat artış tahminini yüzde 14- 24 aralığına yükseltildiğini, yüzde 8-15 aralığında öngörülen üretim artışı oranını ise yüzde 10-18’e çıkardıklarını açıklamıştı. Eroldu, piyasadaki tüm olumsuzluklara rağmen bu hedefi koruduklarına dikkat çekerek, “İlk 6 aylık tablo da geçen yıla göre iyileştirmeyi gösteriyor. İlk 6 ayda malzeme ve çipten kaynaklı üretim kayıpları fazla oldu Türk otomotiv sanayinde fakat ikinci dönemde bunun biraz daha telafi edileceğini bekliyoruz” dedi.

Ancak ihracat pazarlarında yaşanan talep daralması ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelerin sektör açısından risk barındırdığını ifade eden Eroldu, “En büyük pazar Avrupa’da çok büyük beklentiler yok. Avrupa’da artan enflasyon ve adetlerdeki düşme Türk otomotiv sanayi açısından ihracat bacağında bir sıkıntı yaratabilir. Buna yalnızca ihracat bacağı olarak da bakmamak lazım iç pazarda da artan fiyatlar bir miktar gevşemeye yol açacak gibi duruyor. Dolayısıyla ikinci yarı biraz daha zor olacak” dedi.

Küresel satışa enflasyon revizesi Küresel otomotiv pazarında beklentilerin mayıs ayından sonra haziranda da aşağı yönlü revize edildiğini ifade eden Eroldu, “Küresel otomobil satışlarında 89 milyon adet olan 2022 tahmini şu anda 84 milyon, 106-107 milyon adet olan 2025 tahmini şu ise anda 100 milyon seviyesinde. Bu tablo gösteriyor ki, dünyada bir daha 100 milyon adetli satış seviyelere çıkmak zor olacak. Avrupa’da da keza benzer bir durum var. Avrupa’da da 2022 daha önce 13-14 milyon seviyelerinde tahmin edilirken, en son rakamlar 12 milyonu gösteriyor. Burada da önceki tahminlere göre yıllar içerisinde düşmeler söz konusu” açıklamasını yaptı. “Yeni pazarlar bulmamız gerek” Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan AB’de satışlardaki düşüş sürerken, 1996’dan bu yana en kötü haziran ayı yaşandı. Talebin daha da düşmesi bekleniyor. Bu durum ihracatta pazar çeşitlendirilmesine gidilmesinin önemini yeniden gündeme taşıdı. Cengiz Eroldu, “Avrupa’da bir yandan malzeme sıkıntıları var. Enflasyon artarak devam ediyor. Ukrayna savaşının getirdiği tedirginlik var. Faiz artırımı beklentileri, talebi azaltacak konular. Bunların hepsini alt alta koyduğumuz zaman Avrupa’daki talebin daha da aşağı gitme ihtimali söz konusu. O yüzden de bizim yeni pazar çeşitlendirmelerine gitmemiz lazım. Burada tabii olumlu bir şey, hükümet de bu konuda farkındalığa sahip. Ticaret Bakanlığı da bu hafta içinde uzak ülkeler stratejisi dokümanını açıkladı. Burada doküman üzerinde, hükümetin de desteğini alarak, zaten böyle bir strateji açıklamaları da onların da bu konuda hem farkındalığının çok yüksek olduğunun bir göstergesi. Nasıl farklı pazarlara gidebiliriz? O konudaki çalışmalarımızı bizim de otomotiv sanayii olarak daha da arttırmamız lazım” dedi. “Lehte serbest ticaret anlaşmamız yok” Bu noktada Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın (STA) Türkiye’nin lehine olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapan Eroldu, “Maalesef lehte bir serbest ticaret anlaşmamız yok. Avrupa Birliği’nin Cezayir’le, Fas’la serbest ticaret anlaşmaları var, Türkiye bunların dışında. Böyle bir şey olmaması gerekiyor. Biz Mısır’a araç satarken ek vergi öderken, Avrupa’dan vergisiz gidiyor” dedi. AB’de boşalan kapasite Türkiye için tehdit! AB pazarındaki daralmanın Türkiye açısından iki farklı boyutu olduğunu ifade eden Eroldu, “Avrupa’daki toplam talepte bir düşme olması ihracat açısından bir risk. Diğer yandan, Avrupa’da bir kapasite fazlası ortaya çıkıyor. Avrupa’da kurulu fabrikalar var, aslında bu herkes için bir tehdit de aynı zamanda. Avrupa pazarının küçülmesi Türk otomotiv sanayi açısında da bir tehdit çünkü her yerde fazla kapasiteler ortaya çıkacak. Yeni yatırım peşinde koşarken, bir yandan da elimizdekini korumamız lazım. Bu tablo onu söylüyor aslında bize” dedi. “Kimyayı petrol ilk sıraya taşıdı, liderlik geçici” İhracatta kimya sektörünün otomotivin önüne geçerek ilk sıraya yerleşmesini değerlendiren Eroldu, “İhracatımızı artırmamıza rağmen kimyevi madde ve mamulleri sektörü en çok ihracat yapan sektörü konumunda. Tabii bu grubun içinde petrol ihracatı da var. Muhtemelen yılın sonunda petrol şirketlerinin en çok ihracat yapan şirket ödüllerini aldıklarını göreceğiz Dolayısıyla bunun geçici bir durum olduğunu, otomotivin yine lider olacağını düşünüyoruz” dedi.

“Öngörülemeyen mali politikalar yatırımlara zarar veriyor”

Türkiye’de Merkez Bankası’nın ve Maliye Bakanlığının gerçekleştirdiği parasal düzenlemelerin sanayicinin ve ihracatçının işlerini bir miktar zorlaştırdığına dikkat çeken Eroldu, “Bunların içinde en önemlisi ihracat bedelinin yüzde 40’ın TL’ye dönüştürme zorunluluğu. Eximbank’ın kullandırdığı Türk Lirası cinsinden kredilerinde şu anda sıkıntılar var. Döviz varlığı olan şirketlerin TL kredi kullanılmasının sınırlandırılması gibi. Bunlar belki bir katkı yaratıyor olabilirler ama yatırım ortamına zarar getiriyor aslında bir yerde. Türkiye’ye yeni gelecek olan yatırımcılar açısından da bunlar da bizce ortamı zorlaştıran konular. Yani serbest piyasa ekonomisi koşullarından çok uzaklaşmamamız lazım. Bu da ayrıca bizim için de otomotiv sanayisi için de beraberinde bir takım zorlukları da getiriyor” dedi. Diğer yandan, Türkiye’ye yeni yatırım gelmesi için iç pazarın büyümesi gerektiğini söyleyen Eroldu “Pazarın büyütülmesi, parkının gençleştirilmesi lazım ki Türkiye’deki otomotiv sanayii yerinde yatırımla büyüsün. Pazarın olduğu yerde yatırım olduğu için pazar her zaman için teşviklerden daha önemlidir. Teşvik cesaretlendirir ancak ana karar pazardır. Bugün Türkiye’de yalnızca ihracata yönelik tesis yoktur. Oturup hep beraber bütüncül bir politika ortaya koymamız lazım. Olay yalnızca vergiyi azalma konusu da işin içine çevre ve verimlik konuları da giriyor” dedi.

“Yaşlı araç parkı gençleştirilmeli”

Cengiz Eroldu, Türkiye’de 21,5 milyon adete yaklaşan araç parkının yaş ortalamasının otomobilde 13,6, hafif ticari araçlarda 13.1, ağır ticari araçlarda 17 ve traktörlerde 24,3 olduğunu dile getirerek, “Dolayısıyla oldukça yaşlı bir parkımız var. Bugün Türkiye’de 2000’den önce Türkiye’de dolaşan araçların yaklaşık yüzde 50’si çevre kirliliğinin yüzde 80’ini, yüzde 90’ını oluşturuyor. Bu çok önemli bir data ve Türkiye’de ilk defa paylaşılıyor. Bu tabii sorunu gösteriyor. Özellikle ağır vasıtalarda durum daha kötü” diyerek araç parkının gençleştirilmesinin önemine vurgu yaptı.

“Araç yetiştiremezken, ÖTV indirimi talebi doğru gelmiyor”

Enflasyonist baskı ve kur artışı paralelinde yükselen otomobil fiyatları nedeniyle yüzde 80’lik ÖTV dilimin altındaki model sayısı 10’un altına düştü. Türkiye’de 400 bin TL’nin altında sınırlı sayıda araç kaldı. Yüzde 45, yüzde 50 ve yüzde 70’lik ÖTV baremlerinin zamlar karşısında işlevini yitirmesi hem tüketici hem de markalar tarafında ÖTV matrahlarında yeni bir düzenleme beklentisi oluşturmuştu. Ancak OSD Başkanı Cengiz Eroldu’ya göre, arzın talebin çok gerisinde kaldığı ve ülke ekonomisinin vergi gelirlerine daha fazla ihtiyaç duyduğu bu dönemde kısa vadede bir ÖTV indiriminin gündeme gelmesi mümkün görünmüyor. Konuyla ilgili Eroldu, “Şu andaki ortamda biz gidip bir yandan mal yetiştirmezken, bir yandan da ‘ÖTV’yi indirelim’ demek doğru gelmiyor bana. ÖTV konusunda en güncel bilgiye Maliye Bakanlığı sahip. Hangi vergi diliminde ne kadar araç satılıyor bizden daha iyi biliyorlar. Şu anda da Türkiye’de belli bir talep var. O talep bu kadar hızlı devam ettiği müddetçe ve bir de ülkenin mali bilançosunu düşündüğümüz zaman ÖTV indirimi çok rasyonel gelmiyor açıkçası. Ama belli bir noktadan sonra talep düşmeye başlayacak, o zaman konu değerlendirilebilir diye düşünüyorum. Bunu OSD Yönetim Kurulu’nda tartışmadık ama bu benim kişisel fikrim bu yönde” diye konuştu.

Sektör, Yılın İlk Yarısında 15,5 Milyar Dolarlık İhracat Gerçekleştirdi!

osd-logo.jpgTürkiye otomotiv sanayiine yön veren 13 büyük üyesiyle sektörün çatı kuruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Ocak-Haziran dönemine ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, yılın ilk yarısında toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artarak 649 bin 311 adet, otomobil üretimi ise yüzde 8 azalarak 382 bin 947 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 673 bin 991 adede ulaştı. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 67 olarak gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 67, kamyon grubunda yüzde 88, otobüs-midibüs grubunda yüzde 33, traktörde ise yüzde 66 seviyesinde gerçekleşti.

Ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 26 oranında arttı!

Ocak-Haziran döneminde ticari araç üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artış gösterdi. Bu dönemde, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 26 artarken, hafif ticari araç grubunda üretim yüzde 18 arttı. Yılın ilk yarısında, toplam ticari araç üretimi yüzde 19 seviyesinde artarken 266 bin 364 adet olarak gerçekleşti. Pazara bakıldığında ise, Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ticari araç pazarı yüzde 4, hafif ticari araç pazarı yüzde 6 oranında azalırken, ağır ticari araç pazarı yüzde 3 arttı. Özellikle ağır ticari araç grubunda bir önceki yıla göre artış gerçekleşmesine rağmen baz etkisi dikkate alındığında 2015 yılına göre kamyon pazarı yüzde 30, otobüs ve midibüs pazarı yüzde 53 oranında daraldı.

Pazar 10 yıllık ortalamaların yüzde 3 üzerine çıktı!

Yılın ilk yarısını kapsayan dönemde toplam pazar geçen yıla göre yüzde 9 daralarak 375 bin 683 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, otomobil pazarı da yüzde 10 daraldı ve 278 bin 282 adet oldu. Son 10 yıllık ortalamalar dikkate alındığında, 2022 Ocak-Haziran döneminde toplam pazar yüzde 3, otomobil pazarı yüzde 4 oranında arttı. Ağır ticari araç pazarı yüzde 10 oranında artarken, hafif ticari araç pazarı ise geçen yıla paralel seviyede gerçekleşti. Bu dönemde, otomobil satışlarındaki yerli araç payı yüzde 39 olurken, hafif ticari araç pazarında yerli araç payı yüzde 59 olarak gerçekleşti.

Sektörün toplam ihracattan aldığı pay yüzde 12,1 oldu!

Yılın ilk altı ayında otomotiv ihracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 1,2 artarak 466 bin 995 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı ise yüzde 9 azalarak 271 bin 54 adet oldu. Aynı dönemde, traktör ihracatı da yüzde 13 artarak 8 bin 906 adet olarak kayıtlara geçti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, otomotiv sanayi ihracatı Ocak-Haziran döneminde toplam ihracattan aldığı yüzde 12,1 pay ile sektörel ihracat sıralamasında ikinci sırada yer aldı.

6 ayda 15,5 milyar dolarlık ihracat yapıldı!

Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 5, Euro bazında ise yüzde 16 arttı. Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı 15,5 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 7 azalarak 4,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 3 artarak 4,1 milyar Euro oldu. Yılın ilk altı ayında dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 4 oranında artarken, tedarik sanayi ihracatı yüzde 7 oranında arttı.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

JAECOO, Kullanıcıları ile Oluşturduğu Değer Zincirini Büyütmeye Devam Ediyor!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO Türkiye pazarına giriş yaptığı yaklaşık 2 aylık süreçte güçlü yetkili satıcı yapılanması ve müşterileri  ile düzenlediği teslimat törenleri ve özel off-road deneyimi aktiviteleriyle  dikkat çekmeye devam ediyor. JAECOO,  “önce müşteri” vizyonuyla ilk JAECOO 7 sahibi müşterileri için İstanbul ve Adana’da toplu teslimat törenleri gerçekleştirdi. Ayrıca daha fazla kullanıcının JAECOO 7’nin cazibesini bizzat deneyimleyebilmesi için ülke genelinde test sürüşü etkinlikleri düzenledi. JAECOO yetkili satıcısı Baykoç, Ankara’da iki günlük heyecan verici bir off-road sürüş deneyimi aktivitesi  düzenledi. Yüzlerce kullanıcı büyük bir heyecanla bu etkinliğe katıldı ve üst düzey arazi SUV modeli JAECOO 7’nin üstün performansı ve 4 çeker sistemli  sürüş deneyiminin tadını çıkardı.

JAECOO’nun ilk üst düzey Off-Road SUV modeli JAECOO 7, Türkiye pazarına gireli yaklaşık 2 ay olmasına karşın bu kadar kısa süre içerisinde çok sayıda övgü almayı başardı. Bununla birlikte JAECOO 7, üstün kalitesi, heybetli görünümü ve güçlü performansı ile satışlarını sürekli olarak artırmaya devam ediyor. JAECOO kullanıcılarına yapılan her teslimat bir söz niteliği taşıyor her araç sahibi JAECOO’nun en sadık ortağı haline geliyor. Bu noktada JAECOO, araç sahipleri için İstanbul ve Adana’da toplu teslimat törenleri gerçekleştirdi. Ayrıca daha fazla kullanıcının JAECOO 7’nin cazibesini bizzat deneyimleyebilmesi için ülke genelinde test sürüşü etkinlikleri düzenlendi. Bunun dışında JAECOO, kullanıcılar için özel olarak J-CLUB’ı kurdu ve JAECOO ailesine daha fazla üye kabul ederek genişlemeye devam ediyor. Tüm bu atılımlar kullanıcıların JAECOO 7 ile gerçekleştirdikleri üstün performans ve sürüş konforu deneyimini geliştirirken, aynı zamanda marka ile müşteriler arasındaki bağı da güçlendiriyor.

J-CLUB bir otomobilden çok daha fazlasını yaşam tarzıyla bütünleştiriyor!

JAECOO bir otomobilden çok daha fazlasını sunarak, aynı zamanda bir yaşam tarzının da sembolü haline geliyor. JAECOO, pazara giriş yaptıktan sonra prestijli kullanıcıları için hem şehirde hem de açık arazide keyifli ve çok yönlü bir yaşam tarzı yaratmaya kendini adamış durumda. Bu vizyonla JAECOO markası, kullanıcılarla daha yakın bir bağ kurmak, yakın arkadaş olmak ve onlarla birlikte renkli bir yaşam deneyimi yaratmak üzere J-CLUB’ı kurdu. J-CLUB sadece basit bir iletişim platformu değil, aynı zamanda dinamik ve yaratıcı bir yaşam çemberi. J-CLUB’da kullanıcılar birbirlerinin hikayelerini ve deneyimlerini paylaşabiliyor ve ayrıca yaşamın sonsuz olanaklarını birlikte keşfedebiliyor. İster macerayı seven bir off-road tutkunu isterse de kaliteli yaşam peşinde koşan prestijli bir şehir kullanıcısı olsun J-CLUB’da herkes kendi beklentisine karşılık bulabiliyor. J-CLUB, gelecekte bir dizi heyecan verici kullanıcı etkinliği düzenlemeye ve daha fazda kullanıcı dostu avantajlar ve ayrıcalıklar sunmaya devam edecek. JAECOO ayrıca, J-CLUB’a daha fazla insanın katılıp bu heyecan verici ve zorlu yolculuğa çıkacağını ve “Bir Otomobilden Çok Daha Fazlası” anlayışıyla çok sayıda harika anı biriktireceğini öngörüyor.

JAECOO, düzenli araç teslim törenleri ile kullanıcıları son derece önemsiyor

JAECOO 7’nin güçlü satışları, ülke genelinde birçok bayide bir dizi toplu teslimat törenini tetikledi. Bu noktada JAECOO Adana yetkili satıcısı Tekbaş’ta kısa bir süre önce araç teslim töreni düzenledi. Bursa, Denizli ve diğer illerdeki  JAECOO yetkili satıcıları da yakın bir zaman içinde kullanıcıların teslimat mutluluğunu paylaşmak üzere benzer şekilde törenler düzenlenecek. Titizlikle düzenlenen teslimat alanlarından özenli hediyelere, profesyonel teslimat açıklamalarından çok sayıda hizmete kadar her ayrıntı JAECOO’nun üst düzey kentsel arazi markası olarak güvenini ve  aynı zamanda kullanıcılara gösterdiği özen ve saygıyı yansıtıyor. J-CLUB’a katılan her kullanıcı, JAECOO ile yeni bir yaşam yolculuğuna başlayacak, benzer düşünen kullanıcılarla tanışacak ve sürüş dışında yaşam anıları da paylaşabilecek.

Ankara’nın heyecan verici off-road test sürüşü ile en üst düzey deneyim

JAECOO yetkili satıcısı Baykoç, Ankara’da iki günlük heyecan verici bir off-road sürüş deneyimi aktivitesi  düzenledi. Yüzlerce kullanıcı büyük bir heyecanla bu etkinliğe katılarak bu üst düzey arazi SUV modeli JAECOO 7’nin üstün performansının ve 4-çeker sistemiyle off-road sürüş deneyiminin tadını çıkardı. Şehrin yeni nesil prestijli kullanıcıları için tasarlanan JAECOO7, JAECOO’nun “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” marka konseptini mükemmel bir şekilde yorumluyor. JAECOO, gelişmiş ARDIS – Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile çok sayıda karmaşık yol koşuluyla kolaylıkla başa çıkabilen ve benzersiz arazi sürüş özellikleri ortaya koyan yedi farklı sürüş modu sunuyor. Akıllı sürüş kokpiti ise, kullanıcılara gelişmiş konfor ve güvenlik sağlıyor. 540 derecelik gelişmiş görüş sistemi ve holografik görüntü ile birleştirilen W-HUD arazi tipi baş üstü gösterge, sürücülerin net görüş ve zengin bilgi içeriği ile odaklanmasını kolaylaştırıyor. 21 adet gelişmiş sürüş destek sistemi (ADAS) ve yüzde 80’in üzerinde yüksek dayanımlı çelik içeren kafes tipi gövde, gelişmiş sürüş güvenliği için sağlam bir temel sağlıyor. Bununla birlikte 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi ve 64 renkli ortam aydınlatması, sürükleyici, konser düzeyinde bir deneyim yaratıyor. Konfor tarafında ise ısıtmalı ön ve arka koltuklar, 50 W kablosuz hızlı şarj ve sessiz iç mekan, lüks, konfor ve sürüş keyfini tamamlıyor. Test sürüşüne katılan kullanıcılar, bu aracın sadece arazi maceralarına yönelik arzularını tatmin etmekle kalmadığını, aynı zamanda kaliteli bir yaşam tarzı da sunduğunu ifade etti. Söz konusu katılımcılar, JAECOO etkinliklerine katılmak ve markayla birlikte büyümek için daha fazla fırsat olmasını temenni ediyor.

JAECOO, kullanıcılarla birlikte off-road ekosistemi oluşturuyor

JAECOO markası her zaman “Türkiye’de, Türkiye İçin” marka felsefesiyle hareket ediyor. Marka, yalnızca yerel kullanıcıların ihtiyaçlarını derinden anlayarak onların ihtiyaçlarını gerçekten karşılayan ürünler ve hizmetler oluşturabileceğinin bilincinde. JAECOO, J-CLUB’u kurarak ve sürekli büyümesini sağlayarak gelecekte Türkiye’de daha güçlü bir kentsel off-road dalgası ve dinamik bir arazi kullanıcı kitlesi için yeni bir off-road ekosistemi oluşturacağına inanıyor. Çinli marka, gelecekte daha fazla kullanıcıya en ileri teknolojiyi ve en konforlu sürüş deneyimini sunmak üzere yeni ürünler sunmaya devam edecek. JAECOO, ister kalabalık şehir sokaklarında, isterse de engin vahşi doğada olsun, kullanıcıların en güvenilir ortağı olarak bilinmeyeni keşfetmeleri ve hayallerinin peşinden gitmeleri için onlara eşlik edecek.

Continue Reading

Blog

Elektrikli Araçlar Konusunda Kaygılar Neler?

Çevre dostu bir geleceğe adım atan Türkiye’de elektrikli araçlar her geçen gün popülerleşiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre de trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı son bir yılda 32.777 adetten 131.127 adede yükseldi. Ancak bu dönüşümde kullanıcıların aklında hala bazı soru işaretleri bulunabiliyor. Türkiye’nin ilk online ilan platformu arabam.com’un 717 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırma, elektrikli araçlarla ilgili tüketicilerin endişelerini paylaştı. Araştırmaya göre, kullanıcıların %36’sı elektrikli araçlarla ilgili menzil kaygısı yaşadığını belirtirken, %31’i ise yetersiz şarj altyapısının bu araçların kullanımını zorlaştırdığını ifade etti. Katılımcılar, elektrikli araç alımında en önemli gerekçe olarak ise %38,5 oranı ile bu araçların çevre dostu olmasını gösterdi.

Elektrikli Araçların Tercih Edilme Sebepleri

arabam.com’un gerçekleştirdiği araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğu, elektrikli araçları çevreye duyarlı olmaları nedeniyle tercih ediyor. ‘Elektrikli otomobil alacak olsanız, en önemli gerekçeleriniz neler olur?’ sorusuna katılımcıların %38,5’i bu araçların çevre dostu yapısını en önemli avantaj olarak öne çıkarıyor. Bunun yanı sıra, düşük işletme maliyetleri %24,9 oranıyla kullanıcıların tercihlerinde etkili olan bir diğer önemli faktör. Performans ve hız %19 ile, vergi avantajları da %17,6 ile elektrikli araçların tercih edilmesinde rol oynayan diğer etkenler arasında yer alıyor.

Elektrikli Araç kullanımında menzil endişesi ve şarj alt yapı eksikliği dikkat çekiyor


arabam.com, elektrikli otomobillerin kullanımındaki zorlukların neler olduğu konusunda çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, ‘Elektrikli otomobil kullanımında en büyük zorluk sizce nedir?’ sorusuna katılımcıların %36’sı menzil endişesini ve %31’i yetersiz şarj alt yapısını en büyük gerekçe olarak belirtti. Bu durum, elektrikli araçların şarj altyapısının yetersizliği ve uzun yolculuklarda yaşanabilecek menzil kaygılarının hala önemli bir sorun olduğunu gösteriyor. Ayrıca, yüksek fiyatlar %18 ve servis ağının yetersizliği %15 olarak kullanıcıların karşılaştığı diğer zorluklar arasında yer alıyor.

Gerçekleştirilen araştırmada ‘Elektrikli otomobillerin gelecekte yaygınlaşmasını sağlamak için sizce hangi faktörler önemlidir?’ sorusuna katılımcıların %38,1’i daha uzun batarya ömrünün bu araçların yaygınlaşmasında belirleyici olacağını ifade etti. Bu durum, elektrikli araçları günlük yaşantıda daha kullanışlı hale getirmek için uzun batarya ömrünün tüketici gözündeki önemini gösteriyor. Yanıtların %22,6’sı da daha düşük fiyatların önemine dikkat çekti. Ayrıca, daha hızlı şarj altyapısının geliştirilmesi %23,3 ve daha fazla model seçeneğinin sunulması %12,2 ile kullanıcıların elektrikli araçlara geçişini kolaylaştıracak diğer unsurlar olarak öne çıktı.

Tüketici elektrikli araçları pahalı buluyor

Fiyatlar, elektrikli araçların benimsenmesinde kritik bir rol oynuyor. Anket sonuçlarına göre, ‘Diğerleriyle kıyasladığınızda elektrikli otomobillerin fiyatlarını nasıl buluyorsunuz?’ sorusuna katılımcıların %32’si elektrikli otomobillerin fiyatlarını ‘pahalı’ olarak değerlendirirken, %27’si ise ‘çok pahalı’ buluyor. Yalnızca %8’lik bir kesim fiyatları ‘ucuz’ olarak nitelendirirken cevaplayanların %23’ü fiyatları ‘normal’ olarak görüyor. Katılımcıların %11’i se kararsız.

arabam.com İlan Platformu & Garaj Genel Müdür Yardımcısı Emrah Şahinkonuyla ilgili “Gerçekleştirdiğimiz araştırmamız, elektrikli araçlara olan ilginin giderek arttığını bizlere gösteriyor. Tüketicilerin büyük bir kısmı elektrikli araçları çevre dostu olduğu için kullanabileceğini söylüyor. Çevre dostu teknolojilere olan bilinçlenmenin arttığını söyleyebiliriz. Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) yıllık yayımladığı küresel elektrikli araç görünümü raporuna göre de 2024’ün ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre elektrikli araç satışları %25 artış gösterdi. Ancak menzil endişesi ve şarj altyapısında hissedilen eksiklik, bu araçların daha geniş kitlelere yayılmasının önündeki en büyük zorluklardan biri. Dolayısıyla devlet ve özel sektör olarak hepimiz elektrikli araçları güçlendirmek adına çalışmaları hızlandırmalıyız. Şarj sürelerinin kısalmasına yönelik çalışmalar, daha uzun menzilli batarya üretimleri, daha uygun fiyatlı elektrikli araç seçeneklerinin çoğalması elektrikli araçların yaygınlaşması için son derece önemli” dedi.

Continue Reading

Blog

OTOMOBİL SATMAK İÇİN YETKİ BELGESİ ŞARTI!

Denetlemelerin devam edeceğini belirten Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yetki belgesiz işletmelere yaklaşık 23 milyon lira ceza verildiğini açıkladı. Artık konut satışının ardından otomobil satışında da yetki belgesi dönemi başladı.

Otomobil satışı yapan galericileri yakından ilgilendiren yetki belgesi hakkında açıklama geldi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, doğrulanmış ilan düzenlemesinin konuttan sonra otomotivde devreye alınmasıyla yetki belgesi olmayan galericilerin ilan girişi yapamayacağını söyledi.

BAKAN BOLAT’TAN YETKİ BELGESİ AÇIKLAMASI

Ticaret Bakanlığınca kurulan Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS), 15 Eylül’de devreye alınarak emlak ticaretinde uygulanacak. Tüketici mağduriyetinin engellenmesi, sahte ilanlarla vatandaşların karşılaştığı fiyat manipülasyonlarının önüne geçilmesi amacıyla başlatılacak “doğrulanmış ilan” düzenlemesi, konuttan kısa süre sonra otomotiv ilanları için de devreye girecek.

Ticaret Bakanı Bolat, otomotiv sektöründe de uygulanacak söz konusu düzenlemeye ilişkin bilgi verdi. Burada da platformlara ilan vermek isteyen vatandaşların EİDS’ye yönlendirileceğini söyleyen Bolat, “Sistem entegrasyonları sayesinde ilana konu taşıtın ilan veren kişiye veya bu kişinin birinci ve ikinci derece kan hısımlarına ya da eşine ait olduğunun doğrulaması yapıldıktan sonra ilanın verilmesi mümkün olacak.” dedi.

Bolat, taşıtın galerici vasıtasıyla ilana verilmek istenmesi durumunda, galericinin yetki belgesine sahip olması gerektiğine işaret ederek, “Yetki belgesine sahip galerici ilana konu taşıt sahibi tarafından EİDS üzerinden ilan yayımlanmadan önce yetkilendirilecek. Uygulamanın otomotivde devreye alınmasıyla, sadece ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesine sahip işletmelerin yetkilendirilebilmesi mümkün olacak ve yetki belgesi bulunmayan galeriler tarafından ilan girişi yapılamayacak.” dedi.

OTOMOBİL SATMAK İÇİN YETKİ BELGESİ

Otomotiv sektöründe yetki belgesi almaksızın faaliyette bulunduğu tespit edilen işletmelere Bakanlıkça bugüne kadar yaklaşık 23 milyon lira idari para cezası uygulandığını aktaran Bolat, söz konusu düzenlemeyle gerçeğe aykırı veya yanıltıcı ilanların önüne geçilerek spekülatif fiyat artışlarını önlenmeyi hedeflediklerini söyledi.

Bakan Bolat, otomotiv piyasasında bugüne kadar yapılan düzenlemeler ve denetimlere ilişkin de bilgi verdi. Motorlu kara taşıtları piyasasındaki arz ve talep dengesizlikleri sonucu ikinci el otomobil satışlarında yaşanan fiyat artışları ile stokçuluk ve sıfır taşıta erişim sıkıntılarını ortadan kaldırmak amacıyla alınan makroekonomik tedbirlerin yanında ihtiyaç duyulan düzenlemelerin Bakanlıkça gecikmeksizin hayata geçirildiğini belirten Bolat, “6 ay 6 bin kilometre” düzenlemesi olarak bilinen pazarlama ve satış kısıtlaması kapsamında bugüne kadar yaklaşık 52 milyon lira para cezası uygulandığını bildirdi.

Bolat, ikinci el motorlu kara taşıtlarının üretici veya distribütör tarafından tavsiye edilen güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla pazarlanmasına kısıtlama getirildiğini, söz konusu düzenlemeye aykırı hareket edenlere bugüne kadar yaklaşık 90 milyon lira para cezası uygulandığını da hatırlattı.

Kaynak: OTOPODYUM

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.