Connect with us

Gümrük

Haydar Yenigün: “Türkiye ve Birleşik Krallık Arasındaki Ticaret Anlaşmasının İmzalanmasını Memnuniyetle Karşılıyoruz”

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün “Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerin kesintisiz yürümesine yönelik bu son derece önemli adımın atılmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Süreçteki gayret ve takipleri için başta Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, Ticaret Bakan Yardımcılarımız Gonca Yılmaz Batur ve Rıza Tuna Turagay, Genel Müdürümüz Hüsnü Dilemre, Genel Müdür Yardımcımız Atilla Bastırmacı ve Daire Başkanımız Elif Yücel Gürsoy’un yanı sıra Birleşik Krallık (BK) Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, BK Ticaret Komiseri Judith Slater ve BK Büyükelçiliği Brexit Görev Gücü olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.

Anlaşmanın imzalanma hızının iki ülke arasındaki kuvvetli ekonomik bağın bir göstergesi olduğuna inanıyoruz. Ford ve Ford Otosan olarak halihazırda yüzde 10’dan daha fazlasını üstlendiğimiz bu ticaret hacminin sürdürülebilirliğinin garanti altına alınması ile önümüzdeki dönemde ülkelerimizin refahına katkıda bulunmaya devam edeceğiz” dedi.

Birleşik Krallık ve Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanmasından büyük mutluluk duyduklarını belirten Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Birleşik Krallığın Avrupa Birliği’nden ayrılmasının ardından ticari ilişkilerin kesintisiz devam etmesinin Türk otomotiv endüstrisi için olduğu gibi Ford Otosan için de kritik önem taşıdığını vurguladı.

Yenigün, “Brexit süreciyle belirsizliğin hakim olduğu ticari ilişkilerin, hem Birleşik Krallık hem Türkiye ekonomisi için olumlu yönde bir anlaşma ile sonuçlanmasını ve ticari ilişkilerin kesintisiz yürümesine yönelik bu son derece önemli adımın atılmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Süreçteki takipleri ve gayretleri için başta Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, Ticaret Bakan Yardımcılarımız Gonca Yılmaz Batur ve Rıza Tuna Turagay, Genel Müdürümüz Hüsnü Dilemre, Genel Müdür Yardımcımız Atilla Bastırmacı ve Daire Başkanımız Elif Yücel Gürsoy’un yanı sıra Birleşik Krallık (BK) Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, BK Ticaret Komiseri Judith Slater ve BK Büyükelçiliği Brexit Görev Gücü olmak üzere iki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın hayata geçirilmesinde emeği geçen, katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Anlaşmanın imzalanma hızının iki ülke arasındaki kuvvetli ekonomik bağın bir göstergesi olduğuna inanıyoruz. Ford ve Ford Otosan olarak halihazırda yüzde 10’dan daha fazlasını üstlendiğimiz bu ticaret hacminin sürdürülebilirliğinin garanti altına alınması ile önümüzdeki dönemde ülkelerimizin refahına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Otomotiv sanayimizin global arenadaki itibarının ve rekabet avantajının korunması için büyük öneme sahip bu anlaşmayla, Birleşik Krallık ile olan ticaret hacminin önümüzdeki dönemde daha da güçlenerek büyüyeceğine inanıyoruz” dedi.

“Birleşik Krallık ile otomotivdeki ticaret hacmi göz ardı edilemez bir düzeyde”

 

Yenigün ayrıca, “Bugün Brexit kapsamında Avrupa Birliği’nden ayrılma sürecinde olan Birleşik Krallık, 2019 yılında 11.2 milyar dolar ile Almanya’nın ardından ülkemizin en çok ihracat yaptığı 2. pazar. İhracatın lokomotifi Türk otomotiv sanayi için, bu ihracattan %10 pay alan Birleşik Krallık  kritik öneme sahip. 2019 yılı verilerine göre, ana sanayi olarak Birleşik Krallığa yapılan ihracat adet bazında 122.560, değer bazında ise 1,8 milyar USD olarak gerçekleşti. Diğer ülkeler üzerinden yapılan ihracat da dikkate alındığında Türkiye’de Birleşik Krallık pazarı için yapılan üretimin ihracat değeri 3 milyar USD seviyelerine yaklaştı. Birleşik Krallık ticari araç pazarına baktığımızda ise yılda yaklaşık 388 bin adet yeni araç satışı gerçekleşirken, bu satışların yaklaşık 1/3’ü Türkiye’den ihraç edilen araçlardan oluşuyor ve en çok satılan ilk 10 ticari araç içinde 1. ve 3. sırada da yine Türkiye’de üretilen Ford Transit model araçlar yer alıyor. Birleşik Krallık’ın ihracatını incelediğimizde ise, Türkiye, motor ihraç ettiği ülke sıralamasında 2. sırada, otomotiv ihracatında ise 5.sırada yer alıyor. Yıllardır süren ekonomik ve stratejik iş birliği sayesinde özellikle otomotivde karşılıklı ticaret hacmi göz ardı edilemez bir düzeye ulaştı. Birleşik Krallığın Avrupa Birliği’nden ayrılmasının ardından ticari ilişkilerin kesintisiz devamı bu nedenle son derece önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gümrük

Orta Koridor’da imzalar bugün atılıyor

Orta Koridor için düğmeye basılıyor. Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan arasında demir ve kara yolu bağlantılarının kurulmasını öngören Orta Koridor için beş yıllık yol haritası bugün imza altına alınacak.

Tarihi İpek Yolu’nu yeniden hayata geçirecek olan Orta Koridor projesi için önemli bir eşik daha aşılıyor.

Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan Dışişleri ve Ulaştırma Bakanları, Kazakistan’ın Aktau şehrinde toplanıyor.

Aktau toplantısında, “Orta Koridor” güzergahının geliştirilmesi ve faaliyete geçebilmesi için “2022-2027 yol haritası”nın imzalanması öngörülüyor.

Karşılıklı çıkarlar doğrultusunda bölgesel lojistik ve nakliyat hatlarının güçlendirilmesi amaçlanıyor.

Lojiport

Continue Reading

Deniz Yolu

Gemiadamları PCR ve Karantina’dan Muaf Tutulacak

Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, twitter hesabından yaptığı açıklamada Türkiye’ye denizyolu ile giriş yapan ve geçtiğimiz günlerde kilit personel olarak ilan edilen gemiadamlarının PCR testi uygulamasından muaf olduğu açıkladı.

Denizcilik Genel Müdürlüğü resmi twitter hesabından paylaşılan açıklamada Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan’ın şu ifadelerine yer verildi;

“Kilit Personel” olarak ilan ettiğimiz gemiadamlarımız, vaka sayılarının kontrolünü sağlamak amacıyla Türkiye’ye denizyolu ile giriş yapacak kişilere uygulanacak PCR testi veya karantina uygulamasından muaftır.”

Continue Reading

Deniz Yolu

İngiltere İle Lojistik Anlaşması Büyük Anlaşmazlıklar Yaratabilir

Brexit’in ardından taşımalar T1 transit belgesiyle devam edecek, fakat dönüşteT1 yerine T2 transit beyannamesi istenecek. Anlaşma olmadığı takdirde Dünya Ticaret Örgütü kuralları geçerli olacak, ülkeler karşılıklı olarak gümrük vergilerini arttırabilecek.

İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Birleşik Krallık’ta, Haziran 2016’da yapılan AB referandumuyla yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile, AB’den çıkılması (Brexit) kararı alınmıştı.

Sadece Birleşik Krallık’ı değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiren, Avrupa başta olmak üzere dünyada tartışma konusu olan Birleşik Krallık’ın AB’nden ayrılma sürecini ifade eden Brexit sürecinde, sürecin dolmasına 7 gün kala ticaret anlaşmasında uzlaştılar.

Görünen o ki İngiltere, AB’ten tüm isteklerini aldı. “Sıfır gümrük vergisi ve sıfır kotayı kabul eden AB içindeki en büyük ticaret anlaşması” böylece gerçekleştirilmiş oldu. AB ile Birleşik Krallık’ın 2019 yılı ticaret hacmi 668 milyar pound’tu. Bu anlaşma 2019 ticaretinin tamamını kapsıyor. Ayrıca, İngiltere için AB adalet divanı artık hükmedici rolde değil ve uluslararası hukuk kuralları geçerli olacak. İngiltere kendi ifadesiyle Brexit ile, siyasi ve ekonomik bağımsızlığına yeniden kavuşmuş oldu.

Bu saatten sonra İngiltere ile ticaretini devam ettirmek isteyen AB dışındaki diğer ülkeleri, daha zor günler bekliyor olacak. Çünkü en büyük ticari partneri AB ile neredeyse sıfır gümrük ve sıfır kota üzerinden anlaşan, ticaretini ve balıkçılık yapılan suları dahil tam kontrole alan Birleşik Krallık, diğer ülkelerle ticaret anlaşması için elini çok daha güçlendirmiş oldu.

Brexit sonrası Türkiye’nin durumu ne olacak?

TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, Brexit’ten sonra, Türkiye-Birleşik Krallık ticaretini nelerin beklediğini değerlendirerek, şunları anlattı:

“İngiltere-Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması henüz imzalanmadı. Her ne kadar hükümet yetkilileri tarafından anlaşmaya çok yakın olduğu ifade edilse de, Türkiye’yi 1 Ocak 2021’den itibaren yeni bir dönem bekliyor. Bu belirsizlik durumunun, Türkiye’nin ihracatına maliyetinin yaklaşık 2,5 milyar dolar olabileceği öngörülüyor. Türkiye, toplam ihracatının %51’ini AB’ye yapıyor. Toplam ithalatının %36’sını da AB’den yapıyor. İngiltere ise, Türkiye’nin Almanya’dan sonra en büyük ticaret hacminin olduğu ikinci ülkedir. Türkiye-Birleşik Krallık arasında, yaklaşık 18 milyar dolarlık ticaret hacmi var. İngiltere, 5 milyar dolarla, Türkiye’nin en büyük ticaret fazlası verdiği ikinci ülke pozisyonunda bulunuyor.

İkili ticaretin yüzde 98,2’si, gümrük birliği kapsamında yüzde sıfır gümrük vergisi ile gerçekleştiriliyor. İngiltere’ye ihracat kalemlerimiz arasında beyaz eşya başta olmak üzere elektrikli ve elektriksiz makineler, motorlu araç ve parçaları, demir-çelik ürünleri, hazır giyim ve tekstil ürünleri, elektrikli aletler, gıda maddeleri gibi tüketim ürünleri, kağıt ürünler, kablo ve teller vd yer alıyor. İthalat kalemlerimiz ise; Elektriksiz makineler, demir çelik, otomotiv ana ve yan sanayi ürünleri, eczacılık ürünleri, plastik ürünleri, yarı mamul organik kimyasallar bulunuyor. Türkiye ve İngiltere arasında yeni bir ticaret anlaşması imzalanmazsa, ikili ticaretin yüzde 70’inde doğrudan veya dolaylı rekabet gücü kaybı oluşabilecektir. Türkiye’nin ihracatının yüzde 83’ünde, İngiltere’nin ihracatının yüzde 51’inde doğrudan veya dolaylı rekabet gücü kaybı gerçekleşebilir” dedi.

İngiltere’ye mal sevkiyatında %25-30 düşüş yaşanabilir

Türkiye-İngiltere arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının 2021 yılının ortalarında imzalanmasının beklendiğini kaydeden TTT Global Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu durum ülkeler arasındaki ticareti doğrudan etkileyecek ve doğal olarak lojistik sektörüne de dokunacak. Anlaşma olmazsa, İngiltere’ye mal sevkiyatının %25-30’lar seviyesinde düşmesi muhtemel olacaktır. Bu hacmin korunması ve artırılmasında, Türkiye’deki yerel dış ticaret ve lojistik sektörü tarafından Brexit sürecinin daha yakın takibi önem arz ediyor. Brexit geçiş süreci devam ettiği sürece, ihracat taşımaları bir süre daha aynı kalacak, T1 transit belgesiyle devam edecek, fakat dönüşte farklılık olacak ve T1 yerine T2 transit rejimi beyannamesi istenecektir. Anlaşma olmadığı takdirde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları geçerli olacak, ülkeler karşılıklı olarak gümrük vergilerini arttırabilecektir. Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanırsa, bu durum anlaşma çerçevesinde değişebilecektir. Türkiye ile İngiltere arasında, 2021 yılı ilk yarısına kadar imzalanması beklenen serbest ticaret anlaşmasıyla, sanayi ve tarım ürünlerine yönelik gümrük vergilerinin karşılıklı kaldırılmasını öngörüyoruz. Buna bazı kalemlerin daha eklenmesi muhtemeldir. İlk tespitler gösteriyor ki, İngiltere’nin 1 Ocak 2021’den itibaren uygulayacağı gümrük vergileri, İngiltere’ye olan toplam ihracatımızın yüzde 68’ini etkiliyor.

Otomotivde yüzde 10, hazır giyimde yüzde 12, beyaz eşyada sıfır vergi uygulanacak gibi duruyor. İthalat ürünlerinde ise ithalatçılarımızı daha büyük vergiler bekliyor. Bu vergiler kuşkusuz, İngiltere’yle olan ticarete büyük darbe vurabilecektir ve ithalat maliyetleri artacaktır. İngiltere 51 ülkeyle STA’ları imzaladı. Türkiye’nin, bu konuda hızlı davranması gerekiyor. Eğer inisiyatif alınamazsa, Birleşik Krallık’ın Türkiye’den yaptığı ithalat başka ülkelere kayabilir ve gerçek risk de budur. İngiltere ile ticaret hacmimizi kısa vadede 25 milyar doların üzerine çıkarma hesapları yaparken, aksine bazı tedbirleri zamanında alamazsak daralma ile karşılaşabiliriz.

Kısaca, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerinin aynı tonda güçlenebilmesi açısından kapsamlı bir ticaret anlaşması yapmak gerekmektedir. Gümrük birliği kapsamında olduğu gibi sanayi ürünleri üzerindeki gümrük vergilerinin kaldırılması, tarım ürünlerinde kısmi de olsa serbestleşme sağlanması önemlidir. Diğer kritik bir konu da, Birleşik Krallık 1 Ocak 2021’den itibaren GVMS’yi (Malların Araç Hareketlerinin Dijital Olarak İzlenmesi Servisi) devreye alacaktır. Bu konuda, Türk Lojistik Teknolojisi TIRPORT, geliştirdiği arttırılmış zeka destekli teknolojilerle U-ETDS ve GVMS’ye hazırdır”  diye konuştu.

İyi yönetilirse, Brexit süreci Türkiye’ye avantajlar getirecek

TTT Global Başkanı Dr. Akın Arslan, Brexit sürecinin iyi yönetilirse, Türkiye’ye bazı avantajları getireceğini belirterek, birkaç maddeye değindi:

1-Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ikili işbirliklerinin geliştirilmesi,

2-Gümrük birliği dışındaki alanlarda da serbest ticaret altyapılarının tesis edilmesi,

3-Coğrafi yakınlığın bir fırsata dönüştürülmesi,

4-Düşük nakliye maliyetleri,

5-Pandemi sonrası Türkiye’de ortaya çıkan alternatif yatırım olanakları,

6-Depolama, ulaşım ve tedarik konularında yaratılabilecek işbirlikleri,

7-Teknoloji tabanlı üretimlerde işbirlikleri,

8-Katma değeri yüksek ürünlerin, Türkiye’de ortak girişimlerle üretilmesi ve dünyaya pazarlanması,

9-Nitelikli Türk işgücünden istifade edilmesi,

10-AB’den ayrılan İngiltere’nin sağlık ve eğitim gibi kritik alanlarda Türkiye ile AB’den bağımsız yatırım politikaları izleyebilmesi ve işbirliği geliştirebilmesi,

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.