Connect with us

Deniz Yolu

İngiltere İle Lojistik Anlaşması Büyük Anlaşmazlıklar Yaratabilir

Brexit’in ardından taşımalar T1 transit belgesiyle devam edecek, fakat dönüşteT1 yerine T2 transit beyannamesi istenecek. Anlaşma olmadığı takdirde Dünya Ticaret Örgütü kuralları geçerli olacak, ülkeler karşılıklı olarak gümrük vergilerini arttırabilecek.

İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Birleşik Krallık’ta, Haziran 2016’da yapılan AB referandumuyla yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile, AB’den çıkılması (Brexit) kararı alınmıştı.

Sadece Birleşik Krallık’ı değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiren, Avrupa başta olmak üzere dünyada tartışma konusu olan Birleşik Krallık’ın AB’nden ayrılma sürecini ifade eden Brexit sürecinde, sürecin dolmasına 7 gün kala ticaret anlaşmasında uzlaştılar.

Görünen o ki İngiltere, AB’ten tüm isteklerini aldı. “Sıfır gümrük vergisi ve sıfır kotayı kabul eden AB içindeki en büyük ticaret anlaşması” böylece gerçekleştirilmiş oldu. AB ile Birleşik Krallık’ın 2019 yılı ticaret hacmi 668 milyar pound’tu. Bu anlaşma 2019 ticaretinin tamamını kapsıyor. Ayrıca, İngiltere için AB adalet divanı artık hükmedici rolde değil ve uluslararası hukuk kuralları geçerli olacak. İngiltere kendi ifadesiyle Brexit ile, siyasi ve ekonomik bağımsızlığına yeniden kavuşmuş oldu.

Bu saatten sonra İngiltere ile ticaretini devam ettirmek isteyen AB dışındaki diğer ülkeleri, daha zor günler bekliyor olacak. Çünkü en büyük ticari partneri AB ile neredeyse sıfır gümrük ve sıfır kota üzerinden anlaşan, ticaretini ve balıkçılık yapılan suları dahil tam kontrole alan Birleşik Krallık, diğer ülkelerle ticaret anlaşması için elini çok daha güçlendirmiş oldu.

Brexit sonrası Türkiye’nin durumu ne olacak?

TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, Brexit’ten sonra, Türkiye-Birleşik Krallık ticaretini nelerin beklediğini değerlendirerek, şunları anlattı:

“İngiltere-Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması henüz imzalanmadı. Her ne kadar hükümet yetkilileri tarafından anlaşmaya çok yakın olduğu ifade edilse de, Türkiye’yi 1 Ocak 2021’den itibaren yeni bir dönem bekliyor. Bu belirsizlik durumunun, Türkiye’nin ihracatına maliyetinin yaklaşık 2,5 milyar dolar olabileceği öngörülüyor. Türkiye, toplam ihracatının %51’ini AB’ye yapıyor. Toplam ithalatının %36’sını da AB’den yapıyor. İngiltere ise, Türkiye’nin Almanya’dan sonra en büyük ticaret hacminin olduğu ikinci ülkedir. Türkiye-Birleşik Krallık arasında, yaklaşık 18 milyar dolarlık ticaret hacmi var. İngiltere, 5 milyar dolarla, Türkiye’nin en büyük ticaret fazlası verdiği ikinci ülke pozisyonunda bulunuyor.

İkili ticaretin yüzde 98,2’si, gümrük birliği kapsamında yüzde sıfır gümrük vergisi ile gerçekleştiriliyor. İngiltere’ye ihracat kalemlerimiz arasında beyaz eşya başta olmak üzere elektrikli ve elektriksiz makineler, motorlu araç ve parçaları, demir-çelik ürünleri, hazır giyim ve tekstil ürünleri, elektrikli aletler, gıda maddeleri gibi tüketim ürünleri, kağıt ürünler, kablo ve teller vd yer alıyor. İthalat kalemlerimiz ise; Elektriksiz makineler, demir çelik, otomotiv ana ve yan sanayi ürünleri, eczacılık ürünleri, plastik ürünleri, yarı mamul organik kimyasallar bulunuyor. Türkiye ve İngiltere arasında yeni bir ticaret anlaşması imzalanmazsa, ikili ticaretin yüzde 70’inde doğrudan veya dolaylı rekabet gücü kaybı oluşabilecektir. Türkiye’nin ihracatının yüzde 83’ünde, İngiltere’nin ihracatının yüzde 51’inde doğrudan veya dolaylı rekabet gücü kaybı gerçekleşebilir” dedi.

İngiltere’ye mal sevkiyatında %25-30 düşüş yaşanabilir

Türkiye-İngiltere arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının 2021 yılının ortalarında imzalanmasının beklendiğini kaydeden TTT Global Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu durum ülkeler arasındaki ticareti doğrudan etkileyecek ve doğal olarak lojistik sektörüne de dokunacak. Anlaşma olmazsa, İngiltere’ye mal sevkiyatının %25-30’lar seviyesinde düşmesi muhtemel olacaktır. Bu hacmin korunması ve artırılmasında, Türkiye’deki yerel dış ticaret ve lojistik sektörü tarafından Brexit sürecinin daha yakın takibi önem arz ediyor. Brexit geçiş süreci devam ettiği sürece, ihracat taşımaları bir süre daha aynı kalacak, T1 transit belgesiyle devam edecek, fakat dönüşte farklılık olacak ve T1 yerine T2 transit rejimi beyannamesi istenecektir. Anlaşma olmadığı takdirde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları geçerli olacak, ülkeler karşılıklı olarak gümrük vergilerini arttırabilecektir. Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanırsa, bu durum anlaşma çerçevesinde değişebilecektir. Türkiye ile İngiltere arasında, 2021 yılı ilk yarısına kadar imzalanması beklenen serbest ticaret anlaşmasıyla, sanayi ve tarım ürünlerine yönelik gümrük vergilerinin karşılıklı kaldırılmasını öngörüyoruz. Buna bazı kalemlerin daha eklenmesi muhtemeldir. İlk tespitler gösteriyor ki, İngiltere’nin 1 Ocak 2021’den itibaren uygulayacağı gümrük vergileri, İngiltere’ye olan toplam ihracatımızın yüzde 68’ini etkiliyor.

Otomotivde yüzde 10, hazır giyimde yüzde 12, beyaz eşyada sıfır vergi uygulanacak gibi duruyor. İthalat ürünlerinde ise ithalatçılarımızı daha büyük vergiler bekliyor. Bu vergiler kuşkusuz, İngiltere’yle olan ticarete büyük darbe vurabilecektir ve ithalat maliyetleri artacaktır. İngiltere 51 ülkeyle STA’ları imzaladı. Türkiye’nin, bu konuda hızlı davranması gerekiyor. Eğer inisiyatif alınamazsa, Birleşik Krallık’ın Türkiye’den yaptığı ithalat başka ülkelere kayabilir ve gerçek risk de budur. İngiltere ile ticaret hacmimizi kısa vadede 25 milyar doların üzerine çıkarma hesapları yaparken, aksine bazı tedbirleri zamanında alamazsak daralma ile karşılaşabiliriz.

Kısaca, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerinin aynı tonda güçlenebilmesi açısından kapsamlı bir ticaret anlaşması yapmak gerekmektedir. Gümrük birliği kapsamında olduğu gibi sanayi ürünleri üzerindeki gümrük vergilerinin kaldırılması, tarım ürünlerinde kısmi de olsa serbestleşme sağlanması önemlidir. Diğer kritik bir konu da, Birleşik Krallık 1 Ocak 2021’den itibaren GVMS’yi (Malların Araç Hareketlerinin Dijital Olarak İzlenmesi Servisi) devreye alacaktır. Bu konuda, Türk Lojistik Teknolojisi TIRPORT, geliştirdiği arttırılmış zeka destekli teknolojilerle U-ETDS ve GVMS’ye hazırdır”  diye konuştu.

İyi yönetilirse, Brexit süreci Türkiye’ye avantajlar getirecek

TTT Global Başkanı Dr. Akın Arslan, Brexit sürecinin iyi yönetilirse, Türkiye’ye bazı avantajları getireceğini belirterek, birkaç maddeye değindi:

1-Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ikili işbirliklerinin geliştirilmesi,

2-Gümrük birliği dışındaki alanlarda da serbest ticaret altyapılarının tesis edilmesi,

3-Coğrafi yakınlığın bir fırsata dönüştürülmesi,

4-Düşük nakliye maliyetleri,

5-Pandemi sonrası Türkiye’de ortaya çıkan alternatif yatırım olanakları,

6-Depolama, ulaşım ve tedarik konularında yaratılabilecek işbirlikleri,

7-Teknoloji tabanlı üretimlerde işbirlikleri,

8-Katma değeri yüksek ürünlerin, Türkiye’de ortak girişimlerle üretilmesi ve dünyaya pazarlanması,

9-Nitelikli Türk işgücünden istifade edilmesi,

10-AB’den ayrılan İngiltere’nin sağlık ve eğitim gibi kritik alanlarda Türkiye ile AB’den bağımsız yatırım politikaları izleyebilmesi ve işbirliği geliştirebilmesi,

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Deniz Yolu

Formula 1 ve MSC Cruises’tan Uzun Soluklu Ortaklık:  Yeni Hedef 2030

Formula 1 ile MSC Cruises ve Explora Journeys markalarını içeren MSC Grubu’nun Kruvaziyer Bölümü, iş birliklerini 2030 sezonunun sonuna kadar uzattıklarını duyurdu. 2022’den bu yana süren bu uluslararası ortaklık, iki markanın seyahat ve eğlenceyi inovasyon ve kalite anlayışıyla birleştirdiği güçlü bir birlikteliği ifade ediyor.

Yenilenen anlaşma kapsamında, MSC Cruises Formula 1’in Küresel Ortağı olmaya devam ederken; yarış isim sponsorluğu, pist kenarı marka görünürlüğü ve seçkin konuklara özel deneyimler gibi mevcut haklar da korunacak. Ayrıca MSC Kruvaziyer Bölümü altında bulunan lüks yaşam tarzı seyahat markası Explora Journeys, belirlenen Grand Prix yarışlarında marka görünürlüğü ile yer alacak.

Küresel ortaklık kapsamında Mayıs ayında gerçekleşen TAG HEUER MONACO GRAND PRIX 2025’te konuklarına Monaco’nun ünlü Port Hercule’ünde “yüzen butik otel” olarak hizmet veren Explora Journeys filosunun en yeni gemisi EXPLORA II, geminin zarif tasarımı ve konumu sayesinde konuklarına yarış atmosferini yakından deneyimleme fırsatı sundu. Formula 1 takvimindeki en çok izlenen yarışlardan biri olan Monaco Grand Prix’sinde gemideki özel etkinliklerin keyfini çıkarma ayrıcalığına sahip olan misafirler, aynı zamanda VIP giriş ve özel tribünlerde yer alarak bu özel deneyime şahit oldular. Formula 1 ve MSC Kruvaziyer Bölümü, yeni anlaşma ile hayranlara özel deneyimler ve küresel etkinlikler konusunda iş birliklerini daha da ileri taşımayı amaçlıyor.

Formula 1 Başkanı ve CEO’su Stefano Domenicali şunları söyledi:

“Ortaklığımızın bu kadar erken bir aşamada yenilenmesi, inovasyon, seyahat, eğlence ve unutulmaz deneyimler konusundaki ortak tutkumuzu yansıtıyor. Pierfrancesco Vago’ya ve MSC Kruvaziyer Bölümü ekibine bu iş birliğine duydukları bağlılık için teşekkür ediyorum. Ortaklığımızın daha da güçlenerek küresel hayran kitlelerine ulaşmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

MSC Grubu Kruvaziyer Bölümü İcra Kurulu Başkanı Pierfrancesco Vago ise şöyle konuştu:

“Son üç yılda Formula 1 ile kurduğumuz ortaklık giderek daha güçlü hale geldi. Bu sezon MSC Cruises üç Grand Prix yarışında isim sponsoru olarak yer alıyor. Aynı zamanda Explora Journeys markamız, Mayıs ayında Monako’da EXPLORA II ile yarışseverlere benzersiz bir deneyim sundu. Bu iş birliği; mükemmeliyet, yenilik ve takım ruhu temelleri üzerine inşa edildi. Gelecek nesillere kalıcı bir miras bırakma amacıyla, Formula 1’in Küresel Ortağı olarak 2030 yılına kadar bu yolculuğu sürdürmekten gurur duyuyoruz. Yarış tutkunları, önümüzdeki yıllarda da hem pistte hem de denizde MSC Cruises ve Explora Journeys’in eşsiz deneyimlerinin tadını çıkaracak.”

Continue Reading

Blog

Büyük İstanbul Tüneli İki Kıtayı Demir Ağlarla Birbirine Bağlayacak

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlandı, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon yolcunun kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacak. Projenin 2025’te yüzde 25’inin ve 2028’de de tamamının bitirilmesi planlanıyor.

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlanmış olup, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Büyük İstanbul Tüneli Projesi 4,3 km’lik bölümü boğaz geçişi olmak üzere toplamda 30,2 km uzunlukta ve 15 istasyondan oluşacak. Anadolu ve Avrupa yakasında toplamda 11 raylı sistem ile entegre olarak planlanan hattın, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un ulaşım sorununa önemli çözüm katkısı sağlayacak metro hattı olarak planlandı. Proje 2028 de faaliyete geçecek.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Deniz Yolu

“Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Gençler, 1 milyon 625 bin liralık ulaştırma projeleri için yarışacak

Bakan Uraloğlu, “Yarışma karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için fırsat sunuyor. Kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) tarafından düzenlenen ikincisi düzenlenecek olan “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Üniversiteler Arası Ar-Ge Projeleri Fikir Yarışması’nın başvuru sürecinin 31 Ocak 2025 tarihine kadar süreceğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Yarışma, üniversite öğrencilerinin Türkiye’nin ulaşım ve altyapı alanlarında yenilikçi fikirler geliştirmelerini teşvik etmeyi amaçlıyor.” ifadelerini kullandı.

Kategorilerde Büyük Ödüller

Bakan Uraloğlu, yarışmanın karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme olmak üzere 5 ayrı kategoride düzenleneceğini ve her kategoride birinciye 150 bin lira, ikinciye 100 bin lira üçüncüye 75 bin lira ödül verileceğini belirtti. Uraloğlu, “Yarışma neticesinde kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz. Değerlendirme kurulunun belirlediği alanlarda ayrıca mansiyon ödülü de verilecek.” dedi.

Başvurular Çevrimiçi Alınıyor

Bakan Uraloğlu, yarışmaya katılmak isteyen öğrencilerin başvurularını fikiryarismasi.uab.gov.tr adresi üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleştirebileceklerini kaydederek “1 Kasım 2024’te başlayan başvuru süreci 31 Ocak 2025’te sona erecek.” bilgisini paylaştı.

Türkiye’nin 2053 Hedeflerinde Önemli Bir Adım

Bakan Uraloğlu, bu tür yarışmaların gençlerin bilimsel ve teknik projelerde daha aktif rol almalarını sağlayacağını belirterek, “Türkiye’nin 2053 hedeflerine ulaşmasında gençlerimizin katkısı büyük olacak, onların yenilikçi fikirlerine alan açıyoruz. Yarışma, karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için büyük bir fırsat sunuyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.