Connect with us

Lojistik

Karaismailoğlu: OSB ve limanları demiryolu ağına bağlayacağız

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Organize Sanayi Bölgeleri ve limanları demiryolu ağına bağlamak için yürütülen projeler kapsamında, 500 milyon dolar dış destek sağlandığını belirterek, “Bu projeleri kısa zamanda tamamlayacağız” dedi.

Finansmanı Türkiye tarafından karşılanan altyapı projelerinin toplu açılış ve lansman töreni için KKTC’de bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Kara İsmailoğlu gazetecilere Türkiye’deki altyapı yatırımlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’de karayolu yatırımlarının artık belli bir seviyeye geldiğini, bundan sonra demiryoluna ağırlık verileceğini belirterek, “Ulaştırma master planında öngörüldüğü gibi demiryolu ağının uzunluğunu 28 bin kilometreye çıkaracağız.” Dedi. Yıllardır çözülemeyen sanayicilerin sık sık gündeme getirdiği OSB’lerin tedarik zinciri ve nihai ürünleri limanlara ulaştırma sorunu konusunda da artık somut adımlar atılıyor” ifadelerini kullandı. OSB ve limanların demiryolu ağına bağlanması için 500 milyon dolar kredi sağlandığını belirten Karaismailoğlu, bu projeleri kısa sürede tamamlamayı planladıklarını açıkladı.

Bin köye ilave baz istasyonu kuruluyor

Telekomünikasyon alanındaki yatırımlarla ilgili bilgiler veren Karaismailoğlu şunları söyledi: “COVID-19 döneminde haberleşmeye ihtiyaç arttı. Gelen büyük talebi karşıladık. Şu anda bin köyde yeni baz istasyonu çalışmamız var. Bunların maliyeti 7 milyar lira. Peşinden bin daha yapacağız. Yaza kadar bin köye ilave baz istasyonları kurulmuş olacak. Şehir merkezlerinde de çok ciddi fiber yatırım yapıyoruz. 480 bin km’ye ulaştı bizim fiber altyapımız. Milyon km üzerine çıkaracağız. Onu çıkardıktan sonra 5G’nin yerli ve milli olarak yapılması, 5G yatırımları, fiber ile birlikte bunlar da yapılacak. İstanbul Havalimanı’nda 5G uyumlu cihazı olan herkes 5G’yi kullanabiliyor. Telefon ile konuşmada belki 5G’yi hissedemeyeceğiz ama özellikle sanayide, teknolojide, medikalde ve TV yayıncılığında 5G’nin önemini anlayacağız. 5G, 6G’nin de altyapısı olacak. Bu uydulardan ticari olarak kazanç da gelecek. TÜRKSAT 6A’yı 2023 içinde fırlatacağız.”

Son dönemde can yakan trafik kazaları sürücü hatası kaynaklı

Karaismailoğlu, Türkiye’de son dönemde artış yaşanan ölümlü büyük trafik kazalarıyla ilgili de şunları söyledi: “Yaptığımız güvenli yollar sayesinde trafik kazalarında yüzde 80 azalma oldu. Bunu sıfıra düşürmek aslında önemli. Burada sürücü faktörü var. Son kazaların tamamı sürücü hatasından kaynaklı Maalesef mesela Ağrı’da olan kaza. Sürücü kazası. 9 bin 500 vatandaşımızın her yıl canı kurtuluyor. Artan araç sayısına rağmen. Bütün bayramlar kaza haberleri ile geçiyordu. Hem kaliteyi artıracağız, hem güvenli yollar için yatırımlarımız devam edecek. Akıllı yollarda, olağandışı bir hareket yaptığında hemen uyarı geliyor. Anında ulaşılabiliyor olay yerine. Seyahat planlaması yapma imkanı da veriyor bu yollar. Hakikaten Türkiye gelişmiş bir teknoloji kullanıyor. Türkiye’deki yollarda bulunan kalite, konfor dünyanın hiçbir yerinde yok.

Kamu-Özel işbirliği projeleri gelir getirmeye başladı

Kamu-Özel işbirliği (KÖİ) projelerinin artık gelir getirdiğini belirten Bakan Karaismailoğlu, bu projelerle ilgili şu bilgiyi verdi: “Yavuz Sultan Selim köprüsü 2027 yılında devlette kalıyor. İşletmecinin süresi bitiyor. Sonra devlet bunu ister ücretsiz yapar isterse de gelir modeli devam eder. Devlet buradan topladığı para ile hem işletme maliyetini karşılar hem de yeni yatırımlarına buradan bütçe ayırır. Karayollarına destek veriyorsak bu modelde havayollarına bir kuruş vermiyoruz. Havayollarında direkt gelir akışı var şu anda. Geçen yıl mart ayında 2.100 milyar Euro Antalya havalimanından para aldık. Bu devletin kasasına girdi. Aynı şekilde İstanbul Havalimanı 10 milyar Euro, bir kuruş devletten çıkmadan işletmeciye yatırım yaptırdık. 25 yıllık işletme süreci boyunca 26 milyar Euro direkt gelir akışı olacak. Devletten bir kuruş çıkmadı. Direkt gelir akışı sağlıyoruz. Projeler birbirini dengeliyor.”

“Karadeniz’e lojistik liman yapacağız”

Kanal İstanbul projesi kapsamında Karadeniz’e büyük bir lojistik liman yapılacağını ifde eden Bakan Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul lojistik ihtiyaçtan doğdu. Lojistik hareketlere yön vermek, küresel hareketleri karşılamak için hem Türkiye’nin hem dünyanın ihtiyacıdır. İstanbul Boğazı’ndaki yoğunluk azaltılacak. Güvenlik sağlanacak. Proje ile Karadeniz’de lojistik liman yapacağız. Bu lojistik liman da Singapur gibi 600 milyon tonluk büyük bir liman olacak. Kanal İstanbul’u biz genel bütçeye yük olmadan yapacağız. Kanal İstanbul’un yapım bedeli projenin kendi gelir kaynakları ile karşılanacak. Kendi gelir kaynakları, buradan geçecek gemilerden toplayacağımız gelir, buradaki ticari alanlar, limanlar, topladığınızda burası bir kamu özel işbirliği ile yapılabilecek dünyanın en büyük altyapılarından bir tanesi. Karayolu, demiryoluna başladık, önce vatandaşın ulaşım ihtiyacı karşılanacak. İmalat olarak 1.1 milyar metreküp toprak hareketi olacak. Nereden baksanız 6-7 yıl sürecek devasa bir iş” dedi.

10 milyon tonun üzerinde buğday geldi

Bakan Karaismailoğlu, Tahıl Koridoru hakkında şu bilgileri verdi: “Buradan çıkan tahılın fakir ülkelere gitmesi lazım. Bana gelen verilerde yüzde 49’u Avrupa’ya gitmiş. İspanya ağırlıklı. Orada herhalde bir değişiklik olacak. Türkiye’ye yüzde 15’i geliyor. Türkiye aldığı buğdayı işleyerek ihraç ediyor. İtalya’dan sonra dünyanın en büyük makarna üreticisi Türkiye. İhraç edecek miktarının da bir kısmını yurt dışından ithal ediyor. Ukrayna’dan gelen buğday miktarı 10 milyon tonun üzerine çıktı.”

Demiryolu araçları artık Ankara’da üretiliyor

Demiryolu yatırımlarında yerli üretimin payının giderek arttığını belirten Karaismailoğlu şu bilgiyi paylaştı: “Kayseri’deki tramvayın aracı Ankara’da üretildi. Kocaeli Gebze-Darıca metrosunun araçlarını yine Ankara’da üreteceğiz. İstanbul Havalimanı, Kağıthane metro hattındaki araçları yine Ankara Sincan’da üretiyoruz. Yerli tedarikçilerle çalışıyoruz. Yurtdışına da tramvay araçları üretmeye başladılar.”

Maruf BUZCUGİL – DÜNYA

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lojistik

Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü

Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.

Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı

 

Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.

Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.

Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar

 

Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:

  • Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
  • Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
  • Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.

Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi

 

Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.

Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.

Continue Reading

Blog

Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor

Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.

Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.

Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.

“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”

Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”

“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”

Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:

“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”

“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”

Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:

“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz.  Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”

Continue Reading

Blog

Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!

Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması  Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”

 

Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.

 

Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı

Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.

Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor

2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı

İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.

Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça

Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.

Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.