Connect with us

Blog

Kocaeli Fabrikalarında Üretilecek Yeni Tam Elektrikli E-Transit Custom İle Ticaretin Geleceği Değişiyor

  • Ford Avrupa tarafından Londra’da gerçekleştirilen global basın toplantısında Ford Otosan tarafından Kocaeli Fabrikaları’nda üretilecek, merakla beklenen tam elektrikli ikinci ticari modeli yeni E-Transit Custom’un yepyeni özellik ve teknolojilerini paylaşıldı.
  • E-Transit Custom; gelecek nesil elektrikli güç aktarma organı sayesinde 380 kilometreye ulaşan menzili,125 kW hızlı şarj imkanı, sınıfının lideri 2.000 kg çekiş kapasitesi ve 1.100 kilograma varan yük taşıma kapasitesi sunuyor.
  • E-Transit Custom, araç ve yük güvenliğini artıran yeni teknolojilerine ek olarak, kabin içini bir mobil ofis çalışma ortamına dönüştürebilecek devrimsel çözümler içeriyor
  • Ford Otosan’ın geçen yıl duyurduğu 2 milyar Avroluk yatırımının en önemli adımlarından biri olan E-Transit Custom’ın üretimine 2023 sonbaharında başlanacak
  • E-Transit Custom Türkiye’de tam bağlanabilirlik sunacağımız ilk elektrikli modelimiz olacaktır.

Londra, İngiltere Ford’un ticari müşterilerinin üretkenlikleri ve verimlilikleri artırmayı hedefleyen –yeni iş birimi Ford Pro, Ford’un heyecanla beklenen ikinci elektrikli ticari aracı Ford E-Transit Custom’ı tanıttı.

Avrupa’nın en çok satan ticari aracının[1]1 tam elektrikli versiyonu olan yeni E-Transit Custom, 1 tonluk araç segmentindeki müşterilere yenilikçi ve verimliliği artıracak yeni çözümler sunmak üzere sıfırdan tasarlandı. Ford Otosan Kocaeli Fabrikaları’nda üretilecek Ford’un Avrupa’ya yönelik tam elektrikli ikinci ticari modeli olan E-Transit Custom, Ford’un elektrik dönüşümünde stratejik önem taşıyor.

Ford’un global araştırma, mühendislik ve yazılım yetkinliklerinin gücünden doğan E-Transit Custom, gelişmiş elektrikli araç teknolojisini Ford Pro’nun dijital yazılım ve hizmet ekosistemiyle birleştirerek işletmelerin sahiplik maliyetini düşürmelerine, daha verimli çalışmalarına ve elektrikli araçlara geçişlerini kolaylaştırmaya yardımcı olacak.

Ford Motor Company Başkanı ve CEO’su Jim Farley, “Ford Pro ve E-Transit Custom, ticari bir aracın neler yapabileceğini yeniden tanımlıyor ve ticari hayatı yeni bir dijital çağa taşıyor” dedi. “50 yılı aşkın süredir müşterilerimizle yakın ilişkide olup ihtiyaçlarını dinlememiz Transit Custom’ın Avrupa’nın en popüler ticari aracı olmasına en büyük katkıyı sağladı. Yeni E-Transit Custom, yeni dijital çağda da onların tüm ihtiyaçlarını karşılamak üzere yeniden tasarlandı ve geliştirildi” açıklamalarında bulundu.

E-Transit Custom’ın sahip olduğu yeni nesil batarya teknolojisiyle 380 km’ye kadar menzil[2] hedeflenebiliyor ve aracın DC hızlı şarjı ile 125 kW hızlı şarj mümkün oluyor. E-Transit Custom, Ford Pro’nun şarj yönetimi ve optimizasyonu dahil bir dizi uçtan uca çözümle desteklenerek çeşitli müşteri ihtiyaçları için üstün performans sunacak.

E-Transit Custom’ın kullanıcılarına sundukları sadece yenilikçi teknolojilerle da sınırlı değil.  E-Transit Custom’ın, 1.100 kilograma kadar[3]3 yük kapasitesi, 100 mm daha düşük yük zemini ve 2.000 kilogramlık4 maksimum çekme kapasitesi de müşterilere sağlanan yeni olanaklar arasında yer alıyor. Bağımsız arka süspansiyon ve sınıfının lideri motor gücü de E-Transit Custom’ın müşterilere sunduğu sürüş deneyimini yepyeni boyutlara çıkarıyor.

Tam elektrikli güç ve ödünsüz yetkinlik

 

E-Transit Custom’ın yetenekli yeni EV güç aktarma organı, iş hayatında esnek çözümlere odaklanan ticari araç müşterilerine hizmet etmek için tasarlandı. E-Transit Custom ortaya koyduğu çözümlerle daha önce dizel motordan vazgeçmeyen kullanıcıları, tam elektrikli gücün işletmeleri geleceğe taşıyacak bir çözüm olduğuna ikna edecek özellikleri ile de dikkat çekiyor.

Müşteriler ihtiyaçlarına göre her biri sınıfının lideri 415 Nm tork üreten 100 kW veya 160 kW (135 PS veya 217 PS) motor güçleri arasından seçim yapabiliyor. Motorun doğrudan aracın arkasındaki zemine monte edilmesiyle özel bir alt şasi ihtiyacı ortadan kalkarken 90 derece döndürülerek yerleştirilmesi sayesinde maksimum yük alanı yaratılıyor ve ağırlık azaltılıyor. Güçlü elektrikli aktarma organlarının 2.000 kilograma varan sınıfının en iyisi çekme kapasitesine sahip olması[4] E-Transit Custom’ı segmentinde sunduğu avantajlarla hem diğer elektrikli araçların hem de dizel araçların önüne geçiriyor.

E-Transit Custom kabini ısıtmak ve serinletmek için buhar enjeksiyonlu ısı pompası teknolojisini kullanan ilk bataryalı elektrikli araç konumunda bulunuyor. Tüm araçlarda standart olarak sunulan bu yeni sistem, optimum sürüş menzili için geliştirilmiş enerji verimliliği sağlamak amacıyla tasarlandı.

Ford Pro Şarj ile kolay enerji yönetimi

E-Transit Custom, Ford Pro Şarj ile enerji yönetimini önemseyen, başta tam zamanlı filo yöneticileri ve araçlarını geceleri şarj etmek için depolara erişimi olmayan daha küçük operasyonlara bu alanda da önemli bir fayda yaratıyor.  Yeterince zamanı olmayan ve araçlarını evde şarj etmesi gereken sürücüler, Ford Pro’nun uzman danışmanlığından, kolay şarj ünitesi kurulumu ve bakımı, Ford araçlarıyla entegrasyon, şarj planlamayı ve ödemeyi kolaylaştırıyor.

E-Transit Custom’ın 11 kW AC üç fazlı entegre şarj cihazı, bataryayı 7,2 saatte tamamen şarj edebiliyor. Dolayısıyla aracın vardiya sonrası gece boyunca şarj olabilmesini sağlıyor. Müşteriler yoğun günlerde FordPass Pro mobil uygulamasından yararlanarak hareket halindeyken anlık şarj durumunu takip edebiliyor.

Benzersiz müşteri deneyimi yaşatmak için tasarlandı

 

Küçük işletmeler ticari araçlarının kabinlerini sık sık ofis olarak veya molalarda yemek için kullanır. İnsan odaklı tasarım laboratuvarı D-Ford tarafından yaratılan derin müşteri etkileşimi sayesinde E-Transit Custom her iki amaca her zamankinden daha iyi hizmet ediyor. İsteğe bağlı Mobil Ofis paketinde yenilikçi, eğilebilir bir direksiyon öne çıkıyor. Tabletler ve dizüstü bilgisayarlar için ergonomik bir stant ya da rahatça yazı yazmak ve öğle yemeği molalarında kullanmak için düz bir masaya dönüşebiliyor. Pakette ayrıca daha parlak LED kabin aydınlatması ile belgeler ve cihazlar için güvenli bir saklama alanı da bulunuyor.

Teslimat için zamana karşı yarışan sürücüler, günde 200 adrese uğrayabilir ve 500 paket teslim edebilir. Teslimat Asistanı, bu esnada güvenliği artırmak için programın gerektirdiği küçük, tekrarlanan aksiyonları otomatikleştirmeye yardımcı olur. Bu özellik etkinken sürücü aracı parka aldığında Teslimat Asistanı devreye girer. Sürücü araçtan ayrıldığı zaman E-Transit Custom dörtlü flaşörü otomatik olarak açacak, açık pencereleri kapatacak ve kapıyı kilitleyecektir. Sürücü paketleri teslim etmek için araçtan uzaklaşırken yan yük kapısı otomatik olarak kilitlenecektir. Sürücü döndüğünde anahtarsız olarak aracı çalıştırabilir. Dörtlü flaşör sönecek ve camlar önceki konumlarına dönecektir.

Karmaşık anahtar yönetimini sadeleştirmek için tasarlanan Dijital Anahtar tıpkı otellerdeki oda kartları gibi işlev görüyor. Operatörler anahtar çoğaltmak, yönetmek ve değiştirmek için zaman ve para harcamak yerine kişilere ve araçlara uzaktan anahtar atayabiliyor ve takip edebiliyor.

E-Transit Custom güvenlik özellikleriyle de öne çıkıyor. E-Transit Custom’un sunduğu sürücü destek teknolojileri arasında; Çarpışma Önleme Asistanı, Şerit Koruma Sistemi, Yorgunluk Uyarısı, Ayarlanabilir Hız Sınırlayıcılı Hız Kontrolü, Trafik Tabelası Tanıma, Akıllı Hız Asistanı, Hatalı Yön Uyarısı, ön ve arka park sensörleri  ve geri görüş kamerası yer alıyor.

Her iş alanına uygun yüksek teknolojili iç tasarım

 

E-Transit Custom önceki modele kıyasla daha geniş bir kabin ve daha fazla güvenli saklama alanı sunuyor. Direksiyon sütunundaki vites kolu, elektronik el freni ve yuvarlatılmış kare direksiyon gibi özellikler kabin içinde erişime katkıda bulunuyor. Dar alanlara park eden ve akan trafiğe adım atmak istemeyen sürücülerin diğer kapılardan girip çıkması kolaylaşıyor. Ford ayrıca segmentinde bir ilk olarak ek donanım paneller ve cihazlar için torpido gözünün hacmini ve esnekliğini artırmak amacıyla tavana monte bir hava yastığı tanıtıyor.

Tüm E-Transit Custom modellerinde kullanım kolaylığı için sürücüye bakan açıyla konumlanan 13 inç yatay dokunmatik ekran bulunuyor. Ayrıca Ford’un gelişmiş SYNC 4iletişim ve eğlence sistemi ile süper hızlı bağlantı da sunuluyor.

Tüm Transit Custom versiyonları Ford Otosan’ın geçen yıl elektrikli ve bağlantılı yeni nesil ticari araç projelerini hayata geçirmek amacıyla duyurduğu yatırım kapsamında Kocaeli fabrikalarında üretilecek.

Ford’un en verimli fabrikalarının başında gelen Kocaeli Fabrikaları, en ileri üretim teknolojilerine sahip üretim hattı ve batarya montaj tesisi ile Ford Otosan’ın ticari araç üretiminde mükemmellik merkezi ve Avrupa’daki Transit üretiminin merkezi olarak konumunu güçlendiriyor.

Kısa bir süre önce Türkiye’deki üretim tesislerinde ve Ar-Ge merkezinde, 2030’da karbon nötr olma hedeflerini açıklayan Ford Otosan binek araçlarda 2030, hafif ve orta ticari araçlarda 2035, ağır ticari araçlarda ise 2040 itibarıyla sadece sıfır emisyonlu araç satışı hedefliyor. Bu hedefe paralel olarak, E-Transit ve E-Transit Custom’un da Avrupa’daki tek üreticisi olan Ford Otosan, Ford’un elektrifikasyon stratejisinde kritik bir rol oynamaya da devam ediyor.  Ford’un Avrupa’da sattığı Transit ailesi araçların %88’sinin üretimini Kocaeli’de gerçekleştiren Ford Otosan, geçtiğimiz aylarda törenle seri üretim için hattan indirdiği Ford’un ilk tam elektrikli ticari modeli E-Transit’i Kocaeli Fabrikalarında %100 yenilenebilir elektrik enerjisi kullanarak üretiyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.