Lojistik
Lojistik Sektöründe Hedef 100 Milyar Dolar!
UTİKAD 38. Seçimli Olağan Genel Kurulu’nda yönetime aday olan “Geçmişten Geleceğe” ekibi, seçildikleri takdirde hayata geçirecekleri projelerini düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladı. Dr. Kayıhan Özdemir Turan, ekip adına yaptığı konuşmada, dünya ölçeğinde yapılan çalışmalarda lojistik sektörünün GSYH içerisindeki payının ortalama yüzde 13 olarak kabul edildiğini belirtti.
Bu varsayımdan hareketle Türkiye’deki lojistik sektörünün ekonomik büyüklüğünün 100 milyar doları aşması için çaba harcayacaklarını kaydetti. Turan, drone ile yük taşımacılığından sektörde kadın iş gücünün artırılmasına ve Türkiye’nin dış ticarette tercih ettiği ticari terimlerin değiştirilmesinden lojistik maliyetlerinin düşürülmesine kadar birçok konudaki projelerini paylaştı.

Lojistik sektörünün lider sivil toplum kuruluşu Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), 38. Seçimli Olağan Genel Kurulu’na hazırlanıyor. Aralık ayında gerçekleştirilmesi planlanan Genel Kurul için UTİKAD tarihinde ilk defa, mevcut yönetim kadrosunda yer almayan üyeler bir araya gelerek oluşturdukları liste ile seçime girme kararı aldı.
“Geçmişten Geleceğe” adı verilen oluşum, projelerini Beşiktaş’taki Point Otel’de düzenlenen basın toplantısıyla duyurdu.
Oluşumun Yönetim Kadrosu adaylarının da katıldığı toplantıda ekip adına söz alan Dr. Kayıhan Özdemir Turan, UTİKAD için hayata geçirmeyi hedefledikleri projelerini anlattı.
Türkiye’de sektör
Turan, lojistik sektörünün büyüklüğüne dair yapılan çalışmalarda Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içerisindeki payının ortalama yüzde 13 olarak kabul gördüğünü dile getirdi. Bu varsayımdan hareketle Türkiye’deki lojistik sektörü büyüklüğünün 100 milyar doları aşması için çaba harcayacaklarını söyledi.

“İnsansız hava aracı mevzuat çalışmalarında yer alacağız”
Turan, “Geçen yıl tonaj bazında ithalatın yüzde 85,41’lik kısmı ülkemizde teslim alınmış, ihracatın da yüzde 37,49’luk kısmı ülkemiz teslim satılmıştır. Bu durum sektörümüz için asla kabul edilemez. Bu oranları sektörümüz ve paydaşlarımız lehine değiştirecek bir bakış açısı en kısa zamanda tesis edilmelidir.” diye konuştu.
Drone ile yük taşımacılığı yakın gelecekte yaygınlaşacağından insansız hava aracı mevzuat çalışmalarında etkin şekilde rol alacaklarını kaydeden Turan, daha gerçekçi bilgi ve değerlere dayalı yeni bir Lojistik Performans Endeksi hazırlanmasına dikkati çekti.
“Geçmişte yapılamayanlara değil gelecekte yapmak istediklerimize odaklanacağız”
Turan, “Geçmişten Geleceğe, Birlikte El Ele” sloganı ile çok çalışacaklarını belirterek, şunları söyledi: “Bir araya gelerek bir başlangıç oluşturduğumuzu, ancak bir arada kalarak ilerleyebileceğimizi ve başarılı olmak için bir arada çok sıkı çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Hedeflediğimiz başarının ‘almak ile değil vermek ile’ gerçekleşebileceğine inanıyoruz. Bugüne kadar yapılanların değerini biliyoruz. Bu süreçte görev yapan her bir kişiye gönülden teşekkür ediyoruz. Buradan hareketle geçmişte yapılamayanlara değil gelecekte yapmak istediklerimize odaklanacağız.”

Lojistik maliyetlerinin düşürülmesi için çalışılacak
Lojistik sektöründe kadın iş gücünün destekleneceğini ifade eden Turan, ‘Geçmişten Geleceğe’ ekibi olarak diğer bazı hedeflerini ise şöyle sıraladı:
Kağıtsız işlem için e-konşimento, e-irsaliye gibi uygulamalar desteklenecek, e-awb değişiklik ücretinin kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılacak.
Yurtiçi lojistik masraf kalemlerini dünyadaki muadilleri ile karşılaştırıp ürün maliyetindeki payının düşürülmesi için çalışmalar yapılacak.
“Ordino” uygulamasının tüm taşıma modları için gerekliliği sanayicilere anlatılacak
İhracatçılar tarafından kullanıldığında ticari kayıplara, ithalatçılar tarafından kullanıldığında potansiyel maliyetlere neden olan EXW incoterms uygulamasının kaldırılması için çalışılacak.
İthalat ve ihracat yapan firmaların, lojistik sektörünün büyümesine katkı sağlayacak şekilde uygun incoterms kullanması sağlanacak.
“Ordino” uygulamasının tüm taşıma modları için gerekliliği sanayicilere anlatılacak.
İntermodal taşımacılığın gelişmesi adına 44 ton taşıma limitinin mevzuatta sektör lehine güncellenmesi için çalışılacak.
Lojistik
Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü
Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.
Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı
Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.
Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.
Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar
Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:
- Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
- Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
- Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.
Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi
Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.
Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.
Blog
Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor
Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.
Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.
Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.
“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”
Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”
“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”
Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:
“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”
“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”
Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:
“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz. Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”
Blog
Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!
Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”
Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.
Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı
Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.
Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor
2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.
Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı
İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.
Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça
Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.
Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önceYenilenen Kia Sportage Türkiye’de
-
Hava Yolu2 hafta önceİGA İstanbul Havalimanı Yine “Dünyanın En İyisi”
-
Kamyon-Çekici2 hafta önceVolvo Trucks, Euro NCAP Ağır Ticari Araç Güvenlik Değerlendirmesinde İkinci Kez 5 Yıldız Aldı!
-
Otomobil2 hafta önceJAECOO 7 Modelinde Ekim Ayına Özel Finansman ve Cazip Fiyat Teklifleri!
-
Otobüs2 hafta önceTEMSA, 9 metrelik elektrikli Avenue Neo ile şehir içinde menzili 600 kilometreye çıkardı
-
Hava Yolu2 hafta önceEmirates, 25.000 kabin ekibi için dünya standartlarında bir tesis açtı: Emirates Misafirperverlik Mükemmelliği Merkezi
-
Blog1 hafta önceFORD TRUCKS YENİ F-MAX İLE TÜRKİYE TURUNA ÇIKIYOR
-
Otomotiv Sektörü1 hafta önceContinental, Pirinç Kabuğu Küllerinden Lastik Üretiyor!


