Connect with us

Hafif Ticari

Mercedes’ten Ofses Turizm’e 18 adet Sprinter

Ofses Turizm, Mercedes-Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar ile uzun yıllara dayanan iş birliğini, filosuna eklediği 18 adet daha Sprinter 16+1 Okul Servisi ile sürdürüyor.

İstanbul, Bursa, Antalya, Adana, Ankara ve İzmir bölgelerinde öğrenci ve personel taşımacılığı alanlarında faaliyet gösteren Ofses Turizm, uzun yıllardır tercih ettiği Mercedes-Benz Sprinter modellerine yenilerini ekledi. Tek seferde 18 adet Mercedes-Benz Sprinter 16+1 Okul Servisi’ni filosuna katan Ofses Turizm, bu sayede toplam araç sayısını 3 adet de arttırmış oldu.

Mercedes-Benz Yetkili Bayii Has Otomotiv’in Avcılar lokasyonunda gerçekleşen teslimat töreninde, Mercedes-Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar Satış Müdürü Serdar Yaprak, Mercedes-Benz HTA Certified Satış Müdürü Faruk Özer, Mercedes-Benz Certified Alım ve Satım Yöneticisi Cihangir Eradagör, Has Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Latif Karaali, Has Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Reşat Kara ve Has Otomotiv Hafif Ticari Araçlar Satış Müdürü Osman Çoban, araçları, Ofses Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Metin Sesli, Ofses Turizm Genel Müdürü Hakan Gedik, Ofses Turizm Filo Yönetim Müdürü Emirhan Şahinoğlu, Ofses Turizm Avrupa Yakası 1. Bölge Müdürü Yunus Karakaya ve Ofses Turizm Personel Servisleri Koordinatörü Kenan Köse’ye teslim ettiler.

Mercedes-Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar Satış Müdürü Serdar Yaprak; “2019 yılında lansmanını gerçekleştirdiğimiz yeni Sprinter aracımıza olan talep, 2020 yılında da yeni teslimatlarımızla aralıksız sürüyor. İş ortaklarımızla uzun yıllara dayanan birlikteliğimiz ileriki yıllarda da sürdürülebilir bir şekilde iş birliğimizin devam edeceğinin adeta bir simgesi. 2019’da ilk Sprinter teslimatını Ofses Turizm ile gerçekleştirdiğimizde, kendilerinin aracımızdan memnuniyetleri sayesinde bugün yeni Sprinter ile iş birliğimizi devam ettiriyoruz. En gelişmiş güvenlik sistemleriyle öğrencileri taşıyan Mercedes-Benz Sprinter araçlarımız aynı zamanda uygun işletme maliyetleri sayesinde şirketlerin kazançlarını korumalarında önemli bir paya sahip. Markamızı bir kez daha tercih eden Ofses Turizm’e, Mercedes-Benz Sprinter okul servislerimizi teslim etmekten gurur duyuyor, kendilerine teşekkür ediyor ve yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyoruz.” dedi.

Ofses Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Metin Sesli; “Merkezi İstanbul yer alan şirketimiz, başta altı büyükşehir olmak üzere, okul ve personel taşımacılığında koyduğu hedeflere emin adımlar ile ulaşarak, Türkiye’nin en büyükleri arasında yer almayı sürdürüyor. 2020 yılında da tercihimizi Mercedes-Benz markasından yana kullanmak istedik. Çok yıllık kasko ve takas desteği haricinde Mercedes-Benz Finansal Hizmetler’in sunduğu avantajlı kredi sayesinde tek seferde 18 adet aracı daha bünyemize katmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Filomuza eklediğimiz Mercedes-Benz Sprinter 16+1 Okul Servisi araçlar, en ileri güvenlik donanımlarını sunarak hem öğrenciler hem veliler hem sürücülerimiz hem de Ofses Turizm yöneticileri olarak bizlerin huzurla hayatımıza devam etmesini sağlıyor. Filomuzdaki toplam araç sayımızı artırmamıza olanak sağlayan Mercedes-Benz Otomotiv Yöneticileri’ne, bu satışın gerçekleşmesindeki katkılarından dolayı Mercedes-Benz Yetkili Bayii Has Otomotiv’e ve Mercedes-Benz Finansal Hizmetler’e sağlamış oldukları destek ve kredi imkânları için teşekkürlerimizi iletiyoruz. Uzun yıllardır olduğu gibi bugün de filomuzu Mercedes-Benz marka araçlarla güçlendiriyor, kazancımızı koruyacağımız bir yatırıma daha imza attığımıza inanıyoruz”. diye konuştu.

mercedes-benz-hafif-ticari-araclar-ofses-turizme-18-adet-sprinter-teslim-etti-(3).jpgMercedes-Benz Sprinter

Türkiye’de satışa sunulduğu 1996 yılından günümüze, hafif ticari araçlar sınıfında fark yaratan Mercedes-Benz Sprinter; Mayıs 2019 itibarıyla yenilenerek “Sprinter Sana Yakışır” sloganı ile satışa sunuldu. Minibüs, Panelvan ve Kamyonet olmak üzere 3 ana seçenekte 1.700’ü aşkın farklı seçeneği sunulan yeni Sprinter, müşterilerin talep ve beklentilerini karşılamak üzere tasarlandı. Aracın temelini, maksimum seviyede modüler bir yapı konsepti oluşturuyor. Bu modüler yapı konsepti ile şehir içi ve şehir dışı yolcu taşımacılığı yapan, okul ve personel servisi hizmeti veren, nakliye ve kurye hizmetleri gerçekleştiren firmalar için yeni çözüm önerileri sunuluyor.

Yeni nesil Sprinter Minibüs’te 13+1’den 22+1 kişiye kadar seçenekler

Türkiye’deki 20 yılı aşkın Sprinter deneyiminin ardından Yeni Sprinter Minibüs; ister personel, ister okul aracı olarak, 13+1’den 22+1 kişiye kadar sunmuş olduğu sınıfının en geniş ürün yelpazesi ve standart olarak sunduğu ayarlanabilir 3 noktalı emniyet kemerli yenilenen koltukları ile her koşulda güvenli bir ortam yaratıyor. Yeni Sprinter’da hem ön hem de yolcu bölümü için ayrı klima sistemi, yeni iç yan kaplamalar, arka hoparlörler, her koltuk sırası için USB girişleri ve telefon koyma yerleri ile de konforlu yolculuk deneyimi artıyor.

Yeni Sprinter’ın 5 ton azami yüklü ağırlığa sahip araçlarda kalın teker seçeneği yer alıyor. Bu özellik sayesinde araçlar yüksek yolcu ve taşıma kapasitelerinde bile daha düşük bir yakıt tüketimi sağlıyor.

Yeni Sprinter Minibüs, sahip olduğu elektrik destekli deri direksiyon simidi, süspansiyonlu sürücü koltuğu ve hız sabitleyici seçeneği ile sürüş konforunu artırırken; USB ve Bluetooth arayüzlü, yüksek çözünürlüklü, geniş dokunmatik ekranlı, akıllı telefon entegrasyonlu Mercedes-Benz multimedya sistemi ile de sürüş keyfine eğlence katıyor. Yeni Sprinter Minibüs modellerinde standart olarak sunulan multifonksiyonel direksiyon sayesinde, hem 5 inç ekrana sahip renkli gösterge panelindeki, hem de 10 inçlik yüksek çözünürlüklü dokunmatik multimedya sistemindeki fonksiyonlara erişim sağlanıyor.

Teknolojik özellikleriyle segmentinde konforlu bir deneyim

Yeni Mercedes-Benz Sprinter’da arkadan itiş ya da önden çekiş seçenekleri sunuluyor. Önden çekişli araçlar, arkadan itişli araçlarla karşılaştırıldığında aracın yük taşıma kapasitesi 50 kg artıyor. Ayrıca önden çekişli araçların 80 mm daha alçak olan yükleme eşiği de ticari kullanımda yüklemeyi önemli oranda kolaylaştırıyor ve kullanım konforunu artırıyor.

Önden çekişli Sprinter modellerinde sunulan 9 kademeli tork konvertörlü otomatik şanzıman, ticari araç pazarında önemli bir yenilik olarak dikkat çekerken, kendini kanıtlamış 6 ileri manuel şanzıman da Yeni Sprinter’ın öne çıkan özellikleri arasında yer alıyor. Otomatik şanzımanın vites oranları yakıt ekonomisi ile atak sürüş özellikleri arasında mümkün olan en iyi dengeyi sağlıyor. Yeni şanzımanın beraberinde getirdiği bir diğer önemli avantaj ise daha düşük ses seviyesine bağlı olarak artan yol konforu. Geliştirilmiş 6 ileri manuel şanzıman ise vites kolunda rahatsız edici titreşimlerin önüne geçen yapısıyla kullanım konforunu destekliyor.

Yeni nesil Sprinter’da ergonomik tasarımlı konforlu koltuklar, anahtarsız çalıştırma ve optimize edilen iklimlendirme sistemi, öne çıkan yenilikler arasında yer alıyor. Ayrıca, kullanım amacına göre şekillendirilebilen saklama alanları da kullanıcıların kabin içinde düzeni sağlamasını kolaylaştırıyor.

Yeni nesil Sprinter ile güvenlik donanımlarında yüksek standart

Tüm jenerasyonlarında güvenlik alanındaki standartları belirleyen yeni Mercedes-Benz Sprinter, alanında çıtayı yeniden belirliyor. Mesafe takip sistemi DISTRONIC, “Aktif Fren Asistanı”, “Aktif Şerit Takip Asistanı” ve yorgunluk uyarısı “ATTENTION ASSIST” gibi elektronik asistanlar sürüş güvenliğinde sürücüye destek oluyor. Bu donanımlara ek olarak, kendi kendini temizleyebilen ve görüntüyü iç dikiz aynasına aktaran “Geri Görüş Kamerası”, 360 derece görüş açısına sahip modern park yardımcısı veya silme işlemi esnasında maksimum görüş alanı sunan entegre “Yağmur Tipi Silecek Sistemi”, yeni nesil Sprinter ile birlikte yeni sürüş destek sistemleri olarak sunuluyor.

Ulaşım Gündemi

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Araçlar

RS Otomotiv Grubu ve Doğan Trend Otomotiv’den Önemli İş Birliği!

Yüzde 100 elektrikli araçlar dünyasında hafif ticari araçlar da hayatımızdaki yerini almaya başladı. Elektrikli ticari araçlar tasarruf, ekonomi ve verimlilik değerleriyle ticaret hayatına güç katıyor. Otomotiv pazarında güçlü bir konuma sahip olan MAXUS Türkiye Distribütörü Doğan Trend Otomotiv ile RS Otomotiv Grubu yeni bir iş birliğine imza attı.

 

Otomotiv satış sonrası hizmetler sektörünün önde gelen şirketlerinden RS Otomotiv Grubu, RS Mobility şirketiyle, elektrikli araçlar dünyasındaki yerini aldı. RS Mobility, Maltepe’de bulunan showroomunda MAXUS’un Yetkili satış ve servis hizmetlerini vermeye başladı.

 

RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı, “Otomotivdeki yeni teknolojileri ve dönüşümü bugünden yakalamayı hedefliyoruz. Elektrikli araçlar dünyasında baş döndürücü bir ivme yaşanırken, MAXUS ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğimiz sayesinde, bu sürece katma değer sağlayacağımıza inanıyoruz.” açıklamasında bulundu. Haziran ayı itibarıyla RS Otomotiv Grubu’nun Maltepe Genel Müdürlük kompleksinde kapılarını açan yeni showroom; MAXUS e-Deliver 3 test sürüşü için tüm ticaret erbaplarını bekliyor.

 

Continue Reading

Araba Bakımı

OSS Derneği İlk Kez Satış Sonrası Pazarının Büyüklüğünü Ortaya Çıkardı!

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma gerçekleştirdi. Frost & Sullivan’ın, OSS Derneği için hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsamında sektörü mercek altına aldı. Rapora göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak kayda geçti. Rapora göre 2028 yılında bu büyüklüğün 7,877 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik” açıklamasında bulundu.  

Türkiye otomotiv sektörü, 1950’li yıllarda başladığı yolculuğunda büyük bir mesafeyi geride bıraktı. Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyanın merkezinde olmasının desteğiyle hızlı bir büyüme sağlayan yerli otomotiv sanayi, çalışanların kusursuz üretim yeteneğiyle kısa sürede Türkiye’yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirdi. Ana sanayinin tamamlayıcısı olan satış sonrası sektörü de bu süreçte büyük bir ivmeyle büyümeye devam etti.

Pazarı etkileyen mega trendler belirlendi!

Dünyanın en büyük otomotiv markalarına birinci sınıf üretim yapma gücüne sahip satış sonrası sektörünün, sektörel bilgi eksikliği sebebiyle büyüklüğü tam olarak belirlenemiyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için harekete geçen Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma için kolları sıvadı. Pazar araştırma ve analizi konusunda dünyanın en büyük firmalarından Frost & Sullivan’ın OSS Derneği’nin talebiyle özel olarak hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsımanda sektörü mercek altına aldı. Küresel trendler ve zorluklardan etkilenen Türkiye satış sonrası yenileme pazarının kapsamlı bir görünümünü ortaya koyan rapor, mevcut pazar büyüklüğünden büyüme tahminlerine, pazar dinamikleri ve eğilimlerinden pazarı etkileyen mega trendlere kadar pek çok konuyu masaya yatırıyor. Rapor sayesinde satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğü ilk defa ölçülmüş oldu.

Türkiye’nin araç parkının yüzde 53’ü binek araç!

Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Ağır ticari araçlar dahil toplam parkı ise 2023 sonu itibarıyla 28 milyon 740 bin 492 adedi buluyor. Bunun yüzde 53’ü binek, yüzde 15,6’sı pikap/kamyonet, yüzde 17,7’si motosiklet, yüzde 7,6’sı traktör, yüzde 3,3’ü kamyon, yüzde 1,7’si minibüs, yüzde 0,7’si otobüs, yüzde 0,3’ü de özel amaçlı araçlar. Binek araç parkının yüzde 15’i Renault, yüzde 10’u Fiat ve yüzde 10’u da Volkswagen markalarından oluşuyor. Hafif ticari araç tarafındaysa parkın yüzde 31’i Ford, yüzde 28’i Fiat ve yüzde 7’si de Renault modelleri olarak öne çıkıyor. Rapor, araç parkının ortalama yaşını da ortaya koydu. Buna göre parkın yüzde 24’ü 21 yaş ve üzeri, yüzde 22’si 0-5 yaş, yüzde 22’si 6-10 yaş, yüzde 19’u 11-15 yaş ve yüzde 13’ü de 16-20 yaş aracı araçlardan oluşuyor. 2020 yılında binek araçların ortalama yaşı 13,2, hafif ticari araçların ise 12,3 olarak kayda geçerken ağır ticariler dahil ortalama yaş 13 olarak belirlenmiş. 2023 sonu itibarıyla ise bu ortalamalar binek araçta 14,1, hafif ticari araçta 13,6 ve ağır ticari dahil toplam araç parkında ise 14’e yükselmiş durumda.

Binek araçlar yılda ortalama 18 bin 655 kilometre yapıyor!

Türkiye araç parkının 2023 sonuna göre yüzde 31,7’si Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Diğer bölgeler ise sırasıyla şöyle: İç Anadolu yüzde 18,4, Ege yüzde 17,1, Akdeniz yüzde 15,7, Karadeniz yüzde 8,8, Güneydoğu Anadolu yüzde 5,2 ve Doğu Anadolu yüzde 3,1. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, araç başına katedilen ortalama kilometreleri de ortaya çıkardı. 2024 itibarıyla binek araç başına yapılan yıllık kilometre 18 bin 665 olarak dikkat çekerken hafif ticari araçlarda bu mesafe 13 bin 438 olarak belirlendi.

Rapor ile OSS Derneği, Türkiye’de ilk kez satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğünü ortaya koymuş oldu. Buna göre satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak belirlendi. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Raporda, Covid öncesi yıllarda azalan satışların, ikinci el araç bakım ve servis hizmetlerine olan ihtiyacın artmasına ve ortalama yaşın 14’ün üzerine çıkmasına neden olduğu belirtiliyor. Rapora göre 2023 yılında lastik satışından 1,59 milyar dolar, aküden 373,4 milyon dolar, yağ değişiminden 602 milyon dolar, frenden 535 milyon dolar, çarpışma elemanlarından 555 milyon dolar, şanzımandan 255 milyon dolar, filtrelerden 261 milyon dolar, soğutma sisteminden 120 milyon dolar ve aydınlatma ürünlerinden de 178 milyon dolarlık gelir elde edildi. Bu da satış sonrası yenileme pazarı cirosunun yaklaşık yüzde 25’inin lastik satışından elde edildiğini ortaya koyuyor. Bu rakamların 2028 yılında lastik satışında 2,03 milyar dolara, aküde 465 milyon dolara, yağ değişiminde 746 milyon dolara, frende 660 milyon dolara, çarpışma elemanlarında 620 milyon dolara, şanzımanda 286 milyon dolara, filtrelerde 318 milyon dolara, soğutma sisteminde 135 milyon dolara ve aydınlatma ürünlerinde de 206 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Böylece 2028 yılında binek ve hafif ticari araç grubunda satış sonrası yenileme pazarının 7,8 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması öngörülüyor.

20 yeni bayi zorunluluğu ile servis sayısı artacak!

Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre 2023 yılında 1510 adedi yetkili servis, 25 bin adedi bağımsız servis, 1480 adedi franchise ve zincir hizmetler, 12 bin 210 adedi de yetkili hasar onarım merkezleri olmak üzere toplam 40 bin 200 servis bulunuyor. 2028 yılı için beklenti ise toplam servis sayısında 44 bin 390 adede ulaşılması. Raporda, servis sayısının azalması beklenirken Asyalı elektrikli araç markalarına getirilen 20 yeni bayi zorunluğunun sayı olarak artışı teşvik edeceği belirtiliyor. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi aynı zamanda araç kullanıcılarının servis alışkanlıklarını da ortaya çıkardı. 0-3 yaş arası aracı olan kullanıcıların yüzde 97’sinin yetkili servisleri tercih ettiği belirlenirken bu oranın 3-5 yaşta yüzde 45’e 6-10 yaşta ise yüzde 5’e kadar gerilediği, 10 yaştan büyük araçların tamamımın servis ihtiyacını bağımsız garaj ve atölyelerde giderdiği ortaya çıktı.

Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik. Bu hedeflerle OSS Derneği olarak, Türkiye’de ilk defa satış sonrası pazar büyüklüğünün ölçülmesinde öncülük yapmaktan büyük gurur ve kıvanç duyuyoruz. Bugüne kadar tüm paydaşlarımız yurt içi sektör büyüklüğü için, elindeki bireysel verilerle ortalama bir değer hesaplamakta idi. Bugünden itibaren OSS Derneği’nin önderliği ve veri desteğiyle nihai sonuca ulaştırdığımız sektörel analiz sayesinde ülkemizi ulusal ve uluslararası platformda resmi verilerle dayandırarak tanıtma fırsatını tüm sektör paydaşlarımıza armağan ederken, ülkemiz ve otomotiv satış sonrası üretim ve dağıtım sektörü için hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

 

Continue Reading

Hafif Ticari

“Otomotivde Yılın İkinci Yarısı Kampanya Dönemi Olacak”

Otomotiv sektörünün en büyük veri ve ikinci el fiyatlandırma şirketi Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yılın ilk 5 aylık döneminde 480 bin adet seviyesinden kapanan sıfır kilometre otomotiv satışlarının haziran ayıyla birlikte 600 bin adet seviyesine çıkacağını söyleyen Hüsamettin Yalçın, “Haziran ayında pazarın bayram tatiline rağmen 100-120 bin adet seviyesinde kapanacağını öngörüyoruz. Sene başından beri devam eden kampanyalar özellikle haziran ayında çok daha iddialı bir boyuta çıktı. Şöyle ki haziran ayında pazarda satılan araçların yüzde 26’sı yani her 4 araçtan biri indirime girdi. Ayrıca 7 Temmuz’a kadar stoklardaki bazı araçların markalar tarafından eritilmesi için hazırlanan kampanyalar ve Çinli markaların 8 Temmuz sonrası fiyatlarını artıracağı gerçeği haziran satışlarını ciddi boyutta artırdı. Tüm bunlar düşünüldüğünde pazarın yıl sonunda 1 milyon adedin üzerinde kapanacağını düşünüyoruz. Sene başından bu yana yapılan kimi analiz ve yorumlardaki gibi pazarın yüzde 30-35 düşmesi söz konusu olmayacaktır. İkinci el pazarı ise yılı yaklaşık 5 milyon adetle kapatacaktır” dedi. 2024’ün ikinci yarısının yoğunlukla sıfır kilometre araçlar için kampanyalar dönemi olacağını vurgulayan Hüsamettin Yalçın, “İç pazarda düşüşe geçen yerli payı ve Türkiye’ye yatırımın teşvik edilmesi hedeflenerek yapıldığı açıklanan ek vergi kararı bugüne kadar Avrupalı rakiplerine göre daha düşük fiyattan araç satan Çinli markaların fiyatlarının yükselmesine sebep olacak. Çinli markalar, fiyat stratejileriyle diğer markaların da fiyatlarını baskılıyordu. Fakat bu sefer Avrupalı markalar da fiyat artıracak; rekabette fiyat, satış gibi stratejiler ve dinamikler değişecek. Büyük ve sağlam Çinli markalar bu düzenleme sebebiyle Türkiye’den çıkmazlar; farklı satış, pazarlama ve fiyat stratejileri deneyeceklerdir” diye konuştu.

Türkiye otomotiv sektörü, 9 günlük bayram tatiline rağmen hızlı bir haziran ayını geride bırakmaya hazırlanıyor. Bir yandan Çin menşeli otomobiller için hazırlanan yüzde 40’lık ek Gümrük Vergisi düzenlemesi diğer taraftan da Avrupa’nın yeni GSR II standartlarının temmuz ayının hemen başında devreye girecek olması, haziran ayında pazarın hiç olmadığı kadar yoğun geçmesine neden oldu.

 

Haziranda pazar 100 bin adedi aşacak!

Güncel veriler ışığında pazarı değerlendiren, otomotiv sektörünün en büyük veri ve ikinci el fiyatlandırma şirketi Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, yılın ilk 5 aylık döneminde 480 bin adet seviyesinden kapanan sıfır kilometre otomotiv satışlarının haziran ayıyla birlikte 600 bin adet seviyesine çıkacağını söyledi. Haziran ayında pazarın 100-120 bin adet seviyesinde kapanacağını ifade eden Hüsamettin Yalçın, “Sene başından beri devam eden kampanyalar özellikle haziran ayında çok daha iddialı bir boyuta çıktı. Şöyle ki haziran ayında pazarda satılan araçların yüzde 26’sı yani her 4 araçtan biri indirime girerken ortalama indirim oranı da yüzde 6 seviyesine ulaştı” dedi. 7 Temmuz’a kadar stoklardaki bazı araçların markalar tarafından eritilmesi için hazırlanan kampanyaların da haziran satışlarını ciddi boyutta artırdığını vurgulayan Hüsamettin Yalçın, şöyle devam etti: “Markaların stokları eritmek için 200-300 bin TL’ye varan indirimleri devreye alması, tüketicileri showroomlara çekti. Bunun yanında 8 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan Çinli markalara yönelik yüzde 40 ek Gümrük Vergisi’nin etkileri haziran ayında belirgin bir şekilde hissedildi. Çinli markaların 8 Temmuz sonrası fiyatları artacağı için tüketici nezdinde önemli bir yoğunluk oluştu. Ayrıca Çinli markalar da gelecek ek vergiye rağmen fiyatlarında damping yaptılar ve uygun fiyatlı otomobiller sundular. Tüm bunlar düşünüldüğünde pazarın yıl sonunda 1 milyon adedin üzerinde kapanacağını düşünüyoruz. Sene başından bu yana yapılan kimi analiz ve yorumlardaki gibi pazarın yüzde 30-35 düşmesi söz konusu olmayacaktır.”

 

Haziranın son haftasında teslimat savaşları görülecek!

Bu vergi dezavantajının temmuz sonundan sonra Çinli markaları etkileyeceğini söyleyen Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, “Ancak Avrupalı markalar o kayıpları dolduracaklardır. Bu durum pazarın yıl sonunda 1 milyon adedin üstünde olmasına engel değil. Ayrıca önemle belirtmekte fayda var, haziran ayında Tesla etkisi olacak. Sektörden aldığımız bilgiye göre Tesla haziran ayında önemli teslimatlar yapacak. Bu da haziran ayında pazarın 100 bin adedin üstünde gelmesine önemli bir etken. Haziranın son haftası markaların teslimat savaşları olacağı bir hafta olacak. Ayın son haftası yoğun bir mesai olacak” diye konuştu. İkinci el tarafında ise fiyatlardaki köpüğün artık gittiğine işaret eden ve ikinci el otomotiv pazarının 2024 yılını yaklaşık 5 milyon adetlik bir büyüklükle kapatacağını belirten Hüsamettin Yalçın, şunları söyledi: “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kredi musluklarını kısması ve Ticaret Bakanlığı’nın otomobil fiyatlarına müdahale etmesiyle birlikte, sıfır araçların tedarikinin artması, kurdaki hareketliliği bahane ederek stokçuluk yapan satıcıların artık ortadan kalkması nedeniyle ikinci el fiyatları da yüzde 30 geri geldi. Bu düşüş geçen yıl yaz başı başlamıştı. İkinci el pazarında, krediye ulaşım zorlukları ve yüksek faiz oranları, talebi şu an düşürmüş durumda. Yılın ikinci yarısında ikinci el otomobil pazarında bazı değişiklikler bekliyoruz. Yılın son çeyreğinde, özellikle de eylül ayı sonrası ikinci elde bir toparlanma öngörüyoruz. Neden yılın son çeyreği? Çünkü sıfır kilometrede önemli satış kampanyaları var ve bu da ikinci el araç fiyatlarıyla aradaki makası daraltıyor. O yüzden ikinci el araç fiyatlarındaki düşüş yılın son çeyreğine kadar devam eder. Böylece yılın son çeyreği itibarıyla fiyatları daha da düşen ikinci el araçlar bir cazibe noktası olabilir. Öte yandan ek vergi sebebiyle sıfır kilometre fiyatları artan Çinli modellerin ikinci el değeri de artacaktır.”

 

Yılını ikinci yarısında kampanyalar dönemi yaşanacak!

Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, “2024’ün ikinci yarısı yoğunlukla sıfır kilometre araçlar için kampanyalar dönemi olacak. İç pazarda düşüşe geçen yerli payı ve Türkiye’ye yatırımın teşvik edilmesi hedeflenerek yapıldığı açıklanan ek vergi kararı bugüne kadar Avrupalı rakiplerine göre daha düşük fiyattan araç satan Çinli markaların fiyatlarının yükselmesine sebep olacak. Çinli markalar, fiyat stratejileriyle diğer markaların da fiyatlarını baskılıyordu. Fakat bu sefer Avrupalı markalar da fiyat artıracak; rekabette fiyat, satış gibi stratejiler ve dinamikler değişecek. Büyük ve sağlam Çinli markalar bu düzenleme sebebiyle Türkiye’den çıkmaz; farklı satış, pazarlama ve fiyat stratejileri deneyeceklerdir. Ancak yatırım/fabrika/üretim gibi konular bugünden yarına olacak işler değil. Sonuç olarak yılın ikinci yarısında Türkiye’de otomotiv sektöründe rekabetin yeniden şekillenmesi ve pazar dinamiklerinin yeniden değişmesini bekleyebiliriz” diye konuştu.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.