Lojistik
Maersk: “Enerji geçişini petrol devleri engelliyor”
Danimarka merkezli konteyner taşımacılığı devi Maersk, Ukrayna Savaşı’nın başından bu yana rekor kâr elde eden enerji devlerini küresel tedarik zincirlerinde temiz enerjilere geçiş sürecini engellemekle suçladı. AP Moller-Maersk karbonsuzlaşma direktörü Morten Bo Christiansen, FT’ye verdiği demeçte “Küresel tedarik zincirlerinde temiz enerjilere geçişiçin enerji şirketleri tarafından engellendiğini” söyledi ve enerji devlerini gemicilik şirketlerine daha fazla çevre dostu yakıtı erişilebilir fiyatlardan sağlaması için çağrı yaptı.
Yılda 12 milyon konteyner taşıyan ve dünyanın en büyük konteyner taşımacılığı şirketi olan Maersk, Christiansen’in yaptığı açıklamalara göre sıfır karbon gemilerinin ihtiyacı olan yeşil metanole erişememe riskiyle karşı karşıya. Bu yakıt da petrol şirketleri tarafından üretiliyor ancak Christiansen petrol şirketlerinin yeşil metanolü gemicilik şirketlerine kabul edilemeyecek fiyatlardan satmaya çalıştığını belirtiyor. Ülkeler arasındaki mal ticaretinin yüzde 80’ini taşıyan denizcilik şirketleri karbon emisyonlarının da büyük bir kısmından sorumlu ve en büyük oyuncu Maersk 2040 itibariyle sıfır karbon emisyonu hedefi koydu. Ancak bu hedefine erişebilmek için 2030 itibariyle yılda 5 milyon ton yeşil metanole ihtiyacı var. Fakat şirket üretim hızlanmazsa ihtiyacı olan bu metanolün tedarik edilemeyeceği görüşünde. “Bugün yakıtımızı petrol şirketlerinden alıyoruz. Ancak bize yeşil metanolü kabul edebileceğimiz bir fiyattan vermiyorlar. Mevcut tedarikçinizin yeni yakıt bulmanıza yardımcı olacağını beklersiniz. Ancak şimdiye kadar böyle bir destek verilmedi” diye konuşan Christiansen yeşil metanole alternatif olarak kullanabilen yeşil amonyakın da 2030’a kadar ölçeklendirilmiş hacimlerde üretilmesini beklemiyor: “Kısa vadede tek seçenek var: Metanol işe yaradığını gördüğümüz tek seçenek.”
Havacılık sektöründe de Airbus gibi uçak üreticileri sürdürülebilir havacılık yakıtlarının üretiminin artması için enerji devlerinin harekete geçmesi gerektiğini söylüyor. Geçtiğimiz haftalarda DÜNYA’ya konuşan Airbus Avrupa Başkanı Wouter Van Wersch havacılık sektörünün ‘temiz’ hale gelmesi için sürdürülebilir havacılık yakıtlarının (SAF) ucuzlaması gerektiğini söylemiş ve enerji devlerini arzı artırma çağrısı yapmıştı.
ABD’li enerji devleri savaştan 200 milyar dolar kâr etti
Sadece ABD’li enerji şirketleri Ukrayna Savaşı ve artan fiyatlar sayesinde 200 milyar dolar kâr elde etti. S&P Global Commodity Insights tahminlerine göre ABD’de halka açık petrol ve doğalgaz şirketlerinin net kârı bu yılın 2. ve 3. çeyrektelerinde 200,24 milyar dolara ulaştı. Financial Times’da yer alan habere göre bu devlerin tarihteki en kârlı altı ayı oldu ve işletme nakit akışları da muhtemelen tarihi bir rekor kıracak
Avrupa geçici vergilerle vatandaşını koruyor
ABD Başkanı Joe Biden da büyük enerji şirketlerini ‘savaştan kâr etmekle’ suçlamış ve yeni petrol üretimiyle fiyatları aşağı çekmeye çalışmazlarsa Kongre’den enerji devlerini vergilendirmelerini isteyeceğini söylemişti. Petrol lobisinin en güçlü olduğu ABD’de böyle bir verginin Kongre’den geçmesine olası bakılmıyor ancak Atlantik’in öteki yakasında Almanya, İngiltere, İtalya ve Belçika gibi halkı enflasyondan korumayı petrol lobileriyle ilişkilerden daha fazla önceliklendiren ülkelerde hükümetler enerji devlerine geçici vergiler getirdi. Çekya da geçtiğimiz günlerde hükümete 3,4 milyar dolar ilave gelir sağlayacak %60’lık bir geçici vergiyi mecliste onayladı.
G7 Rus petrolüne tavan fiyatı netleştirecek
G7 önümüzdeki haftalarda Rus petrolü tavan fiyatını netleştirecek. ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Kanada’nın yer aldığı ve Avustralya’nın da destek vereceği tavan fiyat uygulamasında beklenti yüzer bir tavan fiyat değil sabit bir tavan fiyat uygulanması bekleniyor. Cuma günü G7’den yapılan açıklamada Rusya’nın petrol ihracatlarında tavan fiyat uygulama kararının nihai şekline yaklaştığı belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken konuya ilişkin açıklamasında “Rusya savaşı finanse etmek için enerji satmak istiyor. Enerjinin piyasada kalmaya devam etmesi için bu iyi bir mekanizma ve Rusya’nın kazancına bir tavan getirilmiş olacak” diye konuştu. İngiltere G7 açıklamasından bir gün önce sigorta piyasasının önemli oyuncularından Lloyd’un Rus petrolü taşıyan gemilere sigorta hizmeti vermeyeceğini, tavan fiyata katılan ülkeler için istisna yapılacağını duyurmuştu.
Hilal Sarı – Dünya
Lojistik
Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü
Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.
Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı
Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.
Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.
Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar
Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:
- Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
- Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
- Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.
Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi
Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.
Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.
Blog
Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor
Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.
Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.
Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.
“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”
Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”
“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”
Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:
“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”
“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”
Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:
“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz. Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”
Blog
Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!
Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”
Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.
Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı
Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.
Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor
2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.
Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı
İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.
Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça
Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.
Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önceYenilenen Kia Sportage Türkiye’de
-
Hava Yolu3 hafta önceİGA İstanbul Havalimanı Yine “Dünyanın En İyisi”
-
Kamyon-Çekici3 hafta önceVolvo Trucks, Euro NCAP Ağır Ticari Araç Güvenlik Değerlendirmesinde İkinci Kez 5 Yıldız Aldı!
-
Otomobil3 hafta önceJAECOO 7 Modelinde Ekim Ayına Özel Finansman ve Cazip Fiyat Teklifleri!
-
Otobüs3 hafta önceTEMSA, 9 metrelik elektrikli Avenue Neo ile şehir içinde menzili 600 kilometreye çıkardı
-
Hava Yolu3 hafta önceEmirates, 25.000 kabin ekibi için dünya standartlarında bir tesis açtı: Emirates Misafirperverlik Mükemmelliği Merkezi
-
Blog1 hafta önceFORD TRUCKS YENİ F-MAX İLE TÜRKİYE TURUNA ÇIKIYOR
-
Otomotiv Sektörü1 hafta önceContinental, Pirinç Kabuğu Küllerinden Lastik Üretiyor!


