Connect with us

HTA Haberleri

MAN Hafif Ticari Araçlar, 2020 Hedeflerine Ulaştı

 2019’da ürün gamına eklediği TGE ile hafif ticari araçların premium markaları arasındaki yerini alan MAN, bu alanda pandemiye rağmen 2020 yılı hedeflerine ulaşmayı başardı.

2020 yılında tüm güçleriyle mevcut ve yeni müşterilerine destek olmaya odaklandıklarını vurgulayan MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Hafif Ticari Araç Ülke Satış Müdürü Cumhur Kutlubay, “Bu kapsamda; 2. el araç, takas imkanları, cazip ödeme kolaylığı sunan esnek finans modelleri, satış sonrası hizmetlerde uzatılmış garanti ve avantajlı bakım paketleri tekliflerimiz ile müşterilerimizin yanında olmaya çalıştık” dedi.

TGE ile adım attıkları hafif ticari araç pazarında hem yakıt tüketimi, hem üstyapı, hem de satış sonrası hizmetlerle MAN farkını ortaya koymaya odaklandıklarını belirten MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Hafif Ticari Araç Ülke Satış Müdürü Cumhur Kutlubay, 2020 yılına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:

Pandemi kısıtlamalarıyla durgunluk haf safhaya ulaştı

“MAN TGE ile faaliyet gösterdiğimiz hafif ticari araç pazarı için 2020 yılında beklenti, biz dahil birçok marka için büyüktü. Yılın ilk ayları da, beklentilerimizle uyumlu bir şekilde başlamıştı. Özellikle Nisan ayına kadar, gerek talep gerekse de üretim anlamında hızlı bir dönemi yaşadık. Ancak ülkemizde Mart ayı ortalarından itibaren başlayan pandemi önlemleri ile, pazardaki olumlu hava da bir anda son buldu, durgunluk başladı.

İlk olarak ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olan turizmde yaşanan olumsuzluklar ve ardından da okulların kapanması ile durgunluk had safhaya ulaştı. Bu iki gelişme özellikle yolcu taşımacılığı yapan firmaların yatırım kararlarını ertelemelerine veya tamamen iptal etmelerine yol açtı. Bunun yanında yılbaşından bu yana yaklaşık %45 artan kurlar ve yükselen faizlerin de etkisiyle yolcu taşımacılığı segmentinde pazar, beklenen rakamların çok altında kaldı. Pandemi sürecinde alınan tedbirler, yolcu taşımacılığı sektörü kadar olmasa da yük taşımacılığı sektörüne de negatif etki yaptı. Özellikle üretimde yaşanan düşüş ile beraber yük taşımacılığı yapan firmaların bir kısmı, yeni araç yatırımlarından vazgeçti, bir bölümü ise ileri tarihlere öteledi.

Zor günlerde tüm gücümüzle müşterilerimizin yanında olmaya çalıştık

MAN olarak, bu dönemde pazardaki tüm olumsuzluklara rağmen mevcut ve yeni müşterilerimize yönelik geliştirdiğimiz desteklere odaklandık. Bu kapsamda; 2. el araç alımları, cazip ödeme kolaylığı sunan esnek finans modelleri, satış sonrası hizmetlerde ciddi maliyet avantajlar sağlayan uzatılmış garanti ve bakım paketi teklifleri hazırladık. Attığımız adımlarla bu zorlu süreçte, markamızın tüm gücü ile yanlarında olduğumuzu kendilerine hissettirmeye çalıştık. Yıl sonunda geldiğimiz nokta itibariyle de hem bu stratejimizi başarıyla uygulamış olmanın hem de bu zor günlerde taşımacılık sektörüne elimizden gelen desteği vermiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

MAN’ın Avrupa çapındaki başarısına katkı yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz

2020 yılını bölüm hedeflerimiz açısında değerlendirdiğimizde ise; hedeflerimizi gerçekleştirmiş olduğumuzu söyleyebilirim. Bunun yanında yıla başlarken kendimize hedef olarak, koyduğumuz yeni segmentlerde başarılı ürünler ortaya koyduk ve önemli projelere imza attık. Yalnızca iç pazarda değil, yurt dışı pazarlarında da ana firmamıza ülkemizde üretilen ürünleri sağlayarak, MAN’ın Avrupa çapındaki başarısına olumlu katkı yaptık. Bu zor dönemde bizlerle beraber çok önemli çalışmalara imza atan partnerlerimize ve markamıza inanan, markamızı tercih eden tüm müşterilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Ülkemiz ve hafif ticari araç pazarı için 2021 güzel bir yıl olacak

MAN hafif ticari araçlar segmenti olarak, gelecek yılın ilk çeyreğinin görece yavaş bir toparlanmaya sahne olacağını tahmin ediyoruz. Buna karşın genel olarak 2021’in, ülkemiz ve hafif ticari araçlar pazarı için güzel bir sene olacağını düşünüyoruz. Planlamalarımızı da bu beklenti doğrultusunda hazırlıyoruz. Bu kapsamda, önümüzdeki yılda da hem yolcu hem de yük taşımacılığında, müşterilerimize tüm ihtiyaçları için en ideal araçları, en cazip fırsatlarla sunmaya devam edeceğiz. Bundan önceki yıllarda olduğu gibi gelecek yılda da en büyük güvencemiz; müşterilerimize sunduğumuz ve kendileri tarafından büyük bir memnuniyetle kabul görmüş olan satış sonrası hizmetlerimiz olacaktır”.

Ulaşım Gündemi

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Türk Otomotiv Sanayi, Krizle Mücadele Ederken Bile Sektörün Geleceği İçin Yatırımları İhmal Etmemeli!

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen Bakım Konferansı, “Güvenilirlik Merkezli Bakım” temasıyla düzenlendi. Üretimde sürekliliğin öneminin altını çizmek ve mesleki anlamda gelişmeyi sağlamak amacıyla düzenlenen konferansta alanında uzman 11 konuşmacı sunum gerçekleştirdi. Konferansın açılış konuşmasını yapan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan, Türkiye otomotiv sektörünün mevcut durumu ve geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin otomotiv ihracatının yüzde 67’sinin Avrupa pazarına yapıldığını vurgulayan Ercan, Avrupa Birliği’ndeki ekonomik daralmanın sektöre etkilerini şu sözlerle ifade etti: “AB pazarındaki daralma, sektörümüzü doğrudan etkiliyor. Buna ek olarak, Türkiye’deki ekonomik koşullar da bu etkileri derinleştiriyor. Geçen yıldan bu yana sektörde ağırlaşan bir dönem içerisindeyiz. 2025 yılında bu baskının bir miktar daha artmasını bekliyoruz. Ancak, 2026’nın ortasından itibaren şartların tekrar stabilize olacağını öngörüyoruz. Zorlu bir süreçten geçiyoruz, ancak bu süreci aşarken geleceğimizi feda etmemeliyiz.” Berke Ercan, sektördeki bu zorlu dönemin planlı bir şekilde aşılacağına dikkat çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bugünün sıkıntıları, geleceğe hazırlanmayı engellememeli. Sektör olarak önümüzdeki dönemde verimliliğe, otomasyona ve proses iyileştirmelerine daha fazla odaklanacağız. Bunun yanı sıra, güvenilirlik merkezli bakım yaklaşımlarıyla sürdürülebilir bakım faaliyetlerini hayata geçirirken, dijital ve yeşil dönüşüm ile enerji verimliliği çalışmalarını da ihmal etmemeliyiz.

 

Türkiye’de 530’un üzerinde üyesi ile Türk otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) 10. Bakım Konferansı İstanbul’da yoğun ilgiyle gerçekleştirildi. Bakımın önemini vurgulamak ve mesleki anlamda gelişmeyi sağlamak amacıyla gelenekselleşen Türkiye’nin tek sektörel bakım konferansında bu yıl, “Güvenilirlik Merkezli Bakım” konusu ele alındı. 11 sektör profesyonelinin konuşmacı olarak yer aldığı konferansta, sektördeki iyi uygulama örneği de katılımcıların dikkatine sunuldu.

 

Türkiye bu zorlu dönemi de aşacak!

Konferansın açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan, sektörün geçtiğimiz yıl başlayan ve 2025 hatta 2026 yılında da devam etmesi beklenen bazı sıkıntılar içerisinde olduğunu söyledi. Otomotivde hem ana hem de tedarik sanayisinin gerçekleştirdiği ihracatın yüzde 67’sinin Avrupa’ya yapıldığını ifade eden Berke Ercan, “AB pazarındaki daralma, sektörümüzü doğrudan etkiliyor. Buna ek olarak, Türkiye’deki ekonomik koşullar da bu etkileri derinleştiriyor. Geçen yıldan bu yana sektörde ağırlaşan bir dönem içerisindeyiz. 2025 yılında bu baskının bir miktar daha artmasını bekliyoruz. Ancak, 2026’nın ortasından itibaren şartların tekrar stabilize olacağını öngörüyoruz.Normalde işlerimiz çok yoğunken, teknik bölümlerimiz fabrikayı, makinalarımızı, ekipmanlarımızı ayakta tutmaya ve üretimi sürdürmeye  biraz daha odaklanırlar. Fakat önümüzdeki dönemde bu seviyede bir iş yoğunluğu yaşamayacağımız için bu defa başka fonksiyonlara odaklanmamız gerekiyor. Bunların en önemlilerinden bir tanesi verimlilik olacak. Yani verim artırma, kapasite artırma, proses zamanlarımızı düşürme, kalitede iyileştirme gibi faaliyetlerin biraz daha ağırlık kazanması lazım” dedi. “Sektör olarak zorlu bir dönemin içerisinden geçiyor olsak da bu zorlu döneme geleceği feda etmemeliyiz” diyen Berke Ercan, şöyle devam etti: “Çünkü bu dönem de aşılacak. Ben iş hayatımda sanıyorum 6’ncı kriz veya sıkıntılı dönemle karşılaştım. Sizler de defalarca karşılaşmışsınızdır. Bugünler de geçecek. Biz Türkiye olarak çok daha esneğiz, daha hızlı hareket edebiliriz, adapte oluruz. Karakterimiz öyle, yapımız öyle. Daha hızlı reaksiyon gösteririz. O nedenle bu dönemi de aşacağımıza eminim. Aştığımız zaman da önümüzde yine bizi bekleyen yapılacak pek çok iş olacak. Şimdi o döneme olan hazırlıkları, bu kısa dönemdeki sıkıntılar yüzünden ihmal etmemeliyiz. O hazırlıkların en önemlilerinden bir tanesi de ikiz dönüşüm. İkiz dönüşüm, bir taraftan yeşil dönüşüm bir taraftan da ondan önce başlayan,Türkiye’de daha çok endüstri 4.0 olarak kullanılan ancak bizim otomotiv sektöründe dijital dönüşüm olarak adlandırılan dönüşümün birlikteliği.Her ne kadar yeşil dönüşüm için otomotiv sektörü seçilmiş beş temel sektörün içerisinde olmasa da biz de çalışmalara hemen, diğer sektörlerde olduğu gibi başlamak durumundayız. Yeşil dönüşüm tarafı çok önemli, enerji verimliliği tarafı çok önemli, bir taraftan da dijital dönüşüm çok önemli. Dijital dönüşümün aslında tüm süreçlerimizle ilgisi var. Sadece sağlam makine, ekipman değil, lojistik süreçlerimiz, satın alma süreçlerimiz, satış süreçlerimiz, kalite süreçlerimiz, mühendislik, Ar-Ge, mali işler… Sektör olarak verimliliğe odaklanacağız, otomasyona odaklanacağız, proseslerimizi iyileştireceğiz, bunlar öne çıkan konular olacak.”

 

Sektörler arası kıyaslama yapıldı!

TAYSAD 10. Bakım Konferansı’nın  açılışının ardından, Tezmaksan Kurumsal Müşteri Yönetimi Danışmanı Yalçın Paslı, “Bakımın Tarihçesi” isimli bir sunum yaptı. Sonraki program ise, Oyak Horse Bakım Departmanı Müdürü Salih Kara’nın “Güvenilirlik Merkezli Bakımda Kritik Varlıkları Tanımlama” başlığı altında gerçekleştirildi. Programın öğleden önceki son paneli, “Güvenilir Bakımda Doğru Strateji” oldu. Moderatörlüğünü Premium Eğitim ve Danışmanlık Yönetim Danışmanı Cenk Çukacı’nın üstlendiği programda, ABB Servis Müdürü İbrahim Murad, Hayat Kimya Global Opex Müdürü Vedat Serdar Çalışkan ve Kanca Elektrik & Otomasyon Bakım Müdür Yardımcısı Kerim Özkan panelist olarak yer aldı. Konferansın ikinci bölümü, Senkronize Mühendislik AŞ CTO’su Dr. Doruk Merdol’un “İmalatta  Güvenilirlik Merkezli Bakım ve Kestirimci Bakım Yaklaşımı” isimli sunumuyla başladı. Ardından BOSCH Ekipman, Bakım ve Teknik Servis Yöneticisi İrem Uçan, “RCM ile Bütünleşik İyi Uygulama Örneği”ni katılımcılarla paylaştı. Sektörler Arası Kıyaslama bölümü ise “Hava Aracı ve Motor Bakımı” başlığı altında Koç Holding Havacılık Bakım Müdürü Akif Güngören ve Bakım Müdür Yardımcısı İlker Avcı’nın sunumuyla gerçekleştirildi. Panel ve sunumların ardından konferans, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bakım Çalışma Grubu Lideri Selçuk Demirok’un Bakım Rehberi 2 el kitabını tanıttığı kapanış konuşmasıyla sona erdi.

Continue Reading

Blog

PEUGEOT MODELLERİNDE ARALIK AYINDA DA ÇOK CAZİP AVANTAJLAR!

Otomotivde yenilikçi teknolojileri, göz alıcı tasarım ve benzersiz sürüş keyfiyle birleştiren PEUGEOT, cazip avantajlarla dolu aralık ayı kampanyasını başlattı.

Segmentlerinde hep bir adım önde olan model yelpazesiyle PEUGEOT, SUV 2008, yeni SUV 3008, yeni SUV 5008, 208, 308, 408, 508 ve sınıflarına yön veren hafif ticari araç modellerinde birbirinden cazip kredi seçenekleriyle aralık ayında da PEUGEOT sahibi olmayı kolaylaştıran fırsatlarla öne çıkıyor. Tamamen yeni ve göz alıcı fastback SUV tasarımıyla dikkat çeken, 48V hibrit teknolojisine sahip yeni 3008 modeli, sadece tüzel müşterilere özel Allure donanım seviyesi ile 300 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 1,99 faizli kredi veya GT donanım seviyesi ile 250 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi seçenekleri ile sürüş keyfini ileri bir seviyeye taşımak isteyenleri bekliyor. Yeni 3008’in %100 elektrikli  versiyonu yeni E-3008 ise Allure donanım seviyesi ile bireysel müşterilere özel 300 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 2,89 faizli kredi veya GT donanım seviyesi ile sadece tüzel müşterilere özel 300 bin TL için 12 ay vede ve yüzde 2,89 faizli kredi imkanları ile sunuluyor. B-SUV segmentinin öncüsü olan ve teknolojisinin yanı sıra kullanım pratikliğiyle de hayatı kolaylaştıran PEUGEOT 2008, Allure donanım seviyesi ile 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi, GT donanım seviyesi ile 300 bin TL için 12 ay vedeli ve yüzde 0 faizli kredi teklifi sunuyor. %100 elektrikli E-2008’i ise 250 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi fırsatıyla satın almak mümkün. PEUGEOT’nun C segmentinde yer alan ve benzersiz sürüş dinamikleriyle eşsiz bir sürüş keyfi sunan, her açıdan göz alıcı fastback tasarımı ve yenilikçi yaklaşımıyla dikkatleri üstüne çeken 408’e sahip olmak isteyen sadece tüzel müşteriler GT donanımında, 250 bin TL için 12 ay yüzde 0 faizli kredi fırsatından yararlanabiliyor. PEUGEOT’nun sportif tasarımıyla dikkat çeken C segmentindeki sportif ve hatchback temsilcisi 308’in Allure donanımlı versiyonunda 250 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi olanakları bulunuyor. Sıfır emisyonlu sürüş keyfini üstün performans ile birleştiren %100 elektrikli E-308 modeli 300 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faiz avantajlı kredi fırsatıyla satın alınabiliyor. 7 koltuklu oturma düzeni ve gelişmiş Panoramik i-Cockpit® teknolojisi ile sürüş keyfini başka bir seviyeye taşıyan PEUGEOT’nun SUV modeli yeni 5008 ve yüzde 100 elektrikli E-5008’de, yine sadece tüzel müşterilere özel GT donanım seviyelerinde 300 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli kredi imkanı sunuluyor. Dinamik sürüş karakteri, sportif tasarım öğeleri ve gelişmiş teknolojisiyle öne çıkan PEUGEOT 208’i tercih edenler, 120 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi, %100 elektrikli E-208’i satın almak isteyenler ise 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi fırsatından faydalanabiliyor.

 

PEUGEOT Türkiye, aralık ayında da yenilenen hafif ticari araç ürün gamında sunduğu sıfır faizli kredi teklifleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. Yeni nesil BlueHDi dizel motoruyla performans ve verimliliği harmanlayan, segment sınırlarını aşan konfor ve sürüş keyfi sunan yeni Rifter’da 350 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi seçenekleri sunuluyor. Segmentinin yaratıcısı yeni Partner Van’da ise 500 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi seçeneği sunuluyor. PEUGEOT’nun çok yönlülüğü ve verimliliğiyle dikkatleri üstüne çeken ticari araç modellerinden yeni Expert Traveller ve Expert Van’da 250 bin TL’ye 12 ay yüzde 0 faizli kredi imkanı bulunuyor. Yeni Boxer Van’da ise 1 milyon TL’ye 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli kredi imkanları bulunuyor. Böylece ister binek ister ticari olsun, her yönüyle dikkat çekici PEUGEOT modellerine aralık ayında sahip olmak çok daha kolay oluyor.

 

PEUGEOT Türkiye, çağın ötesinde teknolojileri ve üstün sürüş keyfiyle dikkat çeken binek otomobil yelpazesinin yanı sıra verimliliği ve çok yönlülüğüyle öne çıkan ve yenilenen hafif ticari araç modellerine sahip olmayı aralık ayında da kolaylaştırıyor. Aralık ayı boyunca sürecek olan cazip kredi teklifleri kapsamında, tamamen yeni ve göz alıcı fastback SUV tasarımıyla dikkat çeken, 48V hibrit teknolojisine sahip yeni 3008 modeli, sadece tüzel müşterilere özel Allure donanım seviyesi ile 300 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 1,99 faizli kredi veya GT donanım seviyesi ile 250 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi seçeneği ile sürüş keyfini ileri bir seviyeye taşımak isteyenleri bekliyor. Yeni 3008’in %100 elektrikli  versiyonu yeni E-3008 ise Allure donanım seviyesi ile bireysel müşterilere özel 300 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 2,89 faizli kredi veya GT donanım seviyesi ile sadece tüzel müşterilere özel 300 bin TL için 12 ay vede ve yüzde 2,89 faizli kredi imkanları ile sunuluyor.

 

B-SUV segmentinin öncüsü olan ve teknolojisinin yanı sıra kullanım pratikliğiyle de hayatı kolaylaştıran PEUGEOT 2008 Allure donanım seviyesi ile 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi, GT donanım seviyesi ile 300 bin TL için 12 ay vedeli ve yüzde 0 faizli kredi, %100 elektrikli E-2008 ise 250 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi fırsatıyla sunuluyor. PEUGEOT’nun kompakt segmentte yer alan ve üstün sürüş dinamikleriyle eşsiz bir sürüş keyfi sunan, her açıdan göz alıcı fastback tasarımı ve yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çeken 408’e sahip olmak isteyen tüzel müşteriler GT donanımında 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi fırsatından faydalanabiliyor. Dikkat çeken sportif tasarımın yanı sıra yeni nesil i-Cockpit® teknolojisiyle sürüş keyfini benzersiz bir deneyime dönüştüren ve segmentinin dışına taşan konfor özelliklerini kullanıcılarıyla buluşturan, PEUGEOT’nun C segmentindeki hatchback temsilcisi 308’in Allure donanımlı versiyonunda 250 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi imkanı bulunuyor. Performansı sıfır emisyonlu sürüş keyfi ile birleştiren %100 elektrikli E-308 ise 300 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faiz avantajlı kredi fırsatıyla aralık ayında da 308 severleri PEUGEOT yetkili satıcılarına bekliyor.

 

Gelişmiş 48 V hibrit teknolojili güç-aktarma sistemi ile performans konusunda rakiplerinden ayrışan, 7 koltuklu oturma düzeni ve gelişmiş Panoramik i-Cockpit® teknolojisi ile sürüş keyfini başka bir seviyeye taşıyan yeni PEUGEOT 5008 ve yüzde 100 elektrikli yeni E-5008’de, sadece tüzel müşterilere özel GT donanım seviyelerinde 300 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 1,99 faizli cazip kredi imkanı sunuluyor. Dinamik sürüş karakteri, sportif tasarım öğeleri ve gelişmiş teknolojisiyle öne çıkan PEUGEOT 208’i tercih edenler, 120 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi, %100 elektrikli E-208’i satın almak isteyenler ise 250 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi fırsatından yararlanabiliyor.

 

PEUGEOT’nun yenilenen hafif ticari araçlarında cazip finansman imkanları!

PEUGEOT Türkiye, aralık ayında da yenilenen hafif ticari ürün gamında sunduğu sıfır faizli kredili eşsiz teklifleriyle dikkat çekiyor. Yeni nesil BlueHDi dizel motoruyla performans ve verimliliği harmanlayan, segment sınırlarını aşan konfor ve sürüş keyfi sunan yeni Rifter’da 350 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi, seçeneği sunuluyor. Segmentinin yaratıcısı yeni Partner Van, 500 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi, çok yönlülüğü ile dikkat çeken yeni Expert Traveller ve Expert Van’da 250 bin TL’ye 12 ay yüzde 0 faizli kredi seçeneği bulunuyor. Büyük oyuncuların tercihi yeni Boxer Van modelinde ise 1 milyon TL için 12 ay yüzde 1,99 faiz imkanı sunuluyor.

 

 

Continue Reading

Araba Bakımı

İstanbul’da “Park Et Şarj Et” dönemi başlıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehircilik Grubu iştiraki İSPARK’ın otoparklarına elektrikli araç şarj istasyonları geliyor. İlk etapta 22 İSPARK katlı otoparklarında 180 adet şarj soketi konumlanacak.

İSPARK, İstanbulluların güncel ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda otoparklarına elektrikli araç şarj istasyonları kurarak çevreci ulaşımı desteklemeye yönelik önemli bir adım atıyor. Dünyada ve Türkiye’de hızla yaygınlaşan çevre dostu elektrikli araç kullanımını desteklemek ve karbon salınımını azaltmak amacıyla İstanbul genelinde 500’ün üzerinde noktada bulunan İSPARK otoparklarında fizibilite çalışması yapıldı. İlk etapta 22 katlı otoparkta 180 adet şarj soketi konumlanmasına karar verildi. İSPARK, ilk etap uygulaması için yapacağı ihaleyi duyurdu. Teknik şartname hazırlanırken sektörde deneyimli onlarca firma ve STK temsilcileri ile görüşmeler yapıldı. 6 Kasım’da resmi gazetede yayınlanan ihale 21 Kasım’da gerçekleşecek.

Şarjlı Otoparklar İstanbulluya Nefes Aldıracak

Elektrikli araçlar, fosil yakıtlı araçlara kıyasla çevre için önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Düşük karbon emisyonlarıyla iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir rol oynayan bu araçlar, özellikle büyük şehirlerde hava kirliliği ve gürültü seviyesini düşürerek daha sağlıklı bir yaşam alanı sağlıyor. TÜİK verilerine göre; 2024 Ekim ayı itibariyle trafiğe kayıtlı 137 bin 9 elektrikli araç bulunuyor. 2023 yılı sonu ile 2024 Ekim ayı karşılaştırıldığında elektrikli araç sayısında %71,17 oranında artış olduğu görülüyor. Bu tablo talebin arttığını gösteriyor. Teknolojideki ilerlemeler, otomotiv sektöründeki gelişmeler ve elektrikli araç üretimi yapan yerli ve yabancı firmaların Türkiye’deki yeni fabrika yatırımları dikkate alındığında artışın devam edeceği ön görülüyor. İSPARK Genel Müdürü Ali Arzuman’a göre, İSPARK elektrikli araç şarj istasyonu projesi ile hem talebe yanıt verecek hem de karbon salınımını düşürerek İstanbul’un hava kalitesini arttıracak. ‘‘Elektrikli araç kullanımı arttıkça şarj istasyonlarına da talep geliyor. Bu noktada bir kazan kazan ilişkisi var. Çünkü şarj imkanlarının artması beraberinde elektrikli araç kullanımına teşvik ediyor. Dolayısıyla bu ilişkinin gelişmesi uzun vadede karbon salınımında ciddi bir azalma beklentisini doğuruyor. Elektrikli araç satışlarını etkileyen unsurlardan biri; şarj imkanlarının çokluğu ve şarj maliyetlerinin avantajı. EPDK 2024 yılı Ekim verilerine göre İstanbul’da toplam 2 bin 407 noktada 6 bin 767 adet şarj soketi bulunuyor. Şarj istasyonları sayısı arttıkça hizmet kalitesinde ve şarj ücretlerinde rekabet imkanlarının artacağını düşünüyoruz. Trafik hareketliliğinin yoğun olduğu İstanbul’da elektrikli araçların güvenli bir ortam olan otopark alanında park halinde iken şarj edilmesi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tercih edilen bir yöntem. Elektrikli araç kullanıcıları, projemiz tamamlandığında İSPARK otoparklarında kuracağımız istasyonlar ile araçlarını kısa sürede ve birçok farklı noktada güvenle şarj edebilecek. Otoparklarımızda bu hizmeti verecek firmanın işletmecilik ve vatandaş deneyimine sahip; hizmet sürekliliği sağlayabilecek, donanım ve yazılım kalitesi açısından yetkin, ödeme sistemi alternatifleri sunmasını önemsiyoruz; çünkü İSPARK olarak 16 milyon İstanbullunun en iyi en kaliteli hizmeti almasının amaçlıyoruz.’’

Kaynak:LOJİPORT

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.