Connect with us

Otomotiv Sektörü

Mercedes-Benz E-Serisi Coupé&Cabriolet Türkiye’de

2020 yılında güncellenen Mercedes-Benz E-Serisi Coupé ve Cabriolet, Ekim itibarıyla Türkiye’de satışa sunuldu.

Mercedes-Benz E-Serisi Coupé ve Cabriolet, üst sınıf model ailesinin çekici ve heyecan uyandıran üyeleri olarak Türkiye’de Ekim itibarıyla satışa sunulmaya başlandı. E 300 Coupé 1.355.000 TL başlangıç fiyatıyla, E 300 Cabriolet ise 1.558.000 TL başlangıç fiyatı ile satışa sunuldu. Her iki araçta 2.0 litrelik turbo beslemeli 4 silindirli benzinli motor 258 BG güç üretirken EQ Boost adındaki elektrikli destek ünitesi sayesinde anlık olarak 14 BG’lik ek bir güç daha kullanıma dahil ediliyor. İçten yanmalı motorun sağladığı 370 Nm’lik maksimum torka ek olarak EQ Boost desteği anlık olarak 150 Nm ile ivmelenmeye katkıda bulunuyor. Standart donanımdaki 9G-TRONIC otomatik şanzımanın da katkısıyla 6,7 ile 7,4 lt/100 km arasında değişen karma yakıt tüketimi sunabilen araçların maksimum hızları elektronik olarak 250 km/s ile sınırlandırılmış durumda.

Her iki model de kapsamlı güncelleme ile daha çekici ve daha da heyecan uyandıran bir yapı kazandı. Özellikle ön bölüm olmak üzere tasarım daha sportif olacak şekilde yenilendi. Standart olarak sunulan Tam-LED ön farlar daha ince bir görünüm kazanırken, LED stop lambalarının da iç tasarımı yenilendi. Yine makyajla birlikte iki kapılı modellerin her ikisi de ailenin diğer gövde tiplerinde hayata geçirilen iyileştirmelerden yararlanıyor. Entegre marş jeneratörü ile daha da verimli hale gelen benzinli motor, yeni nesil sürüş destek sistemleri ve bilgi-eğlence sistemi MBUX bunlardan bazıları.

Geleneksel katlanabilir kumaş tavanlı E-Serisi Cabriolet, dört kişiye kadar uzun yol konforu sunuyor. E-Serisi Cabriolet’de elektrikli rüzgar deflektör sistemi AIRCAP ve AIRSCARF ense ısıtma sistemi standart olarak sunuluyor. Kabin içi gürültü konforunu iyileştiren akustik tavan da yıl boyu kullanım konforuna katkı sağlıyor. Kapsamlı çok katmanlı izolasyonuyla tente tavan dört mevsim üstün iklim konforu sunuyor ve rüzgar ile yol gürültüsünü azaltıyor. Bu sayede yüksek hızlarda bile araç içinde konforlu bir şekilde sohbet edilebiliyor. Heyecan uyandıran coupe gövde orantıları ve dört kişiyi rahat ettiren geniş iç mekânıyla E-Serisi Coupé, etkileyici Gran Turismo tasarım ve özelliklerini en güncel teknolojilerle birleştiriyor.

mercedes-benz-otomotiv-icra-kurulu-ve-otomobil-grubu-baskani-sukru-bekdikhan-004.jpgŞükrü Bekdikhan: “Uzun yolculukları kısaltan konfor ve güvenlik”

Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan Yeni E-Serisi Coupé ve Cabriolet’in Türkiye’de satışa sunulmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Otomobil kullanmayı daha zevkli bir hale getiren E-Serisi Coupé ve açık hava keyfinin adresi E-Serisi Cabriolet, segmentlerinin yıllardır en fazla tercih edilen araçları arasında yer alıyor. Gran Turismo yani uzun yolculuklara çıkmak için her fırsatı değerlendiren otomobil tutkunlarını, markamızın en yeni güvenlik, konfor ve iletişim teknolojileriyle güncellediğimiz iki yeni modelimiz ile buluşturuyoruz. Ağustos 2020’de satışa sunduğumuz ve bir kez daha segmentinin en fazla tercih edilen modeli konumunu pekiştiren Yeni E-Serisi Sedan’ın ardından, Coupé ve Cabriolet model seçenekleri ile Yeni E-Serisi ailesini tamamlamış oluyoruz. 3 farklı gövde tipinde bayilerimizde yerini alan E-Serisi model ailesi, güvenlik ve konfordaki yenilikleriyle, elektrik destekli güç üretimi ve otonom sürüşe doğru yolculuğumuzda teknolojinin geldiğini son noktayı işaret ediyor.” dedi.

Daha da keskin bir tasarım: “A-Biçimli” elmas kesimli ön ızgara

E-Serisi Coupé ve Cabriolet’in özellikle ön bölümleri yenilendi ve daha kesin bir tasarım kazandırıldı. Tam-LED teknolojisiyle donatılan ön farlar daha ince bir tasarım kazanırken böylece görsel dinamizm daha da arttırıldı. LED Yüksek Performanslı Farlar standart olarak, ULTRA RANGE Uzun Far dâhil MULTIBEAM LED teknolojili farlar ise opsiyonel olarak sunuluyor.

Tüm versiyonlarda standart olarak sunulan yeni elmas kesim ön ızgara, A-Biçimi ile dinamizm vurgusuna katkı sağlıyor. Krom noktalar, bir çıta ve bir merkezi “Yıldız” ise marka aidiyetine vurgu yapıyor. Kaslı tasarımıyla arka bölümde iç tasarımı yenilenen LED stop lambaları dikkat çekerken bagaj kapağında entegre geri görüş kamerasıyla büyük bir “Yıldız” bulunuyor.

Güncellemeyle birlikte E-Serisi Coupé ve Cabriolet ürün ailesine yüksek teknoloji gümüşü, metalik grafit grisi, metalik mojave grisi ve designo metalik patagonya kırmızsı olmak üzere yeni gövde renkleri ekleniyor. Ürün çeşitliliği, özel tasarımıyla yakıt tasarrufuna ve dolayısıyla sürdürülebilirliğe katkı sağlayan aero jant dahil olmak üzere yeni jant seçenekleriyle genişliyor.

mercedes-benz-e-serisi-coupé--cabriolet.jpgİç mekân: Muhteşem işçilik, dinamizm ve konforun bütünleşik harmonisi

Daha önce de olduğu gibi coupe ve cabriolet modellerin iç mekânı modern tasarımla sportif lüksü harmanlamaya devam ediyor. Ön konsolun üst kısmı havada süzülüyor gibi görünüyor ve kapılarla bütünleşen özel dekoratif bir parça tarafından destekleniyor. Kaliteli malzemeler ve yüksek işçilik seviyesi sportif ve şık görünümü tamamlarken otomobilin yüksek kalite algısına katkı sağlıyor. Yeni açık damarlı gri dişbudak ağacından, mat cilalı ahşap ve açık tonlu karbon görünümlü alüminyum süslemeler iç mekandaki kalite algısını destekliyor.

Koltuklar, Mercedes-Benz markasına özgü uzun yol rahatlığıyla bütünleşik tasarımı birleştiriyor ve böylece üstün bir konfor seviyesi sunarken dinamik sürüş koşullarında vücudu destekliyor. Akıllı uyarlanabilir koltuk ayarı önemli oranda hayatı kolaylaştırıyor. Bilgi-eğlence sistemi üzerinden sisteme sürücünün vücut ölçüleri girildiğinde sistem, koltuğu buna uygun bir konumda ayarlıyor. Sürücüye ise sadece ince ayarları yapmak kalıyor.

Yekpare tasarımlı spor koltuklar, güçlü yan destekleri ve entegre koltuk başlıklarıyla vücudu kavrıyor. Koltuğun orta bölümü uzunlamasına veya enlemesine şekillendirilebiliyor. İşlemeli deri, elmas şeklinde kapitone napa deri ve güneş yansıtan deri (Cabriolet için) olmak üzere birçok malzeme kombinasyonu tercih edilebiliyor.

mercedes-benz-e-serisi-cabriolet-(1).jpgYeni nesil sürüş destek sistemleri: Yoğun trafikte ve park ederken daha fazla destek

Yeni E-Serisi, sürücünün işbirliği ile sürüşü desteklemek üzere Mercedes-Benz’in en güncel sürüş destek sistemleriyle donatıldı. Ortaya çıkan ileri düzeyde aktif güvenlik seviyesinin sonucu olarak Coupé ve Cabriolet, sürücünün tepki vermediği durumlarda akıllı ve hızlı bir şekilde tepki verebiliyor. Direksiyon simidinin “Hands-off” algılama özelliği artık kapasitif çalışıyor. Bu, yarı otonom sürüş esnasındaki kullanım konforunu arttırıyor. Sürüş destek sistemlerinin E-Serisi’ni kontrol ettiğini algılaması için sürücünün ellerini direksiyonda tutması yeterli oluyor. Eskiden sisteme geri bildirim olarak sürücünün direksiyona kuvvet uygulaması, yani hafif de olsa direksiyonu hareket ettirmesi gerekiyordu. Yeni direksiyon simidinin çemberinde sürücünün ellerini algılayan özel sensörler bulunuyor. Sürücünün ellerini bir süre direksiyona temas ettirmediğini algılayan sistem bir uyarı bildirimi başlatıyor. Sürücünün reaksiyon göstermemesi halinde ise sistem acil durum frenini devreye sokuyor.

Tüm E-Serisi modellerinde standart olarak sunulan Aktif Fren Yardımcısı, birçok sürüş koşulunda otonom fren yaparak kazaları önlüyor veya etkilerini önemli oranda azaltıyor. Sistem, şehir içi sürüş hızlarında sabit duran araçları veya yoldan karşıya geçen yayaları algılayarak fren yapıyor ve yol koşullarına bağlı olarak olası bir çarpmayı önleyebiliyor. Sürüş Yardım Paketi kapsamında sistem artık dönüşlerde de çalışıyor. İsteğe bağlı olarak ilave akıllı sürüş fonksiyonları Sürüş Yardım Paketi ile sipariş edilebiliyor.

İç mekânda daha da fazla konfor: Yeni direksiyon simidi ve MBUX

E-Serisi Coupé ve Cabriolet, makyajla birlikte tamamen yeni, akıllı bir direksiyonla donatılıyor. Deri direksiyon dışında bir süper spor versiyon da sunuluyor. Kontrol yüzeyleri parlak siyah, dekoratif unsurlar ise gölgeli gümüş olarak renklendiriliyor. Gösterge panelinin ve medya ekranının kumanda fonksiyonları, fiziksel prensibi optik yerine artık kapasitif çalışan Touch-Control üzerinden kontrol ediliyor.

Yeni E-Serisi Coupé ve Cabriolet en güncel bilgi-eğlence sistemi MBUX kullanıma sunuluyor. Sistem, bir araya geldiklerinde geniş ekran görünümü oluşturan iki adet 12,3 inçlik ekrandan oluşuyor. Gerek gösterge ekranı, gerekse bilgi-eğlence sistemine ait ana ekran olsun, tüm bilgiler kolaylıkla okunuyor. Parlak grafiklere sahip sunum, sezgisel kontrol yapısını daha anlaşılabilir kılıyor.

ENERGIZING konfor yönetimi araçtaki çeşitli konfor sistemlerini birbirine bağlıyor ve aydınlatma, müzik ve masaj fonksiyonları üzerinden kabin içi huzur ve rahatlığı en üst seviyeye taşıyor. ENERGIZING COACH, E-Serisi Coupé ve Cabriolet’te yeni bir özellik olarak devreye giriyor. Akıllı bir algoritmaya dayanan sistem, duruma ve bireysel ihtiyaçlara bağlı olarak programlardan birini öneriyor. Sistem, zorlu ve oldukça monoton yolculuklardan sonra kullanıcının kendini iyi hissetmesini sağlamayı amaçlıyor.

Urban Guard: Araç korumada son teknoloji

URBAN GUARD Araç Koruması, izinsiz giriş ve hırsızlık alarm sistemi, araç konumunda değişiklik tespit ettiğinde görsel ve sesli uyarı ile çekme koruması, alarm sireni, iç koruma (İç mekânda hareket olduğunda tetikleniyor) ve hırsızlık veya park halinde çarpma tespiti için ön hazırlık içeriyor. Araç sensörleri, park edilmiş ve kilitli araca darbe uygulandığı, aracın çekildiği veya birisinin araca girmeye çalıştığı anı kaydediyor. Sistem, olası bir darbenin aracın hangi bölgesinde ve ne kadar şiddetli gerçekleştiğini bildiriyor. Söz konusu bilgi, araç çalıştırıldığında bir kereye mahsus olmak üzere bilgi-eğlence ekranında gösteriliyor.

Yüksek verimlilik seviyesi: Elektrikliye geçiş bütün hızıyla devam ediyor

Mercedes-Benz ürün gamında tüm versiyonlarda olduğu gibi E 300 Coupé ve E 300 Cabriolet de yüksek verimlilik seviyesine sahip güçlü bir motorla yollara çıkıyor. Modern teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanan yarı hibrit sistemde benzinli motoru 48 Volt beslemeli bir marş-jeneratörü destekliyor. 2,0 litre hacimli turbo benzinli motor 258 BG güç ve 370 Nm tork üretiyor. 48 Volt beslemeli marş-jeneratörü 14 BG ilave güç ve 150 Nm ilave tork ile benzinli motoru destekliyor.

E-Serisi Coupé ve Cabriolet teknik özellikleri

 

E 300 Coupé E 300 Cabriolet
Şanzıman   9G-TRONIC 9G-TRONIC
Motor   Sıralı 4 Sıralı 4
Motor hacmi

cc

1.991 1.991
Maksimum güç

BG (kW), d/d

258 (190), 5.500-6.100 258 (190), 5.500-6.100
EQ Boost ile ek güç

BG (kW)

14 (10) 14 (10)
Maksimum tork

Nm, d/d

370, 1.650-4.000 370, 1.650-4.000
EQ Boost ile ek tork

150 150
Karma Koşullarda Yakıt Tüketimi

lt/100 km

7,2-6,7 7,4-7,0
Karma Koşullarda CO2 Emisyonu

gr/km

164-153 169-160
Hızlanma 0-100 km/s

sn

6,4 6,6
Maksimum hız

km/s

250 250
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.