Connect with us

Otomotiv Sektörü

“Otomotivde seyirci değil, yönetmen koltuğunda oturmalıyız”

TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “Otomotiv sektörü için yazılan senaryolarda, çekilen filmlerde bize düşen seyirci olmak değil; yönetmen koltuğunda oturmak ya da başrolde oynamaktır” diye konuştu.

Türkiye otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) 45’inci Olağan Genel Kurul Toplantısı, üyeler ile paydaş kurum temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Genel Kurulda; mobilite değil hareketlilik sloganıyla yakın geçmiş hakkında bilgiler ve TAYSAD vizyonu bir kere daha paydaşlarla paylaşıldı.

Üretimimizin yarısından fazlasını 190 ülkeye ihraç ediyoruz!

Toplantının açılışında TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Cumhuriyet’in 100’üncü yılında sektör ihracatında rekor kırdık. 1990’larda ihracat payımızı yüzde 15’lere çıkarmak gibi bir hedefimiz vardı. Bugün ise fiilen satışlarımızın, üretimimizin yüzde 50’den fazlasını 190 ülkeye ihraç eder duruma geldik. Sadece ihraç etmiyoruz, kapısında Türk bayrağı dalgalanan Bursa’da, İzmir’de, Kocaeli’de, Sakarya’da, Sivas’ta geliştirilmiş ürünleri, 200’e yakın tesiste yurt dışında üretiyoruz. Bu hepimizin gurur duyacağı bir tablo” dedi. Bu tablonun devamı için yurt dışında önünde Türk bayrağı

dalgalanan tesislerde yapılan faaliyetlerin de en az doğrudan ihracat kadar önemli olduğunu ve devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Albert Saydam, “Üyelerimize en son Kasım 2023’te sormuştuk, beklentileriniz ve sektörün durumu nedir, ana probleminiz nedir diye. Burada gündem sürekli değişiyor, 2022’de yaptığımız bir başka ankette lojistik çok önemli bir problemdi ama Aralık 2023’te hiç kimse lojistikle ilgili bir problem ifade etmedi fakat ocak ayında öyle şeyler oldu ki, en önemli problemlerimizden biri neredeyse lojistik oldu. Biz hedefe odaklanmış durumdayız ama bir de şu prangalardan kurtulabilsek. Her şirkete göre doğal olarak bu pranga farklıdır. Prangalar farklı ama bunlardan dolayı ne yazık ki hedefimize ulaşmakta zorlanıyoruz. Zorlanmanın da sınırlarını biraz fazla zorluyoruz gibi” diye konuştu.

Fransa’yı da Tayland’ı da geçebiliriz!

Üretimde rekor senenin 2017 yılı olduğunu hatırlatan TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “O zaman 1,7 milyon adedi aşmıştık ve böylece dünya üretimindeki payımız yüzde 1,8’e yükselmişti. Şu anda bir gerileme var. Üretimde rekabetçiliği veya pazarımızı kaybediyoruz. Satış ise 2017’de yaklaşık 1 milyondu. 2023’te 1 milyon 270 bin adedi geçerek dünyada satışlardaki payımız yüzde 1,4’e yaklaştı. 2024 ve 2025 tahminleri ise hiç iyi değil. Bu tahminleri biz yapmıyoruz, uluslararası raporlardan derliyoruz. İlk 10 veya 10’unculuğu neden hep zikrediyoruz çünkü strateji ve vizyon-misyon çalışmalarında ülkemiz otomotiv sektörünü ilk 10’a çıkarma hedefi koyduk ve şu anda da bu hedefin sektördeki tüm paydaşlar tarafından sahiplenilmesini büyük bir mutlulukla takip ediyoruz. Rekor senemizde 14’üncü sıradaydık. 2023’te 12’nciliğe çıktık. 11’inci Fransa 2023’te bizi 5 bin adetle geçmişti. 2024 tahminlerinde de 23 bin adetle önümüzde. Esasında 2,3 milyon adetlik kurulu kapasitemizle, 10’uncu sıradaki Tayland’ı geçmek de çok kolay. Eğer 9’uncu kim diye merak ediyorsanız cevabı, 2,3 milyon adetle İspanya. 10’dan 9’a atlamak daha zor olacak” dedi. Rakip ülkeler incelendiğinde ilk 15 içerisinde belli özelliklerde gruplaşma olduğunu ifade eden Albert Saydam, şunları söyledi: “Bizim grubumuza girenler son dönemde ciddi yatırım çeken ve yurt içi talebi de yerli markalarla karşılayan ülkeler. Burada bir sorun olduğunu söyleyebilirim. Ülkemizdeki geçen yılki 1 milyon 270 bin adedin üzerindeki pazarın büyük bir çoğunluğu ne yazık ki ithal araçlar. Bunların bir kısmını yerli araçlara çevirmiş olursak kalıcı olarak pazarın büyüyeceğine inanıyoruz. İhracatta ise tedarik sanayi olarak olumlu bir tablo var. Rekor sene olan 2017’de 10 milyonun altındayken, 2023’te tedarik sanayi ihracatı nerdeyse yüzde 50 arttı. Toplam ihracatımızdaki artış ise yüzde 20’nin biraz altında kaldı. Peki önümüzdeki senelerde tahminler ne? Ne yazık ki tedarik sanayinde yatay bir seyir öngörüyoruz. Bunun iki nedeni var: Bunlardan ilki tedarik sanayi ciddi sorunlar yaşıyor, ihracata kaynak ayırmakta zorlanıyor. İkincisi de rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Rekabetçiliğimizi neden kaybediyoruz? Bir kere dünya eski dünya değil. Eskiden daha centilmence kurallar varken artık kurallar sürekli değiştiriliyor. Almanya’dan örnek verebilirim; Almanya’da enerji maliyetleri 10 Cent’in üzerindeyken sadece 5 sektörü destekleyip istihdamı korumak üzere, elektrik o sektörlerde 1 yıldır sübvanse edilerek 7 Euro/Cent’e sabitlenmiş durumda. Bazı sektörlerde elektrik girdi oranı yüzde 10’lar mertebesinde oluyor. Yüzde 12,13 rekabet kaybımız var ama bununla da sınırlı değil. Şu anda iş gücü maliyetlerimiz çeşitli nedenlerle artmış durumda ve o yüzden artık ülkemizle ilgili bazı yatırım kararları tartışıldığında sadece Bulgaristan, Sırbistan değil Çekya, Slovenya, Slovakya masada konuşuluyor. Şimdi hepimizin yapması gerekenler var. Pandemiden sonra düzensiz talep karşısında birinci önceliğimiz, yeter ki üretim durmasın oldu ve bu yüzden de verimliliği bir kenara bıraktık. Tabii ki öncelikle ev ödevlerimizi yapmamız gerektiğinin ve verimsizliğin tekrar mercek altına alınması gerektiğinin altını çizmek istiyorum ama bazı yapısal problemlerimiz de var.”

Sanayici için pozisyon almak çok zor!

Elektriklileşmenin bir gerçek olduğunu, bunun önünde durulamayacağını söyleyen Albert Saydam, “Ama elektriklileşme ile 2050’deki sıfır emisyon hedefine ulaşılamaz çünkü elektriğin kaynağı yine büyük oranda fosil yakıtlardan oluşuyor. Yine Çin’i merkeze alarak bir bilgi paylaşmak istiyorum. Elektrikli araçlar bu hızla giderse, Uluslararası Enerji Geçiş Komisyonu’nun açıklamasına göre 2030’da bugünkünün 6 misli lityum iyon pile ihtiyaç duyulacak. Peki bunu karşılayacak kaynaklarımız var mı? Şu anda kobaltta yüzde 40, lityumda yüzde 30 eksiklik var. Bunlar bilinenler. Yani mevcut teknolojide bir değişiklik olması şart veya aynı 2-3 sene evvel yaşadığımız gibi çip krizi üretimle aşağı inecek ki ana sanayiciler de bunu görüyor. Pozisyon almak çok zor. Elektrikli araç, peki hangi malzemelerle, hangi madenlerle? İhracat yapalım, hangi kurla? Yurt içine satış yapalım, hangi vade ve maaliyetlerle? İşimiz zor, buna rağmen otomotiv sektöründe yazılan senaryolarda, çekilen filmlerde bize düşen seyirci olmak değil; yönetmen koltuğunda oturmak ya da başrolde oynamaktır” dedi.

taysad-odul-toreni.jpg

TAYSAD Başarı Ödülleri sahiplerini buldu!

Toplantı TAYSAD Başarı Ödülleri ile devam etti. “En fazla ihracat yapan üyeler” kategorisinde Bosch birincilik ödülünü alırken, CMS Jant ikincilik, Maxion İnci Jant ise üçüncülük ödülüne layık görüldü. “İhracatını en fazla artıran üyeler” kategorisinde de Doku-San Otomotiv birincilik, Linde Opsan Otomotiv ikincilik, Özer Toprak da üçüncülük ödülünün sahibi oldu. “Patent” kategorisinde birincilik ödülü Tırsan Treyler’e takdim edilirken, Vestel Elektronik ikincilik, Bosch da üçüncülük ödülünü aldı. TAYSAD tarafından organize edilen eğitimlere en çok katılım sağlayan Ermetal Otomotiv bu alanda birincilik ödülüne layık görülürken; ikincilik ödülü Pimsa Adler Otomotiv’e, üçüncülük ödülü ise Base Studio’ya verildi. Sinerji ödülü de Olgunçelik’in oldu. Ayrıca törende TAYSAD’ın kurumsal sosyal sorumluluk alanında yürüttüğü Fırsatı Eşitle Yeteneği Çeşitle FEYÇ projesinin 2. grubunda yer alan; Alpplas Endüstriyel Yatırımlar, Assan Hanil Otomotiv, Ma-Pa Makine Parçaları, Olgunçelik ve Sanel Sanayi Elektronik firmaları da ödüllerini aldı.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Autorola Türkiye: “2. el araç pazarını dijitalleştiriyoruz”

İkinci el araç pazarında dijital satış kanallarının ivmesi hız kazanmaya devam ediyor. Piyasaya 360 derecelik çözümler sunan uluslararası şirket ise, hazırladığı video serisiyle sektörün nabzını tutarken sundukları markaların süreçlerini dijitalleştirdikleri hizmet ve çözümleri de anlattı. 

 

Otomobil satışlarında süregelen düşüş eğilimine karşın, ikinci el online araç satışlarının ivmesi duraksamadan yükseliyor. Indicata’nın açıkladığı verilere, göre 2023 yılının ilk 6 ayında Türkiye’de çevrim içi kanallardan 1 milyon 4 bin 721 adet ikinci el araç satılırken, 2024’ün ilk 6 ayına bakıldığında ise geçen yılın aynı dönemine göre 9 bin 987 adet daha fazla satış yapıldığı kaydediliyor.

Tüm bulgular, ülkemizde tüketicilerin araç satın alırken artık çevrim içi kanalları giderek daha fazla tercih ettiğini ortaya koyarken, Autorola Türkiye ise 4 markasıyla birlikte ikinci el araç sektörüne 360 derecelik çözümlerle yön veriyor. 25 yıllık otomotiv deneyimlerini bugünün teknolojisiyle harmanlayarak online açık artırma, araç değerleme ve araç filo yönetim yazılımları, araç alım-satımı, pazar analizleri gibi hizmetler sunan uluslararası şirket, faaliyetlerini açıkladığı video serisiyle çevrimiçi ikinci el araç piyasasının nabzını da tuttu.

Müşterilerimize büyük bir ekosistem sunuyoruz”

Video serisinin ilk bölümünde konuşan Autorola Türkiye Genel Müdürü Oğuzhan Saygı, “Türkiye’de ikinci el otomobil piyasasında daha önce denenmemiş yeni bir iş modelini uygulamak için çıktığımız yolda, müşterilerimize büyük bir dijital ekosistem sunuyoruz. Yalnızca çevrimiçi açık artırmayla ikinci el araç satışına aracılık yapmıyor, müşterilerimize kendi ikinci el araçlarının yönetimi için yazılım ve operasyonel çözümler de sunuyoruz. Yapay zeka ürünümüzün pazar analizleriyle de sektörde fark yaratıyoruz. Girişimci, yenilikçi ve dinamik bir yaklaşımı benimseyen Aurora’nın çok sayıda ülkede bulunuyor olması, bize de global iş modellerini kendi müşterilerimize sunmamıza fırsat veriyor” dedi.

Bizi farklı kılan en önemli unsur sektörümüzü dijitalleştirme gayretimiz”

Öne çıkan yazılım ve teknolojilerine değinen Autorola Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Aslı Şentürk Göker ise “Açık artırma platformumuz Autorola Marketplace, araç süreç yönetimi çözümleri barındıran Autorola Solutions, pazar analizi ve ikinci el araç değerlemesi sunan Indicata ve araç alım-satımı yapan Autocom markalarımızla ikinci el araç piyasasına her yönden ışık tutuyoruz. Sektörün değişen ihtiyaçlarına yönelik yazılımlarımıza yeni özellikler ekleyerek, yeni sürümleri devreye alarak ve dijital iş modelleri üreterek endüstrinin de gelişmesine katkıda bulunuyoruz. Tüm yazılımlarımız 24 yıl üzerindeki otomotive dair bilgi birikimi ve deneyimimize dayanıyor. Bizi farklı kılan en önemli unsur, sektörümüzü dijitalleştirme gayretimiz” şeklinde konuştu.

Sektörde yeni bir kültür oluşturduk”

Autorola Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tarhan da ikinci el araçların çevrim içi ihalede satılması süreçlerine dair şu bilgileri verdi: “Autorola Marketplace ile kurumsal alıcı ve satıcılar arasında ikinci el çevrim içi ticareti başlatarak sektörde ‘yerinde pazarlama’ kavramını ilk kez kullandık. Çevrim içi ihale sistemi ile müşterilerimizin hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmesini sağlıyoruz. Ayrıca araç satışlarını daha kurumsal boyuta taşıyarak, şeffaf ve adil süreçler oluşturulmasına olanak tanıyoruz. Artık pazarda bir iş yapış şekli, araç sunum formatı ortaya çıktı. Pazara yeni giren veya benzer iş modeli geliştirmeye çalışanların kendilerini ifade etmek için kullandıkları ‘Autorola gibi’ tabiri, bu kültürü oluşturduğumuzun bir göstergesi.”

“Kısa sürede doğru bilgiyle sonuca ulaştırıyoruz”

Autorola Türkiye’nin ikinci el araç alım-satımında en güvenilir markası Autocom’un marka yolculuğunu ve iş modelini aktaran Autocom Müdürü Tezcan Hocaoğlu da şu açıklamada bulundu: “Tüm süreçlerimizi müşterilerimizin memnuniyeti doğrultusunda geliştirip şeffaf bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Bireysel müşterilerimizin araçlarını satın alma ve araç sahibi olmak isteyen müşterilerimize satış yapmak üzere iki farklı hizmet sunuyoruz. Autorola Türkiye’nin perakende markası olarak, araç alım-satım süreçlerimizi en şeffaf, kolay ve hızlı şekilde müşterilerimizin memnuniyeti doğrultusunda yönetmeye çalışıyoruz.”

 

Continue Reading

Blog

Operasyonel Araç Kiralama Sektörünün Aktif Büyüklüğü İlk Çeyrekte 194 Milyar TL’ye Ulaştı!

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), 2024 yılının 1. Çeyreğine ilişkin sektör verilerini açıkladı. Bu kapsamda; operasyonel araç kiralama sektörü yılın ilk çeyreğinde 22,3 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 18 bin aracı filosuna kattı. Operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araç payının yüzde 7,2’ye, elektrikli ve hibrit araçların payının ise yüzde 9,4’e çıkması da raporda dikkat çeken diğer detaylar arasında yer aldı. Sektörün özkaynaklarının 95 milyar TL’ye ulaştığını söyleyen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Bu da sektörümüzün aktif toplamının neredeyse yarısı anlamına geliyor. Sektörümüz ihtiyaç duyduğu finansmanın yarısını özkaynakları ile karşılıyor. Sektörün takipteki alacaklar oranının (NPL Oranı) yüzde 1’in altında olması ise sağlıklı bir yapının göstergesi” dedi. Türkiye’de iş amaçlı olarak kullanılan 2 milyon 500 bin motorlu kara taşıtı olduğunu ifaden eden Kağan Yaşa, “Verimlilik, tasarruf ve risk yönetimi açısından sunduğu birçok avantaja rağmen, ülkemizde iş amaçlı kullanılan araçların ancak yüzde 10 kadarı operasyonel kiralama yöntemiyle finanse edilmiş durumda. Avrupa Birliği ülkelerinde ise şirket araçlarının finansmanında operasyonel kiralamanın payı son 7 yıl içinde yüzde 48’den yüzde 57’ye çıktı. Tüm bu verilere dayanarak ülkemiz operasyonel araç kiralama sektörünün önümüzdeki dönemde sağlam adımlarla ve sürdürülebilir şekilde büyüyeceğini söyleyebilirim” diye konuştu.

 

Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2024 yılı 1. çeyrek sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü 2024 yılının ilk 3 ayında 22,3 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 18 bin adet aracı filosuna kattı. Sektörün aktif büyüklüğü 194 milyar TL’ye ulaştı.

 

Hibrit ve elektrikli araçların yükselişi sürüyor

Rapora göre, Renault yüzde 17,8 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 17,4’le Fiat, yüzde 10,8 ile Toyota, yüzde 10,2 ile Volkswagen ve yüzde 9,3’le Ford takip etti. Sektörün araç parkının yüzde 46,9’u kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 30 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 11,2 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 7,2’ye yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkat çekti. Buna göre, sektörün araç parkının yüzde 52,1’lik bölümünü benzinli araçlar oluştururken, dizel araçların payı yüzde 38,4’e geriledi. Hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9,4’e yükseldi.

 

Sedan yine birinci sırada

TOKKDER raporunda yer alan bir başka veri ise, operasyonel araç kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan birinciliğinin devam etmesi oldu. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 50,5 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar ise yüzde 22 ile ikinci sırada yer aldı. SUV araçlar ise yüzde 17,6 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Sektörün toplam araç parkının yüzde 78,8’ini otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı ise yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.

 

Sektörün ilk çeyrekte ödediği vergi tutarı 12,1 milyar TL

Operasyonel kiralama sektörü 2024 yılında da ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya devam etti. Sektörün yılın ilk çeyreğinde ödediği vergi tutarı toplamda 12,1 milyar TL’yi buldu. Sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Değişen tüketici tercih ve beklentilerine paralel olarak, sektörümüz günümüzde müşterilerinin mobilite ihtiyacını karşılamak adına A’dan Z’ye birçok hizmeti sunar hale geldi. Biz de bu bilinçle, Genel Kurul’umuzun aldığı kararla derneğimizin ismine ‘mobilite’yi ekledik. Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği mobilite alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek, müşterilerine kaliteli, kapsamlı ve ihtiyaca özel en iyi hizmeti vermek için çaba sarf eden sektörümüzün sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamaya devam edecek” dedi.

 

2,5 milyon araç iş amaçlı kullanılıyor

Operasyonel araç kiralama sektörünün 2024 yılı ilk çeyrek sonuçlarını da değerlendiren Kağan Yaşa, şöyle devam etti: “TOKKDER’in NielsenIQ iş birliği ile yürütmekte olduğu araştırmanın 2024 yılı ilk çeyrek sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu verilerine göre operasyonel kiralama sektörünün aktif büyüklüğü 194 milyar TL’ye, toplam araç sayısı ise 254 bine ulaştı. Banka dışı finansal kuruluşlarla kıyaslandığında, sektörümüzün aktif büyüklüğü oldukça önemli bir noktaya gelmiş durumda. Sektörümüzün özkaynakları ise 95 milyar TL’ye, sektörümüzün aktif toplamının neredeyse yarısına ulaştı. Sektörümüz ihtiyaç duyduğu finansmanın yarısını özkaynakları ile karşılıyor. Sektörümüzün takipteki alacaklar oranının (NPL Oranı) yüzde 1’in altında olması ise sağlıklı bir yapının göstergesi. Her ne kadar sektörümüzün araç parkı son 2 yıldır yüzde 3-4 seviyesinde büyüse de, gerçekte sektörümüz çok daha büyük bir büyüme potansiyeline sahip. 2022 yılı verilerine göre, Avrupa Birliği’nde 1.000 kişi başına düşen otomobil sayısı 560 iken, ülkemizde bu sayı ancak 167’ye ulaşmış durumda. Bunun yanı sıra, ülkemizde iş amaçlı olarak kullanılan 2 milyon 500 bin motorlu kara taşıtı olduğunu tahmin ediyorum. Verimlilik, tasarruf ve risk yönetimi açısından sunduğu birçok avantaja rağmen, ülkemizde iş amaçlı kullanılan araçların ancak yüzde 10 kadarı operasyonel kiralama yöntemiyle finanse edilmiş durumda. Avrupa Birliği ülkelerinde ise şirket araçlarının finansmanında operasyonel kiralamanın payı son 7 yıl içinde yüzde 48’den yüzde 57’ye çıktı. Tüm bu verilere dayanarak ülkemiz operasyonel araç kiralama sektörünün önümüzdeki dönemde sağlam adımlarla ve sürdürülebilir şekilde büyüyeceğini söyleyebilirim.”

Continue Reading

Blog

Üreticiler Yılın Üçüncü Çeyreğinde Sektörün Gidişatında Değişiklik Beklemiyor!

Otomotiv satış sonrası pazarı, temkinli başladığı 2024 yılında, durgun seyrini ikinci çeyrekte de sürdürdü. 2024 yılının ikinci çeyreğinde satış ve ihracatı düşen sektör, istihdamını korudu. Sektör yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi satışlarda dolar bazında yüzde 2,5 artış bekliyor. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) 2024 Yılı 2. Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi’ne göre; yılın ikinci çeyreğinde, 2023’ün aynı dönemine göre yurt içi satışlarda dolar bazında ortalama yüzde 2,67’lik gerileme yaşandı. Üretici üyelerin yüzde 13’ü önümüzdeki üç ayda yatırım planlarken, 2024’ün ikinci çeyreğinde de gözlemlenen problemlerin başında “maliyetlerdeki aşırı artış” yer aldı. Ankete göre, “nakit akışında yaşanan problemler” öncelikli sorunlar arasında öne çıktı. OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Derneğimiz bünyesinde düzenli olarak her çeyrek dönemde gerçekleştirdiğimiz anket sonuçlarına göre tüketici taleplerinde daralmanın beklentinin de üstünde çıkmış olduğunu görüyoruz. Her ne kadar geçen yılın aynı çeyreğine  göre bu durum bekleniyor olsa da, beklentinin de üzerinde çıkması sektör paydaşlarını tedirgin etmiştir. Özellikle nakit akışında yaşanan daralmanın tahsilat problemlerine yansıdığını ikinci çeyrek anket sonuçlarında daha net bir şekilde görmekteyiz. Kapasite kullanım oranlarındaki düşüş beklentinin üzerinde olup geleceğe yönelik  kaygıları artırmaktadır. Bununla birlikte maliyet artışları ve nakit akışı sorunlarına rağmen, istihdamımızı koruyarak önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), otomotiv satış sonrası pazarı özelinde 2024 yılının ikinci çeyreğini, üyelerinin katılımıyla düzenlediği bir anket çalışmasıyla değerlendirdi. OSS Derneğinin 2024 Yılı İkinci Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi’ne göre; otomotiv satış sonrası pazarı 2024’ün ikinci çeyreğinde durgun bir seyir izledi. Ankete göre; 2024’ün ikinci çeyreğinde, 2023 yılının ikinci çeyreğine göre yurt içi satışlar dolar bazında ortalama yüzde 2,67 geriledi. Bu dönemde dağıtıcı üyelerin satışlarında dolar bazında yüzde 3,11 artış görülürken, üretici üyelerde dolar bazında yüzde 11,96 seviyesinde düşüş yaşandı.

Üçüncü çeyrekte satışlarda dolar bazında yüzde 2,5 artış bekleniyor!

Ankette, 2024 yılının üçüncü çeyreğiyle ilgili beklentilere de yer verildi. Buna göre sektörde 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yurt içi satışlarda dolar bazında ortalama yüzde 2,5 oranında artış beklendiği gözlemlendi. 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 47,7 olan tahsilat süreçlerinin 2024’ün ikinci çeyreğinde yüzde 40,9 seviyesinde gerçekleştiğini ifade eden OSS Derneği üyelerinden yüzde 8,3’ü tahsilat sürecinin daha iyi hale geldiğini, yüzde 45’i ise daha kötüye gittiğini belirtti.

Üretici istihdam gücünü korudu!

Ankete katılan üyelerin yüzde 31,7’si 2024 yılının ilk çeyreğine göre istihdamını artırdı. Üyelerin yüzde 48,3’ü söz konusu dönemde istihdamını korudu. 2024’ün ilk çeyreğine kıyasla istihdamının azaldığını belirten üye oranı ise yüzde 20 seviyesinde kaldı. Üretici ve dağıtıcı üyelerin istihdamları birbirine yakın seyretti.

Maliyetlerdeki artış açık ara en büyük problem!

Anketin en dikkat çekici bölümlerinden birini de sektördeki problemler oluşturdu. Üyelerin, 2024’ün ikinci çeyreğinde gözlemlediği problemlerin başında yüzde 78,3 ile “Maliyetlerdeki aşırı artış” gelirken, “Nakit akışında yaşanan problemler” yüzde 61,7 ile ikinci sırada yer aldı. Üyelerin yüzde 48,3’ü “İş ve ciro kaybı”, yüzde 40’ı ise “kargo maliyeti ile teslimat problemleri” ve “istihdamda yaşanan problemler”i sektör için en büyük dördüncü sıkıntı olarak nitelendirdi. Ankete katılanların yüzde 23,3’ü mevzuat değişikliklerine, yüzde 21,7’si de gümrüklerde yaşanan problemlere işaret etti. Ayrıca katılımcıların yüzde 20’si tedarik problemlerini önemli sorunlar arasında sıraladı.

Gelecek 3 ayda yatırım planlayanlar yüzde 20’de kaldı!

Anket ile birlikte sektörün yatırım planları da mercek altına alındı. Ankete göre önümüzdeki üç ayda yeni yatırım yapmayı düşünen üyelerin oranı yüzde 20 ile son dönemin en düşük seviyesinde kaldı. Bir önceki ankette üretici üyelerin yüzde 26,7’si yatırım planlarken, yeni ankette bu oran yüzde 13’e düştü. Dağıtıcı üyelerde ise bu oran yüzde 36,7’den yüzde 24,3’e geriledi. Ankete katılan üyelerin yüzde 43,3’ü önümüzdeki üç ayda sektörün aynı kalacağını, yüzde 25’i daha iyiye gideceğini, yüzde 31,7’si ise daha kötüye gideceği yönünde görüş bildirdi.

Üretimde kapasite kullanım oranı yüzde 75,22!

Üreticilerin 2024 yılının ikinci çeyreğinde kapasite kullanım oranı ortalaması yüzde 75,22 olarak gerçekleşti. Bu oran 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 77,33 idi. 2024’ün ikinci çeyreğinde üyelerin üretimi 2023’ün aynı çeyreğine göre yüzde 2,17 oranında azaldı. 2024 yılının ikinci çeyreğinde üyelerin ihracatı, 2023 yılının ikinci çeyreğine göre dolar bazında yüzde 1,3 geriledi.

OSS Derneği Başkanı Ali Özçete konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Derneğimiz bünyesinde düzenli olarak her çeyrek dönemde gerçekleştirdiğimiz anket sonuçlarına göre tüketici taleplerinde daralmanın beklentinin de üstünde çıkmış olduğunu görüyoruz. Her ne kadar geçen yılın aynı çeyreğine  göre bu durum bekleniyor olsa da, beklentinin de üzerinde çıkması sektör paydaşlarını tedirgin etmiştir. Özellikle nakit akışında yaşanan daralmanın tahsilat problemlerine yansıdığını ikinci çeyrek anket sonuçlarında daha net bir şekilde görmekteyiz. Kapasite kullanım oranlarındaki düşüş beklentinin üzerinde olup geleceğe yönelik  kaygıları artırmaktadır. Bununla birlikte maliyet artışları ve nakit akışı sorunlarına rağmen, istihdamımızı koruyarak önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebiliriz. Her ne kadar kısa ve orta vadede tablolar kötümser olsa da sıfır araç satışlarında gerçekleşen pozitif oran uzun vade beklentilerini güçlü tutmaktadır. Ayrıca enflasyonla mücadele kapsamında yürütülen politikalar çerçevesinde döviz kurlarında yaşanan stabilizasyon ile birlikte yedek parça fiyatlarında gözlemlenen dengelenme ile enflasyonla mücadelenin  karşılık bulmaya başladığını görmekteyiz” dedi.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.