Connect with us

Otomotiv Sektörü

Peugeot 9×8’in İlk Yarışı İçin Geri Sayım Başladı

Dört tekerlekten çekişli hibrit elektrikli Hypercar, Temmuz ayında İtalya’nın Monza kentinde yapılacak 2022 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın (FIA WEC) 4. ayağında ilk defa yarışa çıkmaya artık hazır.

PEUGEOT, markanın başarılarla dolu motor sporları tarihine 10 Temmuz’da yeni bir kilometre taşı oluşturmaya hazırlanıyor. İtalya’nın dünyaca ünlü Monza Pisti’nde 6 Saat Dayanıklılık Yarışları dünyasında yeni bir dönem başlayacak. Le Mans’ta tarih yazan 905 ve 908 efsanelerinin ardından PEUGEOT 9X8, FIA WEC’e benzersiz bir tasarım felsefesi getirmeye hazırlanıyor. Arka kanada yer vermeyen tasarımıyla dikkat çeken yenilikçi Hypercar, ACO ve FIA’nın LMP1’e göre daha erişilebilir olan, Le Mans Hypercar (LMH) kategorisi yönetmeliklerini karşılıyor. Benzersiz şık silueti, güçlü marka kimliği ve PEUGEOT’nun yol modelleriyle aynı üç pençeli aydınlatma imzası ile dikkat çeken 9X8, PEUGEOT stratejisini mükemmel yansıtıyor. PEUGEOT’nun, enerji geçiş stratejisinin temel unsurları olan hibrit ve elektrikliye geçiş alanlarındaki teknolojik uzmanlığının vitrini olarak hem şirketin mücadeleci yönünü hem de müşterilere mükemmeli sunma taahhüdünü gözler önüne seren 9X8, PEUGEOT’nun üç temel değeri olan çarpıcı tasarımlar, motor sporları tutkusu ve teknolojik mükemmelliği bir arada sunuyor. Bu değerler, yenilikçi fikirleri, teknolojileri değerlendirme ve hayata geçirme yaklaşımıyla Le Mans 24 Saat’e odaklanan markanın dayanıklılık yarışlarına dönüşüne rehberlik ediyor.

“2030 yılına kadar Avrupa’da sadece elektrikli olma hedefimiz için motor sporları çok önemli”

PEUGEOT CEO’su Linda Jackson konuyla ilgili yaptığı açıklama, “PEUGEOT’nun FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’na katılımı, markanın yaratıcılığının ve motor sporları tutkusunun bir kanıtı. Bu yarış otomobilleri elektrikliye geçiş alanında, yarış pistlerinden yollara teknoloji aktarımında da rol oynayacaklar. Enerji geçişi konusunda ne kadar ciddi olduğumuzu göstermek için, 2024 yılına kadar tüm ürün gamımızla elektrikliye geçiş yapacağız. Ayrıca, 2030 yılına kadar Avrupa’da sadece elektrikli olma hedefimize ulaşmak istiyorsak, bu alanda üstün olmamız gerektiğini biliyoruz ve motor sporları bu hedef için çok önemli. PEUGEOT 9X8 ilk yarışına çıkmadan, mühendisler hibrit sistemi yol otomobillerimizden biri olan PEUGEOT 508 PEUGEOT SPORT ENGINEERED’a taşıdı. Diğer örnekler de yolda” dedi.

peugeot-9x8.jpgStellantis Motorsport Direktörü Jean-Marc Finot ise yaptığı açıklamada, “TEAM PEUGEOT TotalEnergies, PEUGEOT 9X8 Le Mans Hypercar prototipini yarışlara hazır hale getirdi. Bu iddialı otomobil, markamızın DNA’sını yansıtıyor ve her biri kendi alanında uzman ortaklarımız tarafından desteklenen spor ve tasarım departmanlarımızın bir ürünü. Yarış pistinde başarı ancak becerilerin bir araya getirilmesiyle elde edilebilir” derken, PEUGEOT SPORT Teknik Direktörü Olivier Jansonnie, “Yeni yarış otomobilimizi sunarken geçtiğimiz yaz verdiğimiz sözü tutuyoruz. PEUGEOT 9X8, Temmuz 2021’de tanıttığımız konseptin fiziksel olarak somutlaşmış hali. Son aylarda karşılaştığımız zorluk iki yönlüydü ve bir otomobil üretip onu son derece zorlu ilk yarışına hazırlamak için bir ekip oluşturmayı içeriyordu. Monza’daki ilk yarışa sadece haftalar kala, PEUGEOT 9X8 çeşitli pistlerdeki testlerle hızlanmaya devam ediyor. Ancak gerçek yarışların yerini hiçbir şey tutamaz. Hibrite geçiş ve diğer alanlardaki becerilerimizi göstermek için kendi bünyemizde geliştirdiğimiz hibrit-elektrikli Hypercar’ımızın potansiyelini keşfetmek için sabırsızlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Sportif ve teknolojik mücadelenin sonucu

PEUGEOT 9X8, PEUGEOT SPORT uzmanları tarafından geliştirilen güç-aktarma sistemine sahip dört tekerlekten çekişli bir yarış prototipi. 2,6 litre, bi-turbo, 520 kW, V6 içten yanmalı motor (ICE) arka tekerlekleri ve yüksek performanslı 200 kW elektromotor ön tekerlekleri harekete geçiriyor. Motor gibi, silisyum karbür tabanlı invertör Marelli ile, yüksek voltajlı, 900 voltluk batarya, TotalEnergies/Saft ile ortaklaşa geliştirildi. Bununla birlikte Michelin’den alınan Hypercar sınıfının düzenlemelerine uygun lastikler 9X8’in muazzam gücünü yola aktarıyor.

Atletik tasarımıyla PEUGEOT 9X8; 4.995 metre uzunluğa, 2.000 metre genişliğe ve 1.145 metre yüksekliğe sahip. Sadece 1.030 kg ağırlığıyla birlikte 90 litrelik yakıt deposunda TotalEnergies’in %100 yenilenebilir, Excellium Racing 100 yakıtı kullanılıyor.

Ezberleri bozan kanatsız tasarım

Matthias Hossann liderliğindeki PEUGEOT tasarım ekibi ile Olivier Jansonnie yönetimindeki Sport ekibi arasındaki benzersiz iş birliği, kalıpları kıran cesur ve şık bir yarış otomobiliyle sonuçlandı. Temmuz 2021’de PEUGEOT 9X8 Concept otomobilinin tanıtımında pek çok kişi arka kanadı olmayan yapının bir işe yaramayacağı konusunda hemfikirdi. ACO/FIA’nın LMH düzenlemeleri PEUGEOT SPORT Teknik Direktörü Olivier Jansonnie liderliğindeki departmana bu yolda devam etmek için ilham verdi. Aralık ayından bu yana farklı özelliklere sahip pistlerde (Portimão/Portekiz, Le Castellet/Fransa, MotorLand Aragón/İspanya, Barselona/İspanya ve Magny-Cours/Fransa) gerçekleştirilen testler bu çığır açan yenilikçi konseptin başarısını doğruladı. Son test öncesinde Portimão’da tanıtılan yarış otomobili, 2021’de sunulan konseptin ortaya koyduğu yenilikçi vizyona tamamen uymasıyla da dikkat çekiyor.

PEUGEOT 9X8, 25 test günü boyunca 10.000 kilometreden fazla yol kat etti. Buna paralel olarak, otomobilin homologasyonu FIA ile birlikte yönetilirken, PEUGEOT SPORT Güç-Aktarma Sistemleri Direktörü François Coudrain liderliğindeki ekip, güç-aktarma sistemini test cihazı, simülatör ve yarış pistinde geliştirmeye odaklandı. Hypercar’ın güvenilirliğini ve performansını artırmanın anahtarı olan bu hayati aşamaların tamamlanması, yarış otomobilinin tanıtımının 2022 Le Mans 24 Saat Yarışı sonrasına ertelenmesine neden oldu. Sonuç olarak PEUGEOT 9X8, İtalya’nın ünlü “Hız Tapınağı”nda 6 Saatlik Monza ile 10 Temmuz’da FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’na katılarak rekabet edecek.

İki adet PEUGEOT 9X8 için altı pilot

Paul Di Resta (İNG), Loïc Duval (FRA), Mikkel Jensen (DAN), Gustavo Menezes (ABD/BRA), James Rossiter (İNG) ve Jean-Éric Vergne (FRA) 10 Temmuz’da İtalya’nın 6 Saatlik Monza yarışında yarışacak iki ekibi oluşturan pilotlar olarak belirlendi. Ekipler otomobilin test programı tamamlandıktan sonra önümüzdeki haftalarda onaylanacak. İki PEUGEOT 9X8 daha sonra Eylül ayında Japonya’nın 6 Saatlik Fuji ve Kasım ayındaki 8 Saatlik Bahreyn yarışlarında yarışmaya devam edecek.

Alanında uzman ekiplerin ortak başarısı

TEAM PEUGEOT TotalEnergies, hem yarış pistinde hem de yarış pisti dışında mükemmel olmak için, her biri kendi alanında son derece saygın uluslararası ortaklarla güçlerini birleştirdi. Örnek olarak, yapay zekâ uzmanı Capgemini ve PEUGEOT SPORT, 9X8’in verimliliğini, özellikle de hızlanma ve rejenerasyon aşamalarında enerji yönetimini optimize etmek için birlikte çalışıyor. Ayrıca PEUGEOT SPORT ve Modex, karşılıklı olarak faydalı sinerjiler üretmek için fikirlerini, yaratıcılıklarını, teknolojik vizyonlarını ve inovasyon eğilimlerini bir araya getirdi. İkonik İtalyan yarış kıyafeti üreticisi Sparco, takıma temel motor sporları güvenlik ekipmanlarını ve Danimarkalı Jack & Jones, TEAM PEUGEOT TotalEnergies’in resmi takım kıyafetlerini sağladı.

Le Mans 2022 ve Le Mans 2023

2023 sezonunda TEAM PEUGEOT TotalEnergies, Le Mans Hybrid (LMH, PEUGEOT 9X8 ile aynı sınıf) ya da Le Mans Daytona Hybrid (LMdH) gibi sınıflarda Le Mans 24 Saat’in yüzüncü yılında yarışacak. Gelecek yılki etkinlik, birçok gözlemci tarafından dayanıklılık yarışlarının yeni altın çağının başlangıcı olarak tanımlandı.

9X8, 2022’de Le Mans’ta yer almayacak olsa da PEUGEOT, hazırlık aşamasında ve yarış hafta sonu boyunca hayranlarıyla buluşmak için bu yıl etkinliğe katılma arzusunda. ACO (Automobile Club de l’Ouest) ile birlikte, PEUGEOT’nun tarihine ve başarı öyküsüne adanan ALLURE-LE MANS başlıklı bir sergi, 21 Mayıs’ta pistin müzesinde açılacak ve burada PEUGEOT 9X8’in orijinal versiyonu Eylül ayına kadar sergilenecek. 2022 yarışını izlemeye gelen seyirciler, PEUGEOT 9X8’e özel bir alandaki Fan Village ve Jack & Jones tarafından üretilen resmi takım kıyafetlerini satın alabilecekleri bir mağazayı da ziyaret edebilecekler.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

BYD Türkiye, “Teknoloji Şovu”na TEKNOFEST İstanbul’da Devam Ediyor

BYD Türkiye, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda YANGWANG U8 ve YANGWANG U9’un benzersiz yeteneklerini sergilediği nefes kesen teknoloji şovunun ardından, şimdi de bu modelleri ve teknolojik gücünü TEKNOFEST İstanbul’da katılımcılarla buluşturdu.

Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, Türkiye’nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST İstanbul’da yerini aldı. 17-21 Eylül tarihlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen festival, teknoloji tutkunlarını bir araya getirirken; BYD Türkiye de lüks segment markası YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin yanı sıra, ODMD (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) Ocak – Ağustos verisine göre tüm elektrikli hatchback modeller içerisinde en fazla satış yapan BYD DOLPHIN modelini ziyaretçilerle buluşturdu.

 

BYD’nin devrim niteliğindeki Blade Batarya, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi başta olmak üzere ileri teknolojileri de fuar alanında kurulan özel stand alanında katılımcılara tanıtıldı.

 

TEKNOFEST’E gelen ziyaretçiler, BYD’nin inovasyon gücüyle donatılmış araçlarını ve ileri teknolojilerini yakından inceledi. Track Edition versiyonu ile dünyanın en hızlı elektrikli süper spor modeli unvanına sahip YANGWANG U9, BYD’nin kurduğu özel stand alanında sergilenirken, amfibi özelliği sayesinde hem karada hem de suda hareket edebilen YANGWANG U8 ise 360 derece Tank Dönüşü performansı ile nefes kesen bir şov sundu.

 

“BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra, ileri teknolojilerimizi TEKNOFEST’te tüm Türkiye ile buluşturuyoruz”

BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, markanın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem verdiklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyük teknoloji etkinliği olan TEKNOFEST, ülkemizin özellikle havacılık ve savunma sanayi alanında ulaştığı noktayı gösteren son derece değerli bir organizasyon. Ayrıca, gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgisini destekleyerek, ülkemizin geleceğine de katkı sunuyor.

 

DNA’sında teknoloji ve inovasyon olan BYD ise, kendini sürekli gelişime adamış küresel bir teknoloji markası. 120 bini aşkın Ar-Ge mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştiren şirket; bataryadan elektrikli motorlara, süspansiyon sistemlerinden akıllı sürüş teknolojilerine kadar birçok devrim niteliğindeki teknolojiyi otomotiv dünyasına kazandırıyor.

 

Türk tüketicisi, yeni teknolojilere olan ilgisi ve hızlı adaptasyon yeteneğiyle öne çıkıyor. Biz de BYD Türkiye olarak, 7 farklı modelden oluşan geniş ürün yelpazemizle en son teknolojileri kullanıcılarımızla buluşturuyoruz. Bugün burada teknoloji ve otomobil severlere BYD’nin inovasyon gücünü yakından tanıtmak için bulunuyoruz. 11 Eylül’de Kemerburgaz’da gerçekleştirdiğimiz, Avrupa’da bir ilk olma özelliği taşıyan etkinlikte YANGWANG U8 ve U9 modellerimizi kapsamlı bir teknoloji şovuyla tanıtmıştık. BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra şimdi ileri teknolojilerimizle TEKNOFEST’te yer almak ve bu teknolojilerimizi tüm Türkiye ile buluşturmak bizim için ayrı bir mutluluk.”

 

BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor

1995’te batarya üreticisi olarak yola çıkan BYD, bugün elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve akıllı teknolojiler alanında geliştirdiği çözümlerle daha temiz ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor. 2022’de fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv şirketi olan BYD, bugün dünyanın lider yeni enerjili araç üreticisi konumunda bulunuyor.

 

Batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkan BYD, son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.

 

DOLPHIN: Gelişmiş teknoloji, uzun menzilli batarya gücü

Okyanus serisinin öne çıkan modellerinden BYD DOLPHIN, deniz yaşamından ilham alan tasarım detaylarıyla şık ve modern bir görünüm sunuyor. Gelişmiş teknolojisini uzun menzilli batarya gücüyle birleştiren BYD DOLPHIN, konfor ve verimlilik odaklı bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Geniş iç hacmi ve yüksek teknoloji donanımlarıyla segmentinde öne çıkan BYD DOLPHIN, 2024 AutoBest Ödülü’nü kazanarak kalite ve verimliliğini tescilledi. BYD’nin kendi geliştirdiği e-Platform 3.0 üzerinde yükselen model, Lityum Demir Fosfat (LFP) teknolojisine sahip 60.4 kWsa kapasiteli Blade Batarya ile güvenlik, dayanıklılık ve performans konusunda yüksek standartlar sunuyor.

204 PS güç ve 310 Nm tork üreten elektrik motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 7 saniyede tamamlayan DOLPHIN, 160 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. WLTP ölçümlerine göre 427 km WLTP menzil ve 15.9 kWsa karma  enerji tüketimi sunan model, 110 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde bataryasını yüzde 30’dan yüzde 80’e 26 dakikada şarj edebiliyor. Gelişmiş enerji tasarrufu sağlayan ısı pompası sistemi ise standart olarak sunuluyor.

Euro NCAP’ten 5 yıldız alan BYD DOLPHIN, markanın diğer modellerinde olduğu gibi uzaktan bağlantı özellikleriyle kullanıcılarına üst düzey konfor sunuyor. Türkiye’deki BYD sahipleri ise uzaktan güncelleme (OTA) sistemi sayesinde araçlarını servise gitmeye gerek kalmadan güncelleyerek her zaman en güncel teknolojiye sahip olabiliyor.

 

YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u

YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.

 

Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.

 

Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.

 

49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.

 

Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.

 

YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu

BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.

 

Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.

 

BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.

 

YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin Ar-Ge gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.

 

 

 

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı

Türkiye elektrikli mobilite sektöründe bir ilk olan şarj istasyon tesisi WAT Şarj HUB, Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hizmete açıldı. 

WAT’ın 500’üncü şarj lokasyonu olan bu öncü tesis, yalnızca araçlara şarj hizmeti sunmakla kalmıyor; 7/24 açık olan tesiste dinlenme ve aktivite alanları, hijyen standartlarına uygun tuvaletler ve yiyecek-içecek otomatları bulunuyor. Böylece yolcular, aileler ve evcil hayvanlar için keyifli bir mola noktası oluşturuyor. Ayrıca, 4 adet 180 kW ve 2 adet 360 kW ultra hızlı şarj istasyonuyla aynı anda 12 araca enerji sağlama kapasitesine sahip ve güneş enerjisi destekli altyapısıyla sürdürülebilirliği merkeze alan bu öncü tesis, şehir içi ve şehirler arası yollarda yaygınlaştırılması hedeflenen projelere de güçlü bir örnek teşkil ediyor.

Türkiye’de elektrikli araç şarj noktalarını, yalnızca enerji alınan duraklar olmaktan çıkararak kullanıcı alışkanlıklarını yeniden şekillendirecek bir deneyim alanına dönüştürmeyi hedefleyen Koç Topluluğu şirketi WAT Mobilite, bu vizyon doğrultusunda Türkiye’de bir ilk olan WAT Şarj HUB tesisini ve aynı zamanda 500’üncü şarj lokasyonunu Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hayata geçirdi. Proje, sürdürülebilirlik yaklaşımıyla kullanıcı konforunu birleştirerek yolculuk deneyimini yeniden tanımlıyor.

WAT Şarj HUB, yalnızca araçların şarj edildiği bir nokta değil; yolculukların daha konforlu hale geldiği yeni bir durak olarak tasarlandı. 7/24 hizmet veren tesiste dinlenme ve aktivite alanları, temel ihtiyaçların giderileceği hijyenik tuvaletler ve yiyecek-içecek otomatları elektrikli araç kullanıcıları haricinde tüm ziyaretçilerine sosyal bir deneyim alanı sunuluyor. Yerel toplulukları destekleme vizyonu doğrultusunda, bölgeye özgü zeytinyağı üretimine katkı sağlıyor. Sezon dönemlerinde, tesiste zeytinyağı satışına ayrılmış özel alanlar bulunacak. Şarj süreci boyunca kullanıcılar yalnız bırakılmıyor; sahada bulunan WAT Mobilite sorumluları, destek ve yönlendirme sağlayarak güvenli ve keyifli bir deneyim yaşatıyor. Böylece elektrikli araç kullanıcıları için şarj molası, artık sadece beklemek değil; ailelerin, yolcuların ve evcil hayvanların da faydalanabildiği yeni nesil bir yolculuk alışkanlığına dönüşüyor.

 

 

Yılda 48.469 kWh temiz enerji üretiliyor

520 ağaca eşdeğer fayda sağlanıyor

WAT Şarj HUB, 4 adet 180 kW ve 2 adet 360 kW ultra hızlı şarj istasyonuyla aynı anda 12 araca yüksek performansla şarj hizmeti sunuyor. Şarj istasyonlarının ve tesisin enerji ihtiyacı güneş enerjisiyle destekleniyor. Bu sayede yılda 48.469 kWh temiz enerji üretilerek; dizel araç ile 70.619 km seyahate eş değer 18.926 kg CO₂ salınımı engelleniyor, 520 ağacın korunmasına eşdeğer çevresel fayda sağlanıyor. Böylece güçlü teknolojik altyapı, sürdürülebilir gelecek vizyonuyla buluşuyor. WAT Mobilite’nin Fenerbahçe Kalamış Marina ve Bodrum Koçtaş’ta hayata geçirdiği güneş enerjisi destekli şarj noktalarıyla başlayan bu yaklaşım, WAT Şarj HUB ile bir adım daha öteye gidip şehirlerarası yolculuklara taşınıyor ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye çıkarıyor.

Benzer projeler şehirlerarası ve şehir içlerinde uygulanacak

Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen bu konsept, elektrikli araç kullanıcılarının yolculuk deneyimini geliştirmeyi amaçlıyor. WAT Şarj HUB, artık yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılayan bir tesis değil; aynı zamanda geleceğin yolculuk alışkanlıklarını şekillendiren yeni bir standart sağlıyor. Milas-Muğla’da açılan bu ilk tesisin ardından, önümüzdeki dönemde benzer projeler hem şehirlerarası hem de şehir içi yollarda hayata geçirilecek. Şarj molalarını yalnızca enerji dolumu değil, yolculuk deneyimini zenginleştiren bir fırsata dönüştürüyor. Tesis, 6 Eylül’den itibaren ilk ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

Alp Karahasanoğlu: “Yeni nesil bir alışkanlığın öncüsü oluyoruz.”

WAT Şarj HUB ile elektrikli araç kullanıcılarının yolculuk deneyimini tamamen yeniden tanımladıklarına dikkat çeken WAT Mobilite & WAT Motor Genel Müdürü Alp Karahasanoğlu, “Türkiye’de bir ilk olan ve WAT Mobilite’nin 500’üncü şarj lokasyonu olarak devreye alınan bu tesisimiz, yalnızca araçları şarj etmekle kalmıyor; aynı zamanda ailelerin, yolcuların ve evcil hayvanların keyifle vakit geçirebileceği, modern ve konforlu bir durak sunuyor. Güneş enerjisi destekli altyapımız sayesinde sürdürülebilirliği merkeze alıyor, çevresel etkileri azaltarak şehirlerarası yolculuklarda yeni nesil bir alışkanlığın öncüsü oluyoruz. Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hayata geçirdiğimiz bu öncü tesis, önümüzdeki dönemde şehirlerarası ve şehir içi yollarımızda yaygınlaşacak projelerimiz için de ilham verici bir örnek teşkil ediyor.”

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

JAECOO 7’de Eylül Ayına Özel 1 Milyon TL’ye Varan Finansman Fırsatı!

JAECOO, eylül ayında Türk tüketicilere premium off-road SUV modeli JAECOO 7’de dikkat çekici finansman teklifleri sunuyor. Bu kapsamda JAECOO, 1 milyon TL’ye varan cazip kredi seçenekleri ve avantajlı fiyatlar ile yeni bir otomobil satın almak isteyen kullanıcılara avantajlar sağlıyor.

İlk premium off-road SUV modeli JAECOO 7 ile Türkiye’de 1 yıl gibi kısa sürede önemli bir satış başarısı elde eden JAECOO, eylül ayında sunduğu avantajlı finansman olanakları ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda üstün teknolojisi ve benzersiz arazi sürüş fonksiyonları ile Türkiye arazi SUV pazarına yeni bir soluk getiren JAECOO 7’nin  Evolve (4×4) versiyonu, ticari müşterilere özel 400.000 TL 6 ay yüzde 0 faizli kredi veya 1 milyon TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 2,81 faizli kredi avantajlarıyla 2.725.000 TL’den başlayan fiyatlardan yararlanabiliyor. JAECOO 7’nin Revive 4×2 versiyonu ise eylül ayına özel 2.550.000 TL’den başlayan fiyatlarla yeni kullanıcılarını bekliyor.

Maceraya hazır premium SUV JAECOO 7!

Premium, şehirli off-road SUV modeli JAECOO 7, iddialı tasarımı ve üstün off-road performansıyla Türk kullanıcısının dikkatini çekmeyi başardı. JAECOO 7, “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” sloganıyla modern şehir tarzını off-road estetiği ile birleştiren iddialı çizgilerle, klasik tasarım öğelerini miras alıyor. Modern tasarımlı ön ızgarası ve matris LED farları ile güçlü bir görünüm ortaya koyarken, 19 inçlik jantları zarafeti güçlü görünümle birleştiriyor.

Buna ek olarak JAECOO 7, off-road sürüşlerinde devrim yaratan ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatılıyor. Kum, kar ve off-road da dahil olmak üzere yedi sürüş modu sunan bu sistem, farklı sürüş gereksinimlerine mükemmel bir çözüm sunuyor. Üst düzey kalite ve mükemmel sürüş deneyimiyle öne çıkan JAECOO 7’nin akıllı kokpiti ise üstün tepki hızı, akıcı performansı ve gelişmiş kullanım özellikleri için sektördeki en gelişmiş Snapdragon 8155 çiple donatıldı. Modelin 14,8 inçlik bilgi-eğlence ekranı, gelişmiş ve sürükleyici bir teknolojik deneyim sağlıyor. Yeni sektör lideri sanal gösterge paneli ve 540° gelişmiş görüş sistemi ile sürücülerin çevreleriyle ilgili bilgilere zahmetsizce erişmelerini sağlayarak sürüş güvenliğini artırırken,  kullanıcılara sorunsuz bir off-road yolculuğu sağlıyor. Ayrıca benzersiz 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi ile 64 renkli ortam aydınlatması bir araya gelerek sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.