Connect with us

Elektrikli Araçlar

Renault Zoe: Elektrikli Araçların Şampiyonu!

Merhaba otomobil severler! Bugün size elektrikli araç dünyasının bir yıldızından bahsedeceğim: Renault Zoe. Hem çevre dostu olması hem de şık tasarımıyla dikkat çeken bu araç, sizi elektrikli araçların heyecan verici dünyasına davet ediyor.

Renault Zoe, tamamen elektrikli bir otomobil olup, sıfır emisyon salınımıyla çevreye dost bir sürüş deneyimi sunuyor. Şehir içi kullanıma uygun olan bu araç, günlük yaşamınızı kolaylaştırırken çevreye olan duyarlılığınızı da arttırıyor. Artık trafikte sıkışıp kalmak veya yakıt masraflarıyla uğraşmak zorunda değilsiniz!

Renault Zoe’nin tasarımı da göz kamaştırıyor. Modern hatları, akıcı formu ve zarif detaylarıyla dikkat çeken bu araç, herkesin gözdesi olmayı başarıyor. Şehirde şıklığınızı ve tarzınızı yansıtmak istiyorsanız, Renault Zoe tam size göre!

Peki, Renault Zoe’nin performansı nasıl dersiniz? Elektrikli araçlar hakkında sıkça duyduğumuz bir şey var: “Elektrikli araçlar hızlı değildir.” Ancak Renault Zoe, bu düşüncenizi tamamen değiştirecek. 135 beygirlik gücü ve 245 Nm torkuyla hızlanma konusunda sizi şaşırtacak. Şehir içindeki manevralarınızı kolaylaştıran bu güçlü performans, size keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor.

Renault Zoe’nin bir diğer avantajı da şarj süresi. Artık saatlerce şarj beklemek zorunda değilsiniz. Hızlı şarj özelliği sayesinde, sadece 30 dakikada %80’e kadar şarj olabiliyor. Böylece uzun yolculuklarınızda bile aracınızı hızlı bir şekilde şarj edebilirsiniz. Ayrıca evdeki prizden şarj etme imkanı da sunan Renault Zoe, günlük kullanımınızı kolaylaştırıyor.

Bir elektrikli araçta en önemli konulardan biri de menzilidir. Renault Zoe’nin menzili ise oldukça etkileyici. 395 km’ye kadar menzil sunan bu araç, günlük ihtiyaçlarınızı rahatlıkla karşılayacak bir performans sergiliyor. Artık şarj noktalarını düşünmek veya menzil endişesi yaşamak zorunda değilsiniz!

Renault Zoe’nin iç mekanı da sizi şaşırtacak. Ferah ve modern tasarımıyla dikkat çeken bu araç, konforlu bir sürüş deneyimi sunuyor. Yüksek kaliteli malzemelerin kullanıldığı iç mekan, size lüks bir his yaşatıyor. Ayrıca geniş bagaj hacmiyle de günlük ihtiyaçlarınızı kolayca taşıyabilirsiniz.

Sonuç olarak, Renault Zoe elektrikli araç dünyasının şampiyonlarından biridir. Çevre dostu olması, şık tasarımı, güçlü performansı ve pratik kullanımıyla herkesin beğenisini kazanmayı başarıyor. Artık elektrikli araçlara geçmek için daha fazla beklemenize gerek yok. Renault Zoe ile sürdürülebilir bir geleceğe adım atın ve keyifli bir sürüş deneyimi yaşayın!

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araba Bakımı

DİZAYNVIP, yapay zeka ile otomobilleri konuşturacak

DİZAYNVIP’in tamamen yerli ‘Dtec’ adlı yapay zeka asistanı sayesinde, aracınıza bindiğinizde Dtec sizi karşılayacak ve sürüş deneyiminiz boyunca sizinle iletişim kuracak. Sorduğunuz her şey yanıt alabileceksiniz.

35 yıldır yaklaşık 4 bin aracı müşterinin hayaline göre lüks ve özel tasarımlarla yeniden şekillendiren DİZAYNVIP, yenilikçi yaklaşımıyla araçlarda Dtec yapay zeka ve Web3 teknolojileri ile devrim niteliğinde bir yolculuğa başlıyor. Tamamen yerli ‘Dtec’ adlı yapay zeka asistanı sayesinde sürücüler artık araçlarını sesli komutlarla uzaktan kontrol ederek, gelişmiş yapay zeka araç etkileşimleri ve araçları ile diğer akıllı cihazlar arasında sorunsuz iletişim gibi son teknoloji özellikler sağlayacak.
Ödüllü lüks otomobil tasarım şirketi DİZAYNVIP, yapay zeka destekli akıllı mobilite alanında devrim niteliğinde bir ortaklık kurdu. Blok zinciri ve yapay zeka tabanlı teknolojiler kullanan Dtec ile yapılan bu stratejik iş birliği, lüks araç tasarımını Nesnelerin İnterneti (Internet of Things, IoT) entegrasyonu ile birleştirerek sektörde yeni bir dönüm noktasını işaret ediyor.

Bu ortaklık kapsamında, Dtec’in yapay zeka tabanlı “Dtec Assistant” teknolojisi DİZAYNVIP’in lüks araç projelerine entegre edilerek sesli kontrol ve kişiselleştirilmiş yapay zeka deneyimleri sunulacak. Böylece DİZAYNVIP, müşteri taleplerine yanıt olarak araç içi rahatlık, güvenlik ve bağlantılı yaşam deneyimlerini bir üst seviyeye taşıyacak.

Ortaklık, modern ve lüks araçların hem işlevsel hem de estetik yönlerini geliştiren, gelişmiş yapay zeka destekli çözümler yaratmaya odaklanacak. Dtec’in yapay zeka, blok zinciri ve IoT sistemlerindeki uzmanlığı ile DİZAYNVIP’in lüks araç tasarımındaki mükemmelliği bir araya geldiğinde, iş birliği sürücüler ve yolcular için benzersiz deneyimler sunmayı hedefliyor.

dizayn-vip-erbakan-malkoc-4.jpg

Yapay Zeka Tabanlı Akıllı Asistan Lüks Tasarımla Buluşuyor

Dtec, yapay zeka, blok zinciri, Web3 ve IoT teknolojilerinde uzman bir ekip tarafından yönetiliyor ve bu ekip, bağlantılı araçlarla etkileşimi dönüştürme vizyonuyla hareket ediyor. Ekip üyeleri, otomotiv ve teknoloji sektörlerinde çığır açan deneyimlere sahip liderler, Web3 ekonomistleri ve yapay zeka mühendislerinden oluşuyor.

Bu iş birliği sayesinde Dtec’in yapay zeka destekli araç asistanı Dtec Assistant (DtecA) ve IoT ekosistemi DİZAYNVIP’in özel araç projelerine entegre edilecek.

Bu yenilikçi çözümler, araçlarda veri güvenliği ve kullanıcı gizliliğine öncelik verirken, blok zinciri teknolojisi sayesinde şeffaf bir ekosistem sunuyor. Kullanıcılar bu sayede, gelişen bir dijital mobilite sisteminin parçası olmaya davet ediliyor.

dizayn-vip-erbakan-malkoc-1.jpg

“En Akıllı Arabayı Ürettik”

DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, yapılan iş birliği hakkındaki düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Yapay zeka kullanarak ‘en akıllı arabayı’ ürettik. Aracınıza bindiğinizde Dtec sizi karşılıyor ve sürüş deneyiminiz boyunca sizinle iletişim kuruyor. Sorduğunuz her şeye yanıt alabiliyorsunuz. Bu teknolojiyle milyarlarca Euro’yu ülkemize getirmeyi hedefliyoruz. Dtec ile yaptığımız bu ortaklık, akıllı, lüks araçların geleceğine doğru atılmış güçlü bir adım. Birlikte, tasarım ve işlevsellik açısından mümkün olanın sınırlarını zorluyor ve müşterilerimizin her iki alanın da en iyisini deneyimlemesini sağlıyoruz. DİZAYNVIP ve Dtec iş birliği akıllı, lüks mobiliteye yeni bir soluk getiriyoruz.” Dedi.

Duygusal Bağ Kuruluyor

Dünyadaki cansız en akıllı insanın yapay zeka olduğunu söyleyen Erbakan Malkoç, şu bilgileri verdi: “Sesle mekaniğe komut verdiğimiz, yanıt aldığımız ve araçla duygusal bağ kurduğumuz teknolojiyi zaten uyguluyorduk. Şimdi bunu yapay zeka ile birleştirip, saniyenin 4’te 1’inde 100 bin siteyi birbiriyle kesiştirerek en doğru bilgiyi alıyoruz. Örneğin; bir Japon konuşacak ve ben Türkçe duyacağım. Ben Türkçe konuşacağım, o Japonca duyacak. Anlık olarak çeviri yapıp, insanların karşılıklı olarak iletişim kurmasına olanak sağlayacağız. DTEC sadece bir yapay zeka değil, Türkiye’nin otomotiv sektöründe ne kadar ileri bir noktaya geldiğinin ve dünya çapında lider teknolojiler geliştirdiğinin de kanıtı. Kablolama, yazılım, teknoloji, yapay zeka, ses ve konuşma sistemleri, kısacası bir aracın tüm dijital yapısını yöneten bir sistem. Sadece bir araçta değil, hayatın her alanında kullanılabilir. Bu teknoloji ile aracınızı, evinizi, ofisinizi, garajınızı aklınıza gelebilecek her yerde kullanmak üzere teknoloji asistanınız olarak düşünün. DTEC tamamen yerli ve milli, Türk mühendislerin geliştirdiği, doğal dil işleme (NLP) yetenekleri kendine ait olan bir sistem. Bu durum, Türkiye’nin teknoloji alanındaki yeteneklerini ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Uluslararası standartlarda mühendislik ve Ar-Ge çalışmalarını yürüterek, yerli üretimi ve inovasyonu teşvik etmeyi hedefliyoruz.”

Sektör 2 Trilyon Dolara Koşuyor

Günümüzde her sektörün artık yapay zekadan etkilendiğine dikkat çeken DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç şöyle devam etti: “Yapay zeka teknolojileri tüm dünyada hızla gelişiyor. Yapılan araştırmalar 2022 yılında 428 milyar dolar hacme sahip olan küresel yapay zeka pazarının bu yıl 515 milyar doları aşacağını gösteriyor. 2030 yılında ise bu alanın 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Yapay zekanın her sektörde yarattığı derin etkiler de günlük yaşantımızda her geçen gün daha fazla kendisini gösteriyor. Alışverişten sağlığa, bankacılıktan lojistiğe kadar pek çok alanda etkisini artıran yapay zeka teknolojisinin otonom araçlarla birleşmesi, akıllı ulaşım sistemlerini de öne çıkarıyor.”

Dtec ile Geleceğin Alışveriş Deneyimi

Dtec olarak, alışveriş deneyiminde de yeni bir dikey oluşturmayı hedeflediklerini belirten DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, “Gelişmiş doğal dil işleme modelimiz sayesinde kişiler, karşılarında uzman bir satıcı varmış gibi ürünlerle ilgili sorular sorabiliyor, detaylı yanıtlar alabiliyor ve alışverişlerini sadece konuşarak tamamlayabiliyorlar. Ürünleri karşılaştırma, öneride bulunma ve müşteriyi tanıma özelliklerimiz sayesinde, kullanıcılar ihtiyaçlarına tam olarak uyan ürünleri hızlıca bulabiliyor. 22 dil desteği ve donanım bağımsız yapımız sayesinde Dtec’i e-ticaret, online marketler, tatil ve bilet rezervasyonu platformları gibi birçok sektöre entegre edebiliyoruz, bu da hem işlem sayısını hem de alışveriş hızını artırmamıza olanak tanıyor” dedi.

Kaynak: OTOPODYUM

Continue Reading

Araba Bakımı

Elektrikli Araçlarda Yanlış Lastik ve Fren Sistemi Seçimi Yapmayın!

Elektrikli araçların yaygınlaşması otomotiv sektöründe devrim niteliğinde gelişmelerle devam ederken, sürüş dinamikleri ve güvenlik önlemlerine dair pek çok konu yeniden gözden geçiriliyor. Bu çerçevede Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, elektrikli araçların geleneksel araçlardan çok farklı sürüş karakteristiklerine sahip olduğunu belirterek, lastiklerin ve fren sistemlerinin bu değişimden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre de üreticinin tavsiye ettiği normlara sahip olmayan lastik ve fren sistemi kullanımı, direkt olarak sürüş menzilini düşürüyor.

İçten yanmalı motorların aksine aktarmalı bir hızlanma metodolojisine sahip olmayan elektrikli araçlarla ilgili olarak Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı hem sürücüler hem de servisler için belirli tavsiyelerde bulundu. Yüksek tork kapasitesiyle ani hızlanma kabiliyeti çok yüksek olan elektrikli araçlarda özellikle fren sistemi ve lastik taleplerinin tamamen değiştiğini ifade eden Aşçı, “2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araçlarda kullanılan lastiklerin geleneksel araç lastiklerine oranla yüzde 30 daha fazla dayanıklılık ve yüzde 20 daha az yuvarlanma direncine sahip olması gerektiği vurgulanıyor.” açıklamasını yaptı.

Lastik, fren ve yürüyen aksam üreticileri yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladı

“Elektrikli araçlar, yüksek performans ve çevre dostu teknolojilerle donatılmış olsa da araçların güvenli ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için sürüş sistemlerinin de yenilikçi çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.” diyen Aşçı; üreticilerin ve tedarikçilerin, lastik, fren ve diğer yürüyen aksam bileşenlerini bu yeni sürüş gereksinimlerine göre optimize etmeye devam ettiğini, yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladığını söyledi.

Lastik seçiminde mutlaka araç üreticisinin tavsiyesine uyulmalı

Diğer yandan elektrikli araçların yüksek tork ve beygir gücüne sahip olması, lastik seçiminde üretici firmaların verdiği spesifikasyonlara uyumlu olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle yazlık ve kışlık lastik seçiminde, araçların fabrika çıkışıyla belirlenmiş olan kriterlere uygun lastiklerin tercih edilmesi, güvenli sürüş için büyük önem arz ediyor.

 

Elektriklilerde yanlış fren ve lastik seçimi direkt menzili düşürüyor

Elektrikli araçların sahip olduğu rejeneratif frenleme sistemleri, geleneksel fren sistemlerinden farklı çalışıyor ve daha az enerji kaybı sağlayarak hem araç performansını artırmakta hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Öyle ki 2024 verilerine göre rejeneratif frenleme sistemi, elektrikli araçların menzilini ortalama yüzde 10 artırıyor.  Saim Aşçı, bu konuların hem üretici hem de kullanıcı bazında farkındalık oluşturması gerektiğini vurgularken, özellikle elektrikli araç kullanıcılarının lastik ve fren sistemlerine dair bilinçli seçimler yapmasının önemine işaret etti:

“Elektrikli araçların yüksek tork ve ani hızlanma kapasiteleri, sürücü deneyimini daha dinamik hale getirirken, bu araçların güvenli kullanımını sağlamak için lastik ve fren sistemlerinin de aynı oranda gelişmesi gerekli. Geleneksel araçlardan farklı olarak, elektrikli araçlarda enerji verimliliği sadece motor performansıyla değil, lastiklerin yol tutuşu ve frenleme kabiliyetleriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple, sürücülerin hem performans hem de güvenlik için araç üreticilerinin belirttiği teknik kriterlere uygun lastik ve fren seçimleri yapması, servislerin de bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.”

araçların yaygınlaşması otomotiv sektöründe devrim niteliğinde gelişmelerle devam ederken, sürüş dinamikleri ve güvenlik önlemlerine dair pek çok konu yeniden gözden geçiriliyor. Bu çerçevede Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, elektrikli araçların geleneksel araçlardan çok farklı sürüş karakteristiklerine sahip olduğunu belirterek, lastiklerin ve fren sistemlerinin bu değişimden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre de üreticinin tavsiye ettiği normlara sahip olmayan lastik ve fren sistemi kullanımı, direkt olarak sürüş menzilini düşürüyor.

İçten yanmalı motorların aksine aktarmalı bir hızlanma metodolojisine sahip olmayan elektrikli araçlarla ilgili olarak Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı hem sürücüler hem de servisler için belirli tavsiyelerde bulundu. Yüksek tork kapasitesiyle ani hızlanma kabiliyeti çok yüksek olan elektrikli araçlarda özellikle fren sistemi ve lastik taleplerinin tamamen değiştiğini ifade eden Aşçı, “2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araçlarda kullanılan lastiklerin geleneksel araç lastiklerine oranla yüzde 30 daha fazla dayanıklılık ve yüzde 20 daha az yuvarlanma direncine sahip olması gerektiği vurgulanıyor.” açıklamasını yaptı.

Lastik, fren ve yürüyen aksam üreticileri yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladı

“Elektrikli araçlar, yüksek performans ve çevre dostu teknolojilerle donatılmış olsa da araçların güvenli ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için sürüş sistemlerinin de yenilikçi çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.” diyen Aşçı; üreticilerin ve tedarikçilerin, lastik, fren ve diğer yürüyen aksam bileşenlerini bu yeni sürüş gereksinimlerine göre optimize etmeye devam ettiğini, yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladığını söyledi.

Lastik seçiminde mutlaka araç üreticisinin tavsiyesine uyulmalı

Diğer yandan elektrikli araçların yüksek tork ve beygir gücüne sahip olması, lastik seçiminde üretici firmaların verdiği spesifikasyonlara uyumlu olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle yazlık ve kışlık lastik seçiminde, araçların fabrika çıkışıyla belirlenmiş olan kriterlere uygun lastiklerin tercih edilmesi, güvenli sürüş için büyük önem arz ediyor.

 

Elektriklilerde yanlış fren ve lastik seçimi direkt menzili düşürüyor

Elektrikli araçların sahip olduğu rejeneratif frenleme sistemleri, geleneksel fren sistemlerinden farklı çalışıyor ve daha az enerji kaybı sağlayarak hem araç performansını artırmakta hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Öyle ki 2024 verilerine göre rejeneratif frenleme sistemi, elektrikli araçların menzilini ortalama yüzde 10 artırıyor.  Saim Aşçı, bu konuların hem üretici hem de kullanıcı bazında farkındalık oluşturması gerektiğini vurgularken, özellikle elektrikli araç kullanıcılarının lastik ve fren sistemlerine dair bilinçli seçimler yapmasının önemine işaret etti:

“Elektrikli araçların yüksek tork ve ani hızlanma kapasiteleri, sürücü deneyimini daha dinamik hale getirirken, bu araçların güvenli kullanımını sağlamak için lastik ve fren sistemlerinin de aynı oranda gelişmesi gerekli. Geleneksel araçlardan farklı olarak, elektrikli araçlarda enerji verimliliği sadece motor performansıyla değil, lastiklerin yol tutuşu ve frenleme kabiliyetleriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple, sürücülerin hem performans hem de güvenlik için araç üreticilerinin belirttiği teknik kriterlere uygun lastik ve fren seçimleri yapması, servislerin de bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.”

Continue Reading

Blog

Yokuşa ve Kaygan Zemine Meydan Okuyan 4X4 MG Elektrikli Modellerinde Kaçırılmayacak Fırsat!

MG, Türkiye’de güvenli, premium ve yenilikçi modelleriyle tüm dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Marka, MG Ready Programı kapsamında üstün performans sunan, dört tekerlekten çekiş sistemine sahip elektrikli MG4 XPOWER ve Marvel R Performance modelleri için çok avantajlı satın alım koşullarını devreye aldı. Kullanıcılar, teslime hazır ve plakalı MG4 XPOWER modeline 1 milyon 990 bin TL, Marvel R Performance modeline ise 2 milyon 990 bin TL’lik çok özel fiyatlarla sahip olabiliyor. MG, ileri teknoloji ürünü iki güçlü modeli için de avantajlı fiyatlara ek; ticari müşterilere 700 bin TL 12 ay vadeli ve yüzde 1.99 faizli kredi imkanı sunuyor. Ticari kredi avantajından faydalanmayan bireysel müşteriler için ise MG4 XPOWER modeline özel 300.000 TL 12 ay yüzde 0 faizli kredi imkânı bulunuyor. 

 

Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv’in temsil ettiği MG markası, MG Ready Programı kapsamında, üstün performans sunan, dört tekerlekten çekişli, %100 elektrikli, teslime hazır ve plakalı MG modelleri için benzersiz satış koşullarını devreye aldı. Program kapsamında, MG4 XPOWER modeli 1 milyon 990 bin TL, Marvel R Performance modeli ise 2 milyon 990 bin TL’lik avantajlı fiyatlarla MG yetkili satıcılarında sahiplerine kavuşmayı bekliyor. Menzil verimliliği ve performans açısından öne çıkan her iki modelde de ticari müşterilere 700 bin TL 12 ay vadeli ve yüzde 1.99 faizli kredi imkânı sunuluyor. Ticari kredi imkanından faydalanmayan bireysel müşteriler ise MG4 XPOWER modeline 300.000 TL 12 ay yüzde 0 faizli kredi avantajı ile sahip olabiliyor. Geniş yetkili satıcı ve servis ağıyla hızlı çözümler sunan MG markası, MG Ready Programı kapsamında teslime hazır plakalı MG modellerine hemen sahip olma ayrıcalığı tanıyor.

 

MG4 XPOWER performansıyla büyülüyor!

Doğuştan elektrikli MG4, %100 elektrikli platformu ile rakiplerinden ayrılıyor. Platformun bir avantajı olarak batarya, konumu itibarıyla otomobilde yüzde 50-50 gibi mükemmel bir ağırlık dağılımı oluşturuyor. 4 tekerlekten çekişli sürüş sistemi sayesinde üstün bir yol tutuşa imkân tanıyan MG4 XPOWER, 435 PS güç üreterek sürüş deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Boyutları itibarıyla geniş ve konforlu bir model olarak dikkat çeken MG4 XPOWER, üstün performansı sürüş konforu ile birleştiriyor. Donanım özellikleri ve güvenlik bakımından çok gelişmiş iddialı model, MG Pilot Teknolojik Sürüş Destek Sistemi’ne dahil sürüş asistanları ile sürüş konforu ve güvenliğini artırıyor.

Çift motorlu olarak yollara çıkan MG4 XPOWER, 320 kW (435 PS) güç ve 600 Nm tork üretirken 0-100 km/s hızlanmasını 3.8 saniye gibi üstün bir sürede tamamlıyor. Model ayrıca aerodinamik tasarımı sayesinde rüzgâr direncini düşürerek hem uzun menzil hem iyi bir performans sunuyor. MG4 XPOWER’ın sahip olduğu 140 kW DC şarj kapasitesi ile batarya doluluk oranı yalnızca 26 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e çıkıyor.

 

Geniş, güçlü ve %100 elektrikli Marvel R!

 Boyutları ve premium donanım özellikleriyle segmentinde öne çıkan Marvel R Performance’ın, ikisi arkada, biri önde yer alan üç motoru 212 kW (288 PS) kombine güç üreterek performans beklentilerini iyi bir şekilde karşılıyor. Dört tekerlekten çekiş sistemi ile donatılan Marvel R Performance, 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 4.9 saniyede tamamlıyor. WLTP’ye göre 370 km menzil sunan Marvel R Performance, MG Pilot Teknolojik Sürüş Destek Sistemi ile sürüş güvenliği ve konforunu üst seviyeye taşıyor. Marvel R Performance’ta hafızalı sürücü koltuğu ve yan aynalar, Bader Napa deri koltuklar, ısıtma ve havalandırma fonksiyonlu ön koltuklar, sanal pedallı elektrikli bagaj kapağı, 9 hoparlörlü BOSE ses sistemi, ambiyans aydınlatma ve panoramik cam tavan gibi premium donanım özellikleri standart olarak sunuluyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.