Connect with us

Elektrikli Araçlar

Togg T10X: Bir Elektrikli Harikası

Merhaba sevgili okuyucular! Bugün sizlere Türkiye’nin gururu olan Togg T10X hakkında detaylı bir yazı sunacağım. Bu elektrikli araç, sadece çevre dostu olmakla kalmayıp aynı zamanda şık tasarımı ve etkileyici sürüş dinamikleriyle de dikkat çekiyor.

Tasarım

Togg T10X, modern ve sportif bir tasarıma sahiptir. Keskin hatları, aerodinamik yapısı ve akıcı çizgileriyle gözleri kamaştırır. Hem şehir içi hem de şehir dışı kullanıma uygun olan bu araç, kompakt boyutlarıyla da kolay park edilebilir bir seçenektir.

Performans

Togg T10X, güçlü elektrik motoru sayesinde etkileyici bir performans sunar. 0’dan 100 km/s hıza sadece birkaç saniyede çıkabilen bu araç, anında torkuyla da sürücüsünü memnun eder. Ayrıca, yüksek kapasiteli bataryası sayesinde uzun mesafeleri rahatlıkla kat edebilirsiniz.

Sürüş Dinamikleri

Togg T10X, mükemmel bir sürüş deneyimi sunar. Elektrikli motorun sessiz çalışmasıyla sessiz bir sürüş keyfi yaşayabilirsiniz. Ayrıca, aracın düşük ağırlığı ve denge kontrol sistemi sayesinde virajlarda stabilite sağlar. Togg T10X, hızlı ve akıcı bir şekilde yol tutuşunu korurken, aynı zamanda konforlu bir sürüş sunar.

Özellikler

Togg T10X, birçok kullanışlı ve teknolojik özelliği içinde barındırır. İleri seviye güvenlik sistemleri, akıllı otomatik park asistanı, adaptif hız sabitleyici ve şerit takip asistanı gibi özelliklerle sürüşünüzü daha güvenli hale getirir. Ayrıca, geniş iç mekanı, yüksek kaliteli malzemeleri ve kullanıcı dostu bilgi-eğlence sistemiyle de konforlu bir sürüş deneyimi sunar.

Çevre Dostu

Togg T10X, elektrikli bir araç olduğu için çevre dostu bir seçenektir. Benzinli araçlara göre daha az karbon salınımı yapar ve böylece atmosfere daha az zarar verir. Ayrıca, enerji verimliliği sayesinde daha uzun mesafeleri daha az enerjiyle kat eder. Bu da hem çevreye hem de cebinize dost bir seçenek olduğunu gösterir.

Özetlemek gerekirse, Togg T10X hem çevre dostu olması hem de etkileyici tasarımı ve performansıyla dikkat çeken bir elektrikli araçtır. Sürüş dinamikleri, özellikleri ve çevre dostu yapısıyla herkesin beğenisini kazanmaya adaydır. Togg T10X ile sürdüğünüz her kilometrede, geleceğe bir adım daha atmış olursunuz.

Umarım bu yazı, Togg T10X hakkında size detaylı bir bilgi sunmuştur. Keyifli sürüşler dilerim!

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Nissan Vehicle To Grid (V2G) Teknolojisini 2026’dan İtibaren Piyasaya Sürecek

  • Vehicle to Grid(V2D)- Karbon nötr’e geçişi destekleyen ve bireysel elektrik faturalarını düşüren teknoloji
  • Nissan, Birleşik Krallık’ta AC tabanlı çözüm için Grid sertifikası alan ilk otomotiv markası
  • Lansman İngiltere’de başlayacak ve Avrupa pazarlarına yayılacak
  • Girişim, Nissan’ın The Arc iş planı ve taahhüdünü pekiştirecek

 

Nissan 2026’dan itibaren seçili elektrikli araçlarda uygun fiyatlı araç içi çift yönlü şarjı başlatacağını duyurdu. Bu girişim, Nissan’ın sürdürülebilir bir enerji ekosistemi yaratma vizyonu doğrultusunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Proje, Nissan’ın iş planı The Arc’ta yer alan, elektrikli araç geçişini mümkün kılan farklılaştırılmış inovasyon sunma ve yeni gelir kaynakları yaratma taahhüdünü pekiştiriyor. Ayrıca şirketin daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmaya yönelik uzun vadeli vizyonu Ambition 2030’u da destekliyor.

Elektrikli araç sahiplerinin araçlarının bataryasında depolanan elektriği evlerine güç sağlamak için kullanmalarına veya elektrik şebeke sağlayacılarına geri satmalarına olanak tanıyan Araçtan Şebekeye (V2G) teknolojisi ilk olarak Birleşik Krallık’ta piyasaya sürülecek ve bunu Avrupa’daki diğer pazarlar izleyecek.

Proje, Nissan’ın son on yılda dünya çapında gerçekleştirdiği yaklaşık 40 pilot proje ile V2G alanındaki kapsamlı deneyimiyle destekleniyor.

Nissan, Birleşik Krallık ulusal enerji tedarikine elektrik sağlamak için gereken AC tabanlı bir çözümle** G99 Şebeke kodu sertifikası alan ilk otomobil şirketi oldu.

Nissan Energy bayrağı altında kurulan şirketin amacı, V2G teknolojisini Avrupa ve ötesindeki pazarlarda yaygınlaştırmak, tüketicileri yerel altyapı ve yasal gerekliliklere uygun olarak AC veya DC tabanlı V2G çözümleriyle güçlendirmek olacak.

Araçtan şebekeye teknolojisinin faydaları

Müşteriler, Nissan’ın yerleşik çift yönlü V2G teknolojisini kullanarak bir EV’ye güç sağlamanın yıllık maliyetini %50** oranında azaltabilecek. Aynı teknoloji, şarjdan kaynaklanan net CO2 emisyonlarını da ortalama bir ev hanesi için elektrikli araç başına yılda %30 oranında azaltabilecek.

V2G teknolojisi ile donatılmış elektrikli araçlar, rüzgar veya güneş enerjisinden üretilen elektriği depolayarak ve gerektiğinde şebekeye geri yönlendirerek fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzına entegre edilmesinde ve karışımının artırılmasında önemli bir rol oynayabilecek..

Nissan’ın sunmayı planladığı çift yönlü sistemlerden biri olan ve Birleşik Krallık’ta sertifikalandırılan bu AC-çift yönlü sistem, daha düşük bir giriş maliyeti sağlamak için entegre bir yerleşik şarj cihazından yararlanacak ve teknolojinin daha fazla insan tarafından erişilebilir olmasını sağlayacak. Nissan, AC çift yönlü şarj cihazını bugün mevcut olan tek yönlü şarj cihazıyla karşılaştırılabilir bir fiyata sunmayı hedefliyor.

Nissan’ın V2G sistemi, giriş maliyetini düşürmenin yanı sıra, müşterilere özel bir Uygulama aracılığıyla enerjileri üzerinde tam kontrol ve esneklik sağlayacak.

Nottingham Üniversitesi de kampüs içindeki Creative Energy Homes’ta bir operasyon üssü sağlayarak ve akademik araştırmaları destekleyerek proje de önemli bir rol oynadı.

Nissan, diğer pazarlarda gerekli şebeke sertifikasyonunu elde etmek, sorunsuz bir kullanıcı deneyimi geliştirmek ve teknolojinin kullanılabilirliğini daha fazla müşteriye yaymak için bu ve diğer ortaklarla çalışmaya devam ediyor.

Nissan’ın sıfır emisyonlu sürüş sağlayan, temiz enerji kullanılarak şarj edilen ve şebekenin yanı sıra eve de güç sağlayabilen sürdürülebilir şekilde üretilmiş elektrikli araçlardan oluşan projesi tamamen entegre bir enerji ekosistemi oluşturma stratejisinin bir parçasını oluşturuyor.

Nissan Küresel Elektrifikasyon Ekosistemi ve EV Programları Başkan Yardımcısı Hugues Desmarchelier proje lansmanında şunları söyledi: “Müşterilerimize sunduğumuz bu teknoloji, otomobile bakış açımızı değiştirecek bir potansiyel taşıyor. Sadece A noktasından B noktasına gitmenin bir aracı olarak değil, aynı zamanda mobil bir enerji depolama birimi olarak, insanlara para tasarrufu sağlayabilir, enerji sistemlerimizin fosil yakıtlardan uzaklaşmasını destekleyebilir ve bizi karbonsuz bir geleceğe yaklaştırabilir.

“Nissan, teknolojiyi toplum yararına demokratikleştirmekten gurur duyuyor. İki yönlü şarj için yerleşik bir çözümde çığır açan bu gelişme, gelecekteki bir elektrikli aracı enerji kaynağınıza entegre etme maliyetinde önemli bir azalma ve aracı kullanım ömrü boyunca bir gelir kaynağı olarak kullanma becerisi sağlayacaktır.”

 

Nissan’ın Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya Bölgesi Başkanı Guillaume Cartier ise şu yorumda bulundu: “Bugün toplumun karşılaştığı en büyük zorluklardan biri enerji tedarikidir – bunu nasıl uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz hale getirebiliriz. Diye çalışmalarımıza devam ediyoruz.

“Nissan olarak, müşterilerimiz için enerjilerinin sadece elektrik santralinden değil, yol üzerindeki arabadan geldiği, tamamen entegre, esnek ve daha temiz bir gelecek görüyoruz.”

Gerçek anlamda sürdürülebilir bir şirket olmayı hedefleyen Nissan, Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya bölgesinde (AMIEO) benzersiz çeşitliliğini kullanarak herkes için daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünyaya katkıda bulunan yerel odaklı eylemleri ve ölçeklenebilir çözümleri teşvik etmektedir.

 

 

 

Continue Reading

Blog

Yeni JAECOO 7 PHEV 7 Ülkeyi Birbirine Bağlayacak!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO, 16 Ekim’de start alan JAECOO Uluslararası Kullanıcı Zirvesi ile birlikte başlayacak benzersiz bir maratona imza atıyor. Bu kapsamda markanın ultra yüksek menzilli yeni şarj edilebilir hibrit modeli JAECOO 7 PHEV, dünyanın dört bir yanındaki yedi ülkeden gelen basın mensupları ve fikir önderlerinin katılımıyla Guangzhou ve Wuhu şehirleri arasında uzun bir yolculuğa başlıyor. Bu yolculukta bir depo yakıtla toplamda 1300 km’lik oldukça uzun bir menzile ulaşmayı hedefleyen JAECOO 7 PHEV,  maraton yolculuğunda birçok özelliğini de sınayacak. Maraton tarzındaki ultra menzilli test yolculuğu, İtalya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya, Türkiye ve İngiltere dahil olmak üzere yine yedi ülkeden basın ve fikir önderlerini bir araya getirecek. Bu ultra uzun menzil maratonu, sadece JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını kapsamlı bir şekilde incelemekle ve teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda JAECOO’nun marka gücünü ve etkisini de gözler önüne seriyor.

Ekim ayında düzenlenen JAECOO Uluslararası Kullanıcı Zirvesi ile birlikte, markanın ultra yüksek menzilli yeni şarj edilebilir hibrit modeli JAECOO 7 PHEV, dünyanın dört bir yanındaki yedi ülkeyi birbirine bağlayacak yeni bir maraton yolculuğuna çıkıyor. Bu yolculukta bir depo yakıtla toplamda 1300 km’lik oldukça uzun bir menzile ulaşmayı hedefleyen JAECOO 7 PHEV, bu uzun maraton yolculuğunda birçok özelliğini sınayacak.

JAECOO’nun güncel mühendislik çalışmalarının en önemli örneklerinden biri olan JAECOO 7 PHEV’in yedi ülkeyi birbirine bağlayacak olan bu yol testi, modelin performansını mercek altına almak ve kalitesini dünyaya göstermek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Ayrıca, JAECOO 7 PHEV, bu etkinlikte üstün performansı, yenilikçi teknolojisi ve güvenilir kalitesiyle sektörün gelişimine yeni bir canlılık ve ivme kazandıracak.

Yedi ülkeden basın mensupları ultra uzun menzil maratonu için bir araya geldi

Yedi ülkeyi kapsayan maraton tarzındaki ultra menzilli test yolculuğu, İtalya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya, Türkiye ve İngiltere dahil olmak üzere yine yedi ülkeden basın ve fikir önderlerini bir araya getiriyor. Bununla birlikte dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılar da canlı yayın üzerinden JAECOO 7 PHEV’in rotasını takip edebilecek ve farklı ortamlardaki üstün performansına tanık olabilecekler.

Gerçek kullanım senaryosunda 1300 km’yi aşan test maratonu!

Ultra uzun menzil maratonunun başlangıç noktası Guangzhou olarak belirlendi. Modern ve yenilikçi atmosferiyle yaşam dolu ve canlı bir şehir olan Guangzhou, yolculuğa çıkmak üzere olan JAECOO 7 PHEV’e güç katıyor. Bitiş noktası ise köklü bir geçmişe sahip olan Wuhu olarak belirlendi. Kültürel miras ve yıllar içinde biriken anılara sahip olan Wuhu şehri, JAECOO 7 PHEV’in yeni bir efsane yazmasını bekliyor. Şarj edilebilir hibrit güç-aktarma organına sahip olan modelin toplam yolculuğun 1300 kilometrenin üzerinde olması bekleniyor. Bu ultra uzun menzil maratonu, kullanıcıların gerçek araç kullanım senaryolarıyla da yakından ilişkili olacak. Rota tasarımı; sabah yoğun saatlerde trafik sıkışıklığı, ulusal yollar ve otoyollar gibi farklı sürüş koşullarını kapsıyor. Yedi farklı ülkeden katılan basın mensupları, profesyonel ekipmanlar ve profesyonel bakış açısıyla JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını izleyecek, gözlemleyecek, kayıt altına alacak ve tüketicilere kapsamlı ve objektif performans verileri sağlayacak.

JAECOO 7 PHEV, bu dayanıklılık testini tamamladığında sadece JAECOO’nun otomotiv alanındaki üstün konumunu bir kez daha güçlü bir şekilde kanıtlamakla kalmayacak, aynı zamanda kullanıcıların menzil endişesini de kıracak. SHS (Süper Hibrit Sistem) teknolojisi sayesinde JAECOO 7 PHEV için bir depo yakıt kısıtlı bir enerji kaynağı olmanın ötesine geçiyor, uzun mesafeli seyahat özgürlüğünün kapısını açan altın bir anahtar niteliği taşıyor. Son derece uzun menzilli olması sürücüyü sık sık şarj istasyonu veya akaryakıt istasyonu arama zahmetinden kurtarırken, aynı zamanda sürüş maliyetlerini büyük ölçüde azaltıyor ve seyahatin rahatlığını ve konforunu artırıyor. Bu da, ister şehir içi yollar, ister engin doğa, ister aile gezileri veya isterse iş gezileri olsun, JAECOO 7 PHEV’in sürücülere benzersiz güven, huzur ve özgürlük sağlayabilmesi anlamına geliyor.

Süper Hibrit Sistem ile üstün verimlilik sunuyor

Bu test, iki veriyi gerçek dünya ölçümü ile teyit edecek. Buna göre JAECOO 7 PHEV, bünyesinde barındırdığı SHS teknolojisi sayesinde 90 km ile sınıfının en iyi tamamen elektrikli menziline ve 5,99 lt/100km ile sınıfının en düşük yakıt tüketimine ulaşıyor. Bu da kullanıcıların araçlarından iki kat keyif almalarını sağlıyor. JAECOO 7 PHEV, günlük kısa yolculuklarda da kullanıcıların, sessiz elektrikli sürüşün ve çevre dostu olmanın keyfini tam olarak yaşatan bir seyahat arkadaşına dönüşüyor. Ayrıca JAECOO 7’nin PHEV modeli, elektrik enerjisi tükendiğinde, 100 kilometrede 5,99 litre yakıt tüketimi değeriyle ekonomik ve pratik bir işe gidip-gelme yardımcısı görevi görecek. Böylece JAECOO 7 PHEV, enerjisi bittiğinde de verimli ve enerji tasarruflu yapısıyla işe gidiş-gelme maliyetini önemli oranda azaltacak. Böyle bir çözüm sadece kullanıcıların çevre dostu seyahat arayışını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda hibrit araçların ekonomisini de beraberinde getiriyor. JAECOO 7 PHEV, bu testi başarıyla tamamlayarak tek bir araçta iki keyfi bir arada yaşama avantajı sunacak ve modern şehir ulaşımında sayısız olanakların kapısını aralayacak.

Verimliliğin ve enerji tasarrufunun eşit derecede ön planda tutulduğu günümüz dünyasında JAECOO 7 PHEV, çığır açan SHS Süper Hibrit Sistem teknolojisiyle yollara çıkıyor. Modelin üstün performansı, artan ikili işlevsellik ve çok yönlü sürüş deneyimi beklentilerine cevap veriyor. JAECOO 7 PHEV, ister düşük hızlardaki ister yüksek hızlardaki sürüşler olsun, kullanıcılara yolda gerçek bir özgürlük hissi sağlayarak keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. Bu ultra uzun menzil maratonu, sadece JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını kapsamlı bir şekilde incelemekle ve teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda JAECOO’nun marka gücünü ve etkisini gözler önüne seriyor. Yine bu test JAECOO 7 PHEV’in üstün otomotiv performansındaki atılımını da gözler önüne seriyor.

Continue Reading

Blog

Opel’in SUV’daki Amiral Gemisi Yeni Grandland Yollara Çıkmaya Hazırlanıyor!

Alman otomobil üreticisi Opel’in SUV’daki amiral gemisi Grandland yeni nesliyle yollara çıkmaya hazırlanıyor. Opel’in cesur, yalın ve büyüleyici modeli olan yeni SUV modeli Grandland, markanın “Alman Enerjisi” anlayışını ortaya koyarken, Opel’in geleceğine ışık tutan Experimental konsept otomobilindeki birçok tasarım özelliklerini seri üretim bir modelde ilk kez buluşturuyor. 2025 yılının ocak ayında ilk etapta hem 582 km’lik menzile sahip elektrikli seçeneği hem de 48V Mild-Hybrid teknolojisine sahip hibrit versiyonuyla Türkiye’de satışa sunulacak olan Yeni Grandland’in 50.000’den fazla ayrı hücreden oluşan yeni Intelli-Lux Pixel HD sistemi, Opel’in aydınlatma teknolojileri konusundaki öncülüğünü pekiştiriyor. İç mekanındaki geri dönüştürülmüş PET’ten üretilen kumaş kaplamaları ile çevreci yaklaşımını sürdürürken, yarı şeffaf Pixel Box saklama alanı dahil, 35 litrenin üzerinde hacme sahip iç saklama bölmeleri ile esnek saklama olanakları sunuyor. Alman mühendisliğiyle tasarlanan ve geliştirilen yeni Grandland, tasarım aşamasından itibaren elektrikli araçlar için geliştirilen yeni STLA Medium platformu üzerinde yükseliyor. Yeni Opel Grandland, tamamen elektrikli seçeneği ve verimli 48 Volt hibrit güç seçenekleri ile müşterilerine seçme özgürlüğü sunuyor. Tüm bu yenilikçi özellikleriyle yeni Grandland, Opel’in SUV ve elektrikli portföyünün zirvesini temsil ediyor.

 

Alman otomobil üreticisi Opel, tamamen elektrikli güç seçeneği sunan yeni nesil Grandland’i Avrupa’da yollara çıkarmaya başladı. Ocak 2025’te Türkiye’de satışa sunulacak olan yeni Grandland, ilk etapta hem 1.2 litre 136 HP’lik turbo benzinli motor, 28 HP (21 kW) elektrikli motor ve 6 ileri çift kavramalı elektrikli şanzımanla kombine edilen hibrit versiyonun yanı sıra 82 kWh (net kapasite) batarya kapasitesine sahip ve yaklaşık 582 kilometre menzil (WLTP’ye göre) sunan 213 HP’lik elektrikli versiyonuyla yollara çıkmaya başlayacak. Cesur, yalın ve büyüleyici özellikleri ile “Alman Enerjisi”ne sahip yeni Grandland, kullanım açısından temel ihtiyaçlara odaklanıyor ve elektrikli sürüş seçeneği sunuluyor. Yeni Grandland, şık görünümü, pratik detaylar ve karbon ayak izini azaltan birçok özellik ile bir araya getiriyor. Bu yenilikçi özellikler arasında, geri dönüştürülebilir ve onarılabilir bataryalar, iç tasarımda geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı ve gövdede krom ögelerin bulunmaması gibi özellikler yer alıyor. Bununla birlikte modelin ön bölümün orta kısmında yer alan aydınlatmalı “Şimşek Logosu”na sahip yeni 3D Vizör ve arka kısımda aydınlatmalı “OPEL” yazısı bulunuyor. Diğer öne çıkan yenilikçi özellikler arasında ise 50.000’den fazla ayrı bileşenden oluşan yeni Intelli-Lux Pixel HD aydınlatma sistemi, elektrikli araçlar için geliştirilen yeni STLA Medium platformu yer alıyor. Yeni model, Opel’in “Greenovation” anlayışını en iyi şekilde yansıtıyor.

 

STLA Medium platformu ile üzerinde yükselen ilk elektrikli Opel modeli!

Yeni nesil Grandland, Opel için elektrikli mobiliteyi daha da çekici hale getiren büyük bir adımı temsil ediyor. Grandland, Stellantis’in elektrikli araçlar için geliştirdiği STLA Medium platformu üstünde yükselen ilk Opel modeli olarak öne çıkıyor. Yeni platform, başta düz bir batarya paketine olanak tanıyor ve birçok avantaj sunuyor. Son derece sağlam tasarım, yenilikçi şasi ile bir araya gelerek gözle görülür şekilde yüksek sürüş dengesi sunuyor ve düz gövde altı tasarımı sayesinde aracın altındaki hava akışı optimize ediliyor.

 

400 voltluk bir çekiş bataryası kullanan yeni Grandland Elektrik, Türkiye’de Ocak 2025’te ilk etapta satışa sunulacak versiyonunda 82 kWh (net kapasite) batarya ile birlikte yaklaşık 582 kilometre menzil (WLTP’ye göre) sunacak. Modelin elektrikli motoru ise 213 HP (157 kW) güç ve 345 Nm doğrudan tork üretiyor. Bu değerler, yeni Grandland Elektrik’in 100 km/sa hıza 9 saniyede ulaşmasını sağlıyor ve maksimum hızı yaklaşık 170 km/s’ye çıkabiliyor.

 

Yeni Opel Grandland Elektrik, ayrıca yeni düz batarya paketi ve yeni nesil elektrikli motorunun yanı sıra ısı pompası gibi enerji tasarrufu özellikleri sayesinde uzun menzilli sürüşler sunabilecek. Rejeneratif frenleme sayesinde enerji, üç farklı mod kullanılarak geri kazanılabiliyor, böylece Grandland Elektrik’in verimliliğini daha da artırıyor. Yeni model, gerekli olduğunda kısa şarj molaları ile şarj imkanına da sahip. Grandland Elektrik, hızlı şarj istasyonlarında  batarya kapasitesinin % 80’ine yaklaşık 30 dakika şarj süresinde ulaşıyor.

 

Yeni Grandland, hibrit motor seçeneğiyle de seçme özgürlüğü sunacak!

Ocak 2025’te Türkiye’de yollara çıkacak olan Yeni Opel Grandland’i müşteriler, tamamen elektrikli seçeneğinin yanı sıra 48V Mild-Hybrid versiyonu ile de tercih edilebilecek. Mild-Hybrid seçenek, sürüş keyfini üst seviyede yaşatırken tüketimi ve karbon emisyonunu sınırlandırarak çevreci yönünü gösteriyor. 136 HP (100 kW) güç üreten 1,2 litrelik turbo benzinli motor, 28 HP (21 kW) elektrikli motor ve 6 ileri çift kavramalı elektrikli şanzıman ile donatılan kompakt sistem, günlük kullanımda akıllı ve ekonomik bir sürüş çözümü olarak da birçok avantaj sunuyor.

 

Mild-Hybrid model, içten yanmalı motora sahip benzer bir araca kıyasla yakıt tüketimini ve karbon emisyonunu azaltırken aynı zamanda sürüş konforunu artırıyor. Şehir içinde ve banliyölerdeki günlük sürüşlerde, benzinli ve elektrikli motorlar aracın ihtiyaçlarına göre birlikte veya bağımsız olarak çalışarak enerji tüketimi ve performansı her zaman mükemmel bir uyumla dengeliyor. Elektrikli motor, hızlanırken ve hareketsiz halden kalkış yaparken benzinli motora destek sağlıyor. Düşük hızlarda, örneğin manevra yaparken şehir içinde bir seferde yaklaşık bir kilometreye veya toplam sürüş süresinin yaklaşık %50’si boyunca tamamen elektrikli sürüşe olanak sağlıyor. 48 Volt hibrit teknolojisine sahip yeni Grandland’de, yüksek hızlarda yavaşladığında ve benzinli motor kapandığında, elektrikli motor jeneratör gibi çalışarak hybrid sistemin 48 voltluk bataryasını şarj ediyor; bunun için şarj işlemine gerek kalmıyor. Mild-Hybrid araç sürücüleri, tercihlerine bağlı olarak Eco (özellikle verimli kullanım için), Normal ve Sport olmak üzere üç sürüş modu arasından seçim yapabiliyor.

 

Boyutlarıyla özgüvenli bir duruş sergiliyor!

Araçtaki yeni destek sistemleri, tasarımcıların yaratıcılığında yeni özgürlük alanları açarak, yeni Grandland’in daha ilk bakışta fark edilen etkileyici duruşunun oluşmasına katkı sağladı. Önceki modellere kıyasla 173 mm ek uzunluğu, 19 mm ek yüksekliği ve 64 mm ek genişliğiyle (uzunluk: 4.650 mm, genişlik: 1.905 mm; yükseklik: 1.660 mm) yeni Grandland, özgüvenli bir duruş sergiliyor. Arka koltuklarında 20 milimetre daha fazla diz mesafesi sunan yeni Opel Grandland, 40:20:40 katlanabilir arka koltuk sırtlıkları ile fonksiyonel yönlere sahipken. Arka koltuklar dik pozisyondayken 550 litre, koltuklar yatık pozisyonda ise 1,645 litre bagaj hacmi sunan yeni Grandland, yükleme alanı konusunda da sınıf beklentilerini iyi bir şekilde karşılıyor.

 

Cesur ve yalın tasarıma sahip olan yeni Grandland, boyutları 20 inçe ulaşan alaşım jantları ile Opel’in SUV portföyünün zirvesindeki yerini alıyor. Diğer taraftan Opel’in ikonik vizörünün yeni 3D uygulaması, araca daha detoks bir görünüm kazandırıyor. Bu uygulama Edge Light teknolojisi ile daha da öne çıkarılan aydınlatmalı Opel Şimşek Logosu ile tamamlanıyor. Yeni Grandland, Experimental konsept otomobilinde de bulunan “Opel Compass” tasarımına sahip. Bu tasarım, ortada “Elektrikli Şimşek” logosu olacak şekilde tüm özelliklerin simetrik olarak düzenlendiği orta hat prensibine dayanıyor. Detoks, Modern Alman ve Greenovation olmak üzere tüm bu özellikler Blitz’i barındıran her modeli tartışmasız bir Opel yapan “Alman Enerjisi” kavramıdır. Bu “Alman Enerjisi”nin sonucu Rüsselheim’da tasarlanıp geliştirilerek Eisenach’da üretilen yeni Opel Grandland’de görünür hale geliyor.

 

Sınıfının lideri Intelli-Lux Pixel HD aydınlatma teknolojisi!

Yeni Grandland’de aydınlatmalı logonun yanı sıra Opel mühendislerinin geliştirdiği ve sınıfının lideri bir aydınlatma yeniliği olan Intelli-Lux Pixel HD kullanılıyor. İlk kez Yeni Grandland’de yer alan bu sistem, yüksek çözünürlüklü ışık dağılımı için her bir tarafta 25.600 olmak üzere toplamda 50.000’in üzerinde LED hücreye sahip. Trafik durumuna göre, ilerideki nesneler bir kamera tarafından algılanıyor ve Intelli-Lux Pixel HD farlar, bu nesneleri standart Matrix Light teknolojilerinden daha yüksek çözünürlüklü, daha parlak ve homojen bir ışıkla aydınlatıyor. Böylece gece sürüşlerinde üstün bir görüş açısı ve mesafesi sunarken, diğer kullanıcıların gözünün kamaşmasını engelliyor. Ayrıca yeni nesil aydınlatma sistemi, aracın önünde grafik projeksiyonlarla gösterilen yeni “hoş geldiniz” ve “güle güle” animasyonları ile gelecekteki olanaklara şimdiden ışık tutuyor.

 

İki tonlu “yüzer” tavanı ve kontrast duruşu ile Grandland, daha uzun bir görünüm kazanıyor. Yeni modelin gövde tasarımı, akışkanlık ve doğallık hissini koruyacak şekilde düzenlendi. Keskin çamurluk davlumbazlarının tasarım hatları araç boyunca ilerleyerek tekerleklerin görsel olarak daha dışarıda görünmesini sağlıyor. Bunu, tekerlekler ve alt gövdenin etrafındaki kaplamalı parçaların sağlamlığı tamamlıyor. Yeni Grandland’in 2.784 mm’lik uzun aks aralığı ve dik bagaj kapağı, kabin ve bagajın daha da ferahlayan yapısını öne çıkarıyor. 40:20:40 oranında katlanabilen arka koltuklar ise 1.641 litreye ulaşan bir yükleme hacmine olanak tanıyor.

 

Arka tarafta bulunan aydınlatmalı “OPEL” pusula imzası, bir seri üretim modelinde ilk kez yerini alıyor. Ayrıca Opel’in otomobille ilgili tüm dünya kaynaklarını korumaya yönelik olarak benimsediği çevreci inovasyon yaklaşımıyla tamamen uyumlu şekilde otomobilin adı artık krom harflerle gösterilmek yerine bagaj kapağına baskı şeklinde işlenmiş durumda.

 

Üst düzey teknolojilerle detoks etkisi!

Yeni Grandland, iç mekanında yolcuları konforlu  bir ortamda cesur ve yalın tasarımıyla karşılıyor. Mimari açıdan yatay bir temanın izlendiği iç tasarımda, gösterge panelinden kapılara kadar uzanan hatlar, genişlik ve ferahlık hissini güçlendiriyor. Hafifçe sürücüye dönük olarak tasarlanan 16”lik merkezi ekran ve yüksek orta konsol ise sportif bir his oluşturuyor. Direksiyonun arkasında yer alan geniş ve tamamen dijital gösterge grubu, temel bilgileri sağlayarak sürücünün sürüş keyfine odaklanmasına imkan tanırken Intelli-HUD “head-up display” (sanal gösterge paneli) sayesinde sürücünün gözlerini yoldan ayırmasına gerek kalmıyor. Sürücüler, Pure Mod’u manuel veya otomatik olarak etkinleştirerek gösterge panelini sadeleştirme seçeneğine de sahip. Bu modda; sürücü bilgi paneli, sanal gösterge paneli ve merkezi ekrandaki içerikler azaltılarak gece saatlerinde veya yağmurlu havalarda dikkatin dağılmasını önlüyor. Opel’de her zaman olduğu gibi, sık kullanılan klima kontrolü gibi ayarlar da son kalan birkaç fiziksel düğmeyle sezgisel olarak yapılabiliyor.

 

Yeni Grandland’de yan hava kanallarının kapıya entegre edilmesiyle gösterge panelinin genişliği, görsel olarak öne çıkarılıyor. Şık bir teknik görünüme sahip olan gösterge panelinin üst kısmı; tasarımın genel tonunun altını çizmek için estetik olarak iki yüzey kaplamasına ayrılmıştır. Gösterge panelinin altında Vizör ile aynı teknolojinin kullanıldığı “Edge Light” bulunuyor. Aynı zamanda kapı girintilerindeki  ambiyans aydınlatmasının katkısıyla Edge Light, renk ve ışığa cam benzeri bir netlik kazandırıyor. Diğer taraftan kumaşla kaplı gösterge panelinin orta bölümü, kapının omuz bölgesine kadar uzanarak kokpite çekicilik kazandırıyor ve dokunma hissine hitap ediyor.

 

Ayrıca iç tasarım, sürücü odaklı ve detoks bir sürüş deneyimi sunuyor. Opel’in ödüllü ergonomik AGR koltukları, önemli bir itibara sahip ve yeni Grandland bu eski geleneği devam ettiriyor. “Aktion Gesunder Rücken e. V.” (AGR) sertifikalı bu koltuklar, yeni bir konfor özelliği olarak ayarlanabilir yan desteklere sahip. Bu fonksiyon, koltuk sırtlığının yan kısımlarında bulunan iki pnömatik cep sayesinde koltuk kavramasının da kişiselleştirilmesini sağlıyor. Ayrıca sürücü koltuğunda havalandırma ve masaj özellikleri de bulunuyor. Bununla birlikte arkadaki yolcular için önceki Grandland’e kıyasla 20 mm daha fazla diz mesafesi sunuluyor. Ek olarak, ön koltuklarda omurilik üzerindeki baskıyı azaltan patentli Intelli-Seat özelliği, standart olarak mevcut ve otobanlardaki uzun yolculuklarda dahi olağanüstü konfor sağlıyor. Geliştirme sürecinde tasarımcılar ve mühendisler her detaya özen göstererek kaynak tasarrufu sağlayan çözümler bulmayı hedefledi ve böylece karbon ayak izini azaltırken geleceğe yönelik, cazip ve konforlu bir SUV sunmaya odaklandılar. Opel’in “Greenovation” yaklaşımına sadık kalınarak tüm kumaşlar %100 geri dönüştürülmüş malzemeden elde ediliyor. Bu yaklaşımın, koltukların yanı sıra kapı panelleri, gösterge paneli ve orta konsolda da hayata geçirildiği görülüyor. Bu üç kaplama, vegan malzeler kullanılarak üretiliyor ve Alcantara kaplamanın bile %50’si geri dönüştürülmüş malzemeden yapılmış. Ayrıca, yeni Grandland’in toplam ağırlığının 500 kilogramdan fazlası geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir hammaddelerden oluşuyor.

 

Yeni Grandland bir aile aracı olduğundan, iç mekanda çok yönlülüğe özel bir şekilde odaklanılıyor. Araçta çok sayıda saklama alanına yer veriliyor, ayrıca konfor ve sağlık koşulları iyileştirilirken müşteriler için hayatı kolaylaştıran yenilikçi çözümler bulunması da amaçlanıyor. Bu akıllı çözümlerin başında Pixel Box geliyor. Bu bileşen, aydınlatmalı yarı saydam cam kısmı ve kumaş kaplamasıyla hem konsolun görsel çekiciliğini artırıyor, hem de son derece fonksiyonel bir kullanım imkanı sunuyor. Kablosuz akıllı telefon şarj cihazı ise camın arkasında konumlandırılarak fonksiyonellik sunarken cihazlar güvenle saklanıyor ve şarj edilebiliyor. Yeni Grandland, Pixel Box’tan ön koltuk sırtlıklarındaki telefon ceplerine ve orta konsolun altında bulunan 12 V prizin de yer aldığı büyük saklama alanına kadar toplamda 35 litreden fazla hacme sahip iç saklama bölmeleri sunuyor.

 

Üst düzey konfor!

Yeni Grandland, emisyonu azaltırken bir yandan da dinamik ve sportif bir sürüş keyfi sunmaya devam ediyor. Konforu göz ardı etmeyen bu sürüş karakteri, şaside kullanılan frekans seçimli sönümlendirme teknolojisine sahip amortisörlerle mümkün oluyor. Bu benzersiz teknolojide, sönümlendirme kuvvetini frekansa göre mekanik olarak adapte etmek için amortisör bölmesinde ikinci bir hidrolik devre kullanılıyor. Duruma, yol yüzeyinin koşullarına ve sürüş tarzına göre sistem, yüksek frekanslarda (arnavut kaldırımı veya rögar kapağı gibi küçük darbelerde) konforlu sürüş sağlıyor. Bununla beraber düşük frekanslarda yolla doğrudan temasla sportif ve iddialı bir sürüş tarzı için farklı sönümlendirme karakteristikleri uyguluyor. Yeni Opel Grandland, sürücünün komutlarına çok daha hızlı ve doğrudan bir şekilde tepki veriyor; böylece fren yaparken, viraj dönüşlerinde ve otobandaki yüksek hızlarda dengesini koruyor. Yaylar, viraj denge çubuğu, direksiyon ve hassas ESC ayarı gibi Opel’in genlerini taşıyan unsurlar bir kez daha kendini gösteriyor.

 

Sürüş destek sistemleri ile konfor ve güvenlik bir arada!

Opel’in yeni birinci sınıf SUV’unun sürüş destek sistemleri arasında tümü standart olarak sunulan dur-kalk fonksiyonuna sahip adaptif hız sabitleyici, trafik işareti tespit sistemi, akıllı hız adaptasyonu ve kaza durumunda ikincil çarpışmayı önlemeye yardımcı olan ikincil çarpışma freni gibi çok çeşitli sürücü destek sistemleri yer alıyor. Çok sayıda elektronik destek bileşenini içeren ve bunları yarı-otonom şerit değişim asistanı ve akıllı hız adaptasyon sistemiyle birleştiren Intelli-Drive 2.0 sistemi, opsiyonel olarak sunuluyor. Bu destek sistemi, hedeflenen şerit boşsa Grandland’i küçük yönlendirme hareketleriyle istenen şeride yönlendiriyor. Hız adaptasyon sistemi ise sürücünün onayı doğrultusunda aracın hızının yeni bir hız limitine göre düşürülmesini veya bu limite kadar artırılmasını sağlıyor. Intelli-Drive 2.0, sensörlere ek olarak kablosuz ağdan gelen bilgileri de kullanıyor. Ön ve arka  park sensörleri, Intelli-Vision 360o çevre görüş kamerası ve otomatik temizleme işlevine sahip arka kamerası sayesinde park etmek ve manevra yapmak artık daha kolay hale geliyor.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.