Connect with us

Otomotiv Sektörü

Togg fabrikası, üretimde çift vardiyaya geçiyor

Türkiye’nin yerli otomobili Togg’un %90 robot gücüyle çalışan Bursa Gemlik’teki fabrikasının teknik kapasitesi, her 3 dakikada bir araç üretiyor. Togg CEO’su Gürcan Karakaş, çift vardiyaya da geçeceklerini duyurdu.

Türkiye’nin yerli otomobili Togg’un Bursa Gemlik’teki fabrikası eylülde çift vardiyaya geçiyor. Normalde çift vardiyayı öxnümüzdeki yıl devreye almayı plandıklarını söyleyen Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, 12 günde 177 binden fazla sipariş alınca bu yıla çektiklerini, eylülün ortasında başlayacaklarını belirtti. Şimdiye kadar 2 bin otomobil teslimatı yapan şirket, yılsonuna kadar 28 bin siparişe ulaşacak.

200’den fazla robotun bulunduğu Togg fabrikasının yıllık kapasitesinin halen 175 bin olduğunu aktaran Karakaş, hedeflerinin ise 2030 sonu itibarıyla toplam 1 milyon üretime ulaşmak olduğunu söyledi. Üretim teknolojisine önemli yatırımların yapıldığı, yüzde 90 robot gücüyle çalışan Togg’un Gemlik fabrikasının teknik kapasitesinin, her 3 dakikada bir araç üretebilir halde olduğuna değinen Karataş, bu teknik kapasiteye ulaşmanın üretimin başladığı andan itibaren 6 ay sürdüğünü belirterek, “Her yerde böyle. Kademeli olur üretim artışı, tam kapasiteye ulaşma süresi 3 aşağı 5 yukarı aynıdır. Hafta başında günlük üretim 80-100 arasına çıktı. Kademe kademe artırıyoruz. Teknik kapasitemiz günlük 170 araç. Ona da eylülde ulaşmış olacağız. Ağustos ayında da şimdiye kadar ürettiğimiz tüm araçlardan fazla üretmiş olacağız. 28 bin hedefimizi tutturacağız” diye konuştu.

Yeni teknolojilere odaklanıldı

Özellikle kullanıcı deneyimine ve geleceğin teknolojisine odaklanan Togg, cep telefonlarının akıllı cihazlara dönüştüğü zamanları anımsatıyor. Tıpkı akıllı telefonların ilk zamanlarda yarattığı gibi günümüzde pek mümkün gibi görünmeyen, ilerleyen dönemde yaygınlaşması beklenen teknolojilere sahip. Bir arabadan daha fazlası, ‘akıllı cihaz’ olmak istediklerini vurgulayan ve geleceğin bütün teknolojileri ile kullanıcı senaryolarına odaklarını belirten Karataş, “Eskiden otomobil dünyasında değerli olan yüzde 70 motor ve şanzımandı. Yenidünyada batarya ve yazılım yüzde 70’ini oluşturuyor” dedi.

Karataş, “Başlangıçta yoğun uygulamalar yükleyerek, kullanıcıya sunduklarını aracı güncelleyerek uygulamaları kendi tercihlerine göre indirebileceklerini şekilde değiştirdik. Kişiselleştirilmiş tüm hizmetler üzerine çalışıyoruz. Yapay zeka radyo istasyonundan, dijital sanat galerisine kadar… Ayrıca mobilite sisteminde iş birlikleri de yapıyoruz önemli olan kullanıcımızın hizmet alması. Büyük şehirlerde mikro mobilite önemli olmaya başladı” diye konuştu. Scooter girişimi Binbin ve Togg’un Trumore uygulaması kullanıcılarını karşılıklı birbirlerine yönlendirdikleri hizmeti de var.

togg-fabrika.jpgAkıllı cihaz pasaportları geliyor

“Akıllı kontratlar bizim için çok önemli” diyen Karataş bu konuda birkaç yenilik yaptıklarını belirterek, akıllı kontrat yani blok zinciri ile değiştirilemeyen dijital araç pasaportunun ekim ayı itibarıyla kullanılmaya başlayacağını belirtti. Sürdürülebilirlik odaklı blok zinciri Avalanche ile dünyada türünün ilk örneği olan akıllı cihaza entegre dijital varlık cüzdanı yaptı. Kullanıcılar akıllı cihaz pasaportu sayesinde blok zincir üzerinden cihaz parçalarının değişimi, servis bilgileri, tedarik zincirindeki süreçler gibi her türlü bilgiye güvenilir ve kolay bir şekilde erişebilecek. Parçaların nerede üretildiğinden tutun da bakım tarihine kadar akıllı cihaza ait her türlü bilgiye anında sahip olabilecek.

Bataryalarda NMC teknolojisine yatırım yapılacak

Togg’un Farasis Energy ortaklığında kurduğu Siro Silk Road Temiz Enerji Depolama Teknolojileri, halihazırda Togg Teknoloji Kampüsü’ndeki Batarya Teknoloji Merkezi binasında batarya modül ve paketlerinin üretimini yapıyor. Siro, 2026 yılı itibarıyla hücre de dahil olmak üzere entegre bir enerji depolama üreticisi haline gelecek. Böylece Türkiye, az sayıda ülkede bulunan hücre geliştirme ve üretme yetkinliğine sahip olacak. Bataryada hücre üretiminin kritik olduğunu belirterek Karakaş, “Bugün çip krizi var, önümüzdeki dönemde hücre krizi çıkacak. Kendi hücresini üretemeyenler zorlanacak. Biz 2026 yılında hücre üretimine de başlayacağız” dedi. Togg’un yeni nesil batarya ve enerji teknolojileri hakkında stratejilerini anlatan Karakaş, bataryalarda LFP yerine 2026’da NMC teknolojisine yatırım planladıklarını söyledi. LFP (Lityum Demir Fosfat) bataryalar çoğu üretici tarafından elektrikli otomobillerde kullanılıyor olsa da NMC (Nikel Mangan Kobalt) bataryaların elektrikli otomobiller için çok daha uygun olduğu ifade ediliyor. Hydrogen Fuel Cell (Hidrojen Yakıt Hücresi) teknolojisinin binek araçlara gelmesinin vakit alacağını söyleyen Karataş, “Ticari araçlar için uygun. Teknoloji tamam ama maliyetinin de tüketicinin ulaşabileceği noktada olması lazım. Ama çalışıyoruz, opsiyonel olarak yurtdışı ihracatı için olacak” dedi.

Şarj ünite sayısı 650’ye çıkacak

Karakaş’ın verdiği bilgiye göre Togg’un yüzde 100 sahibi olduğu şarj istasyonları Trugo, 81 ilin tamamında 180 kW’nin üzerindeki yüksek hızlı şarj cihazı ile kullanıcılara kesintisiz şarj deneyimi sunuyor. Yıl sonunda ise toplam şarj ünite sayısı 650’ye yükselecek. Trugo’nun şarj cihazlarıyla, bir bataryanın doluluk oranı 30 dakikadan daha kısa sürede yüzde 20’den yüzde 80’e ulaşıyor. Yüksek hızlı cihazlarda yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiş enerji kullanılıyor. Ayrıca kendi servis altyapısını oluşturan ve aynı zamanda Bosch Car Service ile iş ortaklığı da yapan Togg, şu anda 7 bölgede 28 nokta servis hizmeti veriyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Nissan Vehicle To Grid (V2G) Teknolojisini 2026’dan İtibaren Piyasaya Sürecek

  • Vehicle to Grid(V2D)- Karbon nötr’e geçişi destekleyen ve bireysel elektrik faturalarını düşüren teknoloji
  • Nissan, Birleşik Krallık’ta AC tabanlı çözüm için Grid sertifikası alan ilk otomotiv markası
  • Lansman İngiltere’de başlayacak ve Avrupa pazarlarına yayılacak
  • Girişim, Nissan’ın The Arc iş planı ve taahhüdünü pekiştirecek

 

Nissan 2026’dan itibaren seçili elektrikli araçlarda uygun fiyatlı araç içi çift yönlü şarjı başlatacağını duyurdu. Bu girişim, Nissan’ın sürdürülebilir bir enerji ekosistemi yaratma vizyonu doğrultusunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Proje, Nissan’ın iş planı The Arc’ta yer alan, elektrikli araç geçişini mümkün kılan farklılaştırılmış inovasyon sunma ve yeni gelir kaynakları yaratma taahhüdünü pekiştiriyor. Ayrıca şirketin daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmaya yönelik uzun vadeli vizyonu Ambition 2030’u da destekliyor.

Elektrikli araç sahiplerinin araçlarının bataryasında depolanan elektriği evlerine güç sağlamak için kullanmalarına veya elektrik şebeke sağlayacılarına geri satmalarına olanak tanıyan Araçtan Şebekeye (V2G) teknolojisi ilk olarak Birleşik Krallık’ta piyasaya sürülecek ve bunu Avrupa’daki diğer pazarlar izleyecek.

Proje, Nissan’ın son on yılda dünya çapında gerçekleştirdiği yaklaşık 40 pilot proje ile V2G alanındaki kapsamlı deneyimiyle destekleniyor.

Nissan, Birleşik Krallık ulusal enerji tedarikine elektrik sağlamak için gereken AC tabanlı bir çözümle** G99 Şebeke kodu sertifikası alan ilk otomobil şirketi oldu.

Nissan Energy bayrağı altında kurulan şirketin amacı, V2G teknolojisini Avrupa ve ötesindeki pazarlarda yaygınlaştırmak, tüketicileri yerel altyapı ve yasal gerekliliklere uygun olarak AC veya DC tabanlı V2G çözümleriyle güçlendirmek olacak.

Araçtan şebekeye teknolojisinin faydaları

Müşteriler, Nissan’ın yerleşik çift yönlü V2G teknolojisini kullanarak bir EV’ye güç sağlamanın yıllık maliyetini %50** oranında azaltabilecek. Aynı teknoloji, şarjdan kaynaklanan net CO2 emisyonlarını da ortalama bir ev hanesi için elektrikli araç başına yılda %30 oranında azaltabilecek.

V2G teknolojisi ile donatılmış elektrikli araçlar, rüzgar veya güneş enerjisinden üretilen elektriği depolayarak ve gerektiğinde şebekeye geri yönlendirerek fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzına entegre edilmesinde ve karışımının artırılmasında önemli bir rol oynayabilecek..

Nissan’ın sunmayı planladığı çift yönlü sistemlerden biri olan ve Birleşik Krallık’ta sertifikalandırılan bu AC-çift yönlü sistem, daha düşük bir giriş maliyeti sağlamak için entegre bir yerleşik şarj cihazından yararlanacak ve teknolojinin daha fazla insan tarafından erişilebilir olmasını sağlayacak. Nissan, AC çift yönlü şarj cihazını bugün mevcut olan tek yönlü şarj cihazıyla karşılaştırılabilir bir fiyata sunmayı hedefliyor.

Nissan’ın V2G sistemi, giriş maliyetini düşürmenin yanı sıra, müşterilere özel bir Uygulama aracılığıyla enerjileri üzerinde tam kontrol ve esneklik sağlayacak.

Nottingham Üniversitesi de kampüs içindeki Creative Energy Homes’ta bir operasyon üssü sağlayarak ve akademik araştırmaları destekleyerek proje de önemli bir rol oynadı.

Nissan, diğer pazarlarda gerekli şebeke sertifikasyonunu elde etmek, sorunsuz bir kullanıcı deneyimi geliştirmek ve teknolojinin kullanılabilirliğini daha fazla müşteriye yaymak için bu ve diğer ortaklarla çalışmaya devam ediyor.

Nissan’ın sıfır emisyonlu sürüş sağlayan, temiz enerji kullanılarak şarj edilen ve şebekenin yanı sıra eve de güç sağlayabilen sürdürülebilir şekilde üretilmiş elektrikli araçlardan oluşan projesi tamamen entegre bir enerji ekosistemi oluşturma stratejisinin bir parçasını oluşturuyor.

Nissan Küresel Elektrifikasyon Ekosistemi ve EV Programları Başkan Yardımcısı Hugues Desmarchelier proje lansmanında şunları söyledi: “Müşterilerimize sunduğumuz bu teknoloji, otomobile bakış açımızı değiştirecek bir potansiyel taşıyor. Sadece A noktasından B noktasına gitmenin bir aracı olarak değil, aynı zamanda mobil bir enerji depolama birimi olarak, insanlara para tasarrufu sağlayabilir, enerji sistemlerimizin fosil yakıtlardan uzaklaşmasını destekleyebilir ve bizi karbonsuz bir geleceğe yaklaştırabilir.

“Nissan, teknolojiyi toplum yararına demokratikleştirmekten gurur duyuyor. İki yönlü şarj için yerleşik bir çözümde çığır açan bu gelişme, gelecekteki bir elektrikli aracı enerji kaynağınıza entegre etme maliyetinde önemli bir azalma ve aracı kullanım ömrü boyunca bir gelir kaynağı olarak kullanma becerisi sağlayacaktır.”

 

Nissan’ın Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya Bölgesi Başkanı Guillaume Cartier ise şu yorumda bulundu: “Bugün toplumun karşılaştığı en büyük zorluklardan biri enerji tedarikidir – bunu nasıl uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz hale getirebiliriz. Diye çalışmalarımıza devam ediyoruz.

“Nissan olarak, müşterilerimiz için enerjilerinin sadece elektrik santralinden değil, yol üzerindeki arabadan geldiği, tamamen entegre, esnek ve daha temiz bir gelecek görüyoruz.”

Gerçek anlamda sürdürülebilir bir şirket olmayı hedefleyen Nissan, Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya bölgesinde (AMIEO) benzersiz çeşitliliğini kullanarak herkes için daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünyaya katkıda bulunan yerel odaklı eylemleri ve ölçeklenebilir çözümleri teşvik etmektedir.

 

 

 

Continue Reading

Blog

TAYSAD Ev Sahipliğinde, “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” Konferansı

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) ev sahipliğinde bu yıl 7.’si düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı’nda, “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” teması masaya yatırıldı. Yapay zekânın işe alım süreçlerinde etkin kullanımından yetenek kazanımına, insan ve kültürün dönüşümünden kuşak çatışmalarına kadar çok sayıda önemli konunun gündeme geldiği konferans, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak’ın konuşmasıyla başladı. Firma sahipleri, üst düzey yöneticiler, İK yöneticileri ve çalışanlarının katıldığı konferansta, sektör liderleri “Global İş Dünyasında Başarının Yolu”, “İşe Alım Süreçlerinde Yapay Zekânın Etkin Kullanımı”, “Yapay Zekâ Çağında Yetenek Kazanımı” ve “İnsan ve Kültürün Çevik Dönüşümü” başlıklı sunumlar öne çıktı. Panel bölümü “Kuşaklar Arası Düello” konusuyla dikkat çekerken konferansın kapanışı “1 veya 0, İşte Bütün Mesele Bu: Yakın Gelecekte Yapay Zekâ ile İnsanın İş Arkadaşlığı Üzerine Bir Hikâye” isimli ilgi çekici piyesle gerçekleştirildi.

 

Değişen dünyada performans yönetimindeki yeni yaklaşımları ve farklı örnekleri ortaya koymak amacıyla düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Bu yıl yedincisi düzenlenen ve ana teması “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” olarak belirlenen konferansta yapay zekânın işe alım süreçlerinde etkin kullanımından yetenek kazanımına, insan ve kültürün dönüşümünden kuşak çatışmalarına kadar çok sayıda önemli konu gündeme geldi. Gümüş sponsorluğunu Vinter, bronz sponsorluğunu ise Heltia ve F4e, stand sponsorluğunu Memotive ve Mubiko’nun üstlendiği konferansın açılışını TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak gerçekleştirdi. TAYSAD üyelerinin ve sektör temsilcilerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konferans, Kuika, System Optima, System Capital Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv’in “Global İş Dünyasında Başarının Yolu” başlıklı sunumuyla devam etti. Ardından Hiringcycle.ai CEO’su Ahu Bade Özkan, “İşe Alım Süreçlerinde Yapay Zekânın Etkin Kullanımı” başlığıyla katılımcılara hitap etti.

 

Sektör liderleri güncel konularda sunumlar gerçekleştirdi!

 

Öğleden önceki son oturum, “Kuşaklar Arası Düello” isimli panel oldu. Moderatörlüğünü AISIN Türkiye Başkanı Murat Ayabakan’ın üstlendiği programın panelistleri ise Edenred Pazarlama CMO’su Zeynep Ege Dura, IFS Kıdemli Hesap Yöneticisi Serkan Fatih Küçük ve Creatiful’un Kurucu Ortağı Atakan Demir oldu. Konferansın ikinci bölümü Norm Digital’in Yazılım ve Yapay Zekâ Teknolojileri Direktörü ve CTO’su Prof. Dr. DenizKılınç’ın “Yapay Zekâ Çağında Yetenek Kazanımı” isimli sunumuyla başladı. Konferans, Türk Traktör’ün İnsan, Kültür ve Dönüşüm İş Lideri Ceren Ertem Çimen’in “İnsan ve Kültürün Çevik Dönüşümü” isimli sunumuyla devam etti. Programın son bölümünde “Sürdürülebilir Kültür” isimli sunumuyla Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür Yardımcısı (Finans ve İdari İşler) Murat Bülbül katılımcılara hitap etti. Konferans, Piyesahne Kurumsal’dan Selim Yener ve Edib Çakır’ın “1 veya 0, İşte Bütün Mesele Bu: Yakın Gelecekte Yapay Zekâ ile İnsanın İş Arkadaşlığı Üzerine Bir Hikâye” isimli piyesi ve TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak’ın kapanış konuşmasıyla sona erdi.

Continue Reading

Blog

Yeni JAECOO 7 PHEV 7 Ülkeyi Birbirine Bağlayacak!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO, 16 Ekim’de start alan JAECOO Uluslararası Kullanıcı Zirvesi ile birlikte başlayacak benzersiz bir maratona imza atıyor. Bu kapsamda markanın ultra yüksek menzilli yeni şarj edilebilir hibrit modeli JAECOO 7 PHEV, dünyanın dört bir yanındaki yedi ülkeden gelen basın mensupları ve fikir önderlerinin katılımıyla Guangzhou ve Wuhu şehirleri arasında uzun bir yolculuğa başlıyor. Bu yolculukta bir depo yakıtla toplamda 1300 km’lik oldukça uzun bir menzile ulaşmayı hedefleyen JAECOO 7 PHEV,  maraton yolculuğunda birçok özelliğini de sınayacak. Maraton tarzındaki ultra menzilli test yolculuğu, İtalya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya, Türkiye ve İngiltere dahil olmak üzere yine yedi ülkeden basın ve fikir önderlerini bir araya getirecek. Bu ultra uzun menzil maratonu, sadece JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını kapsamlı bir şekilde incelemekle ve teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda JAECOO’nun marka gücünü ve etkisini de gözler önüne seriyor.

Ekim ayında düzenlenen JAECOO Uluslararası Kullanıcı Zirvesi ile birlikte, markanın ultra yüksek menzilli yeni şarj edilebilir hibrit modeli JAECOO 7 PHEV, dünyanın dört bir yanındaki yedi ülkeyi birbirine bağlayacak yeni bir maraton yolculuğuna çıkıyor. Bu yolculukta bir depo yakıtla toplamda 1300 km’lik oldukça uzun bir menzile ulaşmayı hedefleyen JAECOO 7 PHEV, bu uzun maraton yolculuğunda birçok özelliğini sınayacak.

JAECOO’nun güncel mühendislik çalışmalarının en önemli örneklerinden biri olan JAECOO 7 PHEV’in yedi ülkeyi birbirine bağlayacak olan bu yol testi, modelin performansını mercek altına almak ve kalitesini dünyaya göstermek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Ayrıca, JAECOO 7 PHEV, bu etkinlikte üstün performansı, yenilikçi teknolojisi ve güvenilir kalitesiyle sektörün gelişimine yeni bir canlılık ve ivme kazandıracak.

Yedi ülkeden basın mensupları ultra uzun menzil maratonu için bir araya geldi

Yedi ülkeyi kapsayan maraton tarzındaki ultra menzilli test yolculuğu, İtalya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya, Türkiye ve İngiltere dahil olmak üzere yine yedi ülkeden basın ve fikir önderlerini bir araya getiriyor. Bununla birlikte dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılar da canlı yayın üzerinden JAECOO 7 PHEV’in rotasını takip edebilecek ve farklı ortamlardaki üstün performansına tanık olabilecekler.

Gerçek kullanım senaryosunda 1300 km’yi aşan test maratonu!

Ultra uzun menzil maratonunun başlangıç noktası Guangzhou olarak belirlendi. Modern ve yenilikçi atmosferiyle yaşam dolu ve canlı bir şehir olan Guangzhou, yolculuğa çıkmak üzere olan JAECOO 7 PHEV’e güç katıyor. Bitiş noktası ise köklü bir geçmişe sahip olan Wuhu olarak belirlendi. Kültürel miras ve yıllar içinde biriken anılara sahip olan Wuhu şehri, JAECOO 7 PHEV’in yeni bir efsane yazmasını bekliyor. Şarj edilebilir hibrit güç-aktarma organına sahip olan modelin toplam yolculuğun 1300 kilometrenin üzerinde olması bekleniyor. Bu ultra uzun menzil maratonu, kullanıcıların gerçek araç kullanım senaryolarıyla da yakından ilişkili olacak. Rota tasarımı; sabah yoğun saatlerde trafik sıkışıklığı, ulusal yollar ve otoyollar gibi farklı sürüş koşullarını kapsıyor. Yedi farklı ülkeden katılan basın mensupları, profesyonel ekipmanlar ve profesyonel bakış açısıyla JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını izleyecek, gözlemleyecek, kayıt altına alacak ve tüketicilere kapsamlı ve objektif performans verileri sağlayacak.

JAECOO 7 PHEV, bu dayanıklılık testini tamamladığında sadece JAECOO’nun otomotiv alanındaki üstün konumunu bir kez daha güçlü bir şekilde kanıtlamakla kalmayacak, aynı zamanda kullanıcıların menzil endişesini de kıracak. SHS (Süper Hibrit Sistem) teknolojisi sayesinde JAECOO 7 PHEV için bir depo yakıt kısıtlı bir enerji kaynağı olmanın ötesine geçiyor, uzun mesafeli seyahat özgürlüğünün kapısını açan altın bir anahtar niteliği taşıyor. Son derece uzun menzilli olması sürücüyü sık sık şarj istasyonu veya akaryakıt istasyonu arama zahmetinden kurtarırken, aynı zamanda sürüş maliyetlerini büyük ölçüde azaltıyor ve seyahatin rahatlığını ve konforunu artırıyor. Bu da, ister şehir içi yollar, ister engin doğa, ister aile gezileri veya isterse iş gezileri olsun, JAECOO 7 PHEV’in sürücülere benzersiz güven, huzur ve özgürlük sağlayabilmesi anlamına geliyor.

Süper Hibrit Sistem ile üstün verimlilik sunuyor

Bu test, iki veriyi gerçek dünya ölçümü ile teyit edecek. Buna göre JAECOO 7 PHEV, bünyesinde barındırdığı SHS teknolojisi sayesinde 90 km ile sınıfının en iyi tamamen elektrikli menziline ve 5,99 lt/100km ile sınıfının en düşük yakıt tüketimine ulaşıyor. Bu da kullanıcıların araçlarından iki kat keyif almalarını sağlıyor. JAECOO 7 PHEV, günlük kısa yolculuklarda da kullanıcıların, sessiz elektrikli sürüşün ve çevre dostu olmanın keyfini tam olarak yaşatan bir seyahat arkadaşına dönüşüyor. Ayrıca JAECOO 7’nin PHEV modeli, elektrik enerjisi tükendiğinde, 100 kilometrede 5,99 litre yakıt tüketimi değeriyle ekonomik ve pratik bir işe gidip-gelme yardımcısı görevi görecek. Böylece JAECOO 7 PHEV, enerjisi bittiğinde de verimli ve enerji tasarruflu yapısıyla işe gidiş-gelme maliyetini önemli oranda azaltacak. Böyle bir çözüm sadece kullanıcıların çevre dostu seyahat arayışını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda hibrit araçların ekonomisini de beraberinde getiriyor. JAECOO 7 PHEV, bu testi başarıyla tamamlayarak tek bir araçta iki keyfi bir arada yaşama avantajı sunacak ve modern şehir ulaşımında sayısız olanakların kapısını aralayacak.

Verimliliğin ve enerji tasarrufunun eşit derecede ön planda tutulduğu günümüz dünyasında JAECOO 7 PHEV, çığır açan SHS Süper Hibrit Sistem teknolojisiyle yollara çıkıyor. Modelin üstün performansı, artan ikili işlevsellik ve çok yönlü sürüş deneyimi beklentilerine cevap veriyor. JAECOO 7 PHEV, ister düşük hızlardaki ister yüksek hızlardaki sürüşler olsun, kullanıcılara yolda gerçek bir özgürlük hissi sağlayarak keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. Bu ultra uzun menzil maratonu, sadece JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını kapsamlı bir şekilde incelemekle ve teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda JAECOO’nun marka gücünü ve etkisini gözler önüne seriyor. Yine bu test JAECOO 7 PHEV’in üstün otomotiv performansındaki atılımını da gözler önüne seriyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.