Deniz Yolu
Türkiye, Deniz İpek Yolu’ndaki Krizi Avantaja Çevirdi
AB’ye taşımalarda Türkiye’nin Uzakdoğu ile arasındaki navlun farkı 10 katı aştı. Şangay’dan Cenova’ya 40’lık konteynerin navlunu bu hafta itibariyle 8 bine ulaşırken, Türkiye’den İtalya’ya ise aynı ürün 700 dolara taşınabiliyor.
Global ticaretin yaklaşık yüzde 90’ının yapıldığı denizyolunda, pandemiyle birlikte başlayan konteyner krizi, Uzakdoğu-Avrupa navlununu rekor seviyelere taşırken, Türkiye’ye tedarikte fırsat yarattı. AB’ye taşımalarda Türkiye’nin Uzakdoğu ile arasındaki navlun farkı 10 katı aştı. Şangay’dan Cenova’ya 40’lık konteynerin navlunu bu hafta itibariyle 8 bine ulaşırken, Türkiye’den İtalya’ya ise aynı ürün 700 dolara taşınabiliyor. Avrupalı firmalar rotasını Çin’den Türkiye’ye çeviriyor.
Hatırlanacağı üzere, pandemi tedarik zincirinde lojistik krizine neden olmuş, özellikle Çin’in piyasaya dönmesiyle piyasada boş konteyner krizi başlamıştı. Bu durum Türkiye’deki ihracatçı ve ithalatçı firmaları da sıkıntıya sokmuştu. Arzda yaşanan sorun denizyolu navlun piyasasında da tüm dengeleri değiştirdi. Uzakdoğu-Avrupa arası navlun geçen yıl yüzde 130’dan fazla artarken, Türkiye-Avrupa arasında ise bu oran yüzde 30’lar seviyesinde oldu. Navlun artışı, petrokimya ve tarım gibi emtia fiyatlarını da yukarı çekti.
Türkiye ile Uzakdoğu arasındaki navlun makası bu hafta daha da açıldı
2021’in ilk haftasında AB’ye taşımalarda Türkiye’nin Uzakdoğu ile arasındaki navlun farkı açıldı. Rif Line Lojistik Türkiye Genel Müdürü Mehmet Serkan Erdem, Uzakdoğu-Avrupa navlununun çok hızlı yükselmeye devam ettiğini, sadece bu hafta 1.000 dolara yakın arttığını söyledi. Erdem, “Şangay-Cenova hattında 40’lık konteynerin navlunu 8 bini aştı, 9 bine doğru bir çıkış var” dedi. Özellikle ABD ve İngiltere limanlarında aşırı yoğunluk yaşanmasının bu hafta navlundaki artışta etkili olduğunu söyleyen Erdem, “Bu bölgelere giden gemiler, açıkta bekliyor. 20-30 gün sonra ancak limana yanaşabiliyor. Bu da konteyner ve gemi arzındaki sıkıntıyı büyütüyor” diye konuştu.
Türkiye, teslimat süresinde de fark atıyor
Türkiye, Uzakdoğu’ya sadece navlunda değil teslimat süreleri açısından da büyük fark atıyor. Çin’den Avrupa’ya denizyolunda taşıma süreleri 30 günü bulurken, aynı ürün Türkiye’den 5 günde taşınabiliyor. Türkiye’nin lojistik avantajının artması AB’nin bazı siparişlerinin Uzakdoğu’dan Türkiye’ye kaymasını sağladı. Türkiye’ye sipariş kaymasına bire bir tanık olan isimlerden biri de Mehmet Serkan Erdem oldu. Erdem, “DÜNYA gazetesinin de sıklıkla gündeme taşıdığı, pandemi sonrasında daha önce Uzakdoğu’ya verilen siparişlerin Türkiye’ye kayması yönündeki beklenti şimdiden gerçekleşmeye başladı. Avrupalılar Türkiye’den daha fazla mal almak istiyor. Avrupalı birkaç müşterim benden Türkiye’de imalat yapan tedarikçi bulmamı istedi. İtalyan bu müşterilerimiz daha önce Çin’den alım yapıyordu. 2021’in Türkiye’nin ihracatı açısından iyi bir yıl olacağını öngörüyorum” dedi.
Fulvio Villa: Türkiye’nin AB’ye yakınlığı büyük avantaj
Yabancı şirketlere yurt dışı pazarlara yönelik danışmanlık hizmeti sunan İtalyan MotusConsulting’in CEO’su Fulvio Villa, pandeminin global şirketlerin tedarik zincirlerine bakış açısını değiştirdiğini hatırlatarak, bu durumun Türkiye için fırsat olduğunu söyledi. Geçmişte uluslararası lojistik devlerinden Fransız Gefco’nun Türkiye CEO’luğu görevinde de bulunan sektörün deneyimli ismi Villa, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Pandemiden önce ihtiyaç duyulan ürünü en ucuz yerden alma mantığı vardı. Ancak bu mantık, olağanüstü bir olay meydana geldiğinde tedarik zincirini büyük tehlikeye sokabiliyor. Pandemi, kesintisiz hizmet için alternatif tedarik zincirinin önemini ortaya çıkardı. Burada Türkiye’nin önemli bir rolü olabilir. Türkiye’nin tüketim pazarlarına yakınlığı büyük avantaj. Çünkü markalar artık tedarikçilerini yakınında istiyor” diye konuştu.
Fatih Şener: Çinli de AB için Türkiye’de üretecek
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Strateji ve İş Geliştirme Başkanı Fatih Şener, lojistik avantajının Türkiye’ye siparişlerin yanı sıra yeni yatırım da çekeceğini öngördüklerini söyledi.
Fatih Şener, “Çinli firmaların da AB’ye yakın olmak için Türkiye’de üretim yapabileceğini düşünüyoruz” dedi. Bilindiği gibi son olarak Uzakdoğulu telefon devleri Samsung ve Oppo Türkiye’de yatırımı gündeme almıştı.
AVRUPALI ALICILAR İÇİN TÜRKİYE’NİN CAZİBESİ ARTIYOR
Hazır giyimci 4 milyar dolarlık ek talep hedefliyor
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, Uzakdoğu-Avrupa arasındaki navlun artışı hammadde ithalatında sıkıntı yaratsa da siparişler konusunda fırsat sunduğunu söyledi. Fayat, “Özellikle aşının olumlu haberleri çoğaldıkça ana pazarımız olan Avrupa’nın talebini en hızlı karşılayacağı ülke Türkiye olacak. Sektörün özellikle yılın ikinci çeyreğinden itibaren çok ciddi bir taleple karşılaşma yönünde beklentisi var. Bizim toplam ihracatımızın yüzde 70’i ana pazarımız AB’ye yapılıyor. Fakat onların ithalatındaki payımız yüzde 6,8. Yani sadece yüzde 10’a bile çıksak ki, bu mümkün 3-4 milyar dolar artı talep olabilir” dedi.
Otomotivde özellikle satış sonrası için potansiyel var
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, “Uzakdoğu navlun fiyatlarının yükselmesi ve sürenin uzun olmasının sektörümüze pozitif etkisinin olacağını düşünüyoruz. Özellikle otomotiv endüstrisi tedarik sanayinde satış sonrası ürünleri satan firmalar için büyük bir potansiyel barındırdığı düşünüyoruz” dedi.
Mobilyada Çin’den sipariş kayması başladı
Modoko Başkanı Koray Çalışkan, konteyner krizinin ve Türkiye’nin lojistik avantajının sektörlerine yansımasını şu şekilde değerlendirdi: “Son birkaç yıldır Avrupa’ya yoğun miktarda mobilya ihracatı gerçekleştiriyoruz. Avrupa’da Türk mobilyasının etkin olmaya başlamasının bir nedeni de Türkiye’de üretilen mobilyaların Çin’e göre lojistik avantajı olması, işçilik ve kalite gücü. Çin’e göre çok daha kısa sürede üretip coğrafi konumumuzdan ötürü birçok pazara daha kolay ulaşabiliyoruz. Onların bir teslimi 8 ay sürebilirken, biz bunu 3 aya kadar indirebiliyoruz. Pandemiyle birlikte gücümüzü daha da arttıracağımızı düşünüyoruz ki Çin pazarından Türk pazarına doğru bir kayış söz konusu. Ancak boş konteyner bulmakta çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. İhracattaki devamlılığın sağlanması adına konteyner sorununun çözülmesi gerekiyor.”
Züccaciyeciler, Çin’den pay kapıyor
Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, ihracat fazlası veren nadir sektörlerden biri olarak, pandemi döneminde gobal satışları artırdıklarına dikkat çekti. Öksüz, “Pandemi dolayısıyla Çin’in imaj kaybı, Türkiye’nin lojistikteki avantajı ve pazardaki gücümüz nedeniyle Çin’in yerini doldurmaya başladık. Özellikle endüstriyel mutfak ve elektrikli küçük ev aletleri konusunda Avrupa’da söz sahibiyiz. Son birkaç yıldır üreticilerimizin özellikle elektrikli küçük ev aletlerindeki inovatif ürünleriyle Avrupa’da büyük ilgi görüyor. Sektörümüz Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlar sayesinde, Çin’in kaybettiği pazardan pay alabiliyor. 2021’de Çin’in kaybedeceği Avrupa pazarındaki payımızı arttıracağımızı öngörüyoruz.
“Fırsatı kaçırmamak için lojistik altyapı güçlendirilmeli”
Uzakdoğu-Avrupa hattındaki navlun artışı Türk ithalatçıları da sıkıntıya soktu. TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, “Uzakdoğu’dan ara mal ithalatı yapan birçok Türk şirketi navlun teslimat süreleri konusunda sıkıntı yaşıyor” dedi. TAYSAD Başkanı Alper Kanca da boş konteyner sıkıntısının Türkiyede’ki ithalatçıları ve Avrupa’da Uzakdoğu’dan otomotiv parçaları alan OEM’ler ile tedarikçileri sıkıntıya soktuğunu söyledi. Diğer yandan ihracatçının da konteyner sıkıntısı sürüyor. Sektör temsilcileri, tedarikte doğan bu fırsatı kaçırmamak için lojistikteki sorunların çözümü için destek bekliyor, altyapının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Boş konteyner sorununa çözüm için yerli üretimin bakanlığın gündeminde olduğu belirtiliyor. Ancak, sanayiciler, çelik fiyatlarındaki artış nedeniyle konteyner üretmenin kolay olmadığını savunuyor. Bu nedenle 15 yıl ile sınırlı tutulan konteyner kullunım süresinin 18 yıla çıkarılmasını istiyor.
Uzakdoğu-Avrupa navlunu neden fırladı?
● Pandemi nedeniyle tedarik zincirinin ve gümrük süreçlerinin yavaşlaması,
● Konteyner ve gemi arzının azalması,
● Çin’in piyasaya geri dönmesi ile arz sıkıntısının artması,
● Pandemi nedeniyle gemilerin ve konteynerlerin uğrak yaptığı ülkeden geç dönmesi,
● Konteyner maliyetlerinin artması,
● İkinci dalga kısıtlamaları nedeniyle ABD ve İngiltere limanlarında yoğunluk oluşması,
Aysel YÜCEL – DÜNYA
Deniz Yolu
KRUVAZİYER TURİZMİNDE KIŞ AYI REKORU! 3 YILDA 6 KAT ARTIŞ

Türkiye, kruvaziyer turizminde tarih yazıyor. “Ölü sezon” olarak bilinen kış aylarında yolcu trafiği 3 yılda 6 kat arttı, Şubat 2025’te 29 bin 826 yolcu ile tüm zamanların kış rekoru kırıldı. 2023’ün Ocak–Şubat döneminde yalnızca 10 bin 480 yolcu ağırlayan Türkiye limanları, 2024’te 24 bin 881’e, 2025’te ise 62 bin 512 yolcuya ulaştı. Kış aylarındaki bu büyük artış, kruvaziyer turizminin artık yılın 12 ayına yayıldığının kanıtı olduğunu belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Bu sadece rakam meselesi değil, bütün bir ekosistemin canlanması demektir. Kruvaziyer artık turizmden öte, milli bir meseledir.” dedi.
Türkiye kruvaziyer turizmi, son üç yılda tarihi bir ivme yakaladı. Özellikle “ölü sezon” olarak bilinen kış aylarında yolcu trafiği 6 kat artarak rekor kırdı. 2023 yılının Ocak-Şubat döneminde 10 bin 480 yolcu ağırlayan Türkiye limanları, 2025’te bu sayıyı 62 bin 512’ye çıkardı. Şubat 2025’te 29 bin 826 yolcu ile tüm zamanların kış rekoru kırıldı. Türkiye kruvaziyer limanları, 2023 Ocak–Ağustos döneminde 906 bin 582 yolcuya ev sahipliği yaparken, 2024’te bu rakam %32 artışla 1 milyon 196 bin 617’ye, 2025’te ise %18,4 artışla 1 milyon 416 bin 398’e ulaştı. Böylece 2023’ten 2025’e toplamda %56’lık bir artış gerçekleşti.
Bir Yolcu Yüzlerce İnsana Dokunuyor
Türkiye genelinde kruvaziyer yolcu sayısı da rekor seviyelere ulaştı. Sektörün yalnızca turistik bir faaliyet değil, ekonomik bir ekosistem olduğuna dikkat çeken Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, bireysel katkısının bile ülke ekonomisinde nasıl çarpan etkisi yarattığını şu sözlerle ifade etti;
‘‘Bugüne kadar 250 bin yolcuyu Türkiye’ye kazandırdım. Bu, sadece rakamlardan ibaret değil; yüz binlerce kişinin işine, esnafın dükkanına, tedarikçilerin kasasına canlılık katmak demek. Çarpan etkisi tam da budur: bir yolcunun bıraktığı her kuruş, zincirleme bir şekilde yüzlerce insana dokunur, hayatlara değer katar. Türkiye’nin Akdeniz’de yeniden parlayan bir cazibe merkezi haline gelmesinin arkasında yalnızca küresel trendler değil, meslektaşlarımızla birlikte inançla verdiğimiz mücadele de var. Kruvaziyer turizmi artık sadece bir sektör değil, ülke ekonomisi için stratejik bir fırsat ve milli bir vizyondur.”
İstanbul ve Kuşadası Zirvede
2025 yılında büyümenin lokomotifi İstanbul ve Kuşadası oldu. Bu iki liman birlikte toplam yolcuların %77’sini karşılarken, 286 bin ek yolcu sağladı. İstanbul, üç yılda yolcu sayısını %89 artırarak 410 bin 577 yolcuya ulaştı ve Türkiye’nin yeni kruvaziyer başkenti olma yolunda ilerledi. Kuşadası ise %27 artışla 144 bin ek yolcu kazandı ve liderliğini pekiştirdi.
Transit yolcular hâlâ baskın olmakla birlikte, gelen/giden yolcu sayısı iki yılda iki kat artarak Türkiye limanlarının homeport olarak kullanılmaya başlandığını ortaya koydu. İstanbul ve Çeşme, bu gelişimde öne çıkan limanlar oldu.
İstanbul Limanları Geliş-Gidiş Yolcu Sayısı ile 3 Yılda %89 Büyüdü
İstanbul, son üç yılda kruvaziyer turizminin yükselen yıldızı haline geldi. 2025’te 400 bini aşan yolcu ve artan liman kapasitesiyle Türkiye’nin yeni kruvaziyer başkenti olma yolunda ilerliyor. Transit yolculardan daha hızlı artan geliş-gidiş trafiği, üç yılda %89 büyüme sağladı. 2023’te 217.337 yolcu ağırlayan şehir, 2024’te 268.227’ye, 2025’te ise 410.577 yolcuya ulaştı. Gelen ve giden yolcu sayısı 47.736’dan 140.187’ye çıkarak üç kat artış gösterdi. Transit yolcu sayısı ise 169.601’den 270.390’a yükseldi. Bu da yüzde 59’luk bir artışa denk geliyor.
Deniz Yolu
MSC Cruises ve Explora Journeys Gemileri Aynı Anda İstanbul’da

MSC Grubu’nun iki farklı markası, MSC Cruises ve Explora Journeys filolarına ait iki gemi, programları 2025 yaz sezonu kapsamında İstanbul’a demir attı.
İstanbul, 23 Ağustos 2025 – MSC Grubu’nun Gemi Seyahatleri Bölümü çatısı altında faaliyet gösteren çağdaş markası MSC Cruises ve ultra lüks yaşam tarzı seyahat markası Explora Journeys filolarına ait gemiler aynı anda İstanbul’a geldi.
MSC Fantasia ve EXPLORA I, 2025 yaz programları kapsamında 23 Ağustos Cumartesi günü İstanbul Limanı’na demirleyerek Boğaz’a görkem kattı.
MSC Fantasia ile İstanbul hareketli keşifler
2025 yaz sezonunda İstanbul hareketli programlarını gerçekleştiren MSC Fantasia, 9 gece 10 gün süren Ege & Adriyatik turlarıyla İtalya’nın Trieste/Venedik ve Bari; Yunanistan’ın Korfu, Katakolon, Pire/Atina limanlarını ziyaret ediyor, ardından Kuşadası/Efes’e uğrayarak yeniden İstanbul’a dönüyor.
7 Mayıs – 16 Ekim tarihleri arasında 19 kez İstanbul’a uğrayacak olan gemi, 4.363 yolcu kapasitesiyle sezon boyunca yaklaşık 90.000 misafiri Türkiye’ye taşıyarak ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak.
Dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranları, her yaştan misafire hitap eden eğlence ve aktiviteleri, çocuk kulüpleri, MSC Aurea Spa, spor salonu ve dinlenme alanlarıyla beş yıldızlı yüzen otel konforu sunan MSC Fantasia, ayrıca lüks ve ayrıcalıklı deneyim isteyenler için MSC Yacht Club konseptiyle “gemide gemi” deneyimi yaşatıyor. Misafirler, tüm yolculuk boyunca kendilerine özel tahsis edilen butler hizmeti, ayrıcalıklı alanlara erişim ve lüks suitlerde konaklama gibi her şey dahil özel bir deneyimin tadını çıkarıyor.
MSC Fantasia, 2026 yaz sezonunda da İstanbul hareketli programlar gerçekleştirmeye devam edecek.
EXPLORA I: Ultra lüksün yeni tanımı
İstanbul’a gelen diğer gemi EXPLORA I, Ağustos 2023’te Explora Journeys markasının ilk gemisi olarak ilk seferini gerçekleştirdi. MSC Grubu’nun 300 yıllık denizcilik mirasından doğan Explora Journeys; seçkin, yeni nesil lüks seyahat severler için okyanus yolculuğunu yeniden tanımlama vizyonuyla ultra lüks segmentte hizmet veriyor ve misafirlerini denizle, kendileriyle ve benzer yaşam tarzına sahip kişilerle buluşturmayı hedefliyor. Süperyat konseptiyle tasarlanan Explora Journeys gemileri, en popüler destinasyonları daha az keşfedilmiş niş limanlarla, uzun süreli ve geceleme konaklamalarıyla harmanlayarak her açıdan keşif duygusunu besleyen rotalar sunuyor.
EXPLORA I, 2025 yaz sezonunda 5 Mayıs – 9 Ekim tarihleri arasında 21 kez Türkiye limanlarına uğrayacak. İstanbul’dan 9 kez biniş imkanı sunmasının yanı sıra Bodrum, Bozcaada, Kuşadası, Antalya ve Marmaris limanları da programlarında yer alıyor.
Tamamı teraslı ve okyanus manzaralı olarak “denizdeki ev” konseptiyle tasarlanan 461 suit, penthouse ve rezidans, 6 restoran ve 11 farklı gastronomi deneyimi, 12 bar ve lounge, 4 yüzme havuzu, özel kabanalı geniş teras alanı, wellness ve seçkin eğlence imkanlarıyla cruise dünyasına bambaşka bir soluk getiriyor. 920 yolcu kapasitesi ve 640 mürettebatıyla kişiselleştirilmiş ve üst düzey bir hizmet kalitesiyle misafirlerini ağırlıyor.
Explora Journeys filosu, 2028 yılına kadar toplam 6 gemiyle hizmet verecek. 16 Eylül 2024’te ilk seferini gerçekleştiren filonun ikinci gemisi EXPLORA II, 2026 yaz sezonu kapsamında Mayıs ayından itibaren Türkiye limanlarında olacak.
“Türk turizmine katkımızı artıracağız”
MSC Cruises ve Explora Journeys Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu, şu açıklamada bulundu:
“Her iki markamıza ait gemilerimizi aynı anda İstanbul’da görmekten büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bu tablo, Türkiye’ye olan güvenimizin ve yatırımlarımızın en somut göstergesidir. Gemilerimizin yıl boyunca Türk limanlarına düzenli olarak uğraması, ülkemizi küresel cruise haritasında daha da görünür kılmaktadır.
Türk misafirlerimizin cruise tatillerine olan ilgisinin her geçen gün arttığını memnuniyetle gözlemliyoruz. Bizim hedefimiz, bu tatil biçiminin sunduğu benzersiz avantajları daha geniş kitlelere anlatmak. Evlerinden çıkıp kendilerine en yakın limandan, yüzen bir otele adım atarak; her sabah farklı bir ülke ve şehirde uyanmak, birinci sınıf eğlence ve aktivitelerden yararlanmak, dünya mutfaklarından lezzetler tatmak misafirlerimizin beklentilerinin çok ötesinde bir deneyim sunuyor.
Yaz sezonunda MSC Cruises markamızla İstanbul hareketli MSC Fantasia’nın yanı sıra Kuşadası hareketli MSC Divina gemimiz ve Explora Journeys markamızla EXPLORA I’ı limanlarımızda ağırlarken, kış sezonunda da her hafta İstanbul ve İzmir hareketli MSC Lirica gemimizle Türkiye’de olacağız. Yıl boyunca kesintisiz sürdürdüğümüz seferlerimizle Türk turizmine sağladığımız katkıdan gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızı artırarak, hem misafirlerimize daha fazla seçenek sunmayı hem de ülkemizin cruise turizmindeki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”
Deniz Yolu
CUMHURBAŞKANLIĞI 6. ULUSLARARASI YAT YARIŞLARI ÇANAKKALE ETABI SONA ERDİ BÜYÜK ÖDÜL ANGELS OF CMC HOLDİNG’İN OLDU

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkıları, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) iş birliğiyle, İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Spor Kulübü tarafından DHL Express ana sponsorluğunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışları, Çanakkale Zafer Kupası etabı görkemli bir törenle sona erdi.
Çanakkale etabı, 22 Ağustos’ta İstanbul’dan verilen startla başladı. 230 sporcu, 140 deniz mili süren rotada 25 saat boyunca zorlu mücadele verdi. Tarihimizin fedakârlık ve kahramanlıkla örülü destanına bir saygı duruşu niteliği taşıyan yarışlar, 24 Ağustos’ta da Çanakkale Boğazı’ndaki güçlü rüzgarla devam etti. Eski Kordon’dan başlayan yarış, 10 deniz mili süren zorlu mücadele sonunda görkemli bir ödül töreniyle taçlandı.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen tören, Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları Organizasyon Komitesi Başkanı Ekrem Yemlihaoğlu’nun konuşmasıyla başladı.
Yemlihaoğlu, bu yıl daha önce tarihte hiç denenmemiş etapların düzenlendiğini belirterek, “19 Mayıs’ta Bandırma Vapuru’nun izinde Samsun’a yelken bastık. 20 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıldönümünde Marmaris’ten Kıbrıs’a gittik. Bugün de bir ulusun tarihinin baştan yazıldığı Çanakkale’de aynı gururu yaşıyoruz. Bizlere böyle büyük bir onuru yaşama şansı veren Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Gençlik ve Spor Bakanımıza, Sayın Kültür ve Turizm Bakanımıza, her an sahada yanımızda olan Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na, Sayın Çanakkale Valimize, Sayın Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanımız İsmail Kaşdemir’e sonsuz teşekkürler borçluyuz” dedi.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ise Çanakkale’nin tarihi günlerinden birine tanıklık ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Çanakkale herkesin ortak paydası. Çanakkale dendiği zaman Türk milletin kalbi başka atmaya başlar. Çanakkale dendiği zaman akan sular durur. Böylesi bir atmosferde bugün çok harika bir yarışma gerçekleştirildi ve muhteşem rüzgarda, muhteşem atmosferde, harika bir doğada, harika bir boğazda yelkenlilerimiz görüldüğü zaman bütün Çanakkale heyecanlanmaya başladı.
Gerçekten tarihi bir gün yaşadık. Çanakkale Boğazı zaten güzeldir. Bugün daha da güzel oldu, rüzgar daha anlamlı esti. Tabii ki bu kupanın Çanakkale Zafer kupası olması daha da anlamlı. Çünkü Çanakkale Zaferi’nin mimarları işte burada müsabakalar yapılsın, Türk milletinin evlatları daha özgür dolaşsın, Çanakkale Boğazı hür aksın, bu toprakların üzerinde rüzgar özgürce essin diye canlarını feda ettiler. O kahramanları bir kez daha hayırla yad ettik. Rahmetle andık ve onları asla unutmayacağımızı bir kez daha dünyaya ilan ettik. “
Konuşmaların ardından kazanan takımlara kupaları takdim edildi.
En İyi Düzeltilmiş Zaman Ödülü Oğuz Ayan yönetimindeki Angels of CMC Holding’in oldu. Game Changer teknesiyle yarışan ekibe ödülünü Alan Başkanı Kaşdemir takdim etti.
İstanbul’dan Çanakkale’ye 140 deniz mili süren yarışı ilk önce tamamlayan Berkay Dim yönetimindeki Beymetal Team Linea Rossa Tok Sailing Takımı “Line Honours” ödülünün sahibi oldu.
ORC O kategorisinde Murat Yavuzcan yönetimindeki Deniz Harp Okulu Ariva birinci olurken, Berkay Dim yönetimindeki Beymetal Team Linea Rossa Tok Sailing Takımı ikinci, İlayda Şenay Yemlihaoğlu yönetiminde IOYC International Offshore Yacht Club Takımı üçüncülüğü elde etti.
ORC 1 kategorisinde ise Kerem Gökhan Bulut yönetimindeki Escape Sailing Samsun Yelken Kulübü birinci, Berkcan Arat yönetimindeki Lexus Sailing Team ikinci oldu.
ORC A kategorisinde de Oğuz Ayan yönetiminde Angels of CMC Holding Takımı birinci, Murat Tan yönetimindeki Milliyet Takımı/CDT ikinciliği elde etti.
Gezgin Sınıf A birinciliği Muhammet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova alırken, Burak Bige yönetimindeki Atak Sailing Team ikinci oldu.
Gezgin Sınıf B kategorisinde ise Can Tunay yönetimindeki Team Shine Away birinciliğe, Ali Erdoğan yönetimindeki Sarı 1 Sailing Team ikinciliğe, Ahmet Rasim Kahraman yönetimindeki İNBO Teknik takımı üçüncülüğe layık görüldü.
ORC Kategorisindeki Üniversite Takımları Özel Ödülü birincisi ise Murat Yavuzcan yönetimindeki Deniz Harp Okulu Ariva takımı birinci, İlayda Şenal Yemlihaoğlu yönetiminde IOYC International Offshore Yacht Club Takımı ikinci oldu.
Gezgin Sınıf Üniversite Takımı Özel Ödülü’ne de Muhammet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova layık görüldü.
Gezgin Sınıf Kadın Yelken Takımı Özel Ödülü’nün sahibi ise Elif Özge Taşköy yönetimindeki Verita-Rüzgarın Peşinde takımı oldu.
Kazanan takımlara kupalarının yanı sıra takım kaptanlarına da ayrıca Jacques Philippe tarafından saat hediye edildi.
-
Hava Yolu3 hafta önce
SunExpress’e Youth Awards 2025’te Çifte Ödül
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
BYD Türkiye, “Teknoloji Şovu”na TEKNOFEST İstanbul’da Devam Ediyor
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önce
Hyundai’nin Beklenen Modeli i30 Türkiye’de Yeniden Satışta
-
Kara Yolu3 hafta önce
Türkiye’nin Stratejik Otoyolunda Güvenlik TCK by Kıraç A.Ş.’ye Emanet
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önce
Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de
-
Ulaşım3 hafta önce
Türkiye’nin Ulaşım Haritası Yeniden Çiziliyor: Raylı Sistemler ve Otomobilde Yeni Dönem
-
Deniz Yolu3 hafta önce
KRUVAZİYER TURİZMİNDE KIŞ AYI REKORU! 3 YILDA 6 KAT ARTIŞ
-
Hava Yolu5 gün önce
İGA İstanbul Havalimanı Yine “Dünyanın En İyisi”