Connect with us

Otomotiv Sektörü

Otomotiv Sanayi, Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC 2023’te Yeşil ve Dijital Geleceği Masaya Yatırdı!

Otomotiv mühendisliği alanında en yeni teknolojilerin ve gelişmelerin mercek altına alındığı ‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC”, Yeşil ve Dijital Gelecek temasıyla gerçekleştirildi. Bu yıl sekizincisi düzenlenen IAEC 2023’e alanında uzman yerli, yabancı sektör temsilcileri ile, dünyanın önde gelen şirketlerin yöneticileri katıldı. Konferansın açılışında konuşan Konferans Başkanı ve Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut Acarman, “Günümüzdeki araçların yazılımı ve donanımı dağıtık gömülü sistem olarak gerek sürüş açısından gerekse yazılımsal olarak sunulan ileri seviye sürüş destek sistemleri, buna otonom sürüş de dahil edilebilir güvenilir olmalıdır. Ürünlerin çevre ile dost, emisyon salımının azaltılması hatta sıfırlanması açısından çevreci yani yeşil, üretimi aşamasında aynı miktarda çıktının ekolojik etkisini azaltmak üzere yeniden dönüşümü hedefleyen eko-verimli süreçlere tabi olması hedeflenmektedir. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat girişimi doğrultusunda 2050 yılına gelindiğinde neredeyse tüm otomobiller, kamyonetler, otobüsler ve kamyonların sıfır emisyonlu olması hedeflenmektedir. Daha yakın bir tarih olarak 2030’a kadar Avrupa yollarında en az 30 milyon sıfır emisyonlu araç kullanılacak. Otonom sürüş de büyük ölçekte yaygınlaşacaktır. Bu hedefler Türkiye’de de takip ediliyor. Ekim 2023’te satılan her 5 araçtan biri elektrikli araç olmuştur. Daha enerji verimli, daha güvenli ve hızlı ulaşımı sağlamak üzere dijitalleşme önemli bir rol üstlenecektir” dedi. Konferansta konuşan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ise, tüm dünyada otomotiv sektöründe önemli değişim ve dönüşüm yaşandığını, elektrikli araçlara geçişin hızlandığını kaydetti. Küresel elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğünü vurgulayan Ömer Abdullah Karagözoğlu, “2022 yılında küresel elektrikli araç satışında bir önceki yıla göre yüzde 108’lik bir artış olduğunu görüyoruz. Otonom araç teknolojisinde ise istatistikler 2022 yılında küresel olarak 100 milyar doların üzerinde yatırım yapıldığını gösteriyor” dedi.

Konferansın ana konuşmacısı SAE International® (SAE), Performance Review InstituteSM (PRI) ve SAE ITC ortak girişimi olan Fullsight’ın CEO’su David Schutt ise, “Türkiye otomotiv endüstrisi, lokal ekonomideki rolünün yanı sıra araç üreticilerinin ve sektör uzmanlarının küresel network’ünün de bir parçası. Gelecek için Türk otomotiv endüstrisinin araç üretimi, tasarımı konusundaki değerli katkılarını bekliyoruz. Bu organizasyonun mobilite sektörünün içerisindeki paydaş ve uzmanlarımızın bilgi ve deneyimlerinden faydalanıldığı değerli bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Bir arada bulunarak sektöre yönelik bilgi ve deneyimimizi paylaşmak çok önemlidir” diye konuştu.

Her yıl alanında uzman yerli ve yabancı isimleri Türkiye’de bir araya getiren “Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı – IAEC”nin sekizincisi İstanbul’da gerçekleştirildi. Bu yılki ana teması “Yeşil ve Dijital Gelecek” olan ve iki gün süren konferansa, Bekir Okan Kültür, Sanat ve Gösteri Merkezi ev sahipliği yaptı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği’nin (Amerikan Society of Automotive Engineers-SAE International) iş birliği ile düzenlenen organizasyon, Türkiye ve dünyadan alanında uzman çok sayıda ismi ağırladı.

Ekim ayında satılan 5 araçtan 1’i elektrikli!

IAEC 2023’ün açılışını, konferans başkanı Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut Acarman yaptı. Yeni nesil araçların çok yüksek teknolojiye sahip olduğunu söyleyen Tankut Acarman, “Günümüzdeki araçların yazılımı ve donanımı dağıtık gömülü sistem olarak gerek sürüş açısından gerekse yazılımsal olarak sunulan ileri seviye sürüş destek sistemleri, buna otonom sürüş de dahil edilebilir güvenilir olmalıdır. Çevre ile dost, emisyon salımının azaltılması hatta sıfırlanması açısından çevreci yani yeşil, üretimi aşamasında aynı miktarda çıktının ekolojik etkisini azaltmak üzere yeniden dönüşümü hedefleyen eko-verimli süreçlere tabi olması hedeflenmektedir.    Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat girişimi doğrultusunda 2050 yılına gelindiğinde neredeyse tüm otomobiller, kamyonetler, otobüsler ve kamyonların sıfır emisyonlu olması hedeflenmektedir. Daha yakın bir tarih olarak 2030’a kadar Avrupa yollarında en az 30 milyon sıfır emisyonlu araç kullanılacak, otonom sürüş de büyük ölçekte yaygınlaşacaktır” dedi. Bu hedeflerin Türkiye’de de takip edildiğine işaret eden Tankut Acarman, “Ekim 2023’te satılan her 5 araçtan biri elektrikli araç olmuştur. Daha enerji verimli, daha güvenli ve hızlı ulaşımı sağlamak üzere dijitalleşme önemli bir rol üstlenecektir. Yapay zekâ kullanımı gerek otonom sürüş gerekse siber güvenlik uygulamaları için kullanılacaktır. Araçlarla ilgili her bir dijital veri ayrı bir değer olacaktır. Ve nihai olarak tecrübeye dönüşerek dijitalleşme otomotiv mühendisliğini her alanda destekleyecektir” diye konuştu.

Türkiye çevre dostu dönüşümün öncü ülkelerinden!

Konferansın açılışında bir konuşma yapan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ise, tüm dünyada otomotiv sektöründe önemli değişim ve dönüşüm yaşandığını, elektrikli araçlara geçişin hızlandığını kaydetti. Küresel elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğünü vurgulayan Ömer Abdullah Karagözoğlu, “2022 yılında küresel elektrikli araç satışında bir önceki yıla göre yüzde 108’lik bir artış olduğunu görüyoruz. Otonom araç teknolojisinde ise istatistikler 2022 yılında küresel olarak 100 milyar doların üzerinde yatırım yapıldığını gösteriyor. Bu yeni otomotiv çağında şüphesiz yazılımın önemi göz ardı edilemez. Yazılım çözümleri ile gelişmiş sürücü destek sistemleri, bilgi eğlence sistemleri ve bir dizi bağlantılı araç sistemleri destekleniyor. 2022 yılında otomotiv yazılımına yapılan küresel harcamanın 50 milyar doların üzerinde olduğu kaydediliyor. Otomotiv endüstrisinin dünya ekonomisine büyük katkı sağladığını ve hem doğrudan hem de dolaylı olarak 100 milyondan fazla insanın gelir kaynağı olduğunu belirten Ömer Abdullah Karagözoğlu, “Türk otomotiv sanayisinin önemli başarılara imza attığını görmek bizleri mutlu ediyor. Türkiye 2022 yılında 1,35 milyon adet üretimi ile dünyanın en büyük 13. otomotiv üreticisidir. Aynı yıl ihraç ettiği 970 bin araçla ülkemiz Avrupa’nın en büyük otomotiv ihracatçılarından biri konumunda yer alıyor. Özellikle Türk otomotiv üreticilerinin 2022 yılında 30 binden fazla elektrikli araç üretecek geleceği kucakladığını ve sürdürülebilir mobiliteye doğru bir rota çizdiğini görüyoruz.” dedi.

Yaşanan dijital dönüşümün otomotiv üreticilerine yeni inovasyon alanlarının da kilidini açtığını belirten Ömer Abdullah Karagözoğlu, şöyle devam etti: “Otonom araçlar mobilitenin geleceğine uzanan bir köprü vazifesi görüyor. Dijital dönüşüm ile araçlar kontrol üniteleri ve sensörlerin yardımıyla bulunduğu ortamı algılayarak sürücünün daha rahat ve güvenli yolculuk yapmasını sağlıyor. Akıllı araçlar kablosuz iletişim ağları, uydular ve şehrin altyapısını kullanıyor. Bu anlamda ülkemizde alternatif ve her geçen gün gelişen alt yapılar ile tüm sektörlerin gelişimine güç veriyoruz. Fiber altyapı uzunluğu 536 bin km’yi aşmış durumda. Güçlü, sabit, mobil ve uydu teknolojilerimiz ile her an her yerde bağlantılı hayatlar yaşıyoruz.  2022 yılında yapılan toplam yatırım tutarının 31,1 milyar TL olduğunu görüyoruz. Bu yatırımlar gerek vatandaşımıza daha iyi hizmet sunabilmek gerekse ülkemizi gelmekte olan yeni teknolojilere hazırlamak için oldukça önem arz ediyor. Bu başarılar devletimizin kararlı politikaları ve desteği ile ve özel sektörümüzün çabaları ile yapılan yatırımların birer sonucudur.’’

Otonom ve bağlantılı sürüş için 5G’nin öneminden bahseden Ömer Abdullah Karagözoğlu, “5G güvenilir bağlantı sağlaması ile araçların iletişim zafiyeti olmadan araçların güvenli bir şekilde etkileşimde olmasına olanak tanıyor. BTK olarak ülkemizde yerli ve milli 5G altyapısının kurulmasına büyük önem veriyoruz ve çalışmalara devam ediyoruz.” dedi. Cumhuriyetimizin 100. yılının kutlandığı bu günlerde konferansın gelecek yüzyıllara yaşanabilir bir dünya bırakmak noktasında önemli katkıları olacağına inancını belirten Ömer Abdullah Karagözoğlu, “Konferansta iki gün boyunca paylaşılacak görüşler ve kurulan ortaklıklar hiç şüphesiz otomotiv endüstrisinin geleceğini şekillendirecektir” dedi.

Türk endüstrisinden değerli katkılar bekliyoruz!

Bu yılki konferansın ilk gün ana konuşmacısı olan SAE International® (SAE), Performance Review Institute SM (PRI) ve SAE ITC ortak girişimi olan Fullsight CEO’su David Schutt, SAE Sürdürülebilir Mobilite çözüm grubunun taşımacılık sektörünü sıfır emisyona doğru yönlendirdiğine vurgu yaparak, “Analojik araç altyapısına odaklanarak ve aynı zamanda iş gücünün geliştirilmesine yönelik partnerlerle birlikte çalışarak önümüzdeki yüzyılda liderlik yolculuğumuza hep birlikte hareket etmeyi umuyoruz. Bu bağlamdaki sıfır emisyon amacımızı gerçekleştirmeyi taahhüt ediyoruz. Misyonlarımızdan bir tanesi yeni batarya teknolojilerine adanmış olmamız. Avrupa batarya pasaport programının katılımcısıyız. Bu program kapsamlı ve çok disiplinli bir program olmasının yanı sıra mühendislere, teknisyenlere, akademisyenlere başta batarya ve altyapı konuları olmak üzere çeşitli imkanlar sağlıyor. Bu bağlamda elektrikli araçla alakalı kanun ve yönetmeliklere de uyumluluğu sağlıyoruz” diye konuştu.  Türkiye otomotiv endüstrisinin, lokal ekonomideki rolünün yanı sıra araç üreticilerinin ve sanayi uzmanlarının küresel iş ağının da bir parçası olduğunu ifade eden David Schutt, şunları söyledi: “Gelecek için Türk otomotiv endüstrisinin araç üretimi, tasarımı konusundaki değerli katkılarını bekliyoruz.  Bu organizasyonun mobilite sektörünün içerisindeki paydaş ve uzmanlarımızın bilgi ve deneyimlerinden faydalanıldığı değerli bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Bir arada bulunarak sektöre yönelik bilgi ve deneyimimizi paylaşmak çok önemlidir” diye konuştu.

Sanayinin karbonsuzlaştırılması ele alındı!

IAEC 2023, daha sonra “Elektrikli Araçlar ve Yeni Yakıt Teknolojileri” başlıklı oturumla devam etti. İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özgül Keleş’in moderatörlüğünü üstlendiği oturumda; Tofaş Türk Otomobil Fabrikaları Araç Mühendisliği Direktörü Sabri Erkan Polat, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Dijital Teknolojiler Dairesi Başkanı Emre Dabak ve TEMSA Kuzey Amerika/Avrupa Pazar Ürün Pazarlama ve Yönetimi lideri Osman Dündar panelist olarak yer aldı. Öğleden sonraki ilk etkinlik, Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sinem Çöleri’nin moderatörlüğünü yaptığı “Otomotivde Siber Güvenlik ve Bağlanabilirlik” oturumu oldu. Bu oturumda, Oyak Renault Bağlantılı Araçlar & Servisler Program Müdürü İrem Koçelli, Otomotiv Siber Güvenlik Bağımsız Danışmanı Orhun Süzer ve Numesys İş Geliştirme Ekibi Direktörü Tahsin Öztürk panelist olarak görev aldı. Konferansın birinci günü, “Sanayinin Karbonsuzlaştırılması” başlıklı oturumla son buldu. Moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fazilet Vardar Sukan’ın üstlendiği son oturumun panelistleri ise Ford Otosan Sürdürülebilirlik Lideri Dicle Kocaoğlu, Yazaki EMEA Global Maliyet Mühendisliği Başkanı Mehmet Ali Öztopçu, Kordsa Sürdürülebilirlik ve Pazarlama İletişimi Direktörü Nevra Aydoğan Gürsoy ve Toyotetsu Enerji Yönetimi Müdür Yardımcısı Onur Bademci oldu.

IAEC 2023’te ikinci gün!

IAEC 2023’ün ikinci günü Konferans Başkanı Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut Acarman’ın konuşmasıyla başladı. Ardından ana konuşmacı olarak Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi, Aspilsan Enerji AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜBİTAK RUTE Başuzman Araştırmacı Dr. Mehmet Nurullah Ateş elektrikli araçlar ve menzilleri üzerine bir değerlendirme yaptı. Akabinde moderatörlüğünü INNODARE’in kurucusu Prof. Dr. Orhan Alankuş’un üstlendiği, “Otonom Araçlar” başlıklı oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda, Kuartis CEO’su ve Kurucu Ortağı Dr. Ahmet Saraçoğlu, AVL Küresel Segment Müdürü Andrea Leitner, Otokar Otonom Sürüş Teknolojileri Müdürü Elif Toy Aziziagham ve Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Konferans Başkanı Prof. Dr. Tankut Acarman panelist olarak yer aldı.

Öğleden sonraki ilk oturumda, Sabancı Üniversitesi Kompozit Merkezi Akademik Direktörü Doç. Dr. Burcu Saner Okan moderatörlüğünde, “Döngüsel Ekonomi” tartışıldı. Oturumda BASF İnovasyon Teknoloji Merkezi Genel Müdürü Mübahat Akın, Ford Otosan Ürün Sürdürülebilirlik Lideri Özak Durmuş ve Eurotec Yönetici Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Reha Gür panelist olarak değerlendirmeler yaptı. İkinci günün ve konferansın son oturumu ise “Akıllı Üretim Teknolojileri” başlığında gerçekleştirildi. Farklı üretim yöntemleri, yapay zekâ algoritması gibi konu başlıklarının tartışıldığı oturumda moderatörlüğü EVER İnovasyon ve Teknoloji Kurucu Ortağı Kerim Can Bayar üstlendi. Bu oturumda panelist olarak Fraunhofer Enstitü Dijital Üretim bölümünden Prof. Dr. Carmen Constantinescu, KUKA Türkiye ve Orta Doğu CEO’su Kağan Abidin, TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitü Müdürü Dr. Mehmet Haklıdır ve Microsoft TR Üretim ve Enerji Endüstrisi Teknoloji Stratejisti Onur Günday yer aldı. Konferansın kapanışını ise Konferans Başkanı Prof. Dr. Tankut Acarman gerçekleştirdi.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

B-SUV Sınıfının Gözdesi Hyundai Yeni BAYON Satışa Sunuldu.

  • Hyundai, B-SUV sınıfındaki iddialı modeli BAYON’un makyajlı versiyonunu Türkiye’de satışa sundu.
  • BAYON, daha estetik ve daha stil sahibi görüntüsüyle günlük kullanımda üst düzey konfor vaat ediyor.
  • Üç farklı donanım seviyesine sahip BAYON’da benzinli 1.0 lt turbo ve 1.2 lt atmosferik motorlar var.

 

Hyundai, cesur ve sağlam tasarıma sahip yeni BAYON modelini Türkiye’de satışa sundu. Markanın Türkiye’deki fabrikasında üreterek 40’tan fazla ülkeye ihraç ettiği model, aynı zamanda B-SUV segmentinde en çok satılan modellerden biri olarak öne çıkıyor. Türk tüketicisi tarafından büyük beğeni toplayan BAYON, şimdi de makyajlı versiyonuyla satışlara damgasını vurarak markanın Pazar payını arttırmasında önemli bir rol oynayacak. Yeni BAYON, kapsamlı güvenlik özellikleri ve güncellenen tasarım öğeleriyle dikkat çekiyor.

Estetik yeni görünüm

Yeni BAYON, Avrupa için özel olarak tasarlanmış crossover SUV gövde tipiyle keskin ve farklı bir tasarıma sahip. Kesintisiz ufuk ışık imzası oluşturmak için tercih edilen ön LED gündüz farları, yeni tip ön tamponla birlikte daha sportif ve daha dinamik bir görsellik sunuyor. Şekli ve deseni yenilenen radyatör ızgarası da otomobile daha cesur ve daha sağlam bir görünüm kazandırıyor. Hyundai BAYON, arkada da yeniden tasarlanmış bir tampona sahip. Dinamik görüntüyü pekiştiren yeni stil 16 ve 17 inç jantlar da otomobilin makyajla beraber gelen özelliklerinden bir diğeri.

Hyundai BAYON, göz alıcı oranları ve güçlü grafik özellikleriyle fark yaratan şık ve havalı bir tasarıma sahip. Ön ve arka taraftaki makyaj operasyonuna ek olarak yan taraftaki dinamik omuz ve kama şeklinde bir görünüm ise olduğu gibi korunmuş. Genel olarak hem araç gövdesindeki hem de ışık mimarisindeki açısal çizgiler, üçgen şekiller ve yatay çizgiler, otomobildeki genişliği vurguluyor.

Gelişmiş iç mekan ve teknoloji

Hyundai’nin müşteri odaklı yaklaşımına uygun olarak geliştirdiği Yeni BAYON, kullanışlı ve geniş bir iç mekan sunuyor. Son teknoloji ürünü dijital kokpit ve üst düzey bilgi-eğlence özellikleri, otomobilin en önemli özelliklerinden biri. Giriş ve orta pakette 4,2 inç LCD gösterge ekranına yer verilirken en üst donanım seviyesinde ise 10.25 inçlik dijital ekran kullanılıyor. 10.25 inçlik “Dokunmatik Ekranlı Bilgi Eğlence Sistemi ve Navigasyon” ise tüm donanım seviyelerinde standart bir özellik olarak sunuluyor.

Yeni BAYON, Apple CarPlay, Android Auto, kablosuz şarj cihazı, ön arka USB girişleri ve Bluetooth bağlantısı gibi özellikleri de standart olarak tüm versiyonlarda sunuyor. Bu arada öndeki USB-A bağlantı noktası aynı zamanda veri aktarımına da olanak tanıyarak yolcuların telefonlarını aracın bilgi-eğlence sistemine bağlamasına olanak tanıyor. Birinci sınıf 6 hoparlörlü ses sistemi de yolculara yüksek kaliteli bir müzik deneyimi vaat ediyor.

Yeni BAYON, ön ve arka yolcu konforunu en üst düzeye çıkarmak için geniş bir yaşam alanı sunuyor. İyi aydınlatılmış bir iç mekana ve geniş bir bagaj alanına sahip olan BAYON, çok renkli ön ortam aydınlatma teknolojisi seçeneğine de sahip.

Son teknoloji güvenlik

Hyundai SUV ailesinin en küçük üyesi olan Yeni BAYON, bir dizi yarı otonom sürüş özelliğiyle rakiplerinden ayrışıyor. Şerit Takip Asistanı (LFA), aracı şeridin ortasında tutmak için çalışıyor. Ön Çarpışma Önleme (FCA) ise önce sesli bir uyarı veriyor ve ardından gerekirse çarpışmayı önlemek için frenlemeyi otomatik uyguluyor. Bu özellik, en üst donanım seviyesinde farklı bir fonksiyon daha sunuyor. Sistem, trafikteki diğer araçları, yayaları ve bisikletlileri algılamanın yanı sıra karşıdan gelen bir araç ile çarpışmayı önlemek için kavşak içinde de fren uygulayabiliyor.

BAYON, sürücünün dikkati dağıldığında uyaran çeşitli özellikler de içeriyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW), uykulu veya dikkati dağılmış sürüşün tespit edilmesine yardımcı olmak için sürüşü analiz ediyor. Arka Yolcu / Eşya Uyarısı (ROA), Akıllı Hız Limit Asistanı (ISLA), Şeritte Kalma Asistanı (LKA), Geri Görüş Kamerası, Arka Park Sensörü ve Uzun Far Asistanı (HBA) gibi özellikleri de tüm donanım seviyelerinde standart olarak sunarak Avrupa Güvenlik Regülasyonları’nı da (GSR II) rahatlıkla karşılamış oluyor.

İki benzinli motor ve üç donanım seviyesi

Yenilenen BAYON’da iki farklı benzinli motora yer veriliyor. 79 beygir gücündeki 1.2 MPI benzinli atmosferik motor, 5 ileri manuel şanzımanla kombinlenirken sadece Jump donanım seviyesiyle satışa sunuluyor. Daha fazla verimlilik ve konfor isteyenler ise benzinli 1.0 T-GDI turbo beslemeli motoru tercih edebiliyor. 7 ileri çift kavramalı DCT otomatik şanzımanla eşleştirilen 1.0 litrelik turbo motorun maksimum gücü ise 100 beygir. Ortalama olarak 100 km’de 5.8 lt yakıt tüketen 1.0 lt turbo ünitenin torku ise 1.500 devirden itibaren 172 Nm olarak veriliyor. Yeni BAYON’da kullanılan 1.2 MPI ve 1.0 T-GDI motorlar, Euro 6E emisyon seviyesine de uyumlu hale getirilmiş.

 

Türk işçisinin emeğiyle İzmit’teki Hyundai Assan fabrikasında üretilen Yeni BAYON’da “Jump”, “Style” ve “Elite” olmak üzere üç farklı donanım seviyesi bulunuyor. Hyundai BAYON’un satış fiyatları ise donanım seviyesi ve motora bağlı olarak 1.095.000 TL ile 1.345.000 TL arasında değişiyor.

Continue Reading

Araba Bakımı

40. yılını kutlayan İnci Akü, bir kez daha Türkiye’nin en değerli akü markası seçildi

İnci GS Yuasa’nın öncü markası İnci Akü, Uluslararası marka değerleme şirketi Brand Finance tarafından her yıl gerçekleştirilen “Türkiye 125 – Türkiye’nin En Değerli Markaları’’ çalışmasında bir kez daha Türkiye’nin en değerli akü markası unvanını almaya hak kazandı.

Bu sene 40. yıl dönümünü kutlayan Dünyanın enerji uzmanı İnci Akü, uluslararası bağımsız marka değerleme şirketi Brand Finance’in Türkiye’nin en değerli ve en güçlü markalarını listelediği “Türkiye 125 – Türkiye’nin En Değerli Markaları’’ bu yıl da ilk 125 listesinde yerini alarak üst üste 5 yıldır “Türkiye’nin en değerli akü markası” olma unvanını sürdürüyor. Listedeki tek akü markası olan İnci Akü, tüketici odaklı yaklaşımı ile geliştirdiği yeni teknolojiler, ürünler ve hizmetlerle sektörüne öncülük etmeye devam ediyor.

Başarılarımızın dünya çapında prestijli kurumlar tarafından takdir görmesi bizleri gururlandırıyor”

Brand Finance gibi uluslararası çapta saygın bir kurum tarafından gerçekleştirilen araştırmada bir kez daha bu önemli listeye girdikleri için gurur duyduklarını aktaran İnci GS Yuasa Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Gökçe Yılancıoğlu Tellici, “40. yılını kutlayan ve bu topraklardan dünyaya açılan İnci Akü markamız ile 6 kıtada 80’i aşkın ülkede milyonlarca aracın kalbinde yer alırken, başarılarımızın dünya çapında prestijli kurumlar tarafından takdir edilmesi bizleri gururlandırıyor. Müşterilerimize sunduğumuz en ileri teknolojiye sahip, her beklentiye uygun geniş ürün gamımız ve inovatif hizmetlerimiz ile kullanıcıların enerji ihtiyaçlarına en doğru çözümleri sağlıyoruz. Manisa’daki fabrikalarımızda yaptığımız Ar-Ge ve teknoloji yatırımları ile akü sektöründe dünya çapında bir oyuncu olarak marka gücümüzü arttırıyoruz. Pazarlama stratejilerimiz ve kuvvetli marka iletişimimiz ile pazardaki öncü konumumuzu ve dünyanın enerji uzmanı marka konumlandırmamızı her geçen yıl kuvvetlendiriyor, geliştirdiğimiz hizmetlerle tüketici odaklı ve inovatif çözümler üretiyoruz. Tüketicilerimize dokunabildiğimiz her iletişim kanalını değerlendirerek, sadece bugünkü değil gelecekteki ihtiyaçlarını da öngörerek yenilikçi ve teknolojik ürünlerimizi, hizmetlerimizi geliştiriyor ve onlarla buluşturuyoruz. Bu başarıda emeği geçen başta çalışma arkadaşlarımız, bayilerimiz, müşterilerimiz ve medya iş ortaklarımız olmak üzere herkese teşekkürlerimizi iletiyoruz.” dedi.

Manisa’daki fabrikalarında büyüyen üretim hacmiyle bugün, yıllık 7 milyon adetlik otomotiv aküsü ve 750 bin adetlik endüstriyel akü hücresi üretim kapasitesine sahip İnci GS Yuasa, otomotiv yenileme pazarındaki gücünün (AFM) yanı sıra dünyanın önde gelen otomotiv markalarına orijinal ekipman (OE) tercihi olarak hizmet vermeye devam ediyor.

 

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

MUTLULULAR TRANSPORT 12 ADET ELEKTRİKLİ ARAÇ ALDI, YEŞİL LOJİSTİK ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDI

Doğa dostu uygulamaları ve çevreci yaklaşımları ile gelecek kuşaklara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmayı hedefleyen Mutlular Transport, elektrikli araç yatırımlarına devam ediyor. Yeşil lojistik çalışmaları kapsamında 12 tane binek C sınıfı araç alan Mutlular Transport’un Yönetim Kurulu Üyesi Mutluhan Akan, “Mutlular Transport olarak çevreye önem veriyoruz. Doğa dostu uygulamalarımızı geliştireceğiz. Gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir dünya bırakmak istiyoruz” dedi.

Lojistik, tedarik zinciri ve depolama faaliyetleri kapsamındaki tüm ihtiyaçları kurumsal çerçeveler içinde çözmeyi hedefleyen Mutlular Transport, 1997 yılından bu yana esnek çözümler ile müşterilerinden tam not alıyor. Yatırım odaklı ve yenilikçi bir firma olan Mutlular Transport, çevreyi önceleyen uygulamaları ile de gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmayı hedefliyor.

Çevreci uygulamaları doğrultusunda 12 tane binek C sınıfı elektrikli araç alan Mutlular Transport, karbon salımını azaltmayı ve daha yeşil bir dünya için yeşil lojistik uygulamalarını hayata geçirmeyi şirket misyonu edindi.

KENDİ ELEKTRİĞİNİ KENDİSİ ÜRETİYOR

‘Bu dünyayı atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık’ felsefesi ile çevre dostu çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Mutlular Transport Yönetim Kurulu Üyesi Mutluhan Akan, “Firma olarak çevreye saygılı bir ilkemiz var. Yeşil lojistiğin tüm parametrelerini şirketimizde hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu dünyayı kaynakları ile birlikte çocuklarımıza bırakabilmeliyiz. Dünyamızın kaynakları sınırsız değil. Özellikle enerjiyi verimli kullanmalı ve yenilenebilir temiz enerji ile Mutlular Transport olarak örnek olmalıyız dedik. Antrepomuzun üstünde güneş enerji santrali bulunuyor. Kendi elektriğimizi kendimiz üretiyoruz. çevreci davranıyoruz” dedi.

ÇOK KISA ZAMANDA ARAÇLARIMIZIN HEPSİ ELEKTRİKLİ OLACAK

Yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük önem verdiklerini ve temiz enerji ile müşterilerine kesintisiz hizmet sağladıklarını ifade eden Akan, “Çok kısa zamanda şirkette binek araçların tamamı elektrikli olacak. Bu hedef doğrultusunda çalışıyoruz” dedi. Mutlular Transport’un aldığı elektrikli araçları, Doğan Trend Otomobilite Maslak şubesinde satış müdürü Özge Har

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.